Tir Nereye ? yy yg yyl Erkek, kadının peşinden gelecek yerde, Yorucu spor yapan kadınlar, bir koşu sırasında i Kadının sporla uğraşması le hind ve aleyhinde, dünyanın her tarafında muhtelif (o düşünceler Yar. Bunlardan, bu sayıfada za Man zaman bahsetmiştik. Lehin » < olanların başında doğrudan doğruya her nevi sporla uğraşan dinlar geliyor. Sonra, onlara ak veren, kadınla erkeği her sa- ada farksız sayan erkekler. A » €yhte bulunanlar da narin, za- tif kadınlarla erkek - kadın farkı Mülâhazasnı benimsiyen erkek - er. Bununla beraber, kadının spor Uğraşmasının aleyhinde bulu » Yanlar da, onların kayıtsız ,şart - WZ bu işi bırakmaları fikrini ilti- Zam etmiyorlar. Umumiyetle, ka - nm yorucu sporlarla uğraşarak Yücutlarını harap etmelerine mu » ız bulunuyorlar. Kadının meş - #i olacağı spor tarzlarını tahdit Onlara mutedil bedeni hareketler tavsiye ediyorlar. Kadının yorucu sporlarla uğ « Taşması aleyhindeki (neşriyatın, İasılaya uğrasa bile, arkası kesil - "iyor, İşte ,bu hususta bir Avru - DA gazetesinde çıkan yeni bir yazı birkaç satır: “Kadınlar, nereye?. Erkekler- le yarışa girişmiş, alabildiğine , koşuyorsunuz. Nereye.. Ve niçin? - | Bunu ne suretle izah edeceksiniz? j Böyle erkekler gibi harekete ne den lüzum görüyorsunuz? Kadın ve erkek (arasındaki farklar, ne de olsa ancak bazı sa- hslarda bir dereceye kadar orta- dan kalkabilir. Büsbütün farksız olmak, imkânsızdır. Nasıl müm - ! kün olur ki, erkeğin meşekkate tahammül kabiliyeti kadından da ha fazladır. Erkek vücudunun te | ! şekküllâtr, yaradılıştan daha sağ» İ lamdır. Erkekle kadın, yan yana koşarlarken kadın, her halde da » | ha çabuk kesilir, nefes nefese bir | halde yarı yolda kalır. Erkek, ön- İ de okşarken,... kadın, arkada sem | delemeye başlar! Neden böyle ol sun?, Erkek, ötedenberi olduğu gibi kadınm peşinden gelecek yerde, kadın, neden erkeğin pe - | sins'düşsün!. Bu vaziyetin zoraki olarak değişmesine çalışmanın manası ne?. Kadına en samimi, en dostça tavsiye, spor sahasın - da olsun erkekleşerek çirkinleş - | mek için uğraşmaktan vazgeçme sini tavsiye olabilir... Ve olmalı - dır!,, Değişen Saç Rengi ! Kadınlar, modaya tâbi olarak Saçlarının rengini değiştirmek, sa- ?5 yahut açık sarı ve son zaman - larda olduğu gibi beyaza yakın Yapmak için, türlü türlü çarelere Vurur, muhtelif sun'i vasıtalar an istifade yolunu ararlar. rengi değişmesi, bazan da kendiliğinden olur mu? Bu sual, irdenbire tuhaf geliyor. Fakat, iş te cevabı: İtalyada Torino ve Milâno ara- si Biyella şehrinde kurulu dm isçilerden yirmi beş yaşın - a Evelina Sinyorelli, son günler. € yukarda işaret etiğimiz şekil - e hiç bir çareye baş vurmadan, saçımın renginin değiştiğini gör - Müştür. ı Saçları, koyu kestane rengi o * dn bu kadının saçları, bir gece i - Serisinde açık sarı olmuştur. Sebe ), kimyevi bir esasa bağlanmak - * gece yatarken şömine içinde ğ m bir miktar kömürün alev Gi Yanması sırasında, bunun te - e” saçın renk değiştirdiği anla- z aktadır. Ayni gece, kendisini rıldığı da, bu kanaati teyit Yollu kaydediliyor. insanın, yirmi dört saat içe- *isinde saçım Ömür çarptığı, baygm bir halde | şimdiye kadar hiç olmıyan bir şey değildir. Şiddetli bir korku, derin bir teessür neticesinde, saçın kıs - men yahut tamamile ağardığınm misalleri vardır. Hattâ, İngiltere - de, Kraliçe Elizabetin istirkap ede rek başmı kestirdiği Mari Stuvart ın, başı kesilmek üzere hazırlanan yüksek yere çıkar çıkmaz, birden- bire saçlarının ağarıverdiğine da- | ir, tarihte kayıt vardır. T mensucat fabrikasında çalışan | rengi değişmesi, | Yana Doğru | iğri Şapka | ———— Nasıl moda oldu? neden, nasıl çıktı? Hâlâ değişmi - İ yen bu modanın başlangıç esasını merak etmez misiniz?,. Merak e - denler, bu yazıyı okurlar! Rivayete göre, Parisli bir moda bir şapka modası icat edemiyece- yerde göreceği herhangi bir şey - den mülhem olarak yeni bir moda ortaya koyabilmek niyetile, kısa bir seyahat yapmağa karar ver - miş, Kararını, tatbik etmiş, Parisli moda mütahassısı, Fran sanın muhtelif şehirlerinde, köyle- rinde bir hayli dolaşmış, Fakat, bir türlü muvafık bir şey bulama- mış. Bulamadıkça da, bulmak hu - susundaki ısrarı artmış, Nihayet, seyahat. sahasını genişletmeğe ka- rar vererek, Belçikaya, oradan da Yana doğru iğri şapka modellerinden biri Felemenge gitmiş, Felemenkte dolaştığı sırada, köy- ilham almağa çalışırken, gene bir Felemenk köylüsünün şapkasın - dan, fakat bir kadının değil, erke ğin mahalli tarzda olmıyan geniş kenarlı hasır şapkasından ilham ğirmeni yolunu takip eden bu köy lü, hasır şapkasını güneşin doğdu ğu tarafa doğru iyice iğerek, âde- ta bir yanağını tamamile kapatmış bulunuyormuş... İşte, bu erkek köylünün şapka - sını giyiş tarzı, Yana doğru iğri ka dın şapkalarının ilk örneği olmuş. Ne kadur basit, değil mi? Yana doğru iğri şapka modası, ! mütahassısı, Pariste oturarak yeni | ği neticesine varmış. Herhangi bir | lü kadınların başlarına geçirdik » | leri mahalli tarzda şamkapardan | almış. Ata binmiş olarak bir yelde | Paristen Ötedenberi modadan bahsedi- lince, hatıra önce Paris gelir. Pa- ris modası şapka, Paris modası elbise,.... Hulâsa, bir Paris moda- sıdır gider. Bütün modellerde, Pariste ortaya konulan modeller olmak vasfı araştırılır. Paris modasına, Pariste orta» ya konulan modellere olan bu ip- tilâ derecesinde bağlılığın hiç gelmiyecek zannolunuyordu. Viyana modası, Paris karşı en kuvvetli rakip mevkiinde bulunuyor, sonra Londra, daha sonra Berlin ve Nevyork geliyor, fakat Paris, daima başlaki mev » kiini muhafaza ediyordu. sonu modasına Bir aralık, Pariste yerleşmiş o- lan meşhur moda müesseselerin » den en mühimlerinin Londraya nakletmeyi düşündükleri şayiası ortaya çıktı. Bu suretle, Parisin moda sahasındaki mevkii sarsıla- cak ve Viyanadan sonra gelen Londra, onu da atlıyarak, Parisin yerine geçecekti. Moda muhitle - rinde aşağı yukası bu zan vardı. Ancak, tahmin edildiği gibi esaslı bir şekilde nakiller olmadı. Yalnız Parisin bazı mühim moda müesseseleri, Londrada © şubeler açmakla, yahut mevcut şubelerini kuvvetlendirmekle iktifa ettiler. Paris, gene eski mevkiinde kal - dı. Bununla beraber, vaziyet, büs bütün halledilmemıştı. Yukarda işaret ettiğimiz diğer moda mer » kezleri, umumi telâkkiye göre dünyanın tek moda merkezi olan Parisin yerine geçmek için dur- Fıkralar Erkek, kadına hayranlığını şu sözlerle ifade etti: dar cazipsiniz?. Kadın, komplimandan müstağ ni bir tavırla, omuz silkti: — Güzel, cazip olmadığım ka- naatinde bulunsanız da, ayni şe yi söylersiniz. Komplimanı bu sözle karşıla - nan erkeğin mukabelesi, şu şekil de oldu: — Siz de, ben böyle söyleme- İ sem de, hakkınızda ayni kanaati İ beslersiniz. Bunda hiç süphem yok! >> — Hanımefendi, size evvelce « de evlenme teklifinde bulunmuş, fakat bu teklifimi maalesef kabul ettirememiştim! o Hatırlıyorsu - nuz, değil mi?. — Aman, efendim. Ne de mek? Hiç hatırlamaz olur yum. Kabul ettiremeyişiniz, be » nim için en kıymetli hatıralar ara- sında yer tutmuştur! mu - -—- İki arkadaş, konuşuyorlar: — Biliyor musun, evlendim dünya moda merkezi haline getiriyorlar! — Ah, ne kadar güzel, ne ka» Berline ! yy yy Modayı mahallileştiren Almanlar, Berlini / madan çalışıyorlar, umumi zevki en çok okşıyabilecek modeller ortaya koymayı düşünüyor, orta « ya koydukları çeşit çeşit örrekle- rin tutması yolunda bol bol rek » lâm yapıyorlardı. Paris te, yerini kaptırmamak gayesiyle (faaliyet gösteriyor, hiç boş durmuyordu. Almanyada, Hitler iktidar mevkiine geçtikten sonra, hemen her şey gibi modayı da maballi - leştirmek cereyanı uyanmış, kuv« vetlenmişti. Esasen Berlini dün - ya moda merkezi yapmak istiyen Berlinli moda müesseseleri, bu ce reyandan fazlasiyle istifade edi » yorlardı. Almanyadaki cereyan, şimdi o derece kuvvetlenmiştir, ki Alman ların Alman modasına göre gi » yinmeleri yolundaki resmi emir - ler, hemen hiç yadırganmamış, derhal bu işarete uygun hareket edilmeye başlanılmıştır. Gelen son haberlere bakılırsa, Paris, Berlin tehlikesinin tehdi - di altma girmiştir. Almanlar, dünya moda sahasında gün geç « tikçe üstünlük elde ettiklerini id. | dia ve buna deliller ileri sürüyor- lar. Meselâ, son mevsim içinde i yalnız Londradan 1500 Berlin modeli ısmarlanması, Brüksel ve Prağ şehirlerinde de Berline kars şı aynı alâkanın beslenilmesi gibi. Paristen gelen haberler de, o ra moda mubhitlerindeki endişeyi kaydediyor. Dolayısıyle, Alman » ların iddialarını asdece propagan | da mahiyetinde saymak, her bal - de doğru değil! | Çanta Bu çanta, elişi bir örme çanta örneğidir İ evleneli masrafım yarı yarıya in İ di. Eskisine nispetle yarı yarıya bir fark var. Şu halde, bekârlığın sultanlık olduğu doğru değil! — Öyle mi?.. Demek bir daha evlenmen mümkün olsa, geri ka - lan yarı masraf da ortadan kal « kacak, bedava yaşıyacaksın! >> Pansiyonda bir oda tutan kız, pnasiyon sahibi kadına çıkışıyor? — Bana hem kimse tarafından rahatsız edilmiyeceğim ucuz bi? oda kiraladığınızı söylemiştiniz. hem de bu ay odama yedinci de fadır, ki kira istemiye geliyorsa» nuz!