“> (Baş tarafı 1 inci sayıfada) a düşkün we bakımsız bir halde idi. Milli hükümet bir çok sermaye dö külerek burada vücude getirilmiş olan fabrikaları kurtarmak istemiş, bu müessese - lerin başma Belçikada mensucat fenni tahsil etmiş olan şimdiki müdür Reşat Beyi getirmiştir. Re- sat Bey Hereke fabrikasının idaresinde hakikaten büyük bir ehliyet ve kabiliyet göstermiştir. Adeta metruk bir halde olan a kineleri harabiden kurtarmış, az bir zaman içinde mücseseyi mem- leketin en mükemmel mensucat fabrikası derecesine | getirmiştir. Hereke fabrikası artık halı yap- miyor. Çünkü halı satışı iyi olma- dığından bunumla meşgul olmağı iktisadi bulmuyor. Diğer taraftan vaktiyle ipek mensucat imalâtı ile tanınmış olan bu müessese artık bu sanat şubesini de terketmiş bu- lunuyor. Çünkü ipek mensucatı da maddi fayda getirmiyor. Bu - nunla beraber Hereke (fabrikası bugün memleketimizde yün men- sücatı ile meşguldür ve derece itibariyla yün mensucatımın en in- maktadır. Sarfiyatı pek mahdut olan fevkalâde cinsten İngiliz ku- maşları müstesna olarak (birinci, ikinci ve üçüncü derecedeki diğer İngiliz kumaşları ile Herekede ya- pılan elbiselik kumaşlar pek âlâ yanyana getirilerek mukaseye &- dilebilir. Aralarında hiç bir fark yoktur denilebilir. Eğer üç sene e- vel Hereke fabrikası bir yangın geçirmemiş olsaydı bugün daha çok ilerlemiş olacaktı. Fakat yan- gınm fabrika üzerindeki tahrip- kâr tesiri artık boşa geçmiş sayıla- bilir. Hereke fabrikasının busu- siyetlerinden biri de muhasebe w- sullerindeki dikkat ve muvaffakı- yetidir. Sınai müeseseler için ma- liyet fiatlarının tesbiti çok mühim bir iştir. Hereke fabrikası muha- sebe beyeti bu hususta mevcut $i- nai mücseseler arasında birinciliği almıştır. Onun için iktısat vekili Celâl Bey diğer sınai müeseseleri- nin, fabrikalarının Hereke fabri- kasında tatbik edilen muhasebe u- sullerini kendilerine örnek yapma» larını emretmiştir. beş yüz beygir kuvvetindedir. Mü- kemmel bir tamirhanesi (© vardır. Fabrikanın, kullandığı iptidai maddeleri tahlil ederek kimyevi kıymetlerini tayin eden, bir de kimyahanesi bulunmaktadır. Bu- rada çalışan kimyager ayni za- manda memleketimizde mevcut yün envaının cinslerini ıslah etmek ve bu suretle mensucat sanayiinin tekemmülüne (yardım eylemek maksadına göre de çalışmaktadır. Hereke iki parçadır: Birisi sa- hildeki fabrika muhitidir. Diğeri de asıl eski Hereke köyüdür. Bun- lardan birine yukarı Hereke, di - ğerine aşağı Hereke (diyorlar ki ber ikisinin de halihazırda sekizer yüz kişi kadar nüfusu vardır. He- reke fabrika idaresi amele için sıh- hi evler yapmak teşebbüsündedir. Garip olan şudur ki Hereke uzun bir zamandanberi işliyen bir fab- ” ağu halde burada çalışan işçilerin çoğu O bekârdır: Onun için işçilerin çoğu bekâr koğuşla- rmda oturuyorlar. İsmet Paşa Hazretleri Hereke bakımsızlıktan | r İ çareler düşünüyor. celeri Hereke fabrikasında yapıl - | 2 — VAKIT 21 AĞUSTAS 1934 — Sanayi mıntakalarında | bir seyahatın intibaları fabrikasının her tarafını büyük bir dikkat ve merakla gezdiler. Fab- rika müdürü Reşat Beyden en ince teferruata kadar izahat alıyorlar- dı. Yün mensucat sanayiimizin daha ziyade ilerlemis, memleket ihtiyacmın hariçten tamamiyle müstağni kalması içinneler yap- mak lâzım geldiğini anlamağa ça- lışıyorlardı. Ham yünleri yıkaya- rak, tarayarak diderek iplik hali- ne getiren sonra güzel (elbiselik kumaşlar dokuyan © muhtelif top makinelerden her birinin yanında duruyor, tetkik ediyorlardı. Türkiyenin sanayileşmesi mese- lesinde Başvekil Paşanın en çok ehemmiyet verdiği bir nokta ma - kinelerden © ziyade bu makineleri kullanacak adam © yetiştirmektir. Bunda hakkı olduğu da şüphesiz- dir. Onun için sanayi mıntakala- rında gezerken kendisi ile temas edenlerin iş hayatındaki kabiliyet» lerini swaller sorarak ve cevaplar | alarak ölçüyor. Mevcut iş adam- larının kabiliyetlerini yükseltmek, memleketin muhtaç olduğu yeni kabiliyetleri vücude getirmek için Türkiye sanayileşme hareketi - ne girerken hedefi sadece kendi dahili iktiyaçlarını temin etmek - tir. Meselâ mensucat sanayiini te sis ederken yalnız on sekiz, yirmi milyon Türkün kendi fabrikaları - mızda yapılmış yün, yahut pamuk- lu bezler, basmalar, kumaşlarla giyinmesini istiyor. Zira bu günkü vaziyette memleketimizde yapılan yerli mallar mevcut nüfu İ sun üçte birini giyindirmeğe bile kâfi değildir. Bununla beraber gerek cinslerin, gerek Türk fabri- kaları fiatların beynelmilel sevi- yeden daima aşağı olmasma $on derecelerde dikkat etmesi lâzım - dır. Bir halde ki gümrük olmak - | İ sizm, yahut mevcut himayeyi art- turmaksızm yerli mallarımız hariç | le rekabet edeblisin. İcabında bu ! gün Japonya malları amele ücret- lerinin ucuzluğundan istifade ede- rek dünyanın her tarafında Avru- pa mallarına rekabet ediyorsa ya- rın Türk sanayii de kendi dahili ihtiyacımızı tatmin ettikten sonra -— Memleketimizde amele ücretle- İ sinin Avrupadaki ücretlere nisbet Fabrikanm muharrik kuvveti kabul etmez derecede daha ehven oluşuna göre — fazla istahsalâtı - nı memleket haricinde sürebilsin. Türk sanayiinin ileride böyle bir terakki (o derecesine varabilmesi için şüphesiz yeni tesis edilecek fabrika makinelerinin son sistem olması mühim bir rol oynar. Fa- kat bu makineleri kulanacak işçi - lerle bu işçileri idare edenlerin rol- leri makinelerin rolünden elbette daha mühimdir. Alman imparatoru ikinci Wil - helm İstanbula geldiği vakit Here- keyi ziyaret elmiş. Şimdi Hereke- nin iskelesi civarında olan tahta - dan bir bina vardır ki o zaman im- paratorun ziyareti münasebetiyle yapılmış ve rivayete göre bu bina üç gün içinde başlanmış ve bitiril- miş, Herekeliler Başvekil Paşa ile refakatinde bulunanlara fabrika- larm ziyaretinden sonra burada kahve ve limonata verdiler. Here - kenin nefis meyvelerinden ikram- lar ederek büyük misafirperverlik gösterdiler. Mehmet ASıri (Yarın Paşabâhçe fabrikası.) Kuruluşunun yüzüncü yıldönümü münasebetile Harbiye mektebimizde yapılacak merasim ve mektebin tarihi Kutlulama çok parlak olacak ve ayni günde diploma dağıtma merasimi de yapılacaktır İstanbullular gelecek perşembe günü otuz ağuslos zafer ve tayyare bayramlarından başka; Türkiyeyi ölümden (kurtaran, Türkiyenin yaşamak hakkınıdünyaya tanıttı - ran büyük şefimiz Gazi Mustafa Kemal (Hazretlerini ve O bugün memleketimizi idare edenlerin çoğunu yetiştiren ünlü ve şerefli bir müessesenin de yüzüncü yıl dö- nümünü de kutluluyacaktır. Yüz senelik hayatında memle- kete binlerce kumandan ve kahra- man zabit yetiştiren bu müessese, varlığı ile iftihar o duyduğumuz Harbiye mektebidir. Bu mektep, asil Türk askrini bütün cepheler « de muzaffer kılan vatan sever, in- kılâpçı, askerler yetiştirmiştir. O- tuz ağustosta bu, kahramanlar yuvasının kuruluşunun Oo yüzüncü yıl dönümü, görülmemiş bir şekil- de kutlulanacaktır. Aylardanberi süren hazırlık bi- tirilmiş, dört bine yakın davetiye dağıtılmıştır.. Kutlulama merasimi Hazırlanan programa göre, har- biye mektebinin kuruluşunun yü- züncü yıl dönümü otuz (ağustos perşembe günü saat on (beş bu- çukta Harbiye mektebinin yanın - daki Sipahi ocağı sahasında kut - lulanacaktır. « & Merasime bütün askeri liseler, askeri yüksek mektepler, harp a- kademisi, İstanbul garnizonunda- ki bütün zabitler, bütün müteka- itler ve dört bine yakın diğer da- vetliler iştirak edecektir. o Evvelâ İstiklâl marşı çalınacak sonra bü - yük erkânı harbiye reisimiz Müşir Fevzi Paşa Hazretlerinin nutukla- rı okunacaktır. Mektep kuman - danı mektebin bir tarihçesini ye- pacak, askeri mektep talebeleri namına üç genç ve askeri müteka- itler namına da bir zat birer nu- tuk söyliyecekler, en nihayet de en yaşlı muvazzaf asker sıfatile birin» ci ferik Cevat Paşa bir hitabe söy- Tiyecektir. Nutuk ve hitabelerden sonra harbiyeli marşı çalınacak, mekte - bin önünde bulunacak kumandan- lar önünden bir geçit resmi yapıla” cak, sonra davetliler mektebi zi » yaret ederek hazırlanacak büyük büfede izaz olunacaklardır. Ayni gün geçit resminden sonra 600 genç Harbiyeliye de diploma - lar verilecektir. Mektep, cümhu- riyet devrinde en fazla bu yıl me - zun vermektedir. Müessesenin tarihi Yüzüncü senesinin kutlulanma- İ siyle sevinç duyduğumuz bu yük- | sek müessesenin nasıl kurulduğu - | nu bu vesiyle ile yazmak — istiyo- rum, Türk ordusu istilâ o günlerinde dünyanın en sağlambir ordusu iken sonradan Yeniçeriler zama - nında gevşeklik göstermiştir. Gev- şeklik kumandan ve zabitlerin bil gis'rliğinden doğuyordu. Okur yazar zabit (yetiştirmek için 1147 de birinci Mahmut zama” nmda Üsküdarda o Toptaşında “Humberehane,, ve “Mühendisha- ne,, adile mektebi andırır bir bina yapılmış. buraya bostrzr'lsrdan ve Yeniçerilerden talebe seçilmiş- tir. Fakat Yeniçerilerin baş kal- dırması endişesi bu mektebin ça- | buk kapanmasına sebep olmuştur. 1207 de ilk mektep binası Halıcı - hendishanei (sultanı, denmiştir. oğlunda yapılmış ve adına “Mü- 1247 de hassa müşürü Ahmet Fev- zi paşanın yol gösterirliğiyle Seli- adı ile bir teşkilât vücude getiril - miştir. Hassa (© miralaylarından Namık Bey Avrupa ve Rusyaya gitmiş, Avrupa mekteplerini gez“ miş ve sonra Avrupa mektepleri - nin yükselişi hakkında padişaha izahat vermiş ve nihayet askeri bir mektep kurulması hassa Ahmet Fevzi paşa ile Namık Be - ye havale ( edilmiştir. 1250 de Maçka kışlası mektebe verilmiş, mektep bir tabur halinde teşek” etmiş, Subyan bölükleri de bu raya getirilmiştir. Tabur sekiz bö- lüklü idi. Dersler sekiz kısma ay- rılmıştı. Talebe kir renkli çuhadan elbi- se giyiyor, meç taşıyordu. 1251 de Viyana, Paris, Londraya talebe ve zabit > gönderilmiş, ve ikinci Mahmudun mektebi ziyaretini mü- teakip mektebe ecnebi hoca olarak İspanyalı ressam Şirans ile piyade muallimlerinden Mavuni getiril- miştir. Mektebin mevcut talebesi dört smıfa © ayrılmıştır. Yalnız Tahsil müddeti belli değildi. 1256 da programa Fransızca dersi de konmuş, 1257 de riyaziyeye kuv- vet verilmiştir. 1258 de (yüksek derecede muvaffak © olanlardan kırk bir talebe ile bir mülâzim ve iyiye yakın numara alan yirmi, do- kuz efendi mülâzim olarak mek- tepten çıkmışlardır. o Maçkadaki mektep ihtiyaca kâfi gelmediğin- den şimdiki harbiye mektebi yer * rinde bulunan “Tophanei Amire,, hastahanesi olan bir katlı bina ta- mir edilmiş ve mektebin o buraya taşınması ve mektebin Ode idadi yapılmasına (karar verilmiştir. yının teferruatından olan hademe, musikai hümayun, baltacılar da- irelerini ihtiva eden çinili o köşke taşınmıştır. Maçkada ve Pangan- miştir. 1263 şabanının dokuz ve onuncu günlerinde mektep çinili köşkten yeni harbiyeye taşınmış, harbiyenin birinci ve ikinci sinif - lariyle idadinin beşinci senesi ih- iyat namiyle mektebi teşkil etmiş- tir. Harbiyeye; “Meketbi ulümu harbiye,, idadiyeye de “Mektebi fünunu idadiye,, denilmiş, 1264 te ihtiyatlık kaldırılmış, harbiye üç sene olmuştur. Bu sne de huzur irotihanı ya - pılımış, beş senede mülâzim bu- lunan dokuz efendi yüzbaşılıkla mektepten çıkmışlardır. 1265 se- nesinde idadinin en son sınıfı har- biyeye nakledilerek harbiye dört seneye çıkarılmıştır. 1269 da Ruslarla muharebe baş- layınca bir taraftan hastahane ve diğer taraftan da müttefik asker- | leri yerleştirmek için yer aranmış, | bu sebeple 1270 te Maçkadaki ida- di Üsküdarda yeni mahallede bir mektebe, bir ay sonra da harbiye “Babı seraşkeri,, deki eski taş kış» laya kaldırılmıştır. Mektebe pi- | yanmıştır. müşürü | | imtihan zamanı yaza yade Fransız askeri yerleştir” tir. Harbiye mektebi beş se” ki taş kışlada kalmıştır. Bir ” det sonra da harbiye ve idadi leştirilerek şimdiki Gülbat depo olan ubbiye binasına n i mış, 1297 tarihine kadar © miye kışlasında Subyan bölükleri | kalmıştır. Pangaltıdaki harbiye binası, Fransızların içinde bi duğu bir sırada fırtınalı bir # Sonra eski tem€ rinde yeniden mektep yapıl j başlanmış ve bina birçok se katlı olarak bitirilmiştir. 127 harbiye mektebi yeni binasi” şınmış, 1280 de yapılan resi tihanlarda Abdülaziz de b muş, 1286 da askeri mekte? seyri 1288 de tahriri imtihan usulü”) muş, 1292 de muharebede muna binaen üç sınıf birde çıkarılmıştır. 1300 de erkân! biye binbaşısı fon der Golç ? yadan getirilmiş, bundan mekte Berlin o harbiye m© programı tatbika başlanmış” 1324 meşrutiyet ilânında ye mektebi hareket ordusiyl? raber ölmüştür. 21 temmu? 4 da büyük harbin başlaması * ne tedrisata nihayet verilmit zaman mektepte mevcut üç kıtalara gönderilmiştir. 4 330 da ihtiyat zabit namzet” limgâhı teşkil edilmiş, bu © de harbiye hastahane yapıl” / 1 kânunuevel 334 te mütar€ sonra harbiye mektebi İnş” tarafından işgal edilmiş, 7 335 te Çengelköyündeki mektebinin yeni inşa edile mında açılmıştır. 335 eylülünde © birinci devresi açılmışsa da 1 kâni 336 da buranın da işgali harbiye mektebi Halıcıoğl“” topçu mektebine nakledi İ mubtelit harbiye halini alm” Mektep 1260 ta Dolmabahçe sara- | i İ kım kumandanı yeliştirilm Milli mücadele esnasınd”” re Ankarada Cebecide Abi şa köşkünde ve civarındaki "© yonlarda | temmuz 336 da” tıdaki binaların da ıslahma geçik | muhtelife zabit namzetleri gâhı açılmış, bu talimgâht* | talebeyi Maçka kışlasındak tan mektebinin birinci sın Kuleli askeri idadisinin iki çüncürsınıflarından Anadols” çen iki yüz elli talebe teşkil * tir. 336 teşrinievelinde Li zabit vekilleri çıkmış, bu 19 milli mücadelenin devam" detince bu şekilde kaldıki”. 1 nisan 339 da herbiye M© 4 nakledilmiş ve harbiye m 1 Eylül 339 da gene gerine tir. Mektep kuruluşundan nesine kadar 23427 zabit miştir. Y Kahraman harbiyeliler* ten selâmlar, bize ulu vi dünyanın gıpte ettiği bir d* ii kahraman yetiştiren bu ; 4 mektebin yüzüncü yılım. j yacaklara ne kadar hahtiy” derim... Asil ve vatansever ha” Mektebinizin yürün” olsun! Y di bi el