—— EEEE RE b çi NANT E TEME EKE NER Şema LA Mizan mı? Fizan om Ba EN Lâtif ira muhtelif ticaret işleriy. Ele üğraşr. Daimi bir faaliyet halinde - dir. Durup dinlenmez, buradan oraya, “adan buraya devamlı surette koşar .. Koştuğunu söylemek te pek doğru de- #il,O, çok şi adamdır. Hattâ, kısa bir id bile yaya: sür lük çeker. Bu itibarla ona sık s1 Anladımsa pek geveze bir adam olduğunu, bir ; kere çenesini açtı mı, adam Sakıllı kafa yerler! ia böyle bizbiimn at e yeni rden hangi ta-' RE hak, İki > mektup göndermek, ha.... ne âdilik n de o fikirdeyim. Ben böyle bir mektup gön vüelgi zaman, daima dostlarımdan birisinin imlla- sini atarım! uyan al rastgelmek, pek er - çŞurasını da ilâve edelim, Iki otomobile 'pek seyrek biner. Bu, parasızlığı m i sebebiyledir, sanmayınız. Yi, o, kâfi derecede zengin ve ike cö- mii Hattâ, daha ilk o görüştüğüm mame Ve eski tabirile, misafir- Tamir, Daha Güç! Kadri Bey hiddete çabuk ka- pılır bir adamdır. Fakat, hasırı- nı değiştirmek, şöyle hafif tertip tamir edivermek için kendisine sabrı gösterdiğini kabul ; etmeli- yiz! — Şemsi efendi, şu sandalya- nm ire İN eksin. . tah şöyle bir cilâ,... çı- ti atki Gekiçle birkaç tak, falan... İşte o kadar. Kaça hele a da Ha,... az sil Ne 2 zamana kadar hazırlıya- bilirsin? , Haydı EPİ © diki Aman Yarlbbi İk Şanal — Yarın akşama kadar hazır! Zan yol.. Gerçi hat boyunun sağında, 80- — Pakâlâ. Ben, daireden dö- unda manzariji yerler varsa a da nüşte buradan geçerken uğrar, a- #örmek ih basi — Yacibaşka . Bu zat için, biri, li öğre ihmal ii Eliyle ağ - Yerini tutmaz!.. iyle, parmaklı isyeri yin Aksi de tren pek tenha... | simdi şısma ci p İ Müşterilerin çoğu kadm ihtimal dam ;| - — Pöndiğe kadar times dan dü gibi konuşmaya davranışın - “e verecik misiniz?. dan ku karlar. Zaten br kere ban) Gene ik dük bala. Pilin Da bu yü "Lâtf Efendi. Umdat i m söz atıyor!.,, diye kendi. ml şia z e şikâyet ni Lâtt Efendi,| — Siz, ingilizi ag Sare şıkıncıya , kadar, akla| Bu sefer, şık le br aze la ri tif Efendi, pa tenha tren seferinde, vin birisinde, pencereye pie iseli bir adam seçer seçmez, içi SE e yokmuş gibi, gitti, o - EE mi A ül al pek torka; böyelendi? Öle taraf taraftan hiç bir ceva, p yı Mim kundu... Gayet > yem La lame leri dışarıdan ayi a, hakikaten güzel; de- iyim Bakın, bakın vi de var, İnek mi, Yoksa lr m1? Fi AL - man Birli İtalyan mı?. nesil mı? Macar mı?. Lâtif Efendi, bu esastan cümleler sıralayıp ta eiryee muhtelif ka; melül donük güni dikti: — Şu halde, hangi millettensiniz? Siz söyleyin bari.. lırım! — Olur, olur. güle! Kadri Bey, ertesi akşam di vi uğramadı. Birki iz Ta şöyle azim yollanıver-| mişler, eve dönüş Haydi. aya! beklediğin- çıktı: Zor sura balm beyim. Da- ha yetiştiremi Hani © kır! yılda bir işin Mağ de şöyle iyice bir tamir görsün istedim sandal bni 5 eki, zarar yok. Yarın mz tutmuş ve e le kabin urum rr, birlerinden ie yı güle| olay kolay mümkün ol- * Muhte lif sanat sahal onları bir- uzun Tarih- ok! lüzum da Bu iki şair, birbirlerini nedeni çekemiyorlar? Bunu izal ah, yukar- daki başlangıçtan sonra, Tüzum- suz. Sebep, pek âlâ tahmin oluna- bilir.. ne hal ise, işte bunlar, bir- birleriyle senelerce hiç görüşme - ikleri halde, günün birinde na - sılsa bir ziyatette karşılaşıyorlar. Birbir! takdim Sanki iki lm; birbirleriyle lıklı ilk Karşı! olarak hafifçe iler el maya So tirmişsiniz. va aldır yer| surette içerledi. ye ela i; nuz, ha?... Aman, da oturulur yer mi! kabartarak, tane tane şunları söy» Eİ 1. — Bana | “Nallr,, sokağında ol necek bir şey değildir. Fakat, bir “Nallr,, nın “Şair,, sokağında yer tutması, acınacak şey! San'atkârlar Arasında tkârlar arasındaki| - — Evet : husümetler, pek derin, pek şiddet- — Şimdi nerede oturuyorsu- lidir. © İstirkap duygusiyle bir ke-| nuz re araları açıldı mı, a, mey — ahdi taşındım — Oo: o, maşallah... rocikleğin MEM tepeye!... Mü- airin alayma, öteki, müthiş Derhal mukabele- « Siz şimdi nerede sym. Sormak ayıp ha sın, -k oturduğu yer soruları, sü- i Şim künetle cevap verdi: a — Ben, hep aynı semtteyim.... “| Aksarayda! eki, yüzünü ekşitti. Güya taşı gediğine koydu: âlâ Aksarayda oturuyorsu- efndim, orası — Ben, o semte alışkınım. Mem unum | sokağın acaip bir ismi — Sizin vardı galiba? caip mi e mi? Bilmem. Sokağın adı, asıl acaip gl a 1.5 sem a o yes başka sokağa taşımırım! Bu istihzaya muhatap olan D bozmadı. Yalnız o da şunu sordu: — Sizin sokağm ismi nedir?.. Öteki, adetâ knıtı:.. Şair! MN Muhata gülümsedi. Göğsünü is i kalırsa, : bir “Şair,, in turması, gülü- ey olsun. va daha iyi- si öbür akşam ge! ıl en beyim. Sai al a hazır!. Kadri Bey, öbür akşam da uğramıya imkân bulamadı. Çün- kü, araya cuma girmişti. Ta cu- martesi günü akşamı, dandalyik!| cının karşısına dikildi: — Hadi bakalım, Şemsi efen- görelim şu bizim: sandalya- de işine J gelirse, ndalya yarım ıl Hayı Şemsi iin san- dal yaya EA el sürmemişt ilk tr Silik bu kadar geç ateş PM hal, Şemsi efendi, bu- e hal?.. sö osl * Cenabıhak; n koca) Gaza çk or ll vk dünyayı Ag bg Sireni birl Sen altı hafta sonunda hâlâ bir kelime söylemeği iğ izintropi Tansızca bilmiyen Lâtif Efendi, b alman —— “İnsandan Sim: . ie “evap yok.. Bu süküti adam, sağır| mıyan ve eldi - ?. LâtF EÇ, eliyle omzundan — de biliyer iyor ağzından ek söz olsun çıkmasından memmun , Şor 8 edi Adam, bir omuz (e cev im Yokum dili mi, LA E. > dilli bir adam olmakla beraber, de birgi, Her ihtimale karşı, diği i için siğil am Siz A Arap çi Yen . ben Arap olayım.. Nerede bu memle - ket?!, Ali tamirini (o bitireme- din! Şemsi efendi, hiç istifini boz» madı: dri Bey, siz işten anla- mıyorsunuz. B i yapmakla eskisini İmer etmek a- rasında, dağlar ar fark var- dır. Eskiyi tamir etmek, yenisi- ni yapmaktan daha güçtür. Da- a çok zaman ister! ni tutar mı, dersin Yılan Derisi! diğerine yeni aldığı iskarpinleri gösteriyordu: — Yılan derisi, bu sene pek nio-| da... Onun için, ben de yılan deri: sinden iskarpin aldım! Komşusunu çekemiyen komşu, bu vesile ile onun ayaklarının bü- yükçe oluşuna ima yollu, şöyle söy ledi: — Fakat, boyu o kadar uzun ki. Mutlaka Boa yılanın derisinden — e i | su gidişle, günün birinde radyo gazetenin yeri». yapılmış olacak! — imkânsız. Radyoya öteberi sarılamaz! Bir Ceva, e z p Sınıf arkadaşları, küçük Li — > — ri anne! söyliyen çocuklara ne yapılır, biliyor musun? -—— Evet, anne. Tramvayda bilet kesmezler! N