kaçtı!.. — Öğleyin mi, akşam mı?. — Sabahleyin.. — Mektebe gitmek için mi, si- nemaya gitmek i için mi? — Mektebe ilk di fransızca olduğu Di hep vapuru kaçırıyorum. Ne kaldı ? Terzi dükkânda konuşuyor - lar: — Omuzları dar olmuş. — Giydikçe açılır. — Beli de geniş. — Sonra Ze daralır. — Etek > — Şimdi bi — Ya kalan kısalığı. — 9 kadarcık kusur olmasın mı ai Sabaha bırakma !. Anne — Çalış yavrum.. Bugün- kü işini yarına “e ac > ere tutmu; mi lum uk — Aman anne.. sözlerin de biribirini i iki işi bırakma diyorsun, niçin akşamki tatlının. yarısmı vi sebabi sakladın. Ne seversin ? — Tramvayı seversin, “mendiferi mi, otomobili mi?. - e sini, sevmem. — e şi- vay geçen sene bal mı dibmedi, şimendifer halamı ez- di, otomobil dayımı öldürdü. antada Müşteri —- Hesabı verdiniz. Fa- kat puslada bir de garson var nedir?. Garson — Şey.. efendim.. ben- deniz.. Müşteri — İyi ya be adam.. Ben seni de yemedim Zayıflamak için Zayıflamak “için şişmanlamak hususunda lâzım olan şeylerin ak- sini yapmak icap eder. Kaplan mı : tehlikelidir, uk farkedilir. Tabit onu ine - bir yer tedarik ederler. Kaçıp gider- ler. Ne kaplan pullu pullu çizgi- maliktir. k 'nazdır. kur: ağam Kedilere nasıl tok, e hemen yemek ister. Hayvanların ve insanların üstüne sıçrar, par çalar ve onu der Kaplan bataklıklar di e otlar va saplar (o arasmda Derisi çizgili olduğu için Minler derhal onu farkedemezler. Otla- rm gölgeleri zannederler. Kaplan da bundan istifade e- der. Hemen insanların üstüne at- | bi — Ali be.. Kadıköyünden vapur | ——— Evvel zaman içinde, kalbur sa- dolunun en güzel en münbit köylerinden birindi Ahmet ağa isminde çalışkan bir köylü yaşıyordu. Ahmet ağanın dolu ambarı n öküzü ağzına kadar eee ZLE rüsü bulunuyordu. - Her gün eren yatağından kalkan Alim. a, adamları ile e | dam boyu ekin olmuştu. Haki o memleket misafir iş EN gibi bir yerdi. A- Buğday- - ii edilemiyecek kadar bü- ea yezilier., her şey Sa I cebindeki para ile tar- . erhal diği çiftlikler aldı, Evini kurdu.. . Seneler geçti, aten sayılı zen- ginler arasına girmişti. O bundan gene memnun değil- di Daha Sari ema daha çok Çocukları da Cabi ük başından geçener Bir adam boyu toprak kazınız!. unun çoğuna kavuştu. gün Ahmet ağanın köyüne bir rap misafir gelmi ar uzakmış ki, hiç giremezmi; Fakat ai o kadar zen- gin, o kadar mahsulda: yahı inesi beraber dinine başlar. Kariye dağlara, inekleri, mandaları ça- yırlara yollar ve kendi de leşi ri alarak tarlasına giderdi. sami biçer, öneli ii eker, kışin ne ait işleri yapar, ilkhail'çe ça- lıları keser velhasıl dört mevsim- çubuk işleri için kendi- ine bir Dai bulurdu. Tembelliği hiç sevmezdi. Çün - ğa geceleri yatağına girince rüya- lar görüyor: — Ah, diyordu. Şu dağı nim olsa.. Ali reisin e gibi bir çiftliğim side * male ir gün, köy misafir odaşma bir yiye gelmişti. Bu adam uzak uzak yerlerden geli - yormuş. O mike — yerlermiş ki, bir ektiğin zaman 20 mahsul verirmiş. Öyle ml alen ki, fmdık kadar iri; unlardan başka orada lek olm ki.. dün; m hazinesi orasıymı mış. mış sözlerine ie ez ir ağa fazla iyet ver- medi. Fakat eve dip yatağına irince düşünmeye başladı. — Keşki dedi, bizim memleket te öyle olsa.. Yahut oraya gitmek imkânı Ahmet m kafası içine bu fikir doğunca deli gibi oldu. Sa- baha kadar bekledi. Erkenden misafirin yanına gitti. Ondan o memleket hakkında daha fazla malümat istedi. Bu kadar se bu kadar ibi idar olan memleket meğer kadar ii Bir altm liraya istediğin kadar tarla alınırmış. hmet ağa bu yabancı adamdan daha fazla tafsilât aldı. Misafir atına binip köyden : ayrılırken o zel, zengin, feyizli, bereketli mem- | yavaş yavaş büyüyor örğü. da birer çiftlik vermek lâzımdı. Hiç olmazsa hepsine birer sürü koyun, bir sürü inek vermek icap i- |:ediyord u. 1934 Gürbüz Kodalak bas | > sesi Müsabakamız devam e kü zengin olmak istiyordu. Ama |Yayrularınızın fotoğrafların! diyeceksiniz ki Ahmet Dea her seyi var.. Eh.. böyledir.. eta msun Ortamektep mesir Faik n-Doğan )k rağbet kazandı cularımız bize sevgili yaçrularının fotoğraflarını adiyen gi deriyorlar.. “Elimizde sia ak ii <a sırasını Bakiye bir çok fotoğraf va neşredeceğiz. Ondan sonra fotoğrafla- rı e vi verinin resi müsaba- rtip edi baka bağli daha ileride u- zun ady yazacağız. Şimdiden okuyucularımızdan şunu rica e — — Yavrularınızın kartpostal bü mer çekilmiş fotoğraflarını bize gönderiniz. 2 — Fotoğrafın arkasına yavrunuzun as ii yazmağı ounutmayı- Eş ii sayfasi Pe gönderiniz. lekete doğru yol aldı. Efendim, ri Bu Köloğrüliği hepsini gazetemizde du, fotoğrafları (Vakıt çocuk i Bu sözleri dinliyen Ahmet ağa adeta çıldıracakmış gibi oldü. On- d lü idik O adam da anlatmaktı devam etti. zel memlekette fıkara yokta. S Sürüler koyunlar, sürü- derle Moana sir ot vardır Arap ata binip di ayrılın- a Ahmet ağa da tekrar * tarlayı, çıktığınız yere geleceksiniz. Bu a- razi sizin olacaktır. Ama gelemez- seniz kese mecidiyeniz batar.,, hi ağa peki dedi. Erkenden hazırlandı. Şeyh efendi ile yanın» daki araplar da geldiler. Ahmet a- ğa eline çapayı aldı ve güneşle beraber yola çıktı. Öyle geniş bir yer almak istiyordu ki, alabildiği- ne koşuyor ve işaret yaparak mü- temadiyen ilerliyordu. Bir dakik: bile istirahat yapmak istemiyor- Arkasında hafif bir don ile bir gömlekten başka bir şey olmadığı için çok çevik ilerliyordu. Öğleye, ikindiye kadar koştu. Açlıktan gözleri dönmüş, susuz» tı. Ahmet ağa hâlâ dönmek iste- asma bakıyor, oh diyordu, bu Günler geçti, Ahmet ağa arzu- s Gene bir bir hükümet ve devlet eli oraya rmış ki, dün | Jisi i özü- | lanlardan birisi — türkçe imiş. luktan dili bir karış dışarı çıkmış» | a: -İ mak için çok çalışmak lâzımdır. Fil dişlerinin çok para. ettiğini işitmişsinizdir. Fakat fil dişi bul- mak çok zordur. eğ e fillerde ise diş aj erliler fili tutunca Birçok işlerde ei Araba De çift sürdürürler, İhti- arlayınca kesip etini yerler. ME eti sığır eti li lezzetli imiş. Ve çol a, ermiş. Halbuki Eyl Lek kay» ardır. En gümüş bile z bin NM su gibi olduğuna göre, güneşin harareti karşısında erimeyen . hiçbir şey yoktur. Dünyadaki lisanlar Dünyada 3604 lisan varmış. Bu anların içinde en çok: konu stanbul havası bulun bir Msi aym hesap etmişler. Bu öre bir sene - 14 pe ME 70 gün yağmurlu, 143 gün poyrazlı, 122 gün todeslu e | Bayramın dili | Salmcak : ve güzelleri sallarım oL, YE hızlı İİ Dönme dola; Göke içıkar inerim. akara Tel üstünde kayarım. Ni: Mi câyarım Merke, Seninle yarış ederim. Davul Ayak uydur sesime.. Zurna: Bak benim nefesime: emençe. Dokunmayın telime. algı Ver çeyreği elime. kadar memleket t benim ! adar koştu ei al) es Derhal su yek. Nefesi tı » kanmış Ahmet ağa zorla bir yadum, su > ve gözlerini bu fani ünyaya kapadı. Şeyh ii yanındaki arapla- ri 5 — Oğlum.. Ahmet ağa için bir adam boyu toprak kazınız. Diye emir verdi. Bu kadar çok toprak istiyen Ahmet ağı ufak bir meza» in içine gömüldü. Hikâyeden mana: Çok kazan- Fakat fazla tamah çok ziyan geti» rir, Masalcı ESEK $ZPESPEE Eg Ee