— 8 VAKIT Ahmet Hilmi Bey, İstanbula) yaratılmış, iyi yürekli, sade, sa - maliye tahsil memuru (olunca, genç karısı İkbal, Konyadaki ih- tiyar teyzesine mektup yazıp bu nu müjdeledi. İhtiyar teyzesi hemen verdi: “Verdiğin müjdeye memnun ol-| dum.. Ben, kırk senedir İstanbula | hasrettim, bu vesileyle, size misa- fir gelip, çocukluğumu geçirdiğim | kora İstankulu son demlerimde bir daha görürsem ne mutlu ola- cak banaâ...,, İ İkbal, bu mektubu alınca otan- | dı. Mektubu yazıp, omemuriyet | müjdesini verirken, nezaket ica- | bı, teyzesini çağırmalı değil miy- di. cevap Hemen kalemi alıp bir mektup | daha yazdı: “Teyzeciğim, “Yol yorgui luğu ile bir kusur ettiğimi anliyorum. Ev tutup yerleşir yerleşmez sizi bekliyo- ruz. Ahmet Hilmi elinizden öpü- yor. Geleceğinizi haber verdim, çok sevindim... Artık dört gözle «i- zi bekliyoruz.,, İkbal sözünde durdu. Yerleşir | yerleşmez ihtiyar teyzesini çağır- dı... *- Bir av sonra teyzeyi karşıladı. lar, 7 va teyze, eski topraktan össemnnsereesase seat tarmaladı. Hsin beri, li adam, ço-| cuğumdan ne istedi? garezi neydi? Hep © musllimolasık herif yaptı, o öldürdü. Ne anlarmış 6?. Zeki bey bu sözleri tince meyus ve mükedder evine döndü. | Bütün kabahat muallim beye toplanı- yordu.. Zaten Zeki bey hayatından bıkmış, bir de bu, onu büsbütün çileden çıkarı- yordu. Ertesi akşam da koperatilin re- Yaç bulmıyarak kapanması haberi köye yayılmıştı. Bu haberi de işiten köylüler gene ka- babati muallim beye atfediyorlardı. O yaptı, hep o kandırdı, bizi iğfal ederek kooperatife soktu ve bizi iflâs ettiriyor. Alçak herif, diye bütün köylünün ağzm- daydı. Kahvede, evlerde yezüne mevzu olmuştu. — Hem baksana, Dursun ağanın oğlu- nu da o öldürmüş. Yok örümceği çıkar: mış da ilâç bağlamış. Kimbilir nasıl ilâç- t?. Zeki bey evinden dışarı çıkmıyor, ©- cağının karşısında boyuna düşünüyordu. Artık onun için hayat sönmüştü. Çünkü, köyün bütün ahalisi ondan soğumuş, ka- bil elsa onu bir kaşık suda boğacaklar- dı. Hep bunları düşünürken ocaktaki a- levler yüzüne açıklı koyulu çizgiler çizi. yor ve renksiz yüzüne kızıl bir renk ve- riyordu. O akşam artık bütün köylüler onun kapısı önünde bağrıyorlar, adeta onu parçalamak istiyorlardı. Zeki bey yerinden kımıldamıyordu. 4 ŞUBAT 1934 Eski bir acı Yazan : İzzetoğlu | kin bir kadındı. İstanbulu, hemen hemen tanıyamadı. Pek çok şey» ler değişmişti. Yeni binalar ya- | pılmıştır. Kırk senedir, beyninin | bir köşeciğinde uyuklayan hayal | ler uyanmıştı. Onlara, eski İstan- uk elli beş sene evveli anlatı” | İ yordu. Bir kaç gün, bu hikâyelerle va- | kit geçti.. İhtiyar teyze dedi ki: i — Beni bir gün gezdirseniz.. — Gezelim, nereye gidelim? Ahmet Hilmi Bey: — Haydi, dedi, Çırçıra lim... | Çırçır sözüyle ihtiyar teyze bir- denbire irkildi. Kaşları çıtıldı. Canı acımış gibi bir hal aldı.. Ahmet Hilmi Bey: — Çırçıra gitmek istemiyor mu- | sunuz? Dedi... ! — Nasıl anlatayım size evlât... | gide- İ Ekrem ve Cemal lk Ede Gi 9 ön TAKVIM Pazar Pazartesi 4 ŞUBAT 5 ŞUBAT 19 BAYRAM 20 BAYRAM Güm doğusu a. 0 Güs lata 109 yen Sabah namaz bs 615 İ Oğle namaz iğ? 120p İkledi samazı 14,67 1508 Akşam özman 3 m Yatsı rinmazı — İKS6 vik İmsak 410. xi Yıka geçen günler. 45 e Yihokalar » 3 İn ISTANBUL BELEDİYESİ Şehir Tiyatrosu Temsiller Akşam süvare 5 Saat 19,30 da Lüküs Hayat OPERETİ Yaza: Reşit Beyler. Hukuk talebesinin çayı 4 Şubat 934 tarihinde Perapa- las salonlarmda Hukuk talebesi cemiyeti yeni arkadaşlar şerefine senelik çaymı verecektir. Çırçır dendi mi, “içimde bir eza yorum. Fakat (içimde, dan bir acı kalmıştır. — Neden teyze? — Bilmiyorum dedim ya... Es- ki zamanda, mesire gazinolarına kadınları almızlardı. Bir aralık Çırçır- de edip biz de gittik.. Ben: o 2“ man âdeta çocuktum.. Genç kız olmağa yeni başlamıştım.. O git- İ tiğimiz zamaınne oldu bilmiyo- rum, müthiş bir acı duydum... O | zaman bu zamandır, ne zaman i yanımda Çırçir dense, ne zaman ! i Çırçırı hatırlasım, içim acır... Şimdi de Çırçır dediniz, gözle- rim yerinden uğradı.. Amma ne den?. Niçin?. Sebebi nedir?. Hatır- lamiyorum.. — Çırçır hatırınızda mi?, — Hayır, o gün dünyayi karan. lık gördüğüm hatırımda.. Kula. ğımda sade bir saz sesi var!.. Ams ma yer nasıl yerdir?. Kimler var- dı? Bilmiyorum.. Gözlerimi bir kara bulut sarmıştı. | — Öyleyse gitmiyelim.. — Bilâkis l bi belki aklıma gelir. Gidelim.. Ahmet Hilmi Bey: — Çırçıra gittiğiniz. gün, mu- hakkak keyfiniz yokmuş ... Bel- ki yolda —kusura bakma teyze, | ozaman olagan şeylerdir — bir; bir çimdik atmıştır da canımız acımış-| tır... İhtiyar teyze başını salladı: — Zannetmem.. Acısı bukadar kalmazdı... Her neyse, gidelim.. Kalktılar, köprüden vapura bindiler.. İhtiyar teyze gene onla- Birden acı bir feryatla ayağa kalktı. Büyüyen gözleri yalnız bir noktaya ba- kıyor ve onun gözü önünde mazi bir şe- rit gibi geçiyor.. Sevgili annesi, meçhul babası, mektep hayatı, köy hayatı, zaval hı Zeynel... Gözleri kan içindeydi. Evet, masum muallim bey, şimdi adeta deli gibi ol- muştu.. Biraz sonra sakinleşti, duvarda asılı bastonunu aldı. Sendeliye sendeliye ve| sessizce dışarı çıktı. Budaklı ve tahtadan bahçe kapısını açtı ve sevgil tavuklarının barındıkları kümesin yanından geçerek çıktı, gitti. Yolda mektebin kapısı önün- de biraz durdu. Baktı, baktı. Yaşaran gözlerini silerek ve bastonun« dayana dayana karanlık arasmda kayboldu. Dı. yarda hâlâ bağırmalar devam ediyordu. Birden kapının kırılma sesleri işitildi ve içeriye bütün köy halkı girdi. Sacit ra eski boğaz âlemlerini, yalı sa- falarmı anlattı... Konuşa konuşa Sarıyere geldi- ler. Oradan tek atlı bir talikaya | binip Çırçıra geldiler,. | İhtiyar teyze, merakla bahçeye | girdi. Manzaraya dair hatırın da hiç bir şey kalmamıştı. Sade a- ğaçları hatırladı. Büyük bir ağa” cın altına oturdular, Yarım asır oOevvelki gibi saz | vardı... İhtiyar teyzenin bütün çocuklu- ğu, bütün gençliği gözlerinde hr- yalinde ve birden bire bağırdı: — Hatırladım, buraya beni ge" tirdikleri gün ayağıma yeni bir is- karpin almışlardı. İskarpinler çok | dardı... Nasırımı acıtıyordu!., duyarım... Sebebini ben de bilmi- (| müsaade çıktı. Bu izinden istifa- | gidelim. Gidelim, ||, belki hatıralarım, bu acımın sebe- (fi iHizalarında yıldız işareti olanlar üze!” | lerinde 3 ŞUBAT musmele olanlar dır.) Rakamlar kapanış fiyatları göğe ri Nukut (Satış) 043. | e Viyan .27, |» Madrit 111. —İ * Berlin 490, —| * Varora 3,5) 114, -| * Budapeşte. m, | # Atina 25, —| * Bükreş * Ceüevie — »94 —! * Belgrat * Sola *ü, -) * Yokohama 43, — * Amsterdam 44 - İ# Alan. 924, 50) * Prag öz, - |» Meçdiye #6 * Stokho'm Oo 34,—/ * Benton 130, — Çekler (kap. sa. 16). b44.8t1) Stokbolm 07613) Yiyani 1206 “| Marie 9OM0) # Berlin 340- Varşova | #40790) Badapette 45 w Geneve *48- | Bükreş Sofya 66.086! — elgrar | e Ainsterdam 1.1408) » Yokobama e 159919) - Moskova * Brükse 4 Losdra | © Neryori * Puis * Mildno » Brüksel Atina vole Terkos 31,48 | 2483) <Ülmento 48 1170) alm Ünyon Dey. 14, 18, | tek mek | 18aş 4250) (Baya a0 | tidol Sarkm ez e Telelo3 1175 Iş Bankası | Atadole Reji Sir. Hayriye Tramvay USişoru Bomosu istikrazlar won sa, .45 4001) Elektrik Tramvay Ergani Riptm yas) Asadotu! xp) Asadolu ii —İ e Mümessii 4 90) da is istikrazlda, “erk Dww D. Mavah, Gümrükler I9SA.MA A, Mağdat “1,00 4880 | için 4050 4630 İİ ha Gündelik. Siyam Güzete İstanbul Ankara ©Addesi, (VARPP) yurdu TELEFON NUMARALARI; Yazı işleri tslefomu; 24379 İdare telefonu aşa Telgraf sdresi: istanbul — (VAKFT) Posta kutusu Nö « ABONE BEDELLERİ: Türkiye Senelik 6 aylık 8 aylık raylı Ticari Mlânların ilân sayıfalırındâ timi 30 kuruştan başidr. tik sayıfnda 490 kuruşa kadar Çıkar. Büyük. fazla, devamlı An verenlere sit ayrı tensÜât vardır . Rastmii ilânların bir satırı 10 kuruştur. KÜÇUK ILANLAR: Bir defüsı 30, iki defas: 50, üç defem 65, dörl delamı 75 ve on dafasi 100 kuruştur. Uç ayiık ilân verenlerin bir defa mecca- pendir. Dört satırı geçen ilânlarm (azla satırları bep Xuruştan hesap edilir tifade etmeleri lüzumu ilân olu- Vakıf Hane ve Arsalardaki Mahlül Hisseler Diğer hissedarları tarafından sa- tın alınmağa talip olunduğu takdir- de 934 senesi Mayıs nihayetine ka- dar. Mahlül hisse: Yarım ve yarımdan çok ise halihazır kıy- meti musibelerinden*/,X Yarımdan az 1/6 rad- ” ” desine kadar olanlar kıymeti musibesinden “1. 30. » » * 7 veya dahaaz o- lanlar kıymeti musi- besinden */, 50 Tadilâtı nizamiye icra edilir ve bedeli peşin verildiği takdirde ay- rıca */, 10 daha tenzil edilir. müd- deti mahlüle kirası aranılmaz. Mah- lâl ile alâkadar olan hane ve ar- saların hissedarları şu fırsattan is- eni (474) nur. Osmaneli ile Mekece arasında yeni Cambarkaya köprüsü yerine çekileceğinden 10- 2- 934 cumartesi günü sast altıdan ve ameliyatta bir arıza zuhur etmediği takdirde 11-2 -934 pa- zar günü saat “23, e kadar bu noktada yol kesilecektir. Bu münasebetle : 1 — İ0 ve 11-2: 934 cumartesi ve pazar günleri 7 ve 8 No, lı katarlar İzmit — Eskişebir arasında pazar günü 9 ve 10 No. hı katarlar Arifiye bilecik arasında işlemiyeceklerdir. 207 - No. lı katarlâ Eskişehire gelen yo'cular İ katarln ve aktarma ile Haydarpaşaya devam edebileceklerdir. 2 —10-2-934 cumartesi günü Haydarpaşadan 2 No.lı katar hareket etmeyecek onun yerine saat 20,50 de 68 numara tahtında bir yolcu katarı tahrik ve yolcular Cambazkaya köprü- sönde aktarmadan sonra yollarına deram ve Ankaraya pazar ü sast 21 raddelerinde varacaklardır. Pa günü Bilecik — Arikara arasında başkaca 2 No.lı katar işlemiyecektir. 3 — 10: 3-934 cumartesi günü Ankaradan bareket eden 1 No. h katar yolcuları Cambazkaya köprüsünden aktarma #u- retile Haydarpaşaya gideceklerdir. N 4 Aktarma dolayisile o gön için yalnız gazete paketleri ve yo'cuların ağır olmıyan bağajları kabul ve sevkedilecektir. 5 — Fazla tafsi'ât için istasyonlara müracaat büyurulması muhterem halktan rica olunur. (532) —— Mekece * Osmaneli arasındaki Canbazköya köprüsünün tamiri do'ayısile 10 - 2- 934 Cumartesi günü Haydarpaşadan saat 10,10 da bareket eden 8 ve saat 18.50 de Haydarpaşaya muvesalat eden 7 No. hı katarlar seyrösefer etmiyeceklerdir. > Haydarpaşadan saat 19,10 da hareket eden 10 No. lı muhtelit katar ö gün için Adopazanına kadar sefer edecek ve 11-2. 934 tarihinde Adâpazarından Y No. lı katar sıfatile avdet edecektir. Hardarpaşadan saat 18 de hareket eden Ankara sür'at ka- tarı yerine yevmi mezkörda saat 22,50 de bir yolcu katarı tah- rik edilecek ve işbu katar yolcuları merkür köprüde aktarma süretile seyahatlerine devam edeceklerdir. Ankaradan gelecek olan sür'at katarı yolcuları da ayni veçhile köprü başında aktarma ederek Haydarpaşaya muvasalat ey.iye- ceklerdir. Bu sebeple 10-2-934 tarihinde sebze, meyva, balık ve mesajeri parçaları ile ağır ve büyük bağajlar kayıt ve kabül olunmıyacaklardır. Keyfiyet mubterem halka ilân olunur.