va 5— VAKIT 25 MART1934 — mam» UMU MI HARPTE awm i EŞKİLÂTI MAHSUSA Staviski hadisesi Yeniden dal budak salmıya başladı. Bir iki gün zarfında çok mühim tevkifat bekleniyor İmami KKKA A VAKIT'ın Yeni Tefrikası ; 139 Yazan: A. MiL e YERI NI Paris, 24 (Hususi) — Staviski hadisesi ene yeni safhaya girmiş bulunmaktadır. Hadisenin zuhurundan beri is- mi çok geçen mebus Henriot mec- lisi mebusan tahkikat komisyonu tarafından dinlenmiş ve fakat ko- misyon bu zat tarafından verilen ifadeyi neşretmemeğe ve olbapta- ki dosya ile birlikte en mühim ve şok mahrem 'kaydiyle adliye na- zırı M. Şerona tevdi etmiştir. Bu güne kadar istima olunan her fer- ifadatı neşredildiği halde mebus M. Henriot'nun söyledikle- rinin bu kadar gizli tutulması halk şahsiyetlerin tevkifini icap ettirdi- gi söyleniyor. W Rivayetlere Men riot Staviskinin yarı « Yanmış bir misktubusü. at komisyonuna tevdi etmiştir. Bu mektup Sta-| viski hadisesiyle, bundan beş s€- ne e €sarengiz bir surette öldü- rülen mebus Jan Galmo mesele- sini birleşti a m nu göstermektedir. Galmo ölür- ken “Siyasi düşmanlarım tarafın- dan zehirlenerek ölüyorum,, de- mişti. Staviski ise bir mektubunda: “Galmoya, bana karşr durmanm aademek olduğunu anlatacağım. diye yazmiş, Son tahkikat Parisin en meş- hur doktorlarından olup cinsi mesail hakkındaki eserleriyle ta- nımmış olan Piyer (o Vasenin dahi Staviski ile sıkı münasebeti oldu- ğu sübut bulmuştur. Stayiskinin Jan Darsi namında bir metresi vardı. Bu kadın gü- nün birinde şüphe şartlar içinde ölmüştü. Staviskinin manevraları hak- kında pek çok şeyler bilen bu ka- dınm da kasten ve zehirle öldü- rüldüğü anlaşılmaktadır. © Mebuslar sorguda Paris, 24 (A. A.) — Ayan azasim dan M. Oden; Staviskinin bazı şirket" leri İchine bizzat icra etmiş olduğu t*- şebbüsler hakkında tahkikat komisyo- nuna izahat vermiştir. M. Oden, şahsen Staviskiyi biç ta- nımadığını iddia etmiştir; Gi; n n Tahkikat komisyonu, ayanda' den, Püvi ve meb'uslardan M- Hülen ettedir. Bu | “Galmonun da Sta- © isi çetesine mensup bulunduğu: | #ı için adliye nazırına göndermeğe ka- Son rapor Paris, 24 (A. A.) — Maktul M, Prensin cesedi üzerinde yenideh fethi- meyt ameliyatı yapmış olan hekimle- rin kat'i raporu hâkim M. Lapere tev- di olunmuştur. Bu rapor, intihar iddis- sını mutlak surette bertaraf O etmekte ve müteveffanın trenin altında ezilerek ölmüş olduğunu tesbit eylemektedir. Gene rapora nazaran M. Prens, uyuş. turucu bir zehir yutmuş ve cesette ve ezilmeden evveline ait bazı bereler, çü- rükler görülmüştür. Ancak, müteveffanın, ezilmeden ev» vel hâlâ yaşamakta olduğu sabit ol- muştur. Tahliye talebinden “vaz geçmiş Paris, 24 (A. A.) — Madam Sta- viski, tahkikat komisyonu huzurunda vaki olan bazı beyanat üzerine ve ken- di rolü hakkında bir an evvel mahke- mede izahat o verebilmek (o maksadile, evvelce serdettiği muvakkat tahliye ta- lebinden vazgeçtiğini po bildirmiz tir, ae “1 Madam Staviski de, bizzat çok mü- him ifşaatta bulunacağını ilâve etmiş. tir, Romanyino nerede imiş? Paris, 24 (A. A.) — Hâkim Fujeri, M. Prensin katlolunduğu sıralardı, Romanino'nun kendi makam odasında bulunduğunu söylemiştir. Binmenaleyis | cinayet esnasında Remayino'nun Di- | jonda bulunmuş olması imkân haricin dedir. Yeni istintaklar Paris, 24 (A. A.) — istintak haki; Döne, Müğmleir. elimi, Krm ame li M. Püiyi sorguya çekmiştir. M. Bardi dö Fürdon aleyhine de ays rıca nüfuzu memuriyeti suiistimal da» vası açılmıştır. Hâkim M, Ordono, Hanovr sokağın. da kâin bir. umumbanede Araştırma yapmıştır. Bu araştırma neticesinde Staviskiye nit mücevheralın bir kısmı. nın bu evde gizlendiği, fakat bir boş boğazlık üzerine buradan başka yere kaçırıldığı kanaati hazı) olmuştur. Birçok mebuslar sor- guya çekilecek Paris, 24 (A. A.) — Staviski mese lesini tahkike memur komisyon, önü- müzdeki salı, çarşamba veya perşembe günü için, bazı âyan ve meb'usların teş- rii masuniyetlerini kaldırtmak üzere her iki meclisin içlimaa davet ettiril. mesini derpiş etmektedir. ——<——— Şotan Staviski ve karısını tanımıyormuş Paris, 24 (A. A.) — Tahkikat ko Kral Ferdinand ve Sandanski “Balkan harbine sebep olan Ferdinand'tır. Onun siya- seti neticesi olarak Makedonya parçalandı ,, Onların teşkilâtı mahsusa em-| duğu gibi umumi harp bidayetin- rinde bulunan oOTürk çetelerine | de de Sandanskiyi kendi tarafına yardım etmemeleri Bulgar emper- yalizmine hizmet etmek istemele- rinden ileri geliyordu. Çünkü Türk çeteleriyle beraber hareket edecek olsa idiler, Bulgarları harbe sürük- lemiş ve Makedonyanın Bulgaris- tan tarafından ilhak edilmesine yardım etmiş olacaklardı. Böyle bir şey ise onlar kat'iyen istemiyorlardı . Türk çetelerine (o yardım eden Bulgar komitecilerinden Aleksan- drof ile ceneral Protogerofun kral Ferdinandın ilhak siyasetine alet olduklarını biliyorlardı. Onlar tarafından tanzim edile- yek Türk çetelerine terfik olunan Bulgar çetecilerinin . Valondova müsademesine ve sair işlere iştirak etmiyerek uzaktan seyirci kalma- larına Makedonya o muhtariyetçi- leri hiç te hayret etmiyorlardı. Çünkü o çetelere mensup olan efradın şuradan buradan tedarik | edilme derme çatma adamlardan | ibaret olduklarını biliyorlardı. Ta biidir ki, bu efrat uzaktan müsa- demelere seyirci kalıyor ve tebli- keyi görür görmez kaçıp gidiyor- du. Onlarda vatan mefküresi'deni- len büyük his eksikti ve muhta-| riyetçiler bu vaziyet karşısında hiç bir şey yapmak istemiyorlardı. | Verhovistlerin elebaşıları olan ceneral Protogerof ile Aleksan- drofa gelince bunlardan Protoge- | rof kral Ferdinandın Makedonya ! politikasına ale: olduğunu hiç giz- lemiyor ve daima âşikâr bir suret- te hareket ediyordu. Aleksandrof ise Sofya saray mahafilinin emel- lerine hizmet ettiğini söylememek. | tadırlar. Onlar Bulgaristana düş- le beraber, umumi harbin başlan- | map. nazarile baktıkları kadar gıcında gece, gündüz kral Ferdi- | Rusyayı da kendileri için düşman nandın sarayından ayrılmıyordu. Bu suretle onun ne maksatlar ta- kip ettiği vazıh bir surette anlaşıl» mış oluyordu. Kral Ferdinand her zaman ol- lemiştir. Mumaileyh, Sta*““kinin ku- mar oynamak yasağını ne suretle kal- dirmiş olduğunu izah etmiş ve gerek Staviskiyi gerek karısını hiçbir vakit hiçbir suretle tanımadığını söylemiş» | | ganda sayesinde işlenmesi sureti- i vatandaşların tedricen ve propa- LK dan islâv ittihadı ve saire gibi mu- vi &ir fikirleri çikarmak ve onları | . Rusya çarlığının İslâv propey “iğ dasından Ouzak bulundu GA için Rakovskinin “Rusyanm gesi ? politikası,, namındaki eserinden binlerce nüshasını (satın alarak | Makedonyalılara tevzi etmişlerdi . ve bu suretle hep Rusya kei Makedonyalılar harp ek. | lardan birisinin o kazanmasından bir şey beklemiyorlardı. Hangi ta- raf kazansa onun esiri olacakları" © nı biliyorlardı. £ Bununla beraber İMakddeişal muhtariyetçileri” gerek Balkan de her yerde ateş püskürüyordu ve | harplerine, gerekse umumi h FA diyordu ki: * Bulgar askeri olarak iştirak etmi: — Balkan harbine sebep olan | Jerdi. Fakat bunu Bulgar vatanın kral Ferdinanddır. Onun takip 'et- ! na bir hizmet olmak üzere yapam) o tiği siyaset neticesinde. Makedon- | mışlar, yalniz geri kalmaktan u- ya parçalandı. Makedonyanın bü- | tandıkları için yapmışlardı. On yük bir kısmı Sırbistana ve Yuna- | ların bilhassa Balkan muharebe» ; nistana geçti, Bulgaristan da mağ- | lerinde Türk unsurlara karşı hüs lüp oldu. Bütün bu fenalıkları ya- | yük yardımları dokunmuş ve bir. pan kral Ferdinanddır. Onun için | j çok yerlerde Türkleri katliamdan j Bulgar milleti ellerine sopalarını | kurtarmışlardı. Çünkü Türkleri alarak kral Ferdinanda gitmeli ve ! de Makedonyalı vatandaş adde yaptığı fenalıkların intikamını on- | yorlardı. çe dan almalıdır!,, i Halbuki Makedonyanın beya Sandanski ve arkadaşları o ka- | umumiyesini Bulgaristana ilhak dar müteassıbane bir surette Ma- etmek istiyen Bulgar emperyalist- kedonya: muhtariyeti için çalışı- | lerinin Türklere karşı yaptıkları i yorlardı ki o muhtariyeti başkala- | mezalim sayılmakla o bitecek şey rmın elinden hediye olarak alma- | değildir... Balkan mubarebesinda; ğı bile hatırlarma getirmiyorlar | Türk unsurunun o Bulgarlar tara- ve Makedonyadaki Bulgar, Türk, ! fından imbasına tevessül edildiği Sırp, Yunan, Arnavut ve Musevi ! o vakit gönderilen Carmegie ke- celbetmek için çok çalışmıştı. Fa- kat Sandanski buna hiç bir zaman ve hiç bir suretle yanaşmamıştı. Hattâ kral iki defa Menlike kadar gitmiş ve orada Sandanski ile ko- nuşmağa muvaffak olacağını ümit etmişti. Halbuki her ne zaman kral Ferdinand Menliğe geldise, Sandanski onunla konuşmaktan kurtulmak ve konuşmağa vesile verdirmemek için Menlik civarın- da bir manastıra kaçmıştı. Bir de Sandanski yalnız kral Ferdinanda alet olmamakla kal mıyor, ayni zamanda kral aleyhin- | misyonu tarafından bile tesbit - Makedonyanın ve Trak- dilmişti, z yanın herhangi bir köşesinde yan bir Türk için emperyalist garların nazarında oralarda, yoktur. Verhevistlerin bu imh politikasını ne kadar esaslı bir su rette takip etmiş oldukları aşaj le hakikaten talep edilebileceğine inanıyorlardı ve hâlâ da inanmak- biliyorlardı. Makedonya muhtari- yetçilerinin kanaatine (nazaran daki müessif vakadan an Rusya çarlığı yakın şarkta yaptı: | tadır. > ğı on bir muharebeye Balkanlarda | KE ki hıristiyanları kurtarmak için 77777 Pe değibabe kendi mi. Gi Geri bırakılan konferans almak için girişmişti. Büyük Kate- | “Dün profesör Nöymark ii 4 rin zamanındanberi takip edilen dan Halkevinde verilecek olan 3 siyaset bunu gösteriyordu. Hattâ | “Belediye bütçesi” mevzulu konfe- Makedonya muhtariyetçileri, Ma» ! rans, bazı sebepler dolayısiyle baş: ve Pust'un ifadelerini, iltizasnın il En kârlr işlerden biri de bu soğuk tuğla işi, Bir hesap yaptı; Eğer bugün fabrika- Ca daha on beş bin lira sermaye konsa günde bilmem kaç yüz bin tuğla çıkarı” yormuş. Tuğlanm değerini yarı yarıya ucuz tuttu, onun yarısını da bana caba indirdi, memlekette ne kadar tuğla sü- rüldüğünü » Aaydasını buldu, gene yarısı bana caba, vergisi masrafı, vereceği aylıklar, gündelikler, çimente- su, toprağı, getiriş, götürüş parası, gene sonunda bir kazanç kalıyor ki akla dur- gunluk verir! — Bugün hükümet bir ufak yardım etse.... Bankanın parasını altı ay içinde isterim, Sonra Me Bu hesapları İskender tanıdığı bir kaç mebus beye de açmış; çünkü bu işte en büyük ayeti » ire! O mebus- misyonu, esbak başvakil M. Şotamı din. | ti. kedonya hıristiyanlarınm aklın: ' ka bir güne rm — Şisint bankada | b iş kserine hiç el söz geçmedi mi? Diye bana soruyor. — Geçse de müdürler konuşurlar, biz duymayız, dedim. * — Bu öyle bir iş değil ki, dedi, hani ben artık eksik diyeyim. Banka kendisi idare eder. Bir adam kor, parayı kendi a- lır, kendi verir. Eskiden Rusyada nasıl olduğunu an- Jattı, — Bu Şefik Bey de eskiden Rusyada | bulunmuş, ona sorun, dedi. Sonra Şefik Beyin şahitliğini kendi de | az görmüş olacak ki: ç — Kime isterseniz sorunuz, diye ekle- ik. İskender Bey bu ii işi bir kaç mebusa anlatmış, ancak çok adama da anlatmak | istemiyormuş, çünkü kazançlı işi tez ka parlar. İskender Beyin fabrikasını kur- i mağa gelen Almanlar ortak olmak iste- i | İ mişler. — Bilirsiniz ki, onlar hesapsız işe gir- mezler! Iskender Bey bu yabancıları memleke- | te sokmak istememiş. O istiyor ki, bir ya- bancı kazanacağına banka kazansın! — İşin kötüsü bizim bankacılarımız da memur kafalı! Anlamıyorlar, Rusya- Alt tarafımı dinler gibi göründüm amma dinlemedim. Karnım ağrıyordu. O da dinlemediğimi ve onun verdiği misal- İerin bence değeri olmadığını anladı, sö- zü kesti, İskender Bey komşumuz olur olmaz, evimizi şenlendirdi; herkesin gönlünü a- lacak bir şey yapmağa başladı: Faika ile eski dost, arkadaş, yahut daha ileri! Faikanın kaynanasına hemen bir örme hırka daha armağan etti, kocakarıyı se- vindirdi. Bir tanıdığının yardımı ile şoför Bi ani b akittincdiğumi söylediler. Sonra bu söz değişti: Kendisi bir o bil alacak, Fuat. işletecekmiş, dedi Şefik Beyle eskiden tanışmıyorlarm Pek tez arkadaş oldular.” Şefik Beyin de bir zaman Rusyada rr rr ba- sını, gözünü yararak biraz R ması, aralarında sanki bir hisiml b de ğurdu, gurbette birbirini bulmuş iki he n- şeri gibi yaklaştılar. İskender Bey k: çe konuşmak ister, konuşmasındaki o zukluğu saklamağa çalışır. Şefik Bey d yi İskehderi görünce Rusça söyler. On Rusça konuşmaktan sakındığının farkm- da olamaz. Rusça İskenderle onu h ten ayırıyor, aralarında sanki bir soy yi kınlığı yapıyor. Şefik Bey eski hariciye di rastgeldikçe onlarla da Fransızça kon mağa çalışır. db