15 Ekim 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

15 Ekim 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

—3 — VAKIT: 15 B. teşin 193 yyl rl 1 yg ygs yy iii İRİ ar 3 daş REEL RİN S0 Uy yy yy yy gg yg yg gg yg gg yg A yy yy gg yy yy yy yy gi Aptülhamidin Yaveri Keçeci Zade İzzet Fuat Pş. v «— Efendim.. Bendeniz bugün at yarışlarına gideceğim. Sonra büyük Bois de Boulogne ormanın- daki lokantalardan birinde yemek yiyeceğim. Gece Chateles tiyatro» sunda fevkalâde bir Feörie olarak Biche - an - Bois oyununu görmi- | ye gideceğim. Bunun için şimdi:| den bir loca tuttum. Bu günümün ve bu gecemin çok iyi geçeceğini | tahmin ediyorum.,, Abdülhamit benim bu sözlerim | karşısımda çok müteessir o oldu .. | Gözleri birdenbire ufalmış ve sesi de titremişti. Yavaş yavaş şunları | söyledi: — Beyefendi. Bizim kabahati »« miz nedir?. Bizi (Oburalara gene| hapsetmek için getirmiş oolmak pelerinizin malüm olan mesleği - ne levafuk etmiyor. Abdülhamit Efendinin bu söz - leri çok acıydı. Bilhassa çok şid »| detli bir lisanla kullandığı keli - melerde ne söylemek istediğini! anlıyordum. Buna meydan bırak- madan: —- Müsaadenizle babama söylir | yeyim.. Dedim ve hemen odadan | fırladım. Koşarak babamın yanına gittim. Cereyan eden sözleri oldu- ğu gibi naklettim: Babam bu söz- lerimi dinler dinlemez hemen: — İzzet.. Dedi... O tiyatro lo- casının kuponu sende mi?, — Evet. *— O kuponu hemen götür... Efendilere takdim et ve de “ki... Gidip gelmeleri için her ne lâzım- sa Wdbir alınacaktır. Arzu eder - — lerse sen de tercümanlık ve mih - mardarlık için izin iste ve yap... Derhal efendilerin yanma git- tim ve kendilerine bileti verdim. | Tesadüfen o akşam oynanacak | oyufi da ilk defa temsil edilecek - ti. Bunun için uzun zamandanbe- ri hazıslıklar yapılmış ve gazete - | n yazdığına göre dekorlar ve | insen tamam kırkbin altın; vaktinde tiyatroya gittiğimiz za - man üç şehzade hayret içinde kal- | mışlardı. Paris seyahati çok kısa sürme- | rım tuttu: — Aziz Bey sahneye ne zaman- dan beri çıkıyorsunuz? — Bırak Allahımızı severseniz işiniz mi yok?.. — Hayır Aziz Bey konuşuyo «| ruz. Aziz Bey başını parmaklıklı © pencereye çevirdi. Baktı baktı. — İyi hatırlıyamıyorum. Gali - ba ilk mektepte idim. Herkes gibi © — ben de mektep sıralarında talebe © iken çıkmağa başladım ve nihayet : l —— açmış olduğumuz bu Şisli gençler | ki film sanayiini nasıl buluyorsu - | mevki almak ve hayırlısile önüm: bulunuyorum. ”— Amatör ve profesyohel artist kimleri takdir edersiniz? Z > Herkesi takdir ederim. Bil - hatça ismini sık sık gazetenizde üm ve çok kereler işittiğim ... İ “dumlarile ilerliyor. yl iki tiyatro temsili ile, iki defa Pa- risi dolaşmaktan ileriye geçeme - di. Gene gittikleri gibi geldiler. Bu kadarcık kısa görgüden Abdü'hamit efendi müthiş bir ti - i yatro merakma düşmüştü. Her| yerde her zaman bu yeni mera- kından bahsetmiye başlamıştı. Seneler geçti.. Abdülhamit sul- tan oldu ve sarayda bir tiyatro yaptırdı. Fakat... çok geçmeden Avrupadaki fevkalâdelikleri unut tu, Ve tiyatronun idaresini esvap - çı başı çerkes İlyas beye verdi. Ecnebi sefirleri ile diğer mühim I misafirleri büyük bir gururla da- vet eden Abdülhamit, esvapçı ba- şı çerkes İlyas beyin tanzim ve idare ettiği, hazinei hümayundan münakasa usulü ile mübayaa olu- nan ucuz, yani berbat takımlarla mücehhez tiyatroda memnun ve mesrur etrafındakilere iltifat e - derdi. Birçok zamanlar benim de seyrettiğim bu tiyatro hakikaten bir kepazelik eseriydi. Hele o zamanlarda divanı hü- mayun tercümanı Münir paşa ile Yıldız sarayındaki bu tiyatroları seyrettikten sonra çıkarken tiyat- ro ismi altına . sokulan rezaletin tafsilâtını kâh gülerek, kâh ağlı- yarak biribirimize tarif eder ve bu.deli saçmasından başka yerde bahsetmiye sıkılırdık. Maamafih saray denilen şahi tımarhanenin teşkil ettiği divane- likler içinde bu ufak bir hâdise gi- bi telâkki edilirdi. Filvaki günde 901 tabla yemek çıkan saraydan ve onu idare eden adamların kafa sından ancak bu kadar bir san'at zevki çıkabilirdi. Haddi zatında o sadık esvapçı başı çok iyi bir adamdı. Fakat Avrupakâri bir tiyatroyu tanzim ve idarenin iyi ve sadık bir uşak- lıkla ne alâkası var?. Yıldızın meşhur tiyatrosunda öyle şeyler olurdu ki, insan hay » , harcolunmüştu. Akşam muayyen | rette kalırdı.. Aynı gecede meselâ pek ciddi bir oyunun arkasından en adi var- yeteciler (o çıkarlar, kahkahalar toplamak isterlerdi. Bir gün çok takdir edilen bir san'atkâr ertesi birliğinde âza olduğunu o öğren »/ amatörlerden Nurullah (Kâzım, | ayni şahıslar hattâ ayni tipler. Me © dim. Artık gazetecilik damarla - Müçteba Salâhattin ve Baha Beys leri ben de herkes gibi takdir ede- | Vasfi Riza Bey ne ise (Söz bir Al- | konserler verecek hem de muzikli | memleketin hudutlarında toplaf” rim, Bu üç arkadaşm bütün isti * | lah bir) filminde de ayni tipte. / | şacaklardır. ' datlarına rağmen şimdiye kadar profesyonel olmadıklarına ne ya « lan söyliyeyim hayret ediyorum. Maamafih belli olmaz. Belki / ileride onlar da profesyoneller a - rasına girerler. — Profesyonellerden Galip, Er- | da gibidir, Halk şimdi opereti se- i sene de ferdi sporlardan ayrılmı: | tuğrul Muhsin ve Talât Vasfı Ri »| viyor. Bir zaman böyle gider. Son | yacak, ve umumi ' faa'ivete ' gene | nın Hatıraları yay yg gg gg gg yg yy m, By yy yy Haye arma gn Aptülhamit Pariste Tiyatroya âşık olmuştu? di.. Fakat efendilerin gördükleri! çün derhal gözden düşer ve kapı dışarı atı'ırdı. O zamanın en büyük san'atkâ- rı Abdürrezzak efendinin başın - dan geçen bir vak'a Abdülhami - din karakterini ve tiyatro zevkini | göstermek itibariyle çok şayanı dikkattir. Abdülhamit pek çok takdir kazanan Abdürrazzak . efendiyi| saraya davet etmişti. Kendisine mülâzimi evvel rütbesi ( verilmiş! ve her oyundan sonra da san'atkâr izaz ve ikram edilmişti. Bir akşam çok neşeli olarak sahneye çıkan Abdürrazzak efen- di o zaman vaziyetinden ilham | almış bir nükte savurmak istemiş. Ayağındaki büyük çizmelerini gı | karmasını uşağına emretmiş, U - | şak Abdürrezzak efendinin diz -| lerine kapanmış, çizmeyi çekmeğe başlamış. Fakat uşak uğraşmış, uğraşmış çizmeleri çıkaramamış. Bu esnada nüktenin sırası geldi 2 ğine zahip olan Abdürrezzak efendi aklına geleni hemen söyle- ! miş: — Yahu... Ne garip çizme bu.. | Tıpkı asker maaşına benziyor.. Bir türlü çıkmıyor.. i bir neşeyle takip eden Abdülha - mit bu sözler üzerine birdenbire kızmış... Derhal ayağa (kalkarak tiyatroyu terketmiş... Tabii birkaç i gün sonra da Abdürrezzak efen « dinin rütbesi alınmış ve saraydan çıkarılmış, Haddi zatinde pek basit olan bu ufak hikâye saray tiyatrosu. | nun iç yüzünü çok güzel ifade e- i der. Maamafih bu tiyatroda oyna- | I mak için yalnız Abdülhamit efen- | diyi değil, esvapçı bası çerkes İl- yas beyi de memnun etmek mec- buriyeti vardır. Netekim dünyanın dört bir kö- şesini dolaştıktan sonra İstanbula | | düşen sefil cambazlar ,derhal sa- | i rayı hümayunda en büyük rağbeti bulurlar, İşin daha garibi bir haf- ta evvel Paristen, Londradan, Ber- linden gelen ecnebi sefirlere veya diğer zevat şerefine verilen tem - sillerde hokkabazlık ederlerdi. (Devamı var) selâ (karım beni aldatırsa) da| | Biraz yenilik yapılsa herhalde | daha iyi olur. — Bir kaç seneden beri yeni! / başlıyan operet salgını hakkında- | ki düşünceleriniz? — Bu operet salgını bir nevi mo za, İ. Galip, Raşit Riza Beyleri tak | ra gene eski haline rücu eder. dir ederim. z — Son zamanlarda Türkiyede - nuz? : — Takdire şayan doğrusu, Böy- le bir kaç senelik bir sanayi dev a- | lığı karartmıştı. Sessiz ve loş ko - | dir. Mahfel gençliği bu yüksek te- falnız bir şeyi | ridorları, oy» — Gayeniz? " | — Bulunduğum meslekte iyi bir deki şu bir ayı da atlatmak. Akşamın karanlığı epeyice orta geçerek bu köhne binayı .İ pıldığıma dair çıkarılan haberler, i Grevler bilhassa Alabama ve Ok- (nunu ile “ücretlere “dokunulduğu 0s A 0 9 000 08000 PERA AA Dünya Haberleri ansanaanmaramapr sean se0rarar Sennen eee asani Makedonyada ' Fransa-ltalya bomba Romada yapılan müza“ | Gkereler iyi geçmiş Yunan askeri smakamları —. ROMA 14 (A A) — Bil Rresiyoar sa M. Musolini ile Fransa sefiri #1 Atina, 14 (Hususi) — Filorina , rasında yapılan son Roma müz#” — Manastır şimendifer hattını ha- | kereleri tamamen nikbin intibâ * vaya uçurmak için bir suikast ya - , 4 il “| - lar uyandırmıştır. id Silâhları bırakma meselesi, 8” zetmiş olduğu müşkülât iti ; Fransa ile İta'yanın karşılıklı faatleri için samimi bir rai | sai göstermelerine müsaade ç askeri makamatça tekzip edilmek- tedir. Askeri makamatın tahkikatına göre mesele şudur: Genali (Okar yesi civarında tarlalardan birin- | tedir. ç de müttefiklerden kalma boş bir! o Gözden geçirilen meseleler “ gülle kovanı bulunmuş ve bu ko-| bilhassa kontrol, tecrübe devr8 * van şimendifer köprüsü civarına! şinin müddeti, Alman ordusunu” atılmıştır. Bu gülle yuvarlanarak | çejiminin değiştirilmesi ihtimâlle şimendifer rayları üzerinde tevak ri meselesi üzerine iki memlek” kuf etmiş ve hat bekçisi tarafın - tezleri arasında an'aşılmış olduğ” dan bulunmuştur. © haber verilebilir. al Hat bekçisi'bu boş gülle kova-! oHatta Versay muahedesi ye pını bulunca korkuya (kapılarak bince tayin edilen ve Fra ” hükümet makamatını * telâşa dü -| tecrübe devresi müddetince Al” il şürmüştür. Mesele bundan iba - manyanın kullanmasına izin ef” rettir. İkinci Yunan (o kolordusu miyeceği silâh cinsleri hakkın! meselenin bu şekilde oo'duğuna|'da bir anlaşmanın kabil ol. dair bir de tebliğ neşretmiştir. zannediliyor. p Amerikada 350 bin kişinin grevi VAŞINGTON, 14 (A. A.) — Yunan kabinesinde v tebeddül Alina, 14 (Hususi) — Yuns”” | Başvekili M. Çaldaris Cenevr€” den döndükten sonra kabinede € saslı tadilât yapılacaktır. —— Bir bomba atıldı . © ŞİKAGO, (Amerika); 14-(A A.) — Bütün bir binayı uçurmıy? kadir olduğu söylenilen bir: bor ba; dün öğleden sonra (Cui Exchang) binasının merdivenle © rine atılmıştır. Fakat bir. tesadüf li eseri olarak bomba patlamamı$ ” tır. lahoma maden havzalarında ol - mak şartiyle gittikçe azalmakta - dır. Pensylvanya'da Çesterdeki Ford fabrikalarında işe kismen başlanmıştır. İpek amelesi grevi Rode İslandada sirayet etmiştir. İki sinema sanayii; sinema ka- i | takdirde grev yapmak lüzum ve | ihtimali üzerine görüşeceklerdir. En az 500 kişilik stüdyolar ta- rafından yerilen umum ücretin ©; SI imi kendilerine aldıkları tesbit edilmiştir. Ziraat için kredi veren müesse- se şubelerine 409 milyon dolar tevzi etmiştir. Sanil M. Heryonun sıhhati LYON, (Fransa) (A, A.) — Hemen hemen tamamen iyileşmiş olan M. Heryo, dün bütün gün kalkmış ve birçok ziyaretler kabul etmiştir. ğer, Cümhuriyet Gençler mahfeli bir senede neler yaptı ? LT inci bayıfadan mübaat | dönecektir. vattan yazı alınacak velhası| Da - | dmg EMET i rülbedayi mecmunsr gibi bir ikin. | Komiteciler hazırlanıyor! ci mecmua kazanmış olacağız de- © Atina, 14 (Hususi) — : mektir. İtan veri'en haberlere göre Yuna” Musiki şubesi: i ve Sırp hudutlarına girmek mi Geçen seneki gibi hem senfonik | sadiyle komiteci çeteleri her o —— Amerikada boykotaj VAŞINGTON, 14 (A. A.) “a Amerika iş federasyonu Alman” ya, İtalya, Rusya, Çin ve işçileri” li serbestçe işçi sendikalarına gir” lerine müsaââde 'etmiyen a devletlerin o mallarına boykot#? | ilân etmektedir. ç büj M. Venizelos * © | Atina, 14 (Hususi) — nizelos bugün Girithanyaya reket ediyor. Mumaileyh kendi" siyle görüşmek için M. Titülesk0” nun buraya geleceği gün Giritt* : mışlardır. Diğer taraftan Yuns” Spor şubesi: ve Türk Trakyaları hudutlarınd* piyeslerde refakat edecek caz ol -| da komitecilerin hummalı bir'h#”” mak üzere iki takım halinde çalı - | şeketi müşahede olunmaktadır. Cem'i spordan evvel spor terbi- *g yesi ve-vücut terbiyesini göz önün | Yunanistandabir barışıklık Atina, 14 (Hususi) — Meve' de bulunduran mahfel idaresi “bu malümata göre muhaliflerle mü fıkların telifi hususunda bü n mahafilinde sarfı gayret edilm baş'anmıştır.. Başvekilin avd€ tinden sonra muhaliflerin me£ geçen seneki gibi büyük turnuva- | sile başlıyacaktır.” Mahfel âzala » rından Radyolin diş macunu fab- | rikaları sahibi Cemil ve Necip B. mili ie elas sah gelmeleri hükümet tarafından #97 ine bi de hedi : .J fı gayret edildileceği temin ef ; eyle ei Dee ediş ekenler mektedir, hatta ayni membadi” berrüe minnet ve şükranlarını ar. | Ve” ilen malümata göre mı pi yi zeder, ki yi İrin hükümetle birlikte çalışm M. N. dahi temin olunacaktır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: