Her memlekette sağlam çocuklar için açılmış müesseseler vardır Muayyen zamanlarda çocuklar bu müesseselerin doktorları tarafından muayene edilirler —. Bilhassa sanayi memleketlerin- de açılan “Crğch,, ve “Pouponni: | rey, ler, âlil © çocuklar yurtları, çocuk bahçeleri, çocuk mahkeme- bei ve pi Ti bir çok isimlerle sm teşkilât ve tesisat hep ço- cuk bakımına ve vikayesine ait- tr. Bunlarm hiç “biri ihmal edile- mes; her birinin kendine göre €- hemmiyeti ve mevkii vardır. Bu gibi teşekküller ye nizamlar biri- birine yapışık bir zincirdir. Ara- dan kopması onun tamlığını bo- zar ve Şocuğu bir o girdaba düşü- çör. ' Çocuk hekimliğinin bu kısmı “Puğriculture, ismi ile ayrı bir iş olmuştur. , Bu şube başlı başına | duramazken, son 30 sene, bilhas- | sa barp ve harpten sonraki şeraiti hayatiye ve iktısadiye o bunu bü- yütmüştür, Dünyada ancak ihtiyacın do- gurduğu işler payidar olur, diğer- leri ise “luxe,, namı altnda anılır ve muvakkattirler. O Ancak mah- ; dut bir zaman için omevcudiyet gösterebilirler. “Puâriculture,, ü de bir ihtiyaç doğurmuştur, bu şube günden © güne her yerde daha esaslı bir surette “ “kök sal- makta ve kültürle beraber yürü ve | kuvvetini muhafaza etmiş bir söz- dür. Yani çocukta şahsi (o mütalea çok mühimdir. Bir çocuğun yaka- landığı her “hangi bir hastalık karşısında hekimin henüz bir teş- hise vasıl olmayıp (tedavi ârazi tatbik ettiğini veyahut o hastalığı saymak için kimyevi hiç bir teda- vi tatbik etmediğini tasavvur et- sak, eğer o hekim çocuğun yiye- ceğini, içeceğini iyi tanzim eder- se, gene hastalığın saçılması bas bmdan yarıdan fazla muvaffakıy- yet kızarmış olur. Şaşılacak şeydir: Herkes sahi- bi olduğu her şeyi, meselâ bahçe- | sini, evini, fabrikasını, atmı, ine- ğini arasıra bir mütehassısı, bah- | çıvana, mimara, makiniste, bay- tara göstererek onların iyi işleyip işlemediklerini, tamire muhtaç o; up olmadıklarını o bilmek, anla- mak ister. Fakat baba olduktan sonra ço- cuğunu, en kıymetli malını, arası» | İ ra mütehassısa gösteren (o kaç er-” kek vardır?. İ Çocuğun iyi olup (Oolmadığını | gayri tabii sanılsım sanılmasm hekime göstermelidir. Belki o ta" bii sanılan şey büyük bir hastalı- ğın başlangıcıdır. Bundan başka, çocuklarda fiz- yolojik neşvünümanın yolunda ©- lup olmadığını bilmek te mühim” dir. On iki ayını bitirmiş bir çocu” ğun hâlâ yürümemesi, (dişlerinin çıkmamış olması, bmgıldağın elân açık oluşu ona ne nazar değmesi" nin ne de irsi olan bir takım hal lerdendir. Bu neşvünüma gecik“ mesi başlı başıma bir (hastalıktır, ve bunları avamın bulup çıkara” bilmesi oldukça müşküldür. Bunun için ilk yaşta bulunan ço” cukların her ay hekime gösterilme si kaidesi konmuştur. Bu kaideye tebaiyet ederek süt çocuğunu her ay bakım yerlerine getirmeği ih- mal etmemelidir. Kimbilir, belki henüz farkına varılmıyan herhan gi bir hastalığın başlangıcında bu- lunuyoruz. İlk yaştaki bir çocuğun neşvü- i Nümasının gecikmesi ekseriya gı dai sebeplerdendir. Bize müracaat eden annelerin hemen hepsi sanki anlamak için sıhhatinin bozulma- smı beklemek lâzım mı?. Bir çok defalar ebeveyn bizleri her | hangi bir hastalığınm savulması için getirilen çocukların büyüme- mektedir. e VE Eskiden halk, çocuk vikaye ve bakımını bilmezdi. Çocuk Hasta * olunca ancak hekim önüne getiri- lirdi. Çocuğun daha ziyade had bir hastalığı, meselâ ateşi, ishali, sancısı, bağırması, huysuzluğu, nihayet etrafı için bir yük olması onu hekim önüne getirirdi. Şimdi ise., böyle değildir. Kül- tür lie mütenasip olarak her mem- lekette sağlam çocuk için açılmış sıhhi müesseseler vardır. Çocuk- lar buraları neşvünümasının tet- kiki için getirilir, hekimin gözü ö- nünden geçirilir, büyümesinin iyi ve doğru olup olmadığı hakkında malümat alınır, eğer | iyi bir bes lenme yolu (o tutulmadı ise onun düzeltilmesi için © neler lâzım ol duğu hakkında tavsiyelerde bulu" nulur, ve böylece cocuk — yaşına ve haline göre— bir kaç ayda bir, fakat muayyen zamanlarda b€ kim önüne getirilir. Avrupada böyle sağlam çocuk» İar için açılmış müesseseler her vilâyette yüzlerce denecek kadar çoktur. Demek ki, çocuk koruma ve ba- kımı çocuk teşfiyesinden ziyade bir yer tutmuştur, Esasen hayatın ancak çocukluk devresindedir ki bakım, hastalık savmasından da. hı mühimdir, © ve bu hal çocuk nekadar kücük ise o nisbette da. ha calibi d'kkattir. Tababette bir kaide vardır : Malümdur ki biz hastalığı değil , hastayı tedavi ederiz. Bu, sanki çocukluk devresinde (o yüzde yüz Vriyoni ile Daia tarafından düo taganni, 22,15 Budâlâ orkestrası tarafmdan, 2245 BRESLAU: 316 m. 17 Hafif musikisi, 19 Müsahabe, 20 Du bist gemein isimli meşriyat, 21 kısa haberler, 21,19 Fakir. İer menfaatine verilecek © konseri nakil, 25/30 Dens masikisi. lerinin de yolunda olup olmadığı» | * hususunda istizah etmektedir. A- rada sıhhate ait sorulan bu gibi Ş suallerin. hastalık. hengâmesinde sorulmaması, ve çocuğun hastalan ! dığını beklemeden hekim önüne | getirilmesi lâzımdır. | Hekim hast bir çocuk müvace- | hesinde o hastalığı iyi etmeğe uğ- raşır, neşvünümayı tashih ondan sonra düşünülecektir. Ee Hekimin | “Çocuğunuzun bu hastalığı geç-| tikten sonra tekrar (o getiriniz., | demesine pek &z ebeveyn cevap vermektedir; hattâ poliklinikler - | de bile. Muayene fişlerimizi | tetirikimiz bize bu sözü söylemek tedir. Ven neşvünümüsmi (o takip et- mek, Ve yahut her hangi had veya müzmin hastalığını savmak için smarladığımız çocuklar bize pek Sâyri muntazam getirilmektedir. Burada ebeveyn (o ihmali mevzu bahistir, Çocuk himayesinde en birinci €sâ3 bu gibi ihmali görülen ebe- Yeyni yola getirmektedir. Bunun için de içtimai © teşkilâta lüzum vardır. — Ziyaretçi hemşireler iş- te bu ihtiyacın Oo mahsulü olarak doğmuştur. Surasını unutmamalı ki, en 2i- yade ölüm hastalığı ihmal edilen veya edende ve kendisinde o has- talığın bulunmadığı (kanaatini İ edinmiş olan'arda olur. İ o Vaki tababetin ehemmiyeti bu- radadır. Biliriz ki, bir hastılı- İ ğın tedavisine ne kadar Ooerken başlanırsa, muvaffakıyet te o niş- | peite ziyade olur. o İşte (O çocuk hast-Iklarmda ve ölüm'erinde de böyledir. Biz cccuğune kadar ârk görürsek, yani hasta omlama- sına ne kadar dikkat edersek, o- İ nun hastalanma şınsı da, ölüm İ musibeti de o kadar a z olur. Ço-| cak hekimliğinde vikayenin e- | hemmiyeti bu kadar büyüktür Çocuklarda görülen her şeyi söz birliği etmişler gibi, şunu söy- lemektedirler: “Çocuğum altı ayı" na kadar çok iyi idi, yanakları pembe, neşeli, uykusu muntazam» dr. Ondan sonra gittikçe bozulma» ğa başladı, iştahının olmasına, mi- de ve barsaklarının iyi işlemesine rağmen sararıp. , soldu, ve bu hali buldu.,, Biz bu sözleri tahlil eder- sek ve işin künhüne vâkıf olursak, o vakit hatanm çocuğa vakti gel- dikten sonra dahi, mütemmim gı» dalar denilen mamalarm verilme- miş olduğu neticesine varırız. Bu misalleri çoğaltmak kolaydır. De- mek ki, çocuk anemilerinin, atro- filerinin, hipotrofilerinin, raşitizm lerinin sebebini gıdada aramak lâ- zımdır. Bu da, çocuğun her ay he- kime gösterilmesi 38Y€sinde olur. Çocuğu —ilk senelerde olsun— hekime sıksık göstermenin en bü- yük faydası, bu gibi Yolunda bü» yüyen gürbüz çocuklarım ilk sene içinde hasta olmamalarıdır. Ma- lmdur ki, has olan intanlardan bir kaçına karşı çocukta, hayatı dahili rahimde iken meşime vası- j tası ile alınma neticesi bir muafi. yet vardır, Fakat bununla beraber gocuk bir çok gayri has intanlara maruzdur. Çocuğun uzviyetinin kimyeviyet ve hayatiyeti bu gibi gayri has intanlar onu pek müsta- it kılacak surettedir. Biliriz ki, ço- cuk vücudunun suyu pek çoktur; kanın şekeri ve kaleviyeti de mik- ropların çoğalmasını kolaylaştıra - cak bir derecedir, (Devamı var) ——— — — Matbaamıza gelen eserler; esllzmememmmeaensusoeuumn0n00uneoösimekireroasayanene Idare mecmuası Dahiliye Vekâleti tarafından her ay muntazaman neşredilen İdare Mecmua- sının 71 inci Şubat sayısı çıkmıştır. Bu 'nüshasile yedinci cildine başlıyan bu kıy»! metli meslek mecmuasında resmi kısım- dan başka Sabri beyin “Belçikada ko- mün idaresi,, K. Naci beyin “Şehirler ve belediyecilik,, A. Hidayet beyin “Memur kimdir,, Selim Sabit beyin “Yeni Demüug- rafide koradis meselesi, isimli ciddi e- tütleri vardır. Mecmuaya ayrıca M. Atıf Bey tarafından tercüme edilen Berthel- u Sevgilisile Londra» ya kaçanprens İsveç prensi meğer vak- #iyle Greta Garboyla da evlenmek istemiş? Londra gazetelerinin verdikle- j ri haberlere göre İsveç o kralımm küçük oğlu prens Sigvard'ın Ber- lin tacirlerinden M. Patsek'in kızı Melle Erika ile evleneceği haberi aristokrat mahafilinde büyük bir | sansasyon yapmıştır. Prens ve sevgilisi Londraya gelmiş ve Pi- kadillyde küçük bir otele inmişler- dir. İki sevdalı genç şimdi nikâh- ları için lâzım gelen hazırlıkları yapmaktadırlar, İsveç o kralı, oğlunu halktan bir kızla evlenmekten © vazkeçir- mek için yaverlerinden kont Ber- nadotu tayare ile Londraya gön- dermiştir. Fakat prens, yapılan şidetli ihtar ve tavsiyelere rağmen kararında sabit kalmıştır. Genç prens iki gün evel öğle yemeğini avukatı ve sevgilisiyle bir arada Londranm © en yüksek | mahallesi olan Vestend'de, İngil- tere veliahtınm da müdavim bu- lunduğu bir lokantada yemistir. Bu esnada yanındaki masada sa Kit Yunan kralı bulunuyordu. İngiliz kanunları, evlenmek is- tiyenlerin İngilterede enaz l4 gün Oturmuş bulunmalarını şart olarak ileri sürdüğünden bu müd- det geçer geçmez nikâh merasimi yapılacaktır. Londra gazeteleri prens Zig- vard'ın daha 1928 senesinde Gre- ta Garbo ile evlenmek (istediğini ve fakat İsveç kralının © zaman oğlunu halktan - bir kızla “evlen- mekten alkoymağa muvaffak ol- duğunu ve prensin, babasından aldığı emir üzerine, Paris güzel sanatlar akademisinde — tahsilini İ ikmal için Fransaya gittiğini yazı- yorlar, PN Kiralık ODALAR Ankara caddesinde matbaamız Orhanbey hanında kiralık odalar vardır. Talip olanlar VAKIT idaresine müra- caat edebilirler. AKKAYA Beyoğlu dördüncü sulh hukuk mahkemesinden: | Galatadı Kemankeş Mustafa- paşa mahsllesinde Karaoğlan 40- ğında 28 numralı dükkânda köf- tecilik etmekte ve üstündeki odı- da oturmakta iken 11—2—934 tarihinde (vefat eden £ İbrahim Efendinin terekesine mıhkemece vaz'ıyet edilmiştir. İlân tarihin- den itibaren alacaklı ve verecek- lilerin bir ay ve mirasçıların üç ay içinde Beyoğlu dördüncü sulh hu- | ittisalinde —VAKIT 25 ŞUBAT 1934 man Vapurculuk Türk Anonim Şirketi Istanbul Acentalığı Liman han, Felefon: 22925 Karadeniz Yolu Millet “> Pazar saat 20 de Ga- lata rıbtımından kalkacak, gi- dişte Zonguldak, İnebolu, A- yancık, Samsun, Ünye, Ordu, Gireson, Tirebolu, o Görele, Trabzon, Rizeye. (Dönüşte bunlara ilâveten Of ve Sür- meneye uğrar. KENDİR ve KETEN SANAYİİ TURK ANONİM ŞİRKETİN- DEN: Şirketimizin hissedaran heyeti umumiyesi, Ticaret kanununun 361 inci maddesine ve dahili ni- zamname ahkâmına tevfikan 24 Mart 1934 tarihli cumartesi günü saat 15 te, Galatıda Ahen ve Mu- nih Hanımın birinci okatında 3 numaralı şirket (merkezinde adi surette ve (aşağıdaki ruznameyi müzakere etmek üzere (o toplana- cağından, en az beş hisseye malik hissedarların içtima gününden bir hafta evveline Okadar şirket merkezine veya milli bankalar- dan birine hisselerini tevdi ede- rek mukabilinde dühuliye vara- kası almaları ilân olunur. Ruzname müzakeresi: 1-— Meclisi idare raporunun okünmssı ve meclisi idarenin ib- rası, n 2 — Murakıp raporu ve blân- İ çonun okunması ve tasdiki, 3 — Murakıp intihap ve ücre nin tayini, 4 — İstifa eden idıre meclisi âzası yerine tayin olunın âzanm tasdiki. (13552) Denizyolları iŞLETMESİ Acenteleri 1. 42362 Har İzmir sür'at yolu vapuru 26 Şubat Pazartesi 16'da Galata'nk- tımindan kalkacak doğru İz mir'e gidecek ve dönecektir. (884) Iskenderiye yolu " 7 İzmir Ea Salı 11 de Galata rıbtımın: dan kalkacak doğru İzmir, Pi- re, İskenderiyeye gidecek ve dönrcektir. 1885) Bartın yolu vapuru 26 Bursa apak Pazartesi 19 da Sirkeci nibitmnden kalkacaktır. (887 Karaköy o Köprübaşı — Sirkeci Mühürdaszade Teleton 29740 Konya DOKTOR Hafız Cemal Dahili hastalıkları mütehassıs Cuma ve pazardan başka günlerde öğleden sonra saat 2) den 4) e kadar İstanbulda Divanyolunda * (118) nu- maral: hususi kabinesinde hastaların kabul eder, my'sin hukuku idare ilâvesi de vardır. | Kuk mahkemesine müracaatları | Muayenehane telefon mumarası 22398 İdarecilere tavsiye ederiz. lüzumu ilân olunur. © (13644) Kışlık iksmetgâh telefonu 42519