| ME | Köyl Zonguldakta alım lanmış, esnafın Zonguldak, (Hususi) — Tabi- atın çetin ve yorucu işleriyle mü- temadi didişmek suretiyle canla- yını kazanan Ereğli havzasındaki msden amelesi ve bunlara bağlı olan diğer san'at o erbabı, ancak bayram günlerinde muntazam ve toplu tatili faaliyet ederek yor-| guz vücutlarını dinlendirmiş o©- Turlar, Geçen bayram tatili münase- betiyle Zonguldak © havzasındak! durgunluk nihayet üçbeş gün- lük te olsa iş haystına alışık in- sarlara can sıkmtısı o vermekten geri kalmıyor. Bayram günlerin- de ne maden ocakları kömür çı- karır, ne fabrikalirin dumanları tüter ve ne de kömür sevkiyatına mahsus trenler işler. Bayram tatili günlerinde köylü İ © amelelerden maden ocaklarında | kimse kalm-z. Bayram tatilinde köylerine dönerler. Bu, köylü maden ameleleri ölüm ile hayat u- çurumları arasında kazanabildik- ” leri beş on liracıklarını da Zongul- , dak ve havalisi esnaflarına terke- © derek bunun mukabilinde köyle- | rinde kendilerini bekliyen çoluk ço cuklarına, yavuklularına, Kezi-| barilarına bayramlık hediye götü- rüzler.. in “Bu bir hediyeden © ziyade ihti- i yaçtan doğur ve bu ihtiyaçları te- . darik etmek içinde © araya giren » bayramlar vesile olur. Köylü © — kardeşlerimizin ihtiyaçları şehirli © kardeşlerimize nazaran basit ve mahdut olmakla beraber köylüle- rimizin pek çoğu bunları da karşı- layamayıp güçlük çekerler. Maden ocaklarındı çalışan a- damı olan köylüler bu güçlükleri mümkün olduğu kadar karşılaya- biliyorlar. (Fakat işi gücü ziraat olan, yetiştireceği mahsulleri sata- rak geçinen köylülerin iktısadi va- ziyetleri düşkün ve durgundur. Çünkü bir metrelik adi beze o- tuz kuruş vermek mecburiyetinde olan ziraat erbabı, bu parayı, en “aşağı on kilo buğday mahsulü sa- tarak alıyor. © İnkılâp Türkiye sinde her şeyden evvel düşünülen köylümüzdür. Köylümüzün iktı- sadi kurtuluşu en başta gelir. il Asırların ihmaline uğramış ve © — yalnızcümhuriyet devrimizin baş- langicı ile varlıkları hissedilmiş o- lan köylületimize her ne pahasına - olursa olsun yaşama kolaylık ve i icabatını — öğretmek, yaşayışla- 5 rında yenilik yaptırmak onları ik-! - Hsadi zorluktan kurtarmak lâzım- dır. Köylülerin evlerinde (o yatıp misafir olanlar, onların hayatla- rmı, yaşayış tarzlarını görenler © pekiyi bilirler ki bu aziz (vatan çocuklarınm yaşayışlarında eski- sine nazaran bir fark olmakla be- raber bu fark istenildiği kadar de- p “İnkılâp programımıza o uygun yeni hayat şartları iktrsadi kalkın- manın weticesi olarak değişecek- © Gir. Yumurtasını 40 paraya satan — köylünün kilosu 45 kuruşa şeker -yiyebileceğini zannetmiyoruz, © Zonguldak havzasının bayram ta- Gi © — o—VAKIr 7 ŞUBAT 1934 ML EKE T o Haberle ünün yaşama şart- larını düzeltmeli satım işleri can- yüzü gülmüştür tiliyle intibalarından: bahsetmek isterken gayrlihtiyari köylülerimi- zin iktısadi zorluklara biraz do- kunmuş olduk. Buna şunu da ilâve edelim ki Zonguldak havzası (yurdumuzun | en zengin madenlerine malik en | diği söylenmiş fakat oralarda büyük servet — diyarıdır. Buradı maden işleriyle, maden müessese leriyle alâkadar olan ve şehirde yaşıyan halk arasında nisbeten ik- sadi buhran tesirini az gösteriyor. Zonguldaktaki hususi © pahalılık biraz daha kaldırıldıktan ve iş güç sahibi olup ta hesabını, kitabınr, idaresini bildiktensonrı yaşama zorlukları o kadar çok sayılamaz. Eski senelerdeki bayramlara bakı» lırsa bu seneki bayramda burada» ki alım satım hareketleri © fazla idi. Bütün dükkân ve mağazalar» da bayramlık müşteriler kalaba" lığından girmek kabil olmuyordu. Bu bayramdaki alış verişte satıcı" lar da çok memnun oldular. He pisinin yüzü gülmeğe başladı. Sa- taşların umduklarının üstünde olduğunu ve piyasanın canlandır ğını söylüyorlar. Zonguldakta işsiz geçen günle- rin insana hemen azap verdiğini söyliyebiliriz. Mevsimin kış ve s0 ğuk olması da bu azabı kuvvet- lendirmekte mühim bir sebep © lur. İstirahat ve eğlence yerlerinin başlıcası gazino ve kahvehaneler- dir. Bir tek de sinema yardır. Bu- rada istirahat gününü geçirmek yorgunluğu (gidermek için ya kahvelerde cigıra dumanları ara- sında oturmak, yahut da sine maya gitmek lâzımdır. Bundan evelki bir yazımda si nemada cigara dumanlırının bu- lut gibi dolaştığını ve evvelce sine- ma içinde içilmesi yasak olan ci- garanın son zamanlarda gene içil. meğe başlandığını ve bunun umu. mi sıhhate muzir olduğunu işaret ederek bu güzel yasağın tekrar tatbik edilmesi için alâkadarların dikkat nazarlarını © celbetmiştik. Memnuniyetle haber aldığımıza göre Vakit gazetesinin bu husus- taki neşriyatı derhal nazarı dikka- te alınmış ve sinema dahilinde ge- ne cigara içilmesi belediyece me | nedilmiştir. itseas Rami — Halkevinde portakal sergisi Mersin Halkevi, ora mhasu- lünün tanınmasına yardım etmek maksadiyle bir portakal sergisi âçmağa karar vermiştir. Uzunköprüde orta mektep! Uzunköprü halkı Uzunköprü- de birorta mektebin açılması için ciddi teşebbüslere girişmiş- lerdir, önümüzdeki: ders senesi başında bu arzularının yerine getirilmesi için alâkadar makam- lara temenniyatta bulurmuşlar - dır. Uzunköprüde bir orta mekte- bin açılması (o kararlaştığı halde Uzuköprülüler mektebe lâzım © lan binayı derhal o hazırlıyacak- lardır. ri İ Bir çocuk Vahşi hayvanlar tarafın- dan alınıp götürülmüş Adanada Kürkçü — civarında Abdülhadi köyünde üç yaşların- da bir çocuk pertembe günü an- nesi çamaşır yıkarken köyden u- zaklaşarak meçhul bir semte gi- dip kaybolmuştur. Çocuk bütün köylünün iştiraki- le yakın uzak © yerlerde aranmış ise de bulunmamıştır. Köye on dakika mesafede | Molla Ümer çiftliğinden bir çocuk sesi işidil- da bulunamamıştır, Çocuğun bir vahşi hayvsn ta | rafından götürlüdüğü ozannedili- yor. Ballıkaya soyguncuları İkinci teşrinin on ikisinde He kimhan — Hasançri:bi arasında Ballıkaya da soygün yapan Şotik- li Mehmet Seydi, Battal ve Hüse- yin adlı üç şerir hakkında Malat- ya müstântikliğince açılan thki- kat bitirilmiştir. Bu üç şakinin duruşmaları yakında başlayacak” tır, Adapazarı belediye reisliği i Polonya hariciye nazırı izahat Varşova, 6 (A.A.) — Polonya ajansı bildiriyor: Lehistan harici- ye nazırı M. Beck dün o mebusan| meclisi hariciye encümeninde hari- ci siyaset hakkında uzun izahatta bulunmuştur. M. Beck, izahatma başlarken geçen sene encümendeki izahatn- da Avrupanın siyasi vaziyeti hak- kında yaptığı tahlili ve Lehistanm âiyaseti için bu vaziyetten çıkardı- ğı neticeleri hatırlatarak demiştir ki: — O zaman varmış olduğu neti- celer şöyle hulâsa edilebilir: Beynelmilel siyasi hayatın hâdi- seleriyle iktisadi hâdiseler beynel- milel teşriki mesaide müşkülât ol- duğunu ve devletleri zümreler ha- linde bireştiren bağların gevşemek te olduğunu göstermektedir. Maamafih bu vakıa bizi siyase- tin istikrarına ve sulhun târsinine matuf teşebbüs ve mesaiden vaz- geçmeğe sevkedemez. Binaena- leyh devletler arasında doğrudan doğruya münasebatta bulunulması zaruridir. Bu prensiplet bugün de aynen Adapızarı belediye reisi Rauf beyin istifası üzerine belediye ri- Yasetine baytar (mektebi sabık i muallimlerinden oOove Adapazarı gençlerinden Ahmet Bey tayin o lunmuştur. Farenin marifeti İzmirde İkiçeşmelikte garip bir hâdise olmuştur. Mesele şü- dur: İkiçeşmelikte 650 numarada oturan manav Giritli İsmsil ağa, bir müddettir sebzelerini yemek: te olan bir fareyi cürmümeşhut halinde görmüş, kızmış, fare- yi öldürmek için ne Yapacağını düşünmüş, etraftan bir şey alarak vakit geçirmek istememiş, ellerini açarık farenin üzerine atılmıştır. Fakat kocaman fare İsmail ağa. nın kendisine doğru uzanan elini sivri dişleriyle yakalamıştır. İs- mail ağa ile fare arasmdaki mü- cadele oldukça uzun sürmüş, İş- mail ağa pırmaklarına geçen fa- re dişlerine rağmen Onu öldür. mek için bütün kuvvetiyle sıkmı- ya başlamış, fakat pek semiz olan farenin canımı çıkaramamış, bilâ- kis gittikçe kendi canı acımıya başlamıştır. Çünkü fare hem sivri dişleriyle, hem de tırnakları ile İ İsmail ağanın ellerini | parçala- | muştur. Neticede fare gelip çıkmış, İs- mail ağa fareyi bırakarak parçala nan elini pansuman yaptırmak ü- zere bitkin bir halde memleket hastahsnesine koşmuştur. Giresunda mızır hayvan- larla mücadele Giresunda muzır o hayvan ları imha etmek üzere vali beyin riyasetinde teşekkül eden mücı- dele heyeti faaliyete (geçmiş ve köylerde ve mülhakatta öldürülen — hayvanlar © 489 do- muz, İZkurt, Sayı, 20 ça kal, 30 porsuk, 50 karga olarak tesbit edilmiştir. Şubatın ikinci günü piyade alayından iştirak e den askerle bütün vilâyet (o dahi- j linde urhumi sürek avı yapılmış- ibr. bâkidir. Lehistan, milletler cemi- yeti mesaisine iştirak etmektedir.. Bunu en mühim komşularımızdan birinin bu müesseseden çekilmiş olmasına rağmen yapıyoruz. Mil- letler cemiyetinin istikbali ve ıslâ- hı meselesi geniş bir tarzda müna- kaşa edilen bir mevzu (olmuştur. Maamafih henüz müspet ve kat'i bir proje meydanda yoktur. Mil letler cemiyetinin ıslâhr o meselesi Lehistan tarafmdan daima bu mü- esseseye (karşı hayirhahane bir tarzda tetkik olunmaktadır. Lehistan bu meselenin bu fikir- İerle ortaya konulacağına ve tet- kik edileceğ'ne şüphe etmez. Le! bistan ekalliyetler hakkındaki mu | ahede'erin umumileştirilmesi pro- | jesine ötedenberi müzaheret etmiş tir, Çünkü Lehistan bu baptaki taahhütlerin umumi olması yahut ta bugünkü usulün tadili lüzumu» na kaildir. veriyor Lehistanın harici siyaseti sulh esaslarına istinat ediyor Silâhsızlanma meselesinde, ye- ni iki mühim teşebbüs vardır: İngiliz ve İtalyan muhtıraları, Bu muhturalar Lehistan hükü- metine doğrudan doğruya (tevdi olunmuştur. Devletin emniyetini alâkadar eden en esaslı mesele si- lâhsızlanma meselesi olduğundan yeni projeler meselenin bilhassa ameli farafı nazarı itibare alınarak tetkik edilecektir. Lehistanın devletlerle doğru- dan doğruya olan münasebetlerine gelince: Sovyet Rusya ile mevcut ademi tecavüz misakı mütecavizin tarifi bakkında bir itilâf ile tamamlan- mıştır. Bu itilâf tecavüzde bu- lunmamak fikrinin müşahedesin- de azami bir sarahat elde edilmesi- ne imkân vermiştir. Müttefikimiz Romanyanm bu itilâfa iştirak etmiş olması bilhas- sa memnuniyeti muciptir. Sovyet Rusya ile dostluk ve iyi komşuluk münasebetleri bir çok sahalarda noktai nazar ihtilâflarmın ortadan kalkmasma ve diğer bir çok mese- lelerde de mutabekatı efkâr hasıl olmasına yardım etmektedir. Lehistan hükümeti Sovyet Rus- ya hükümetile olan münasebet ve temaslarmın inkişafına büyük bir €hemmiyet vermektedir. Almanya da Hitler hükümeti iktidar mevki- nan ve hemen hemen umumi iti- matsızlık hatırlardadır. Lehistan hükümeti hiç te bu hisse iştirak et- miyordu. İki hükümet arasında daha ilk temaslarda (meselelerin mütaleası için bir tarz (bulundu i ve iki komşuluk münasebatının en devamlı şekillerde tesbitine bir 6- sas oldu. Sarih olarak beyan olu- nan bir fikir, muhteviyatı itibari- le acık ve hukuki şekli itibarile de dürüst bir siyasi vesikanın tanzi- mine imkân verdi. Bu vesika kuv- vete müracaat olunmaması hak» kmdaki beyannamedir.,, İzmirde yeni bir park Büyük harp esnasında başlanıp bitirilemiyen Burnova belediye parkının bu yazı kadar ikmal &- dilmesine karar verilmiştir. Mühendis Baha bey parkın plâ- nını hazırlamıştır. Plâna göre, parkın ortasında büyük bir havuz yapılacıktır. Bundan başka fut- bol sahasma en yakım bir yerde de bir gazino inşa edilecektir. Hazırlıklara şimdiden başlanmış- tır, Parktaki çam ağaçlarına arız olan tırtıllar imhası için bir fen memuru çalışmaktadır. o —— Çal'da bağcılık Çal kazasında bağcılık günden güne ilerlemektedir. Bekilli köyünde bağ miktarı 20,000 dönümü geçmiştir. Bu köy- lerde yeni bağcılık şekilleri henüz tatbik O edilmemektedir. Bütün köylerin temerinisi budur. Köy- lüler bir bağcılık birliği kurarak çalışmak istiyorlar. Bu teşekkül vücude gelirse Çal bağcılığı az za- manda çok terakki edecektir. Muşta Altmış beş santim yük- sekliğinde kar var Muş, (Hususi) — Muş vilâyeti merkezi, sırtını ve yanmı ağaçsız dağlara vermiş, Muratsuyu karşı- sında 1500 metre yüksekliğinde bir yerdir. Şimdi burada karm irtifar altmış beş © santimetredir. Hava gayet soğuktur. Burada herkes kışlık yiyecek i- çeceğini yazdan tedarik eder. Halk en aşağı altı aylık erzakını sonba- har gelmeden evine istif eder. Ay- dan aya aldıkları maaş ile geçinen memurların bu suretle yazdan kı- şı düşünüp ona göre hareket etme- leri tabii mümkün olmuyor. Kışın Muşun her tarafla irtiba- tı kesiliyor, yalnız postalar gidip geliyor. O da posta çantaları in- san sırtında götürüp getirmek su- retile yapılıyor. x ; değ 5 pet 4 O AMİ ARE msi m ud ee rma » GR ei: Mi in vin dk ei Sn