JŞARETLER an'atta ebedilik İ Ziman zaman ortaya atılan bir fikir | vardır; : San'at beşeri hisleri anlatır.. Şektpir, Göte, Şiller, Molyer, Fuzuli ki bizleri anlattlar bunun için san atldir beseri ihtirasları kadar yükselebil- melidir. Beşeri hisleri veren sosyal davalar de- $il, belki insanım kendi benliği, deruni- © li ve uzviyetinin gizli kuyularıdır, İNSAN şuurunun derinlikleridir. Bu yol. Yürüyen estetik davası beteri ihti. i Taslar srâmak için kendi kendine döner. 2.“ San'at beşeri ihtiraslara el uzatmaz! mı), ; — Uzatır. >— Ne zaman?. -— Ne zama nimsan toplulukları ara- *mda beşeri diye bir topluluk tasavvur se. —— Bâğka zaman?. — San'at gene mevcut olduğu halde iç. de beşeri"olmuyan işler san'atım bu- “vda içine girer. .. Meselâ beşeri hisler, ihtiraslar diye İleri sürülen: Aşk, kıskançlık, hasislik, #ap, şeref her zaman san'atın mevzuunu teşkil etmemiştir. Bir devirde bünların san'at kadrosunun ve insan suhunun i- fndesi olması, mutlaka san'atın her za. iman böyle olmasını icap ettirmez. Totemli bir cemiyette ayni toteme tâ. bi olan insan bir kadına aşk duyamaz. Dini tazyik o kadar kuvvetlidir ki, ayni (klan) a mensup iki insan arasmda ge.) şahidi sıfatiyle dinlenilmeleri is-| çen macerayı estetik kaydetmez. Derebeyliğin çok kuvvetli olduğu de virde ne esirler, ne serf'ler, na de orta sınıf halk izdivaçtn kıskançlık hissini! duymazlardı. , | Meselâ derebeylik rejimi çok defa| ini para mukabilinde mi satryor-! lardı? Hayır, ne o ne öbürü. Bunlar bu| iyi dun! vazife ninrak. yanasorlardı. Tibette hâlâ bir “kadınım beş kocası Yin gelip yaşamaktadırlar. Hiç de ara- armda davası görülmüyor. Feodalite devrnde derebeyine yakışan san ve tereftir. İyi kalpliliktir. Cömert liktir. Halbuki imparatorluk devirlerinde ise vazifeye itaat, emre boyun iğmek, hatta korku tebcil edilen beşeri bir hırs- tır. Feodalite devri civanmertliği, impara- torluk korkuyu, İtaatı emreder. Bugün müsrif adam hasis o adamdan daha kötü görülür. Hasis adam, cömert adam mefhumu bugün başka başka şey- Fuzuli feodalitenin, Namık Kemal ve Tevfik Fikret ithalâtçı tanzimat bayati- nın, Şelespir doğan ticaret | sermayedar. ığı ve millet devrinin, Molyer inhilâle uğevan asaletin akisleridir. Sadri Etem tBevann 4 Üncü sayıfada) buhsanı insanlar arasmda ölüm nisbeti- Bi arttırdığını zannediyorduk, bir dok- tor bunun aksini idin ediyor... 'bâbr ile Adi iye sara yı yangını 3 VAKIT tahkikatı yeni bir safhaya girdi Adliye sarayım yanması tah- kikatı, yeni bir safhaya girmiştir. Yangına sebep olmaktan suçlu görülerek tevkif edilen vestiyer E- tem efendi ile kapıcı Ahmet ve odabaşı Mehmet efendiler, kendi- lerinin tedbirsizlik ve tetkiksizlik göstermediklerini ileri sürüyorlar- dı. Bunoktadan müdafaa sırasm- da, yangının kapı yanmdaki mer- diven altından değil, üst kattan çıktığı, üst katta bulunan odacı Mehmet efendinin feryadı işitildi- ği halde alevler arasından kurta- rılmamasının da burla delil teş- kil ettiği iddiasında ısrar edilerek yeniden dokuz. şahit . gösterilmiş- tir. Bu dokuz şahit, 'tevkifhanede- ki mevkuflardan © dokuz kişidir. Bunların tevkifhanede bulunduk- ları koğuşun penceresinden yangı iyice nın üst kattan başlıdığını gördükleri bildirilerek, müdafaa tenilmiştir. Yeniden şahit gösterilmiş olma- Iktısat vekili yatın şehrimize geliyor Tetkik seyahatinde bulunan ik» tısat vekili Celâl Beyin yarın şeh- rimize gelmesi Vekil Bey İstanbulda tetkikat- i ta bulunacak, bilhassa sanayier- görüşeceği tahmin edil. mektedir. i — Mustafa Ali Bey kimdir? (Gök bayraktan albayrağa se- lâm) diye Pişawerden çekilen bir telgrafta şarki Türkistan başveki- li Damına imzası görülen doktor Mustafa Ali Beyin dört ay ön- ceye kadar İzmirin Tire kazasm- da oturup hekimlik eden zat oldu- ğu tahmin olunuyor. Tetkik ve tetebbü meraklısı o- lan Mustafa Ali Beyin İzmir gaze- dır. Aslı Trablusşamlıdır. Mektep- ten hekim çıktığı zaman o Tireye hükümet tabibi olarık gelip - yer» Jeşmuş; * orada Hacı Ali Paşa da» madı Hamdi Beyin kızı ile evlen- miştir, Geçen yaz Mısıra gittiği söyle- niyordu; oradan bu tarıflara geç- tiği anlaşılıyor. 8: itibariyle, tahkikatın bir müd- det daha uzaması muhtemeldir. Dün de iki kasa açıldı Adliye sarayının enkazı arasın- da bulunan kasalardan içlerinde» ki paralırın çokluğu, senetlerin kıymeti noktasından en ziyade €- hemmiyet verilen ikisi önce, bir- kaç tanesi de s#önra açılmış, bir kısmının içinde bulunan şeylerin yangından müteessir olmadığı, bir kısmının da yandığı görülmüştü. Dün iki kasa daha açılmıştır. Bu kasabalardan biri emanet daire- sine, diğeri birinci hukuk mahke- mesine aittir. Birinci hukuk mah” kemesi kasasmda bulunan evrak yanmıştır. Emanet kasasındaki ler zarara uğramamışlardır. Kasaların açılması esnasında hazır bulunan heyet, neticeyi bir zübıtla tesbit etmiştir. Zarara uğ- ramadan tekrar ele geçen evrak, alâkadar dairelere teslim oluna caktır. Yerleşme işi Adliye dairesinin İstanbul pos Afyon satışı Alman fabrikatörlerile mukavele imzalandı Alman uyuşturucu Oo maddeler fabrikatörleriyle uyuşturucu mad- sdeler inhisarı ve Türk — Yugos- lav uyuşturucu maddeler. bürosu arasındaki afyon satış müzakere- sine dünde İstanbulda © inhisar idaresi merkezinde devam edil- miştir, Geç vakte kadar : devam eden müzakerede Alman fabrikatörler afyon almağı kabul: etmişler ve her iki müessese #le bir mukavele imzalamışlardır. Bu mukaveleye göre fabrikatörler yüksek morfin- li afyonlardan satım alaceklardır. Bir köy hududunun düzeltilmesini istiyor Bostancı tarafından “Yaşı bü- yük,, köyünden on beş kişilik bir heyet dün İstanbula gelmiş, vali muavini Ali Rıza Beyi ziyaret et- miştir. (Yaşıbüyük,, köyü ahalisi, o civarda diğer bir köyle olan hu- dudun düzeltilmesini istemekte- dirler. İddialarına göre, şimdiki hudut,. her iki köyün idari mua- melelerinde karışıklığı mucip ol- maktadır. Vilâyet, heyetin mü racaatini tetkik edecektir. DEHİRİ Efendi | e çok mek yemek: lâzım imiş, az yemek yiyen:|tedricen zehirliyor, vaktinden evvel öl ler çok yaşıyormuş... gn tanesine yerleşmesi işiyle dün de uğraşılmıştır. Dün, yeni binıya birkaç gün- denberi taşman daire ve mahke- melere ait bazı eşya daha getiril miştir. Ağır ceza ve ceza mahke- meleri, daha taşmmaımıştır. Bu mahkemelerin yerleşeceği dördün- <ü kattaki salonlar tamamiyle bo- şaltılmıştır. Yalnız bazı tamirat ve tadilât yapılacaktır. Dün adliyede daha ziyade yeni | tığı salonlarda bulunan kendisine ait bütün eşyayı (o götürmektedir. Söylenildiğine göre, bu 3rada du- var içindeki bazı dolaplar ve raf- lar da vardır. Bunlar postanenin malı olmakla (Oberaber, duvarlı birleşik bir halde bulunduğu için sökülünce duvarlar bozulmakta- dır. Bu kabil bazı eşyanın adliye ve posta idareleri - arasmda bir anlaşma neticesinde, olduğu gibi bırakılması mümkün olabilir. Bu itibarla, vaziyeti tesbit ediyoruz. Muallim'erin verebile- cekleri hususi dersler Şimdiye kadar ilk mektep mu- alimlerinden istiyenlen talebele- rine veya hariçten müracaat eden- lere ücretle ders verebiliyorlardı. Masrif müdürlüğünden (dün ilk mekteplere gönderilen bir tamim- de hususi ders vermek istiyen mu- veli doldurmaları buraya hangi ta- lebeye ne kadar Ove ne gibi bir maksatla ders vereceğinin yazık ması bildirilmiştir. Vekâlet cet- i velleri tetkik edecek münasip gö- rürse muallimin ders bildirecektir. ——— Kimsesiz talebeye kitap veriliyor Maarif müdürlüğü t-rafından ilk, ortamekteplerde ve liselerde okuyan kimsesiz talebeye ders ki- tapları dağıtılmaktadır. Yeni ve- rilen bir (kararla, bu kitapların iyi kullanılması, ziyaa uğratıl- maması hususunun temini düşü- vermesini inim edilmiştir. Kimsesiz talebe- ye dağıtılan bu kitaplar sene 80 nunda toplanacak ve ikinci sene ayni kitapları okuy icak olan kim- *z talebeye verilezektir. «« » Bu şesile ebular fark.na var. maksızın intihar etmiş oluyorlarmış! 3 binaya yerleşme işiyle meşgul o- lunmuştur. Posta idaresi, boşalt- | allimlerin orta mekteplerde oldür- ! ğu gibi vekâletten gönderilen cet- | nülmüş ve bu cihet mekteplere ta- | 4 ŞUSAT 1934 — Keskin sirkenin zararı Iki üç gündür, “Milliyet, in “Topan, muharriri ile, “Akşam,, m “Bir çırpıdaş İmuharriri arasında bir eşek davasi gü- İdülüyor. Hayır, eğer okumadınız, takip İetmedinizse, anlıyamazsınız. Bu dava, enertepte okuduğunuz dava değil. Bu de- va Avrupai bir dava: Pariste, Şanzölize- de öşek gözer mi?. Gezmez mi?. Bize ne7. diyeceksiniz. Hakkınız var, İster gezsin, İster gezmesin. Bu benim de w- ımurumda değil. Yalnız bu davada pek hiddetli kalem sallıyan Bürhan Cahit Bey, kendi aleyhine yürümüş oldu. Kes- İkin sirkenin zararı kendi kabına imiş... Maahaza bu zarar, kariler için faydalı olacaktır. Çünkü: Burhan Cahit bey diyor ki: “Paris, dünyanın ber yerinden pars kuvvetiyle kopup gelen çeşit çeşit mah- lüklarla “doludur. Bu itibarla adını öğ İrendiğiniz Şanzelizede ancak bu Şeşit İeşekler görülür... Karilere müjde, ber fırsatta, Avrupa nın muhtelif memleketlerine gittiğini bildirmek için, yazılarına Avrupa gehir- lerini sokan Bürhan Cahit bey, bundan böyle Şanzelizede de kendisini gi olduğunu ne yazacak, ne de söyliyecek» tir. i Filvaki bu kendisi için zarardır ama, kariler için faydalıdır. Bundan böyle kendileri bizzat jilet kullanırlar. Burhan Cahit bey diyor ki: z ““Züppelik nedir bilir misin azizim, ömrü Galata ile Sirkeci arasında geçtiği halde Şanzelizeden dem vurmak, Viyana ile Parisi görmediği halde, onların pas- tasmdan, ekmeğinden bahsetmek... Karilere gene müjde. Bundan böyle Bürhan Cahit bey Fransız üdebasdan dem vuramıyacak, okuduğunu iddia &t- tiği Fransız müelliflerinin eserlerini ve isimlerini yanlış yazmıyacak. Memleke- tmiz aleyhinde yazılar yazan kırk yıllık muharrir, kart bir Fransın kadını olan İMiryan Harrinin, yeni türemiş genç bir Fransız mwbharviri olduğunu söyliyemi- yecek, Balasko İbanczin ismini yanlış te- lâffuz edenlere çıkışamıyacaktır. Beyin zararı yoktur. Bu, kem karjler için, hem kendisi için faydalı olacaktır. Bence, Şanzelizedeki ecek (o davasınm yegâne faydası budur. Yoksa bu davahın başka iler tutar yeri yoktur ve bu bahis üzerinde durmıya değmez.. . Selâmi izzet — Gureba hastanesinde yeni paviyonlar Çapad tütün deposu ittihaz €- dilen binalar hastane için kulla” nılmak üzere boşaltılmıştı.. Bun- lardan birinin tamiri bitmiş ve bu- İ raya Gureba © hastanesinin baş doktorluk, idare, pelikilinik kr sımleri yerleşmiştir. Diğer pav- yonlar hastaneye gelecek sene ilâ- ve edilecektir. Bu pavyonların da ilâvesinden sonra Gureba has- nesi 750 yataklı bir hastane ola“ İ caktır. ağmizlağmşki Saat hırsızı Bakırköyünde Zeytinlikte ban- ' ka memuru Servet Beyin hanesin- i den bir adet altın saat çalan İbra- | him yakalanmıştır. Deliri Ef, — O halda zenginleri tedri- ci İntihardan kurtarmak için İstanbulun Şişmanlar cemiyeti reisi Abtülkadir Ziya Beye az yemek propağandası yaptırmalı? Ha bakınız, bu noktada Burhan Cahit «©