17 Ocak 1934 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

17 Ocak 1934 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

mına iy rem imaz, beyaz adam ya valsmak isti Motörün Uykusu girdi. Arkasından iki ata çektiri m eti mii * Makiniz. u bizim motörü bir muaye- ne et, pbimld dedi.. Makinist muayeneden sonra: — Motör pekâlâ horlayor1.. Deyince şoför dayanamadı, ce- di: i — Uyuyor da ondan !. w lena bir nişanlı O, İki genç kiz annelerini salonda 44 bırakarak sm sürü sobanın sa iü i - geçmişlerdi. ia başa yalnız ka- i e ötekini. gi t İran etti ve elimi i ; öporik çe ? — Elini mi öptü? — Evet. — e zem el üstear ! Balet lm bir hanım tam sahneden çıktığı sırada eid ii beklediğini ocasında eski bir dos iu i 8 i — Nasılsın Turhan ii Diye birbirlerine. sarıldılar. ü A Turhana: i — Seni sahnede tanıdım. Ne - ç den inan ismini başka türlü t yazdı it — rami böyle herkesin kar , Şısma yarı çıplak çıkmamı iste- ı , miyor da ondan... eml m — Seni ne kadar sevdi- imi anla da iftihar et; i sana ihanet ettiğim zaman bile seni düşünürüm. e duru.orsun, Efendinin yardı- a! ır. otomobil ağ e parça lardı. atm radan sonr. 'asına yapıştırdı. Süpürge: nin sapı kırılmış, odanm ortasına dağılmıştı. Çocuklar dehşet ve hayretle bir analarma, bir babalarına bakıyor- Hanım bu man: süpürge parça g Leylâ ile Süheylâ tam Beyazıt yaa geldikleri zaman deh- ir fırtma kası uçmasın diye başını tutuyor, Süheyla etekleri havalanması di- ye dizlerini tutuyordu. Etrafta bir çapkın nazarlarını kendileri-- ne a Süheylâ: z — Aman ne deli hava!. dedi. £ — dei, ae il ln — e yarabbi... Dedi. ayol di sende hiç âr ve namus (o kalmad- ER e Pe Sli — Aksi den b 2 da. Y/ gibi ipekli kombinezonumu giy- 3 Sağı em e z ? © Mütekait fener bekçisi nasıl bir |jisörü z yemeğe utınmıyor musun?. İSİ medim de ona kızıyorum. uygur aslanı diri evde oturur ? yy yy yy ny maki ———ğ—— RE * filmil izli Ihanet azi han min ç Kalacak! Delili ; lar). alacak: elli INSANLGT pa Hanım ve bey, öğle yemeğine Galatasarayın köşesinden ge- | o Meşhur seyyah Cudi Bey Afri« ik İ oturmuşlardı. Bey o gün geç kal- muna bir çok çiçekçiler beş, on ami Cenubi seyahatinden döndü: iye oi Şiş, telâşa düşmüştü. Yemeği a- güzel buketler Mi. aman dostlarına bir yamyam vi z j ce cele yiyordu. O sırada içeriye — rinden biri on kuruş verdi, iki Rk el girdiğini anlattı bi “ hizmetçi kız girdi: demet Fülya aldı. Öteki: Herkes merakla: şi ii rmefendi, — a si- — Ben alamam, dedi, ne vakit | — Sahi mi? Yamyamların içine * “VX£ se Tahsin B;-Büemisi : Büker“ eve çiçek götürsem, karı o gün işi | mi girdin?. diye sordu. B göndermiş. Amma Za adam azıttığımı anlıyor. — Evet ya, güç kurtuldum.. Müte gm siz 1 olduğunuz zaman ver- | mel 'nbih etti, onun için çiçek- leri m a saklıyo: orum. “Bir haset Biri sekiz yaşında, öteki altı ya- m iki bacaksız yu İlede koş ma ynarlarken iki köpeğin iyi ettiklerini ai Birden durarak, hırlaşmadan, diş göster- meden sonra dalaşmağa geçtikle- rini biraz heyecanla seyrederler- ken sekiz yaşmdaki dedi ki: âlâl, dedi. sali sk lar kimse karışmı- Meşhedinin kavgası eşhedi bab mühim mü- e birini anlatıyordu.. Bir gün nasilsa bir külhanbey kah- vesine düşmüş. İçeride on beş yir- mi Sag bunun üstüne hücum et- Meşhedi hemen kolları sı- yınca hepsini nin sura ratma misini de masanm ü: leye, tezgâha fırlatmıştı. — Sana bir şey olmadı mı Meş- hedi?. Diye sordular.. ne çürüh dişşim yn dadaşlar, Aa içi dişşimi arayan: da seçiz yüz yetmiş gırıh e li — Balık avı ve sabır am Kadrköy iskelesinin öte- An bir zat denize oltasını atmış arada bir çektiği izmaritle küçük tenekesini doldururken yanına bi- risi dikilmiş, gözlerini ayırmıyor, ona rdu.. — Birader, dedi. Eğer balığa meraklıysan iki saat baş ucumda dikileceğine, bir ulta al, sen de gel... . — Pek sabırsızımdır, ulta başında beklemiye hiç taham- mül edemem... Rahat rahat | y iki saat Peşind. Meşedi Cafer eşine dostuna 2s- lan avlarından bahsediyordu. Ge- yik, tilki, kurt ve saire avlarını hi- kâyeden sonra, bir gün Afrikayı Cenubide bir vahşi köyünden kal karak sahraya açıldığını, hemen bir aslan avlayıp ame an- lattı. Arkadaşları sordular — Meşhedi, bu Alani da yapa: yalnız mı vurdun O zaman Maki büyük bir te- vazu ile: — Yoh, dedi, muni yalnız avla- meşem, Nezdimdeçi vehşi çöylü si“ lâhımı doldrumuştu, men endaht etmişem... , İztırapsız ameliyat eliyat masasına yatan ve o tomobilde şiddetli bir darbeye ma» ruz kalarak ayağı sakatlanana bir zat doktora yalvarıyordu: — Aman doktorcuğum, ne olur- sun.. Bir çaresini bul da ameliyat Doktor cevap verdi: — Peki öyleyse evvelâ kulakla» wi İ rını kese! esnasında hiçbir şey duymaya-| ” Aktörün borcu e artist F. H. ya gene om vü en 'ni ille yemeğe alıkoymak e Hoca meri um eşeğine gene t binmişti. Eşeğe atlar atlamaz kânda yalnız terlikler teşhir edi- len bir dükkânın üstündeki “kun- duracı,, yazısını gösterdi: — iki bakalım İhsan, şurada ne yazıyor İhsan heskleği; lik... ci... Nihadın teyidi Annesi küçük Nihadı tehdidt ediyordu: —Ter... Eğer sen bu yaramazlıkta de yn tie gidip bir kamçı satın neti ai senin müsrifliğin. den şikâyet im sahiden hakkı var ya!.. Iki hüviyet Kaynanasını kim sever! Zühtü bu büyük derdini açmıştı., Nasılsa yalnız kaldıkları için kaynanası hakkında ağzına geleni hey Rİ başladı, içini döktü, karısı — Ama Zühtü, dedi. Sen de mü balâğa ediyorsun. Benim annemin iki hüviyeti vardır. — Aman söyleme; ben bir tane- sine güç tahammül ediyorum... Ötekine hiç sabredemem., iki senedir bekledik; şu bizim amm er artık H hodü! “Delileri Bici cuda : > — Hoca, hoca! er.. Eşeğ€ dın — işte nezle oldum. Bu F.H. laa Miimin ett: ters.bindin?. li havada ela sokağa az bekle, dedi. İkinci per- | £ Nasrettin Hoca kızdı: ilm genin cezası. irin mara 120 bin lira çalaca- | O Benim hangi tarafa gidece di mi nüMygl | Zem, borcumu veririm. ğimi bilmeden ne diye ters bindi* Kak A d 7 Bir tecrübe dimi söylüyorsunuz?.. ! €Şş €al içük İhsati mâktöbe başlıya- Isınmanın yolu üsti lı bir ay olmuştu. Annesi bir gün Evin içinde ateşten eser yol uk Aslan çarşıdan geçerken İhsanın vuku- | Küçük Nadir tirtir tirtir titriyors mel funu tecrübe etmek istedi. Came- | du. Saatlerce çenesi biribirine vur- göz du, pencerenin önünde avuçlarını! yim hohlıyarak ısıttı. . Nihayet bir is“ Bey akşam üstü karıcığına gene | nün kemlenin üstüne çıkarak dolaptan! tipl: tatlı kâsesini indirdi. işimle ri da en sonra kâseyi yer yer kırdı. Biraz sonra annesi eitadej ma: bir sopa ile kapıda görününce: yuli — Hele şükür, dedi. Biraz da” olu , Isımırım el di m yn ani ul iran yn e yy 5 de tt —Eğer karıma bu kadar benzemesevdiniz . sizinle münasebetimden kim bilir nekadar vicdan azabı du» yacaktım,

Bu sayıdan diğer sayfalar: