AvubaK İ Bir Miras Meselesi ie m Mİ | öyle Vasiyetname Hiç Görülmemiştir! hi e Nesibe hanım, re m kol- #uğa otururken, içini çekti — Zaman gabuk geçiyor, Hil ey! O, dün vardı, bugün yok... iin yirmi sene geçmiş olma- sına rağmen, iin böyle geliyor. Bi> de bugün vars — Doğru, Küle Belki yarın yoğuz! ... İşte onun için si- Yesari başma geçen a- vukat, dirseklerini ileriye doğru uzatarak, kulak kesildi: — Sizi dinliyorum, hanımefen- di! Emriniz? — Efendim, - her ihtimale kar | siyetname hazırla! tiyorum. İleride çocuklar, miras yüzünden biribirlerinin boğazma diye! size uzun ömürler in, yapa Fal ka t, fik- fık... Söyleyiniz de not şı bir va: sarılmasın'ar, — Allah Bu rakamları not ederken, el- leri titriyordu. g — Şey., Mükemmel... Âdilâne bir taköm, hanrmefendi!.. Şey,.. ne diyecektim... ha!... Gerçi mer- yük bir mirasa konmuştunuz. nız n mirası in > in a man,kırk bir buçuk kere maşallah! benziyor biri birerine ne kadar çocuklar ! — ikiz le Efendim! — Muhakkak M ln BE pasına bi bir Sift e ayısta ii emri yi Saçbi bu ri > Affedersiniz, yolun vira dalgınlıkla oluverdi! Kazayı Anlatırken e yaptın, herif? Nedir o kafamdaki öyle mi kesilir ? Maslak ederken, zili tarif Se Bayılınca Şehir han Mektubun ( Çimaüi .. . ye İ bağ'an AMA inde Kâtip, Kalemi Alıp “ri Boşluğu Doldurdu! m Bürodaki şef Sabit (Bey, tam ig manasiyle bir iş adamı idi. Kem Adeleri disi muritazam surette çalıştığı gi bi büroda muhtelif işler görenleri de muntazam surette çalıştırırdı. Kendisinin i iş adamı olduğ! Sa ir a acaba bu tabirinde ufak bir de- nı anlarım. Siz sekiz hı ny Belçika Nüktesi! anladım!. Ne iş yapar üm “ Sinemada Yaş Tarifesi ? bilhassa Adolf İsi iiar ral geçtikten kont- role tabi tutulduğu bilinen vd şey- dir. Buarada bazı filmlerin, on seki yazımda ka çü ve sila Sükleri er; şiddetle yasak edilmiş bulunuyor. İŞ Berlindeki “Elhamra,, sinemasına bir kadın — bir erke! kolkola li rekken; kapıda bilet- leri kontrol eden yaşlıca bir adam, gözlükleri a bu iki müşte- riyi süzer ve biletleri geriye eek şöyle der: — Bugün bura. erilen lis “Yan iğ) irk üilmdir. Bu filmi on sekiz yaşmdan küç P kızların görmeleri, yasaktır. layısiyle matmazel içeriye © gire- mez. Eğer Mösyö filmi © yalnız görmeğe razı ise; girebiliri Onun yaşı müsait! A yanakları kı- ii gülüm: — Fakat, Mn yirmi şındayım ! dört ya- — Rica ederim, matmazel! Be- ni laimalı salan imayınız. Ben, bu işte hayli tecrübeliyim. öyle bir bakışta e yaşı- yaşımı Doktor sordu: abit bir iş zi oturduğunu! de çalışırsınız.. Öyle mi? — Evet? iz sal eğil mi?. Yani — Gördünüz mü?. Bir bakışta smız? — Cokeyim, eyer üstünde otu- ! k| “Doğru yol,, filmine g eşiği olmanız, imkânsız bir şe; Daha çocuksunuz! ae erkek gülüm- ser, 'ne söylerlerse para tm kapıda tahmin ettiğinden etm: m ed a yasi daha. büyük diğinden, ertesi günü aim elmek ü: re, Aİ yanlarında ne geriye dönerler. Yolda ee erkeğin Köln işittin işte, benimon ın iş olduğuma bir türlü inan- ek ben çok g; geçmi madı!.. Demi Koca da gülümser. Karısı mem nun, ya. Mesele yok... Haki. vie yaşı otuz dörtmüş!. Ne çı- vi burada LE MM rül i götü tadı gu, verdiği kanaatini penye. Ben, daha | direktif dairesinde doldürmak işi" bir çocukmuşı ,Böyle bir ka- ni, kâtiplerden Sakıp Beye hava” ; dının kocası Sakiz iftihar et! le etmek! 4 alk la ela mü, Şmit? © Kendin ri ys e — Sen dişini çektirmeğe geldin, an- ladım. Ya siz ne arıyorsunuz burada? — Biz de'onün bağırmasını işitmek istiyoruz! yy Hoşa Gitmiyen Kim? Dayısı Hasip Bey, küçük Niha- da sordu: — Söyle yal Nihat, mek- tep nasıl?.. Hoşuna gitti mi? Kadıköyde oturan day: an cak birkaç ayda bir, ei toplu bir halde ziyaretten ziyarete gören kügük Nihat, şu cevabı verdi: kâmil bir iği nizi biyer Doğrusu şaya- nı tebri! lesibe me hafifçe öksürdü ve vr söyledi: ni bu noktadan o tebrike|n gaya, eli avukat bey!.... Çünkü, ne Şişlideki apartman, ne Büyükadadaki köşk, ne Kandilli- deki yalı, ne Gğlekeşeki mağaza-| lar, nede A lar, şimdi benim malım! — Aman! Ne diyorsunuz? — Maalesef yarı yarıya pa & decek elli bin liram da yol Avukat, şaşırmıştı. fendinin aklını oynet'p oynatma» e . kestirmek ister gibi bir bas odur Şu alde?... Vasiyetname ile rağ irak miras (o bırakacaksı- ak hanımefendi, izah etti: — Eğer babaları, bu mirasla beraber bir yığın da borç (o bırak- masaydı, çocuklar, hesapsız mas- £ atti | da ka- lanı har vurup harman savurtma- saydılar, bu kadar miras temin et- mem mümkün olacağını, (onları şefkatli bir anne gibi düşündüğü- mü, bu vasiyetname ile kendileri» ne göstermek istiyorum! ek hoşuma gidiyor, odayı — Ey,sonra?... — Şey. şu ihtiyar (o babacan olmasa! — Kim bu? — Ona biz derste “Hoca efen- di,, diyoruz! Erkek, sir Samimi olalım, hakikati itiraf et- mekten SY m kadın da buluruz. “Sen artık her Gülel gibi değilsin. Hal ve tav- rın değişti. Sevgin azaldı, soğuk davranıyorsun!.,, falan deriz. Za- vallı kadınlar!, Bundan e- günün birinde kırk sizi de memnun etti. miniz. Eğer yaşmı geçmiş bir kadınla isale: ukabil, o zaman, — Erkek, muhakkak ki, unutur! lesini unutamadın, gitti! tan, rakarak aşağıya imzasmı — attı vE yl ra, eve dönünce bir mi cüz- | kalemi elinden düşürüp, © baygın * danını karıştıran koca, sinema ö bir halde koltuğa yaslandı. letlerinin kenarında bir kup: roda bir telâştır koptu. Su, vi yi Üzerinde şunlar y r ya ye dia doktor falan... Bu telâş ne 1Z ınızdaki kadı li d — Bl şal ii sin e, | arasinda, “kâtip Sâkıp Bey, yazır di verdiğiniz 'bilet ücretinin ya te biri nisbetinde fazla bir para a- “Birdenbire üzerime ( bir bay” Mırız. > Yaş sürprizi tarifemiz böy» | gınlık geldiği i için, mektubu bura” ledir!,, da bitiriyorum!,, yy yy yy kadından daha az kineidir. — Keşki yapılmıyanı da böyle unutsa... Sen, şu Büyükadada say! mektupları Bey, bir gün gene kendi eliyle yazmağı tercih ettiği bu mü- him iş mektuplarından birini yarr ya kadar yazdı, araya boşluk bir w 2 pi ZE < 5 — Dee 5 5 2 8 5 yet a 5 X rına dayayıp sa; dı, hokkaya iie ve ilk defa © larak şefinden direktif o almadan boşluğu doldurdu: Yapılanı, çabucak diye me