Gökten yağmurdan başka neler yağar? Sen yiyeceksin, ben yiyeceğim..derken| birdenbire gökten bir balık düşmüştü! 9 kânunuevvel 1923 tarihinde | bir halde gökten nazil olmuştu. bütün İsveçi kara bulutlar kapla- | Balıkların kafaları da kopmuştu. l Mıştı. Yerler takır takır donmuş ve karla örtülmüştü. Öğleye doğ- Yu ortalık biraz ısmmıştı, rüzgâr Bütün biber ve soğan tarlaları mahvolmuştu. Fakat felâketzede- ler harap olan tarlalarının üzeri- Senuwbu garbi istikimetinden 5©- | ne yağan kızarmış balıkları he- liyordu. Birdenbire hava büsbütün kara- tivermişti, Kar bütün şiddetile ya- İryordu. Fakat birdenbire kar ye- tins solucan yağmıya başlımıştı. Semadan arza kalın bir tabaka inde solucan yağıyordu. Yer- İer, sokaklar cırcıvık olmuş, geçi Mez bir hale gelmişti. Buz taba” kalarının üstü kalm bir solucan ıbakasiyle öltülmüştü. Alimler bu meseleyi tetkik etmişler, fakat bir neticeye varamamışlardı. Fa- | kat cahil halk meseleyi çarçabuk | hallederek: “Bu işin arkasmda #eytan vari, Bu gibi semavi hadiseler dün- ya yüzünde çok defa gelip geç- wiştir, 1866 senesinde İngiltere- nin, (Kent) şehrine kül yağmıştı. Bu meyanda bir çok yerlere par- mak uzunluğunda balıklar da yağmıştı. Balik yağmuruna tutu- lan arazi denizden pek çok uzak- ta bulunuyordu. 1771 senesinde eylâlün ikinci Zecesi o Almanyanm O (Luckau) tehrine de balık yağmıştı. Balık- | men toplamışlar, İardan nüzul etmeden evvel müt- | »Miş bir fırtına kopmuştu. Balık yağmurları en ziyade vukun gelen semavi hadiselerdendir. Hindis- tanın şark sahilinde kâin (Pondi- şeri) şehri civarında talim yapan askerler birdenbire. balik yağmu- runa tutulmuşlardı. e Askerlerin vücutlarına çarpan (balıklardan her tarafı bere içinde kalmıştı. Bu balıklar hemen £ toplatılarak bir iki gün bol bol balık yenmiş ve artanlarıyle de balık tuzlama” sı yapılmıştı. e (Pondişeri) deki Fransiz kumandarımın bu hadise- ye dair gönderdiği rapora bakıla- cak olursa, balık yağmuru, başla” mazdan evvel sema siyah bulut- İırla kaplanmış, şimşek, gök gü- rültüleri hiç durmadan biribirini | çek | Küçücük bahçem harap ve evi- takip etmiş, canı acıyan köpekle- rin çıkardığı feryatlara müşabib sedalar işitilmeye (başlamıştır. Yağan balıklar diri değil ,ölü bir haldeymiş. 1826 senesinde | İngilterenin (Edinburgh) şehrine de Ringa balıkları yağmıştı. Yağan balık- lar o kadar çoktu ki, ahali evleri- ni terkederek dağları kaçmıya mecbur olmuştu, Her taraf ve her şey balık yığınları altında gömülü kalmıştı. Evvelâ balıklar azar a- larr toplamıya ve tuzlamıya baş- lamıştı, Halbuki balık yağmuru” | nun şiddeti arttıkça, sokaklar do- | lunca, demlar ağırlıktan çökmeye başlayınca, balıkları istinp edemi- yen nehirler (o taşınca Allas bm fazla rahmetinden doğan bir harabiyet her tarafı sarıverin- ce herkes firardan başka çare bü- Jamamıştı. 1830 senesi subatmın on doku- #ancu günü Hindistanın (Celal- pur) şehrine yağan balık yağmu- ru İse bir şikemperverin desti me- | | tuzlamışlar, soğanlamışlar, fıçı- lar içine yerleştirmişler, üzerine de sirke ilâve ederek uzun müd- det saklamıya ve zararlarını bu suretle telâfiye muvaffak olmuş- lardır. Bu kızarmış balıklar nereden İ geldi diye soracaksınız. Bunun ce- vabı o kadar güç değildir. Bunu izah için başka bir balık yağmuru hâdisesinden bahsedelim: © 1688 senesinde (Çimborasto) nun şima- linde ( (Cargusirazo) volkanın indifar üzerine o havaliye ve ya- | kındaki (İbarra) şehrine de kı- zarmış balıklar yağmıştı. Çabuk kokmıya başlıyan bu balıklardan ! dolayı hava o kadar bozulmuştu ki, o hvalide yaşıyan insanların hemen cümlesi müthiş bir hümma hastalığını tutularak ölmüşlerdi. Kızarmış balıklar volkanın men- fezinden çıkmıştı, Çünkü civarda- ki büyük gölün volkanla irtibatı vardı, Hakikaten : birçok volkan- ların denizlere kadar giden yolla- | rı vardır. Onun için volkanlardan | ekseriya müthiş buharlar çıkar. Amerika âlimlerinden (Gud- ger) ın naklettiği girip bir vak'a vardır. Bir gün iki kişi bir balık yemeğinden dolayı kavga ediyor- larmış. “Balığı sen yiyeceksin, ben yiyeceğim!,, derken birden- bire gökten koskoca bir balık ge- lerek balık tavasınm içine düş- müş. Bu hâdise vukua geldiği an- da da civardaki volkan hali feve- rana gelmiş. Almanyanın (Essen) şehrinde 1896 senesinde vukua ge len atideki hâdise de garaipten- dir: Vak'ayı o sehirde iksmet €- den (Kromberg) isminde bir zat anlatıyor ve diyor ki: “Evimde oturuyordum. Birden- bire hava karardı, müthiş cesa- metlerde dolu yağmıya başladı. min damı delik deşik (olmuştu. Fırtma geçtikten sonra olan hasa- yatı anlamak için dama çıktım. Dolu taneleri erimeye başlamıştı. | Fakat eriyen faneler içinde neler çıktığını tasavvur edemezdiniz. $znki bir çöp tenekesi damımın üstüne boşaltılmış gibiydi: Boş ve paslı konserve kutuları, çürük yu- murtalar ve bir tane de bozuk a- ğız armeniği! Bunlar mutlaka bir kasırga tarafındın Afrikada top- zar düşerken, h-ik sevinerek on. | lanmış ve Almanyada buz taba | kasiyle kaplanarak (Essen) şehri üzerine atılmıştı., , Bu ifadede yanlış bir şey oldu- ğunu zannetmem. Çünkü 1818 se- nesinde Pariste zuhur eden bir kasırga bircok evlerin damlarını kopararak meçhul bir semte alıp götürmüştü. Paris civarındaki bir köyün sokakları su ve balıkla dol- muştu. Yapılan tetkikat netice- sinde yakındaki balık göllerinin kuruduğu ve muhteviyatı olan su- ların ve balıkların kasırga tara- fından kaldırıldığı anlaşılmıştı. - hetstinden çıkmış gibi kızarmış! (oHer halde evvelâ mucize gibi | biberlemişler, | Alman muharrirlerinden biri si resimli bir | Erkekliğe delâ i mıştır. Muharririn (o gazetesine i gönderdiği makaleler ve resimler | arasında en dikkate değer olan: gördüğünüz resimlerdir. Bu fe toğrafta o görülen bedevilerin © muzlarında as'lı olan kocaman anahtarlar © evlerinin o anahtarı İ imiş. Karısını eve kilitleyip # nahtarı boynuna © asmak şimali Afrikanın (Godames) şehri erkek lerinin “erkekliğe mahsus iftihar madalyaları,, imiş, Kadmlar orada hiç sokağa çık- i mazler ve boş vakitlerini bep ev- lerinin damlarında geçirirlermiş . şehrin ıssızlığı içinde incecik çi kan sesleri on, on beş dam aşırı işidilirmiş.. o Yalnız o erkeklere . Fennin Dünyanın her tarafındaki kim- yagerler, fennin son harrkası sa- yılan “Ağır su,, istihsaline çalış- maktadırlar. Bu “ağır su, nun bir kilosu 15,000 sterline malol- maktadır, Kimya, fizik ve tıp â- leminde bir çok yeniliklere anah- tar olacak olan bu “ağır su” yun insanlara 500,000 çeşit yeni kim- yevi maddeler temin edeceği, petrolu yeni şekillere sokacağı, yeni boyalar, yeni ilâçlar istihsa- line yarayacağı söylenmektedir. Onun için bugün bütün mede- ni milletler bu ağır suyu kâfi de- recede istihsal - için. çalışıyorlar. Havana, 6 (A.A.) — Havana belediye reisinin (o evinin önünde bir bomba patlamıştır. Hasarat mühimdir. İtalya ve Haiti sefa- retleri binaları (Ohasara uğtamış- tır, Maneti şeker fabrikası müdürü, miralay Batistadan ecnebi emlâki- nin himayesini ve sahra topçula- riyle kıtıat göndermesini telgraf. Ja istemiştir. Bir çok vilâyetlerde şeker fab. rikaları müdürleri grev ilân etmiş- lerdir. 75,000 işçi grev halindedir. Tütün fabrikalırın mahsulü ayın 25 ine kadat toplanmadığı takdirde iki milyon dolar zarar edeceklerini bildirmişlerdir. —— sonra başka bir kör erkek ile ka tifade edilmek süretiyle çok ince bir ameliyat sayesinde gözleri açi» lan Mister Watson'dan dün bah- setmiştik. Mister Watson'un göz“ leri okadar iyi açılmıştır ki gaze- işle inermeilrimiğeimünvansnsiyinkismehkiüaii görünen bu hâdiselerde kasırga ile volkanlar büyük bir rol oyna- maktadır. Yukarda yazılan garip vak'alırı bu kadarla izeh etmek Dedikoducu fabrikaları müdürleri | Yirmi yedi yıl kör kaldıktan | kâfidir, İ 9.— VAKIT E mecmua hesabıma | şimali Afrikada bir seyahat yap- | j mahsus olarak sokaklarda erkek- İ ler dolaşırken yalnız (o kadmlara Halihazırda bütün dünyada bu su- dan mevcut olan miktar bir kilo- nun dörtte birinden ibarettir, Bu- | mun yarısı, “ağırsu, yu keşfe den Amerikada bulunuyor. İngilterenin en tanınmış âlim- lerinden biri Londra gazetelerin- den birine “ağır su,, hakkında şu sözleri söylemiştir; “Hidrojen ile gelerek s rojenin yerine ağır hidrojen kona cak olursa, ağır su istihsal edilir. | Bu yeni keşif sayesinde bedit şe- ikilde-şekerler, - alkoller, yağlar, oksijen bir a Elektrikle işliyen bütün sanayi, işlerini durdurmağa hazırlanmak- tadırlar, Havananın bir çok maballele- rinde ışık yoktur. Grev yapan rıhtım — işçileri ve diğer deniz işçileri yekünu 4,000 kişiyi bulumuştur. Hükümet grevcileri, şehirlerde ve ada dahilinde tecrit etmek ni- yetindedir. Bu sebeple Havana” dan dahile gönderilen bütün hey- etleri tevkif etmekte, sendikalarla telefon ve telgraf mubaberatını yasak etmektedir. e Havanadın hareket eden.50 mürahhas tevkif edilmiştir. Santisgo de Cuba,6 (A.A.) — Vaziyet vahamet kesbetmektedir. | te okuyor ve her işi yapıyor. Muh- i telif memleketlere mensup doktor» muayene ederek ameliyatın neti- cesini tetkike devem ediyorlar. İ Dünkü postanın getirdiği haberle- İ re göre Mister Watson gözleri a- çıldıktan sonra herkesten evvel, kendisine bakan, (hastahanede yattığı müddetçe kendisiyle son derece alâkadar olan hasta bakıcı hanrmı görmüş ve ilk iş olarak o- na gönül vermiştir. Simdi Mis- teşkil ederler. Hid- İ 7 ŞUBAT 1934 — mahsus olan damlarda da kadın. ların erviltesı duyulurmuş, yeni bir harikası: Ağır su.. petrollar, boyalar istihsal edece- | ğiz. Sonra doktorlarda bu yeni keşiften fevkalâde mühim istifa» deler temin edecekler ve hasta- lıklarla daha müessir bir suretle mücadeleye muvaffak olacaklar- dır.,, Ağır suyun nasıl imal olundu- İ ğu, son derece gizli tutlmaktadır. i Bu hususta verilen malümat ta | sundan ibarettir: | Ağırsu, kullandığımız suyun her damlasında otuz beşbi İ birmisbetinde mevcuttur. Bunları | mak çok (o müşküldür ve çok ip Havanada 75 bin grevci! Umumi grev 48 szat temdit olun muştur, Greve iştirak etmiyenler rıhtıma | ve antrepolarda asker himayesi al- tında çalışmaktadırlar, Gazeteler neşriyatlarını tatil etmişlerdir. Şehirde hastahane- ler müstesna, ışık yoktur. Askeri kumandan polis ile kıtas atm umumi asayişi temin için kâ- fi olmadığını bildirmiştir. Bir tezahür esnasmda ateş teati adilmiştir. 7 yaralı vardır. Ca- maguey şehri bir karargâha ben- ziyor sokaklarda grevcilerin yap- | maları muhtemel olan karışıklık» lara mâni olmak üzere müfrezeler dolaşmaktadır. Bu vilâyette bir İ çok'yerlerde su ve elektrik yoktur. Yirmi yedi yıldan sonra gözleri açılan adam hasta bakıcile nişanlandı ter Watsonla hasta bakıcı hemşire nişanlanmış bulunmuktadırlar ve | dının gözlerinin karniyesinden İs- | )ır, Mister Watson'un (gözlerini yakında evleneceklerdir. Hanri Fordun ne kadar alacağı var? Taymis gazetesinin verdiği bir habere göre, otomobil kralı Hanri İ Fordun, buhran dolayısiyle kapa» İ pan Amerikan bankalarındaki a- lacağının yekünu on milyon İngi- liz lirasını (yani 75 milyon Türk lirasını) bulmaktadır.