TEK im Şapkanın Biçimini Kr inde Kadınlar Y Anlaşamazlar ö ların tek şapka,.. Hep bir Sreyaa PA giymesi hususundaki Yi e > Almanyadaki bu cere - Muş, me haftaki sayfada anlat- | hahiyey kâdinların bu gaye ile Yeti bulunmak için, bir cemi -| ti, “zere olduklarını kay- j 2 * Ayni zamanda bu mev- Ylğiy,a orada sık sık neşriyat ; tı Ven, Da da işaretle, bu neşriya- | Mez ük ne olabileceğine kı | Muştu, iş da, bu mevzula alâka - öl bir Alman gazetesinde Mere Si enceli bir yazıyı, bulâsa enily a Yoruz. Bu yazıda şöyle *B İE olara ir io kadın için, şapka satın al - ma bir iştir, Böyle de - “ei lâğalı bir şey söylenil- Pek Sunu sanmaymız. Gerçi, İle dı, git görünür, fakat hiç te Ş Bildir, v2, dükkânma ayak bastı - türü mızda yığın yığın, türlü $ E var, Hangi biçimdeki Sn tidiyorsa, onu alınız ve Ev, İng kat acaba hangisini be - i kendinize yakıştıracak, e na kani olacaksmız? Şöy- lay gözünüz tutan şapka, Ri, dö, , » üzerine ( yerleştirildi Kadak; aynaya baktığınız gibi, z yi v zi oyadırgarsınız. iz, Hninin bu şapka ile ken ga 'emediğiniz hissine ka” ie > başkası,.... ayni ne - Nb, ie ihayet, bir çok şapka tec inan sonra, can sıkıntısı ül ihtimal en berbadını a- bi ndan çıkar ve bu azap - Üy, Ysunuz! e ye tek şapka cereyanı, nu Kr ümüz şapkalardan han w terada, edeceğiniz hususun - | ab; Yçerisinde o kıvranmaz, va i Hi kmezsiniz. Yüzlerce ! la, i €Psi birbirinin örneği. | Vera, rasından birisini çekip ad ne rahat şey! Ke karşı aşlangıçta çetin bir me- i, ; sındayız. Bu tek şapka, — öm ne biçimde o- e p, * *APka almak için ge - May, ilga pkacıya gittiğim za - Palu e pm bir müşteri Fdu. İkimiz de, baş w- 'd - miz de, $ İtiş «a PİF Zebani gibi bekliyen | inan İ Ni erden ölüm beğen!,, sapkacı kızın kar- nem azabı çekerken, #demedik, biribirimize | erdimizi döktük. Bu ale seçmek azabından iç,“ şu tek şapka usulü ii senmesi hususunda ha - tabık kaldık. !P cihet halledilemedi, « Sanın ne bizimde olaca tn 2 de başka başka model olarak kabulü hu - tik.Böyle anlaşama sapkacı kızında Kün israr eti Sören €, bi i i İ ize acayip şekillerde | —— - 7 — VAKIT 29 2.nci teşrin 193 3emmz Kürk, Gene Rağbette - Türlü Türlü Manşonlar - Deriden Mantolar Son Moda Şapka, Manşon, Esvap Modelleri Kürkle alâkadar olmanın zama” nı geldi. Bazı yerlerde soğuklar, bu husustaki alâkanımn daha evvel baş göstermesine zemin hazırladı. Burada havalar henüz tam mâna” | mesessesemsssasaninponsinu spin orsa sanem ear sile soğumuş olmamakla beraber, bu vaziyete artık pek te güvenile - ; mez. Bu itibarla Avrupada kürke karşı şimdi gösterilen alâkanın de- recesini şöyle bir gözden geçire - lim. Avrupada, kürk, geçen kış mev- simindeki gibi modadır. Muhtelif cinste ve renkte kürklü mantolar, moda mağazalrının vitrinlerinde yer tutuyor ve alıcı O buluyor. Si - yah — Beyaz renklerin bir arada bulunmasının hoşa gidiş vaziyeti, bu sahada da devam ediyor. Si- yah — Beyaz kürk parçaları, biri - | birlerine uygun olarak eklenmiş! mantolar, tercih ediliyor. | —o> Avrupada havaların soğumasile | beraber, kürkle olduğu kadar man İ şonlarla da bariz bir alâkadar oluş | göze çarptı. Modacılar, çeşit çeşit manşon örnekleri ortaya koydular. | Bu örneklerin kelebek ve fiyonga şeklinde olanları, fıçı şeklinden mülhem olanları var. Biçimleri a - cayip olanları da, zarif olanları da En çok kürkten yapılan son mo- da manşonların, kürk mantolarla, ceketlerle, kaplarla aynı cinsten kürklerle, örneklik gözetilerek ya- pıldığı oluyor. Fakat, ortada tam bir takyit vaziyeti yok! —-— Deriden manto giyimek te ih - mal edilmiyor. Deriden bu hususta memnuniyetinden ağzı kulakları - na vardı. Müessese, iflâs tehlikesin den kurtulmuş oluyordu! Bence, en muvafık örnek, İngil- tere Kraliçesinin başındaki şapka örneğidir. Kraliçe Hazretleri, tâ 1904senesindenberi hotoz şeklinde şapka giymekten vaz geçmediler. Bu örneği kadınların çoğuna kabul ettirmek te, herhalde daha müna - kaşalı ve daha kolay olur. Çünkü, hiç değilse örnek olacak şapka, o - tuz senedenberi yüksek bir başta taşınan şapkadır,, İnin yerini, misafirleri yuvarlak ya- | istifade edilmesi, son zamanlara kadar yalnız spor ve seyahat hu - suslarında gözetilirken, şimdi bu vaziyet hayli değişmiş bulunuyor. SOFRA Ayyy Uzun Masalar Et- rafında Toplanış Adeti Kalkıyor ! Avrupada, ziyafetlerde sofra - ların hazırlanış vaziyetinde büyük bir değişiklik göze çarpıyor. Bu değişiklik, gerek masalara, gerek masaların üstüne konulan şeylere aittir, Çay ziyafetlerinde olduğu gibi yemekli ziyafetlerde de, uzun bir masa etrafına toplanmak adeti, git tikçe kalkıyor. Uzun masa âdeti - | hut dört köşe küçük masalar etra- fına oturtmak usulü benimsenili - yor. Bu yeni şeklin ortaya konulma sından maksat, sa başına, üç, dört, nihayet beş kişi birbirlerinden, grup O grup ayrı olarak oturabilmelri imkânı - misafirlerin ma - nı temin etmektir. Bu suretle mi- safirler arasında birbirlerile ya - kından tanışanlar, yahut davetli bulundukları yerde tanışıp da bir- birlerile anlaşan, birbirlerile ko - nuşmaktan haz edenler, uzun bir masanın yalnız sağında ve solun - da oturanla sıkı fıkı oOkonuşmaya müsait olan takyit edici vazıye -| tine bağlı olmaktan kurtuluyor - Herkesin istediği masa ba-| istedığı kimselerle birlikte tamamiyle serbest br | çok memnuniyetle kar | lar, sında, oturmakta rakılması, şılanmıştır. Halbuki, uzun masa etrafında oturuşta, yukarıda işaret ettiği - mız mahzur bulunduğu gibi, ayrı - ca misafirlerin yerin: evelden ev sahibi tayin etmış O olduğundan, Meslek hayatına atılan okadın, kürkten ve kumaştan yapılan man to yerine deriden yapılan manto giyiyor. Bunun hariçte iş görmeğe giden bir kadm için daha dayanık | k olduğünu düşünüyor. Diğer taraftan yalnız süslü giyin meği düşünen kadın da, elbise do- labında deriden yapılmış olan ce * ket, yelek ve manto bulundurmak » tadır. Yalnız süslü giyinmeği düşü nen kadın da, muhtelif renkte vü - cude getirilen şık biçimde deriden ceket, yelek ve manto için, alâka i besliyor. -—-> Kadife ve ipek..... Bu ikisine rağbet devam ediyor. Bilhassa ka- dife, elbisenin yapıldığı © kumaşa parça halinde süs olarak da, ilâve olunuyor. Kadifede fazlaca (beğenilen renkler, her zaman olduğu gibi da- ha ziyade siyah, sonrada mor ve koyu yeşildir. Açık renk kadife- den bu suretle istifade edilmesi yo- lundaki tecrübe, o kadar kuvvetli bir benimsenişle karşılanmadı. tam manasile rahat edilemiyordu. Bununla beraber, uzun masala” rın bu tarzda parçalanıp dağınık hale getirilmesi ve ev sahıbının mi safirlerin yerlerini taym etmemesi usulü, eski tarza alışmış olan ba- zı kimselerin (o hoşnutsuzluklarını mucip olmamış değildir. o Bunla- rın teşrifat kaidelermn bozulma - sından canları sıkılmıştır. Bu, hoşnutsuzluk sebeplerinden biri... Bir diğeri de, zıyafet © vesilesile toplulukta gözetilen herkesin bir- birine yaklaştırılması gayesinden uzaklaşılmış olduğu kanaati Onların bu kanaatıne karşı, ye- nj tarzın taraftarları, upuzun bir luluktan ziyade, asıl şimdiki dağı- nık oturuş tarzında topluluk gayesine varıldığı fikrin: o ortaya atıyorlar. Kadınların çoğunun bu yeni tarzın taraftarı oldukları, bu bahse dair bir Avrupa gazetesinde çıkan yazının sonuna bilhassa ilâ- ve olunur! TEN rl yyl Güzel Kalmak Için Serin Hava fle Temasa Alışmalı! Ten güzelliğinin kadın güzelli - ğinde ne kadar ehemmiyeti haiz bulunduğunu uzun uzadıya anlat. mıya hacet yok. Bunu herkes, bil - İ hassa kadınlar, pek iyi bilir ve ten lerini güzelleştirmek, tenlerinin gü zelliğini muhafaza etmek için tür- lü türlü çarelere baş vururlar, Güzel ten, —ana hatlarile bir ta- rife tabi tutulursa— temiz, gergin ve pürüzsüz tendir. Güzel görün - mek istiyen her kadın, teninin te * miz, gergin ve pürüzsüz olması i « çin, muhtelif vasıtalardan istifade eder. En iptidai olduğu kadar en başlıca vasıta, sabundur. Sonra, sı- ra kreme gelir. Bu vasıtalardan-iyi ce istifade etmenin nasıl mümkün olduğu bahsine, bu sahifelerde ev- velce dokunmuş, bu işlerde ihtisası olanların, bu arada büyük film yıl dızlarının tavsiyelerini etraflı su - rette anlatmıştık, Bugünkü yazıda, sun'i vasıtalar dan istifade bahsini bir tarafa br- rakarak, ten güzelliğinde teni ha - va temasına alıştırmanın oynadığı güzelleştirmeye esas (— hazırlayıcı rolü izah edeceğiz. Bu husus; hiç te ihmal olunacak bir husuş sayı - lamaz. Halbuki, en ziyade ihmal olunan hususlardan biridir. Kadın ların çoğu, tenlerini hava temasın- dan sakınmağı gözeterek, sun'i va sıtalardan istifade yolunu arama - ğı düşünürler. Tabii, burada işaret ettiğimiz hava teması, sıcak yaz ha vasının teması değil, serin hava « nm temasıdır. Sonbahar geldi mi, teni hava te- masından korumak, bir itiyat hali- ni almıştır. Fakat, bu itiyada ria - yet ederken, tenin hemen daima hava temasından uzak bulundurul masının, havaya mukavemetini a- zaltacağı unutuluyor. Sonra, bu j - tiyada bir an için, herhangi bir se- beple riayetsizlik, aksi tesir husule getirir. Yani, alışık olmadığı serin hava ile birdenbire temas haline gelmesi, teni bozar. Sun'i vasıtala- rın güzelleştirici vasıfları, bu vazi- yet üzerine faydalı tesirlerini büs- bütün kaybetmeseler bile, teni gü- zelleştirmek hususunda tam mâna sile müessir olamazlar. | Yapılacak şey, teni, serin hava | temasından daima korumak değil, bu teması, bir nisbet dahilinde mu hafazaya çalışmaktır. Tenin serin hava temasına alışık olması, şart « tır. Böyle yapılırsa, bu Otemastan uzak bulunup ta günün birinde te- i mas haline gelivermenin teni boz - ması gibi, ten güzelliğine sahip ol- mak istiyen hiç bir kadının hoşlan İ masa etrafındaki takyid edici top | mıyacağı bir hale maruz kalın - | maz. Ten güzelliğinde çok ehemmiye- ti haiz olan bu hususta tedriç ka - idesinin nasıl tatbik edilebileceği- ni, temas vaziyetinin sıhhate zarar getirmeden nasıl temin olunabile - İceğini anlatmağı, gelecek sayfaya İ bırakıyoruz,