— 3 — VAKIT 14 B. teşin 1933 ayl yay Pe nl Ky Ay ayyy l u Msn ; e ay ll yyl yy Eyy yl yy ya Tkinei o Eski devrin meşhur paşaların- dan Keçecizade İzzet Fuat Paşa Abdülhamidi ta şehzadelik zama- nımda tanımış ve senelerce en ile- ri gelen adamlarından biri olmuş- tu, Abdülhamidin sarayında gör - düklerini, bildiklerini şöylece an- latırdı: — Sultan Abdülâzizin Avrupa seyahati esnasında bizi İstanbul - dan Fransaya götüren (Sultaniye ) namındaki saray kadar büyük yat ta hünkârm yeğenleri Murat ve Hamit efendilerle oğlu Yusuf İz - zettin efendi dahi mevcuttu. Ben küçük yaşta olduğum için | o seyyar saray ,daha doğrusu her tarafı istibdat kokan o acaip ker-| vansaray içinde büyük yaşta olan- lardan ayrı bir tim. Vapurun her tarafını istediğim gibi gezebilirdim. Ben büyük pederim Fuat Pa- şayla birlikte yan lunuyordum. Bu kamaraya karşı da prenslerin kamara » vardı. kamarada bu- oturduğu Bütün şehzade efendilerin ma- | iyetine ,birçok, büyük, küçük, li- san bilen zevat tayin edildiği için beni de küçük yaşta bulunan şeh- zade Yusuf Efendinin maiyetine vermişlerdi. Bu müna - sebetle seyahat devam ettiği müd- detçe Yusuf İzzettin yanında bulunuyordum İzzettin Efendinin Gi inler çabuk geçmiyordu. Prens'er Sul - | taniye gemisinin içinde pek çok dolaşmak hakkına malik olmadık- ları için kamaradan dışarı nadi ren çıkıyorlardı. Bu sebepten ben! de şehzadelerle birlikte çarnaçar bu kamarada günlerimi geçirmek- teydim, Günler geçtikçe Murat, Abdül- hamit ve Yusuf İzzettin efendi lerle O samimiyetimiz artıyordu Bilhassa Abdülhamit efendi ie dostluğumuz daha ziyade ilerli - yordu. Çok meraklı ve her şeyi öğremmek hevesinde olan bu genç > şehzade Paris hakkında benden malümat istiyor; kendisine dikleri cevapları nun; igörünüyordu. Çok iyi rımdadır ki, büyük pederim en # çok Murat efendiye mütemayildi. i Herne kadar onların kamarasına bir kerecik dahi olsun ayak bas- iste- verdikçe mem - hatı- madıysa da benimle daima bir ce- | © mile izhar ederdi. sw Murat efendi söz üç sevmezdi. Netekim söy emeyi seyahati Yıldızın önünde bir Cuma İ rilmiş olduğum için Fransa hak - kımda biraz malümatım vardı. Be İmim bü bilgilerim Abdülhamit yor, görgüleirmi tamamlamak ii için | imtiyaza ma'ik-| İ bundan başka benim anlatışım da hoşuna: giderdi. Hatta ben kama .| rama gittikçe haber yollıyarak be- | gitmiş ve şehzadeleri görmüştüm. kabul edildi. ni davet ederdi. | Bana bu kadar iltifat ettiği halde nedense büyük babam Fuat paşadan hiç Bunu da daima açıktan açığa bana tek- rar ederdi. Bunde'da çok hâklıydı: Çünkü Fuat Paşa, o zamanın ileri gelen: ! lerinden *Âli paşanın “aksine ola- | rak Jön Türkleri takdir ederdi. . | Her vesileyle Avrupada bulu - hoşlanmazd. nan bu genç fikirli münevverlere İ yardım eder ve onların himayesi için hünkâr nezdinde teşebbüsat- | ta bile bulunurdu. Hatta Abdü'â- | zizin Paris seyahati takarrür etti- | İ ği zaman gene” böyle bir. hâdise | | bile olmustu. Bunu da benden baş ka bilen yoktu. | Jön Türklere pek çok yardım eden Mısırlı prens Mustafa Fazıl Paşayla açıktı. Beş altı yıl sonra kayınpederim o- lan bu zatla hünkârın barıştırıl - | ması için Fuat paşa bir plân ter - tip etmiş, bunu da dayım olan teş- rifat nazırı, Kâmil bey vasıtasiyle hünkârın arası Mustafa Fazıl paşaya bildirmişti. Hazırlanan plâna göre hünkâ- rın rakip olduğu sefine Tolon li- marına gelince Mustafa Fazı! pa istikbal edilecek, ayni zamanda Pariste Abdülâzi - sa tarafından zin gezmesine tahsis edilmek üze- re iki de cins arap atı hazırlıya- caktı. Eğer Abdülhamit Efendi © zaman Avrupadaki genç Türkle » in hamisi olan bu zat hakkındaki eşebbüs'erden haberdar ol saydı, her halde hem yaitaki neşe- si pek az olur, hem de bana iltifa- | tı kesi'irdi. devamı müddetince daima süküti | ıştı. Kendisine hitap edildi. ği zaman kısa ve kesik cümleler. İe cevap verir, fazla konuşmak istemediğini derhal ihsas ettirir - Aksi olarak ikinci veliaht Ab- © ilhamit Efendi o kadar neşeli » Fransa hakkındaki malâ- tamamlamak için durma- mğü dinlenmeden sual'er sorardı. © ŞiBen pek küçük yaşta bir Fran-| Mürebbivesinin terbivesine ve- Paristeyiz !.. Pariste meşhur Elize sarayında hünkârla birlikte ikamet eden Mu- rat, Hamit, Yusuf İzzettin Efendi- | leri hemen her gün görürdüm. Kendilerine de o günkü yapı -| lacak işlerim hakkında malümat| verirdim. Esasen her gün muhte- | Aptülhamidin Yaveri Möçüçi Zade İzzet Fuat Pş.nın Hatıraları 3 Spor kongresi yapıldı (Baş tnrafı 7 inci sayıda) İMüstenkif ama.. Sözde değil! Cevdet Kerim kongre reisi intihabata Beyden sonra| yeniden , az : 2358 : mere 7 geçildiğini, söz isteyen olup olma | Veliaht İRİ Mi Efendi Sultan Azizle Pariste selâmlığı (Solda sefirler) Filhakika ben bu kısa seyahat- ten azami derecede istifade edi -| efendiyi pek çok enterese eder, İ mütemadiyen şüraya buraya gezi-| dildi. yordum. Gene bir gün Elize sarayına| Sarayın ince nakışlarla işlenmiş olan odasındaki bu üç genç beni görünce çok sevindiler. Parise geldikten sonra maiyete seçilmiş olan zevat da birer beha- neyle efendilerden izin alarak Pa tisi gezmiye gidiyor'ar ve bu e fendileri yalnız bırakıyorlardı. Bu vaziyet karşısında en ziya de asabileşen Abdülhamit efendi olurdu. O gün her nedense pek| çok asabi idi. Beni görünce lâu- bali bir tarzda yanıma oturdu. — Bügün neler yapacaksınız. Nereleri gezeceksiniz. Aksam han gi tiyatroya gideceksiniz. Ah İz- zet bey... Siz ne kadar bahtiyar- sınız... Bizler vapurdan çıkıp tek- rar Dolmabahçedeki'mahut oda * mıza girdik. Etraftaki ziyaretler: den vazgeçtik, Parise gelmişken hiç olmazsa müze'eri; meşhur bi- naları, görebilsek... Hele... Ah sa bir tiyatro görebilse! .Hele.. Hiç olmaz- Abdülhamit sözlerini bitirince kendisine o günkü yapacağım iş leri şöylece saydimi. (Devamı var) Garbi Anadolu birincilikleri başladı Balıkesir, 13 (Hususi) — Gar:| bi Anadolu spor mıntakası futbol birinciliği müsabakası bugün bu - rada yapılmıştır. Uşak idman Balıkesir id- sahada bir Bandir- ma ve İsparta takımları birincilik Müsabakalardan evvel gençler biriği, Manisa yurdu, İzmir spor, man yurdu takımları geçit resmi yapmışlardır. müsabakasına girmemişlerdir. İlk maç İzmir spor ve Balıkesir takımları arasında yapılmıştır. Bi- Balıkesirliler 2, İzmirliler penaltıdan olmak üzere rinci haftaymda dığını sordu. Altın ordu murahha | İs Raşit Bey söz istedi. ! İ Reis — Siz müstenkif kalmış - | İ tınız? dedi. | Raşit Bey: — İyi amma intihabata iştirak | hususunda müstenkif kalmıştık . | Söz söylemek © husüsunda değil. ! | Dedi ve devam etti: — Zatı riyasetpenahileri | İ tadi, Diğer bir kısım âzalar da | bu meyanda değişmiş oluyorlar. Kongreden sonra münâ- kaşalar Kongre bittikten dağıl * dıktan sonra salonda kalanlar” İdan Süleymaniye, Galatasaray» İstanbulspor ve Fenerbahçe mu * rahhasları arasında ciddi, | yarı lâtife yollu bir hayli müna - İ şalar yapılmış, klüp değiştiren © yuncular, Galatasaraydan ayrı * lanlarni küfdüklüri “Ateş — Gü“ neş,, klübü oyuncularının Fener | takımında yer alması meselesi w ve yarı zun boylu münakaşa edilmiştir. İ Meselâ bu arada Orhan Bey kem ,İdi zamanında klüp değiştiren 0 * İ daha parlak b ! - Raşit Bey belki daha söyliye - cekti. Fakat kendisine © bunların mevzu harici olduğu işaret edildi. | Bündan sonra intihabatm gizli İ | reyle mi, yoksa işari reyle mi ya * pılması soruldu, Bir kısım âza, İ işari reyle dediler.. | murahhası Hikmet Bey: —Ni name ile hareket et - miye mecburuz. İşari rey olamaz . Dedi. İki teklif reye kondu ve intiha - bın işari reyle yapılması kabul e- Bundan sonra reis, itilaf | i mucibince tesbit edilen heyetleri okudu ve bu isimler | işari reyle| Yeni heyetlerşu ze » | vattan terekküp etmektedir; Merkez heyeti | Birinci reis İbrahim Kemal Bey İ (Süleymaniye) ikinci (o reis Fethi! Tahsin B. (Hilâl) âzalar: Sait Sa- | lâhattin Bey (Fener bahçe) Naim Cemil Bey (Galatasaray) Hikmet | Bey (Süleymaniye). Futbol heyeti Reis Necmi Bey âzalar: Nuri Bey (Kasımpaşa) i Muslih Bey ( Galatasaray) Nez - het Bey (Fenerbahçe) OSalâ- hattin Bey (Beşiktaş). Güreş heyeti Reis İsmail Hakkı Bey, âzalar : Saip, Celâl, Musa Kâzım, oRıza Beyler. Voleybol heyeti Reis Ali Rıdvan Bey, | Sami, Hadi, âzalar : Sedat, Aziz Beyler. | Denizcilik heyeti Ekrem, Selim, Şeref Beyler. Atletizm heyeti ») Reis Vildan Bey, oâzalar Ek-! iler. | Umumi netice Dünkü kongre neticesine göre, daha bir çok o sıfat -| ların birleşmesi dolayısiyle vazi « yeti itirazı mucip olan Zeki Rıza Beyin yerine futbol heyeti reisli- ğine Necmi B. seçilmiş bulunmak | üzerinde lendi. İkinci müsabaka Uşak ve Ma- nişa takımları arasında yapıldı.| Birinci devre sıfır sıfıra bitti. İkin ci devrede iki takım ikişer sayı yaptılar. Devre beraber kle bitti, i Hakem on beşer dakikalık iki haf- taymla maçı otuz dakika daha u- zattı. Neticede Usaklılar iki sayı daha yaparak maçı 4 — 2 kazan: İ yuncular hakkında Süleymaniye | | ğunu da gülerek (Topkapı) | tatbik ettiği muameleyi hatırlatmış, Fethi Tah sin Bey buna cevap vermiştir. Fenerbahçe murahhaslarından Muvaffak Bey, Galatasaraylılar - dan ayrılan grubun başında bulu” nan zatın vakitiyle kendisi hak - i kında kullandığı bir söz dolayısi * le o tarafa karşı belki şahsi sem - patisi olamıyacağını, bununla be- raber Galatasaraylıların düşman oldukları bir partiye Fenerbahçe | nin de düşman olmasına bir se * bep görmiyeceğini söylemiştir. Muvaffak Bey bu kongre dola” yısiyle liğ maçlarının bir ay kadar İ geçikmesinin Galatasarayın kuv - vetlenmesi noktasından faydalı olduğunu, bu itibarla (kongrede kazanan tarafın Galatasaray oldu ileriye sürmüş , İ Galatasaray murahhasları bunun i doğru olmadığını söylemişlerdir. Bir aralık Ateş — Güneş mese - İlesi salonda bulunanların umumu i nu alâkadar etmiş, Galatasaray | larm da gayri federelerle maç yap İ tığı ileriye sürülmüştür. Bunun üzerine Fethi Tahsin Be- ye murahhaslardan şunu sormuşlur: birisi - Fakat vaziyet bir midir ya.. Galatasaray gayri federe bir klüp- le her klübün yaptığı gibi oyna * yabilir. Fakat Fenerbahçenin Galatasaraydan ayrılan ve Gala » tasarayı yani gayri (omüttefik bir klübü yıkmıya matuf hareketler de bulunduğu söylenilen bir te « şekkülle maç yapması doğru mu - dur?. Fethi Tahsin Bey, | tamiamiyle | bu bahiste kendileriyle beraber | olduğunu ve böyle bir maçın doğ- Reis Kadri Bey, âzalar: Şazi, | 'U olamıyacağını işaret etmiştir. Gene bu arada bir “çiklet, uğ- i runa klüp değiştiren oyuncular ol- i duğu söylenmiş, bir çok murahhas lar ve bilhassa Süleymaniye mu- futbol İrem, Ali Rıza, İbrahim, Tahir Bey | rahhaslarından Hikmet Bey tara- İ fından Ateş Güneş teşekkülü bir hayli tenkit edilmiştir, Yeniden istifamı? Klüplerin ekseriyeti, davaları » kazandıkları o noktasından dünkü kongreden « memnuniyetle ayrılmışlardır. — Bununla beraber seçilenlerin biribirleriyle anlaş * maları kolay olmıyacağını söyli » yenler, birinci seçimde az rey a * lan Fethi Tahsin Beyin yeniden istifa etmek niyetinde o oduğunu işaret edenler de vardı. Biz ortada muvaffak olmamak için ciddi bir sebep göremiyoruz ve yeni heyetlere muvaffakıyet dilerken temenni etmek istediği * miz bir ciheti de şöylece işaret et- meden geçmek itemiyoruz: nı Kf ziyaretler, gezintiler amma) gol yapmışlardır. İkinci haf - gördüklerimi prenslere anlattıkça taymda Balıkesirliler 2 gol daha İ bana: yaptılar; Maç bu suretle Balıke - — Ne mes'utsun... sir takımının galibiyetile netice - derlerdi. dılar. En çok dedikodu mevzuu olan, İzmirlilerle Uşaklılar arasında - | oyuncuların klüp (değiştirmeleri ki final maçı pazartesi günü yapı- üzerinde şiddetli hükümler almak | lacsktır -