mas 4- VAKIT Alman-Fransız anlaş- | ması geri kaldı "e (Başmakaleden devam) ye bütün dünyan hali hazırda İ bulunduğu vaziyet ( karşısında| dolayı kenferansı tatl ettiler. Ay- Yransa ne tedafül silâhlarını ve | Pİ zamanda İngiliz nazırlarından he askerlerinin adedini indirebilir. | (Eden) in Parisc, Berline ve Ro- Şimdiye kadar olduğundan da - | vaya yapacağı sey-hatler saye * ha ziyade tahdidat yapmak bu - sinde gene bu iki ay zarfında dev- dalalık olurdu. Encümen tahdidi etlerin teslihat meselesinde bir- teslihat için yapılacak her türlü leştirebileceği (o tahmin olunuyor. teşebbüslere bütün azim ve meta- | Böyle siyasi seyahatlerden müfit netile karşı gelecektir.,, bir net'ce hasıl olamadığı bittec » kere kıprlari büsbütün rübe anlaşıldığı halde, şimdi de kapanmamış olmakla beraber | Edem) in seyahstine bel bağla - lan bu kabt Give Ve ie. mak neticesi boşa çıkacak olan bir reketleri karşısında Almanya ne | ümitten başka bir şey olamaz. yapacaktır? Her ne kadar Fran - Çünkü İngiliz nazırı Parise gitt'ği sadaki #ön gürültülü hâdiseler - zamn. Fransa Hericiye nazıri den sonra Fransız kabinesinde LENS DE > ve bilh: "a manyaya verdiği ret cevabında Ae a Sha erer se İK kullandığı Besndan başks bir li - | rülüyor, borsret yükseliyor, nöbet- him fikir değişiklikleri olduğu £ - | ©” kullanamıyac*ktır. ler geçiriyor. Buna rağmen, iyileşi İ sürülüyorla de” Alma Diğer taraftan Almanya da AL/y sodibir sani , ınyada man hükümetinin kat'i noktai na- Selde bul i zarfmda reis * zarmı Mister (Eden) e açıktın rin değişikli si xi ne > açığa bildirmekten bişka bir şey ğe ap lg re Ee rr ii mesi P *| Milletler Meclisinden ve silâhları e i tarik (Hitler) iş ba- ! lidenberi teslihat işlerinde tam bir şma geçtikten sonra Almanyanm | müsavat istemek fikrinden zerre vaziyeti pe değişmiştir. | kadar o ayrılmamıştır. Almanya Esasen isen yeni m Ni Franswz kabine | silâhlanma veya silâhlrı bırakma sinin Hariciye nazırı olan (Bırt-! meselelerinde diğer (devletlerle hou) dan Almanlar böyle bir ce * | müsavi olmağı milli bir haysiyet vap bekliyorlardı. Onun için ge *| meselesi telâkki etmiş ve bunu Al- len cevap Berlinde hayreti mucip | man milletine de öyle bildirmiş - olmamıştır. Asıl mühim olan nok-| tir. (Hitler) idaresi şimdi bu nek- ta, Avrupaya e tada müsaadekârane hareket e - m-yax Alman - Fransız zıttiyeti- | derse, Alman milletine karşı mü - nin yeniden aylarca bal ve tesvi * | kerreren verdiği vadi otutmamış ye edilemiyeceğidir. Cenevrede * | addedilecek ve mevkii çok sarsı - e in, müzakere- Pp arta n için, mü Avrupaya rahat ve huzur verecek lerini 10 nsan tarihine kadar te- olan bir Alman - Fransız an - hir etti. Konferansa iştirik eden | laşmısmdan demek ki henüz çok devletler bu iki aylık müddet zar- | uzaklarda fmda teslihat işlerinde Almanya 20 ŞUT ISA ke e Bir kılıç balığı yüzünden çıkan hadise Balıkçılar, Beykoz açıklarında ağ kurmuşlar. Gece, ay ışığında | kayıklar içerisinde, ellerinde kan- calar, do'aşıyorlar. Bir aralık, Karadenizden yolu Boğaziçine düşen bir kılıç balığı, ağlara takılıyor. Ayrı 3yrı ve yan yana kurulan iki ağa birden do - kunuyor. Balık, yakalanıyor. Fa» kat, kılıç balığının shına uğruyor- lar, aralarında bu yüzden kay- ga çıkıyor! Kayıklar içerisinde “benim » dir, senindir, kavgası... Balıkçı » lardan Mahmut, Raifin başma kan ca ile vuruyor. Raif, ağır surette yaralanıyor. Hastahaneye kaldı - rılıyor. Kurtulacağı şüpheli gö - ile Fransa arasında bir çarei hal bulunacığını ümit ettklerinden Or. Balıkçı Mahmut hakkında kibat yapılıyor. O, “Ben, balığa otağız, dedim. Raif, kabul etme- di. Yanındakilerle birlikte bına kanca ile vurdular, Kendimi mü- dafaa yollu mukabele ettim, Bu sırada Raif yaralanmış... Ben, ka- ranlıkta karşımdakileri seçemiyo - dum.,, diyor. Bu hâdisenin muhakemesi, dün İstanbul ikinci ceza mahkemesin- de görüldü. o Şahitler dinlenildi. Başka şahitler de dinlenilecek.. Baskın yapmakla suçlu bulunanlar Bakırköyüne bağlı İncirli köy» de bir gece yarısı baskın yapmak suretile Davit Efendinin evine girmek , zorla para almağa kalkış- mak, para verilmeyince Davit E- fendiyi yaralamak, karısı Lea ha- nımı öldürmek... Bu vak'aya ait davada suçlu mevkiinde bulunan rençber Mus- tafa ve Talip Efendilerin muhake- ale; a Masonluk türkiyeye nasıl girdi? |iükemerin 1 mi kaç şahit dinlenildi. Bir $ey bil mediklerini söylediler. Mubake - me, bir jandarmanın istinsbe yo- liyle ifadesi alınmak üzere başka güne kaldı. Br (Baş tarah İ inci sayıfamızda) Sonra Sadrazam Âli Pş. Sul - tan Aziz zamanında Hidiv İsmail Paşayı yeni bir ferman vermiş ve bu fermanda Hidivliğin büyük oğluna (Tevfik P>şa) (o intika - in; temin eylemişti. Bu suretle) | Mustafa Fazıl Paşa Avrupada. Hidivlikten hakkı iskat edilmiş | ki teşebbüsetı esnasında Fransız olan Mustafa Fazıl Paşıya da | mason teşkilâtına dahil olmuştu » | son) kısmına ait olan dört milyon altın lira tazminat | Kemal Bey ile Ziya Bey Parise ge- | dahil Türkler ile ecnebiler ve gay verilmişti. Fakat Mustafa Fazıl | ince ve kendisi ile teşriki mesai | ri müslimler arasında esaslı bir Paşa yeni usul net'cesinde Hidiv | edince onları da ikna etmişti. Bun | düşünüş farkı bulunmasıdır. Çün- teşebbüsat ile meşgul iken İstan- lar ilk mason teşkilâtını kurmuş | kü Kemal ve Ziya Beyler hıddi » Paşa yeni usul neticesinde Hidiv- | lardır. zatında teceddüt taraftarı olmak. likten mahrum olunca tazminatak | (| İşte bu mevzuu bahsettiğimiz| ja beraber islâmcı birer inkılâpçı mış olmasına rağmen Âli Paşa | ves'kalardan anlaşılan birinci nok | idiler. Halbuki (Yeni Osmanlı » ile Osmanlı hanedanma karşı a »| ta budur. lar) Cemiyeti nizamnames'ndeki leyhtar bir vaziyet almıştır. Bir ta-| © Diğer taraftan mevzuu b-h -| (Teceddüt) kelimesi — mevzuu raftan Osmanlı imparatorluğun » | settiğimiz vesikalar bir hakikati | pahiş vesik-lara 8öre — ecnebi da meşrutiyet ilânı, diğer taraf * | daha gösteriyor ki (10) temmuz | aza tarafından çok başka bir ma- tan padişahlığın evlâdı Ekber ye- | inkılâbından sonra ibtilâlci nesil| , ga almıyordu. O kadar ki bun- rine padişahların büyük oğulları” | hakkında kullanılan (Genç Türk- larm man“sı Türk olmıyan ana na intikali usulünün kabulü için | ler) tabiri vektile Mustafa “Fazıl |, , Türkiyeden ayrılmasma ka- propagand-ya ve tahrikâta başla-! Paşa ile Kemal ve Ziya Beyler ta- | ger teşmil olunuyordu. mıştır. rafmdan tesis edilmiş olan (Genç Bizim bu mülâhazalarımıza Türkiye — Jeune Turguie) cemi" | «sas olan ves'kalara gelince, bun- yapının eninde alınmıştır. Hal - | hee (W. Deschamps) isminde bir buki ayni tabir Kemal ve Ziyal, harririn (Les sociötös secretes Beyler ve ark-daşları tarafından | “8 ile kafa Fasıl Paşa Pariste ba türlü kendi cemiyetleri halimde (Yeni | ğu © mizi) le teşebbüsat ile meşgul iken İstan- Osmanlılar) tabiri ile tercüme © *| uz, Kitap o 1883 ç doğru ve bulda da Kemal Bey, Ziya Bey, dilmiştr. haddi (zatında (O (Mason) luğa (Ziya Paşa) gibi münevver bazı Bu suretle garp âlemindeki| g'eyhtar olarak yazılmıştır. Bui »| genzler de Italyadıki Barbonari ! genç tab'ri ile bu tabirin kendi çikarlı mülâhazaların'a belki bi- | Cemiyeti teşkilâtmı esas tut.rak | dilizsizdeki iatimali ve medlâlü| araf otmayabilir. Fokst bizim meşrutiyrt inkılâbı bazırlemak i -İ ara.man tarihi bir fark husule gel * nazarı dikkate aldığımız şeye - AE eme : Deta köle) ve tedi edi'en vesikalar » g mi cı - » Fare ender Üzüncü dır, bat yapıldı. Kem-i Bey ve Ziya Bey Avrupaya kaştı, burada Mus- tafa Fazıl Paşa kendilerini hi - mayesine aldığı Sibi meşrutiyet ilânı yolunda neşriyat içinayrı-;........—————— ca yardım etti. ki bu da gene mevzuu bahis ve . sikalardan anlaşıldığına göre Ye- ni Osmanlılar Cemiyetinin (Mı- Mustafa Fazıl Paşa, esasen zengin idi, Fazla olarak eline 4 milyon altın lira geçmesi bu tah- rikâtma çok yardım etti, Mus - kb noktaya daha içeret ed “| (Devamı ver) | m — ii 7 mlikkinn MAHKEMELERDE İ Menteş Kasavi Efendi, geriye ka Feriköy Cinayeti 5 ağ Müddet biraz geçmiş ve Kür eee EN nun yalvarmasına karşı alacaklı nm sövüp saydığını, biri ölenin “Ah, vuruldum!” dedikten sonra Zihni Efendinin elinde bir bıçak tutarak kaçtığmı, üçüncüsü de ci- nayeti sonradan işittiğini söyledi- ler. Brçaklamanın nasıl vaki oldu- ğunu gören yoktu. Makkeme, iki şahidin daha ça» ğırılması ve Zihni Efendinin ya- $i öğrenilmek üzere, Arnavutluk- tan buraya geldiği zamanki pasa» portunun Feriköyünde bahçevan- lik eden babasmdan polis vasıta- si'e aldırılmasını kararlaştırdı. Mu hakemeyi on dokuz Mart saston üç bucuğa bıraktı. lan altımış İiranın İcra yoliyle tah- siline teşebbüs etmiş. Doğrudan doğruya değil, Zihni Efendiye ke- fil olan bakkal Nafiz Efendiden... Günün birinde, alacaklı, İcra memuru ve polisle birlikte bakka- Im dükkânma gelmiş. Dükkânda- ki mallara haciz konulacak... Na- #z Efendi, hemen kefil olduğu a- dama haber göndermiş. Zihni E- fendi dükkâna koşmuş, alacaklı- yı icra vasıtasiyle hareketten vaz- geçirmek istemiş. “Bana biraz mühlet ver, Hepsini öderim. Hat- tâ şimdide otüz beşlirasmı te- darik edebilirim. Geri kalan kıs- mını ölemem için ay başma kadar sabret!” demiş. Alacaklı razı ol- mamış, dükkândaki malların ara- baya yükletilmesi sırasında, bir a- ralık dükkân civarmdan uzakla- şan Menteş Kasavi EF., dükkân dan yüz elli adım kadar uzakta bıçakla öldürülmüş. Mahkeme he- yeti, Kemal Beyin re'sliği altında aza Sakıp ve Murat Beylerle te- şekkül etmişti, Müddeiumumiliği muavm Kâsif Bey temsil ediyor" du. Kemal Bey, suçlu mevkiinde bulanan Zihni Efendiyi sorguya çekti, — On yedi yaşmdayım. Kolon- yalıyım. O Rençperim, Bekâr. Şimdiye kadar ceza yemedim. o. kuyup yazmak pek o kadar bil- mem. İstanbula yedi, sekiz sene evvel geldim. Arnavutluk tabasın- danım, Feriköyünde Ferah soka- ğmda on dört numaralı evde otu- rurdum. Şimdi tevkifhanedeyim. — Bu cinayet vakası nasıl ol- Gazeteler arasında “Son Postı,, gazetesi tarafm » dan “Cümhuriyet,, gazetesi aley* bine, yakışık almıyacak neşriyat- ta bulunduğu kaydile açılan da * vaya dün İstanbul ikinci ceza mah kemesinde bakılacaktı. Dava e - dilen gazetenin yeni neşriyat pi'- düründen birine tebligat yap:! madığından, muhakeme başka gü- ne birakılm» Haber al. :ğ mıza göre Cüm- huriyet,, gazetesi de “Son “osta,, gazetesi ?'eyhine ayni esastan bir dava açmıştır. Sarı ihsan müşahede altına alınmasını istiyor Dolandırıcıli: Oo maddesinden suçlu olarak muhakeme edilen Sa» rı İhsanın mühakemesine, dün İs» tonbul üçüncü cezada devâm & « dildi. Polis memuru Cemil efendi şa- hit olarak dinlenildi. Dava mev » zuunu teşkil eden hâdiseye dair, karakolda davacının Sarı İhsan: teşhisinden başka bir şey hatırla» madığı söyledi. Sarı İhsan, dimaği zaafmdan bahsetti. Tıp işleri müdürlüğünde müşahede altma alınmasını iste » di. Şimdiki h-ide, tevkifhanede, tevkifhane doktoru tarafından de- vamlı surette tetkik ve muayene du? Zihni Efendi, borç para aldı- ğı, üçüncü taksiti veremediğini, kefilinin dükkânmdeki malları hacze gelindiğini, orada alacaklır dan mühlet istediğini yukarda yazdığımız şekilde anlattıktan sonra, $öyle devam etti: — Razı olmadı. Üstelik beni tersledi. Dükkân önünden ayrıldı ğımız sırada da, sövdü ve tokatla- dı. Boğuşuyorduk, Onun cebinden bir bıçak düştü. Ben aldrm. Nasıl oldu ise oldu, Yahudi yaralandı! — Sen, eşyanm haczine mani olmak istemedin mi? — Hayır. Amma kavga haciz- den çıktı. Bana “24 saat bile müh- let vermem. Haydi, git!” dedi. Ben, Pangaltıya gidiyordum. Ta- nrdığım bir kasaptan ödünç para alarak, borcumu tamamiyle vere- cektim. Gitmeğe bırakmadı. Beni elâlem önünde rezil etti! — Netice itibariyle sen mi öl- dürdün? öldürülen şoför Nuri Efendinin ö — Boğuşma osmasmda me ol-|lümü davasına ait muhskemeye duysa oldu. Farkında değilim! «| dün İstanbul ağır ceza mahkem — Bıçak senin elinde iken, 0| sinde devam edilmiştir. yaralandı ve öldü. Öyle mi? Bu vak'adın dolayı, o zamar — Onun bıçağı benim elimde | Kumkapı merkezinde birinci ko idi! * İmaiser olarak bulunan Mücipf — Otur, bakalım! Şehitler çağırıldı, Bakkal Na- fiz Efendi, Zihni Efendinin dük- kân önünde alacakirva yalvardı- ği, hattâ bir az mühlet vermesi- ne karsı (szlaca faiz verileceği *ölenildiği belde, Menteş Kasavi Efendi'nin almış etme'#ini, cina- vetin Askândan ostea bir ver getirilmesine ve şahit kömürcü san efendinin celbi için yazılan müzekkereye cevap gelmediğin den, bu işi geçiktirerek mevkufi yet hslinin uzamasına sebep ol duğundan dolayı, kim ihmal gös termişse müddeiumumilikçe tes bitine ve hakkında kanuni takib yapılmasına karar verdi. Şoför Nuri Efendinin ölümü davası Bir gece Kumkapıda yerinde bir ketif yapılması lüz munu ileri sümüş, mahkeme, isteği kabul emiştir. Keşif ye larak rapor vrildikten sonra, ni da oldğunu, Kendisinin bir şey | h-keme son iafhasma | girecyie görmediğini anlattı. tir. v “ —