26 Aralık 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10

26 Aralık 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 10
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İŞERLOK HOLMES 'e| KA ARS ha VAKIT tetrikası — Edmon kendine geldiği za man Arsen Lüpenin mektubunu yerde bulacak. Tabii okuduğumu anlıyacak. Fakat ya bu mektuba | benin ehemmiyet vermiyerek at- aldığım adrese gideceğimi kestirerek ar - kamdan koşacaktır. Şayet ansızın Arsen Lüpenin ona verdiği adresi | aklında ise ve mektupta adres de- ğiştirdiğimi anlıyacak olursa bu muhterem zatla bugün bir kere daha karşılaşmak nasip olacak demektir. Eğer aklında kalmamış da tahriflerden şüpheye düşerse Arsen Lüpene koşacak adresin as Iıı istiyecek ve keyfiyeit de ha » ber verecektir. İşte asıl vahim va- ziyet budur. Bir de Mösyö Edmo- | nun Ârsen Lüpeni bulamaması, bulamıyacağından emin olması, benim yazdığım adrese gitmesi | ihtimali var ki eğer bu tahakkuk | ederse çişimiz oldu demektir.,, “Maamafih şunuda kale al» mak lâzım. Arsen Lüpenin adre - si bu adamca malüm olsa veya | Arsen Lüpen bugün onun tarafın- dan bulunacak bir yerde olsa idi, İ böyle bir mektup yazmıya lüzum görmez; ehemmiyet verdiği bir iş için onu bizzat görmek istedi. Son ra Edmona gelince, ayak üstü göz den geçirdiği mektuptaki adrese pek dikkat etmemesi mümkün « dür. Nasıl olsa evine gelecek, kı- Yığını değiştirecek ve nasıl olsa cebindeki'mektubuna tekrar ba - karak adresi arıyacaktır. Sonra | sanırım Arsen Lüpenin bu yama- ğı benim kendisini gözetlediğimi | daha pastahanenin içinde farket - ti. Takip olunduğunu anladı ki, kapısını çaldığım zaman beni fa - | ka bastırmıya hazır bir vaziyette idi. Eğer öyle olmasaydı, odasın « da tuzak kurmazdı, böyle de olun ca mektubu gözden geçirse bile | adrese hiç dikkat etmemiş olacak | tır, Binaenaleyh mektubu yerde bulur bulmaz sevinecek, ilk işi Şişliyi boylamak olacaktır. Bana gelince doktor Adam Noymanın | adresini elimle koymuş gibi bili - İ yorum. Bu zat matmazel Antuva- netin evinde amelelik ettiğim sıra da Lüpenle matmazeli takip etti - ğim gün orlrim müddet durduk'arı dottordur.,, İ Holmes b: 1 düşünürken bir taraftan da doktorun eşine gi dip gitmemekte tereddüt etti. O- | rada Antuvanetin hakikaten has- | ta yattığı anlaşılıyordu. Lüpen de tavsiye etmesi ve geceyi hastane» anlaşılan kıyafetini değiştirmeyi de geçiröceğini haber vermesi Holmesi tahrik etti. Kimsenin bu- lunmadığı bir sırada sokakta bir köşeye çevrilerek aynasmı çıkar- dı. Kurmızı sakalmı taradı. Gözlü- günü sildi, kaşmın üstündeki sah- | te kırmızı beni düzeltti, saçlarını kulağının kenarından çekti. Bu pe rişan kıyafetile onun kendisini tanıyıp tanımadığını merak et mekle beraber Antuvanetin tanı- yamıyacağından emindi. Bu em-| niyetle odasına döndü, Vatsonu | gördü ve akşama doğru Sıraser- vilere çıktı, mektep sokağına sap tığıma inanacak, yahut kepisında bir RŞıI “| LÜPEN!İ YAS TEA YATTA AAA Numara: SO — Lütfen, dedi. Matmazel An- tuvanete M. Fernan tarafından geldiğimi haber verir misiniz? A» caba yanında kimse var mı? İki büklüm duruyor, tam bir ih tiyar halile öksürüyordu. Hizmet- çi o gün yalnız kibar bir mösyö- nün geldiğini ve bir saat kadar matmazelin yanında oturarak git tiğini haber verdi. Sonra Antuva- netin yanına çıktı. İhtiyar, pek | ihtiyar bir adamm M. Fernan | tarafından kendisini görmek iste- diğini haber verince Antuvanet hemen getirilmesini söyledi. Holmes gene iki büklüm ve ök- | sürüklü odadan içeri girdiği man vaziyet kendisine pek müsait | idi. Çünkü Antuvanet yatağında | arka üstü yalıyor, perdeler inmiş, | oda yarı karanlık bir haldeydi. | Böyle olmasa Antuvanetin zekâ“ | Zöm sı Holmesi gülünç bir vaziyete 80 kabilirdi. Antuvanet tereddüt- süz bir nazarla Holmesi süzdü; Güldü: — Siz, dedi, usta çırak kıyafet değiştirmekte birbirinizden usta. sınız. Şimdi tereddüt ediyorum.. Sen misin Edmon? Holmes alçak bir sesle: — Hayır, matmazel, dedi, Ed- mon M. Fernand'tan aldığı mek. tupla sabahleyin buraya gelecek- ti. Fakat sonra bir takibe uğradı, İ dei umumilik mak Fransadaki şimendifer kazasının neden olduğu henüz anlaşılamadı Lanji, 25 (A. A.) — Müd: , katı dün bütün gün devam etmiş | fakat facianın ne şerait altında ol duğuna dair yeni bir şey buluna- mamıştır. kazanın hakiki sebeplerini tesbit için mutahassıs- Nafia nazırı Yakında meclise yolcular için emniyeti artıracak tedbirler hak- kında bir kanun lâyihası verecek- tir. “Pöti Parizyen,, gazetesi, bin- diren trenin ateşçisile görüşmüş- müştür. Bu ateşçi sekiz senedir hizmettedir. Ateşçi sis hakkında hususi hiç bir talimat almadığını ve maki nistle beraber yolun açık olduğu” nu bildiren beyaz işareti gördük- lerini teyit etmiştir. Ateşçi öndeki trenin kendi tre- nile on dakikalık kadar bir arası ilâve etmiş | tir . İ olduğunu bildiğini — Balkanlarda ; yeni cereyanlar (Baş tarafı 1 İnel sayıtamızda) İ ait olduğu anlaşılmıştır. İ er içinde sabık nazırlardan i ya, A.nerika, İtalya den ve M. Gömböş ile M. Yevtiç» | İ den taziyetnameler almışlardır. Ateşçi ve makinist öndeki tre- | ının tahle- | nin kırmızı fenerlerini görmüşler, | mamen malüm değildir. istimi kesmişlerdir. Fakat faciaya | mani olamamışlardır. Paris, 25 (A.A.) — Lanji fa- İ ciasında kurban gidenlerin ceset- lerinin teşhisinde 65 cesedin kime Bunla. M. Morel ile zevcesi vardır. M. Löbrön bugün saat 10 da kurbanların cesetlerini selâmlıya- caktır. Paris, 25 (A.A.) — Havas a- jansından: Lanji faciası münasebetile M. Şotan ile M. Pol Bonkur Alman- sefaretlerin- Ayandan Haşet faica kurban- ları arasında olmadığınm bildi rilmesini islemiştir. İsmi bildirilen ilk listeler için- de yanlışlıkla bulunmaktadır. Şimdilik Balkanlarda bir takım | Facianın sebepleri henüz * Paris 25 (A.A.) — Lanji fs ası münassbetile hariciye nazil Norveç, Letonya, Bulgaristan, K lombiya, İsviçre nazırlarından * İspanya, Belçika sefaretlerindi taziyetnameler almıştır, Nafia nazırı, Almanya ve Bd çika münakalât nazırlarından * graf almıştır. M. Şotam da Yugoslav, Mac ve Bulgar hükömetlerinden teli | raflar almıştır. M. Pol Bonkur, telgraflara € vap vermiştir. Atina, 25 (A.A.) — Lanji ati ası münasebetile gazeteler teff sürlerini izhar etmektedir. Estiya gazetesi şunları yaf” yor: “Fransızların teessürlerine, ff | cianım Noel arifesinde olması İf barile daha ziyade artan bir # mimiyetle iştirak ediyoruz. grada, ve Bükreşe de uğrıyaci yardım etmiştir. Türkiyenin Bal-| yeni ziyaretler yapılacaktır. Kral tır. kanlarda hasıl olan bu yeni cereya Boris kânunusani ortasmda Bük- Bu esnada Atinada cereyan € nı muhtelif devletlerle misak-| reşe gidecektir. Kânunusani ni | den Yunan — Bulgar iktisadi mf İlar ve muahedeler aktetmek su-| İ retile kolaylaştırmış olması şayanı| ehemmiyettir. Türkiyenin Yuna-| nistan, Yugoslavya ve Romanya ile aktettiği misaklar ve muahede- ler Bulgaristanı şimdiye kadar mu onun yerine ben geldim, beni gör“ | hafaza ettiği bitaraflık siyasetin” | mediniz. Fakat ismimi işitmişsi- den ayırmağa mecbur etti. Bulgar: nizdir: Hanri. | lar büsbütün tecrit edilmiş olmak- hayetinde Sofyada | Romanya, ve Bulgar kralları bu- luşacaklardır. Bu esnada küçük! itilâfım daimi meclisi (Zağrep)de toplanacaktır. Yunan hariciye na Yugoslavya, zırı (Maksimos) yakında Romaya | zakereleri akamete mahküm ol” Umumi barbi müteakif! aktolunan muahedelerin en ziya muştur. Bulgar — Yunan münasebatını if Hâl ettiği anlaşılmaktadır. Her hs de Balkanlardaki hadiseler arasi” da en mühim olanı Bulgaristan © giderek (Musolini) yi ziyaret ede: | rafında yapılmakta olan mücad” cektir. Oradan belki Parise, Bel-! Jadir. ta, dekter Numanın levhasını bu- larak kapıyı çaldı: Hiçmetçiye: — Nasıl takip? Gene mi Hol mes?.. | Holmes, içinden haz ile güle- rek başını salladı: — Evet... Gene o... Edmonu Suadiyeden tanıyormuş. Peşine l İ takılmış. Bunun üzerine Edmon | işi bana devretti. — Ya kendisi? — Kendisi ne yapabili E -| nde bir vesika, bir delil mi var? | Edmonun ne olduğunu bilmiye- rum amma, her halde Holmesle bir kahvede karşılıklı birer çay İ içmiş olsalar gerektir. İ Holmes ayakta ve Antuvane- | tin başı ucunda, ziyaya arkasını | vermiş, alçak sesle konuşuyor, Antuvanet heyecanla onu dinli - yordu. Holmes lâkırdıyı kısa kex | serek Antuvaneti meşgul etmek için meseleyi izaha davet etti: — Mösyö Fernandın mektubu da ne yapacağımız yazılı d dir, izahati siz verecekm: — Evet, anlatayım: Dün ame- liyat oldum. Gece burada yattım. |! Gece yarısı nasılsa Uyanmışım, | Bir takım sesler işittim. | — Sokakta mı? — Hayır, burada. Ve Antuvanet yandaki kapıyı göstererek gece duyduğu sesler ü- zerine nasıl kapınm deliğinden İ- çeriyi gözetlediğini, içeride nasıl uzun boylu bir adamın bir ilâç a- | larak homurdandığmı, iki ateş parçası gibi gözlerini çevirerek çıktığını, sonra sokakta aynı he- murtuları işittiğini söyledi. Holmes, müteyakkız ve müte- reddit; — Bu oda kimin odasıymış? — Doktor Noymanım.. — Bizzat onun yattığı oda mı? UD emr) İlefonla konuş Dörtler misakı- na dahil olan İtalyanın gösterdiği tavruhareket te Bulgaristana, şim- diye kadar takip ettiği siyasette sebat için cesaret veremiyor. Çün kü Almanyanın akvam cemiyetin: den çekilmesi ve Cenevredeki va- ! ziyetinin bozulması tan korktular. Bulgaristanı da devletler arasındaki ogruplar- dan birisine vakit ve zamanında ka mecbur etmektedir. aristan kralının geçen gün a pek parlak bir surette karşılanması ve 1912 senesinden: beri ılk defa olarak Belgrat sokak larında Bulgar bayraklarına da edilmesi ber iki memleket i gerginliği gidermiş iss memleket arasmdaki müna sebetler icin henüz kat'i bir karar verilememiştir, Belgrattaki siyasi mehafilde ziyaret münasebetile © neşredilen| resmi tebliğler haricinde başka bir şey konuşul'mamış olduğu kuvvet le iddia edilmektedir. Fakat kral Borisin ziyaretinde elde edilen ne tice bir misak aktinden daha mü- himmiş, taraf arasında mniyet ve itimat muhiti ya ratılmıştır. i her iki Her halde mm varsa oda B akkak olan bir aristanm her €nden sarfı arzularının na tatmini müsalemet yolunda gide | ş kabul ettirmeği | Çek hariciye nazırı (Be ya hariciye nazım da vuku bulan la her iki atta mütemadiyen Yugoslav- ya hariciye 1 (Yeftiç) ile te nuşlardır, nazır Mucize yara Türke nasip olmuştur (Baş tarafı i inci sayıtada) huzurlarile şereflendiren değerli misafirlerimize şükran duyguları- | mızı arzeder, hepinize hoş geldi iz derim. Bütün kalbi Türklü - günün derin heyecanile çarpan | yurdumun yiğit evlâtlarmı tarihin | en büyük mucizesini yarattıkları | için candan kutlularım. Tarihte | mucize yaratmak (o yalnız Türke | nasip olmuştur. ! Gaziantep müdafaasının kanlı l hailelerini bir kül halinde teşhir | etmek değil, o kahramanlık men | kibelerinin sadece atlarını say - | mak ve tarihlerini sıralamak bizi | heyecanm en yüksek şahikasında | tutmak için kâfidir. Türk kahra | manlığınm ezeli ve fıtri olduğunu mütareke muharebelerinde ciha - na tasdik ettiren Gaziantep milli tarihimizde de yeni milli bir da vanm adı olmuştur. Gaziantep - liler bu büyük kurtuluş günlerine tarihi hâdiselerin cereyanile er memiş, b tüfeğini yorganile, | fişeğini gömleğile temin etmiş, | garbin çelik zırhlarına metin in siper yaparak Il ay lerce çocuğunu yur- »kâr güzelliğini top raklara gömmüş, dünyada hiç bir millete nasip olmıyan ünlü bir za- | fer âbidesi yarattıktan sonra ta rihin huzuruna ak alınla çıkmış- tr Mehmet Bey bu sözlerden son | ra aziz şehitlerin hatırasını anmış tmak yalnı7 | bir dakika ayakta durulmuştuf Müteakiben Hüseyin Remzi Be Gaz'antebin 11 aylık kahrams” müdafaasını anlatmış, Süleymaf Bey harp esnasında nasıl malz€ me yapıldığını izah etmiş, Dekt0* Fahri Can Bey harpteki sıhhi v# ziyeti anlatmış, son olarak 1 Fikret Esat Bey müdafaada hö " kim olan fikirlere ait tehassüğle" rini bildirmiştir. Nutuklardan sonra milli msff lar çalınmış, merasimde buluns” lara Antep fıstığı dağıtılmıştır. || Merasimi müteakip Reisicüf” hur Harzetlerile Başvekil Tsm Paşa ve Meclis reisi Kâzım Paff ya birer telgraf çekilmiştir. Hi seyin Remzi Bey de gece rady bir konferans vermiştir. —aliğak, DOKTOR Hafız Cemal Dahili hastalıklar mütehassı#! Cuma pazardan başka günleri sabahları (9 — 11) Beyoğlu “| Taksim — Altın bakkal nimar8*| Telefon: 42519 öğ eden sonra ..”. (6 — 25) Istanbul Divanyolu *“ mara 118 Telefon: 22398 perş&” be günleri sabahleyin Beyoğlun ki kışlık ikametgâhında fuki meccanen,

Bu sayıdan diğer sayfalar: