ie | DİANA EN ' — a, 4 4 yaslanmış, iv. nizin emk e 2E ze ll Güzel bir gece. Mehtabın ilâhi; meslek, yavaş, yavaş hoşuna git « *n fenerlerin sarı ziyaları altın. li kaç sandal dolaşıyor. UN yıldızları seyre o dalmış - * Oktayın yanıma geldiğini his dim. Onun sesi beni tatlı bir ân uyandırdı, MeYeinin yanına geldiğimiz za. ğimizi bildirdik. Şimdi Sev- üzerinde gezen, tek, tük İları hızla geçiyor, mehtabın bu sular üzerinde gittikçe i kaptana seslendik ve | i Yordu. Oktaya nereye gidece- i sordum. > Şimdi göreceksin Aysel de - sonra Sevginin sesleri bir- : kesildi. Çıktığımız yeri derhal iştım. Oktaym çok sevdiği “re gelmiştik. Feneri ben de se dim, Teyzemin köşkü ile karşı, ,#iya görünen Feneri, teyzeme | “ğim zamanlar Bilkârla, ya u - “ân seyreder, yahut ta oraya r bir sandal gezintisi yapar - | Oktayla geniş bir camın denize | fa Atıyor, bazan denizin dibine | A ru uzanan, koyu gölgelerinde “duk. Onun hayatı hakkında kaynaşan dalgaların şiddetile su - seyler öğrenmeyi o kadar is - dum ki.. BS OLlay dedim. Bana hayatın , larla hârp ediyor; beri hâykirdıkça ında kiç bahsetmedin! Kıvırcrk kirpikleri dalgalandı, | il gözleri enginlerde dolaştı; #4 > Hayatımı soruyorsun Aysel V öğrenmeyi istiyorsun... Peki şöylece anlatayım.. Babam | erdi Aysel, ailem ona yakın ol- * üzere Maçkada oturuyorlar - Beni yedi yaşında babam ilk tteplerden birine yazdırdı, ora sene hiç dönmeden oku : Küçükten beri okumayı pek im.. Fakat beş sene içinde o- ukça, bütün arzum, bütün e - im, değerli bir kaptan olmak:- ! de bir vapur resmi görsem, bir deniz manzarası görsem , uzun seyretmekten kendimi | dım, onu almak imkânı var en alır, koleksiyonuma ilâ. *derdim. Aysel, suları o kadar iyordum ki... Bütün mektep ta- imde yalnız onlarla meşgul » yalnız onları severdim. Ba - en beni iki senede İstanbul Jise- gönderebildi.. O istiyordu ki, bir mimar, olayım. Liseyi bitir. sonra Almanyaya göndere- ti. Esasen dayım da Almanya- İidi. Fakat ben bunların hiç biri- | | #temiyor.. Kaptan olursam 6 - um, yoksa okuyamam diyor - . Babam benim arzumu yap - okumiayacağım, ve haylaz ğımı düşünerek, istemediği beni naçar Ada mektebine lirdr. Üniformasını giydiğim ktü hatırlıyorum, o gün dünya - | 'Yordum, mektepte benden her-| benden mesut insan yoktu. lerime sonsuz bir arzu ile ça- memnundu. Bilhassa müdü - beni çok sever, ve yanmdan dı. Perşembe günleri eve Hikâye :76 Gömülen Aşk ... MN Yazan : Nezahat Hasan Çabukluk ıçın — Galiba fırtına çıkacak Aysel | Nakil vası İcra işleri bir toplantı çok erken toprağa girdi. Aysel ba. Müddeiumumi Kenan Beyin | bam otuz sekiz yaşında öldü. O - | reisliği altında yapılan bu toplan- oktay hâlâ yok, ayın nurlu zi 2 altında yüksek, kayalar, bir | türdü Bir seneye kalmamıştı ki ! Beylerle icra reisi, bazı icra ha -| denizin üzerine | babamı cok seven ve onun acısına | Kim ve memurları hazır bulunmuş | edenlerin şartları, fiat ŞE Ai i İ noktasından muvafık görülmediği nu ani bir kalp hastalığı aldı gö - | ıda muavinlerden Cemil ve Sabri İ tahammül edemiyen annem de o- | lardır. | nun arkasından hayata göz yum - Top antıda icra işlerinin tatbi- du. Onu da kara topraklar az za. | katı etrafında uzun uzadıya konu- man içinde aldı., şulmuş, işlerin her tarafta daha Oktayın gölgeli yeşil gözleri du ahenkli, muntazam ve süratli yü- manlandı, onu teselli ederken, za: *ümesi için tedbir alınmıştır. N vallı talisiz Oktayın derin hıçkı » Toplantı, geç vakte kadar sür rıkları kalbimi parçalıyordu.. Ar - Peş. ——————.. tık ona ne bir şey sordum, ne de o söyledi. Vakit epeyi geçti, Sevgiye | Nakil ,vasıtaiarında yeni plâkalar hazırlığı doğru sessizce ilerlerken, Oktay: İ larmın plâkalarını değiştirmeleri ilân edilmiştir. Hu- Fırtına hakikaten başlıyor. Ok- susi ve resmi otomobil ve otobüs - tay telâş içinde makinesi başına o lar teşrinisani nihayetine, kamyon turdu. Sevgiyi siyah sular üzerin- | lar ve taksilre kânunuevvel niha - de son süratle işletmeğe başladı. | yetine kadar plâkalarını değistire Fırtına gittikçe fazlalaşıyor, dal - | ceklerdir. e Yeni sene başından | galar yükselerek sahile hızla çar - itibaren bütün nakil vasıtaları ye- pıyordu. Tam açıklara ( gelmiştik ni plâkalariyle işliyeceklerdir. ki... Denizde bir tufandır koptu: Sare ME air Birbirini takip öden coşan e * İİhracât ofisinin naklinden kunç seslerle motöre çarpan dal - vaz geçildi | galar bizi bir taraftan diğer tara | İhracat ofisinin Ankaraya nakli | hakkında evvelce İktisat Vekâleti tarafından tetkikat yapılmıştı. Öğrendiğimize göre İktısat Ve. kâleti tarafından ihracat ofisinin Ankaraya naklinden sarfınazar e- dilmiştir. .Maamafih , Ankarada onun tetelli vetici seslerini güçlük | bir merkez ofisi teşkil edileceği le işitiyordum. de söylenmektedir. — Aysal, diyor. Korku. Bo su Esasen İstanbudkai tacirler de lar bizlere hem dost, hem düşman- ofisin İstanbuldaki j vaziyetinden dır. Böyle zamanlarda onlarla bir pek çok betitmde; ettikleri bildiri: düşman gibi çarpışırız. Motörün palete, içini gittikçe su kaplıyor. Oktay son gayretini sarfediyor, fakat co- şan, kuduran dalgaları asamıyo - Polis ikinci şube müdüriyeti ruz. Yavaş, yavaş ölüm tehlikeleri | Ali Haydar isminde bir azılı hır - başlıyordu, Sevgiye su doluyor. Is- İsız yakalamıştır. Ali kadın kıya - lak elbiseleri arasında mütemadi - | fetine girerek ötede veride birçok yen çabalıyan bir ümit yolu arıyan hırsızlıklar yapmaktan suçludur. Oktaya seslendim; | Zabıta a ee bu hir- e z , sızı arıyordu. Ali Haydar dün ge- e Girl Gu Gir. |" kadın kıyafetinde hırsızlık yap tikçe açılmaktayız.... Pe mak isterken cürmü meşhut ha - Sesler bir uğultu halinde geli - Fi yal z 3 yor. Bizi bir taraftan alıp, diğer | Hursız kakımmda tahkikat iç tarafa atan, coşgun dalgaların dak | mal edilerek evrakile birlikte ad- i çesinde son dakikalarımızı yaşıyor liyeye verilmiştir. duk. Bu öyle bir âfetti ki. Oktay karşısında bir düşmandan daha Polonyalı seyyahlar fazla çarpıştığı, o halde nihayet; Polonya ismindeki bir seyyah mağlüp olacağını bu canavar dal. | Yapuriyle bu gün limanımıza bir gaların, aşıp savuran, silip göl sok seyyah gelecektir. Ten fırtınanın dinmiyeceğini anla: | mıştı. Derin bir ümitsizlikle du -! ce ile Yafa arasında bir kaç sefer | Manlanan yeşi) gözlerini benliği « yaparak Almanyadan Filistine gi- me sapladı; decek olan yahudileri taşıyacak - — Aysel bu çılgın sularda en tır. küçük bir ümide bile tesadüf edil. ' i miyor. Ben ise seni hayatını kur - tarmak mecburiyetindeyim, Sev - giyi terkedeceğiz, Aysel baan tâ - »bi olacaksın, seninle sulara atıla - irak onların şakrayan, yükselen, i hırçın dalgaları arasında kâh sü » rüklenerek, kâh yüzerek bizi attık ları yere kadar gideceğiz. Kendi - | mizi bir sahile atacağız, bunda bi- raz daha ümit var,... Buna benim aklım hiç yatmadı. Motörü bırakıp denize atılamaz - | çabuk gitsek, diyordu. ar iniyor, sonra tekrar, <oşan, ların sathına atılryorduk. Oktay o İ zavallı Oktay perişan bir halde on i Kadın kıyafetinde hırsız tar vapuriyle 500 İngiliz seyyahı gelecektir. ——m Bulgaristanda ekaliyetler Bulgarların Rodna Zaztita teş- / kilâtı son kongresini yapmış, Bul- garistanda akalliyet ve ecnebilere iş verilmemesini, hepsinin çıkarıl- masını, mekteplerinin kapatılması nı, Bu'garca yazılmıyan tabelâ, a. fiş ve sairenin imhasını, cebren Mİİ RİTA a en nl a VRV İNME ANS | Bu vapur bundan sonra Kösten- | Bir hafta sonra da Arandoras - | Ray 5 — VAKIT 8 B. teri ; n 1753 oem üzerinde otobüs işletmek teşebbüsü Bük faydaları, Devlet demiryolları, raylar üze rinde işliyen otobüsler almak için tahsisatından yüz bin lira ayırmış, İ bir münakasa açmış, fakat iştirak için yeni bir münakasa ilân edil - mişti. Devlet demiryol'arı, o yüz bin lirayla alacağı 6 — 7 olorayı Kayseri - Sıvas, Ankara - Çankırı arasında kullanmıya karar vermiş tir. Ray otobüslerinin en çok han- gi memleketlerde taammüm ettik. tettikleri hakkında okuyucuları - muza bir fikir vermek ve ayni za - | manda şimendifer mütehassısları- mızın ray otobüslerinin iktisadi faydalarını öğrenmek istedik. Dev let demiryolları Haydarpaşa cer müdürlüğünden Omütehassıs bir İzat bize şu izahatı verdi: Ray otobüslerinin işi — Ray otobüslerinin yeni bir tarihi vardır, Bundan dört, beş se- ne evvel kullanılmıya baş'anmış - lardır. Bugün en çok Almanyada, bilhassa Fransada tali hatlarda kullanılıyorlar. Ray otobüsleri, di- ğer otobüsler gibi bazan gaz mo - törü i'e ve ekseriya Dizel motörü ile işlerler, bunların bir kısmı, ray üzerinde işliyen tekerleklerine ek- santrik bir şekilde bağlı olan iç - otobüsler gibi icabında şoselerde gidebilir. Otorayların birçok iktisadi fay | daları vardır. Bir defa, ray otobüs lerinin sarfiyatı diğer otobüs sar- fiyatının aynidir. Münakalesi az olan istasyonlar arasında katar / kaldırmaktansa otoray iş'etmek şüphesiz ki daha idarelidir. Bun- dan devlet demiryolları idaresi kazanır. Diğer taraftan masraf a - zalacağı için fiatlar ucuzlıyabi « lir; ve halk da istifade eder; sü - rat temin edilmiş olur. Gerek loko motif ve gerek otcmotrislere nis. i petle, otoray'arda dingil başına düşen tazyiklerin az oluşu, süra - tin artmasını intaç eder. Bunlar saatte 70 — 80 kilometre kateder ler, Kalarlar; lokomotiflerin is - tasyonlarda su almak, bazan ma - nevra yapmak mecburiyetleriyle ları da ağırdır. Otoraylarda su almak, manevra yapmak zarureti olmadığı, kalkış ve duruş daha süratli olduğu için zaman kaza - nır. Büyüklük ve küçüklüklerine göre 40 — 60 yolcu taşıyabilirler, Bakım masrafları azdır, Lokomo- tiflere nazaran fiatları çok ucuz - I dur. Bir lokomotif vasati 60 bin liradır. Otoray işletmenin idare hesabına en mühim faydalarından biri de şudur: Katarlarda işçi ve memur çoktur, Bir ateşçi, bir ma- | kinist, bir şef tren, üç dört kon - düktör bulunur, Bunlar kilometre başma ikramiye alırlar. Halbuki otoraylarda personel sayısı bir kondüktör, bir de makinistten iba ret olmak üzere ikidir. Fakat, denebilir ki: Personel miktarında otorayla katarlar ara- leri, ne suretle işledikleri, kaç kişi | aldık'arı, saatte kaç kilometre ka- | leri hava dolu lâstik tekerlekler'e, | daima gecikirler, Kalkış ve duruş: | münakalası az olan D Burla aydınlattığı deniz. Kü » | miye başladı. İstanbul ad'iye dairesinin kitap i i galarile bulunduğum sahi -| Fakat zavallı babam... Oğlunun | salonunda dün akşam saat on ye- yerlerde tren yerine kullanılması Yyor. Sahili baştan başa süs- nihayet buyünlerini o görmeden, | dide bir toplantı yapılmıştır. ——— . i mühim surette fark vardır. Perso- İnel başına ikramiye verilir. Mas - raf çoğalır, Yolcu sayısı fazladır. Otoraylarda personel ikramiyesi azdır, Fakat yolcu da azdır. An - cak, pek az yolculuk, bazan da boş giden katarlar gözönünde tut- mak lâzımdır, Otorayı, yolcusu az tali hatlar- da işletmek faydalı olur. Yeleu miktarı fazla olan hatlarda, bil» farz Haydatpaşa Ankara hattın - da mutlak surette katar kaldır « mak mecburiyeti yardır, Çünkü en az yolcu sayısı iki yüzdür.,, Bizde nasıl olacak ? | o Anadolu hattı banliyo trenle - rinde katar yerine otoray tahrik etmenin mümkün olup olmadığı sualimize de bu mütehassıs zat şöyle cevap veriyor: — Haydarpaşayla Pendik ara- sında ray otobüsü işletmek, hal « kın ve idarenin şüphesiz ki lehine bir şeydir, Fakat bu hat tarifesi, | vapur tarifesine göre idare edi - lir. Akay idaresi, yarım saatte bir vapur işletir. Yarım saatte bir iş- liyen vapurun tekmil yolcusunu taşıyabilmek için katar ka'dırmı » ya lüzem vardır. Akay idaresi bu vapurlarından başka, yarım saat arasmda muayyen fasılalarla iki yahut üç istimbot çalıştırırsa, bu istimbotların banliyö yolcularını i taşımak için otoray seferleri ya - pılabilir. “Bu takdirde'bariliyö hat- tında sefer'er sıklağir ve sürat dö galır, Kater veya vapuru kaçıran i ve işinin başına yetişmek istiyen yolcu, yarım saat beklemek mec- buriyetinden kurtulur. Devlet demiryolları idaresi ban liyö hattında otoray isletmek ta - savvurundadır. Bu: tasavvurların tatbik: için Akay idaresinin de mu vafakatı lâzımdır... ———m Servet Beyın cenazesi Perşembe günü ansızın vefat e « den belediye mimari şubesi mü - dürü Servet Beyin cenazesi (Odün i sabah merasimle kaldırılmıştır . İ Cenaze hastahaneden beledi « yeye getirilmiş ve buradan kaldı. rılarak Beyazıt camiine götürül - İ müştür. o Namazı kılındıktan son- ra tabut belediyenin cenaze ara - basına konmuş ve Edirnekapı ine. izarlığına götürülerek gömülmüş - tür. o Cenazeyi 30 dan fazla oto mobil, dört otobüs takip ediyor - du. Belediyeden Beyazıt camii « i ne kadar olan yolda ise cenazeyi pek çok kimseler takip ediyordu. du. Mezar başında vali ve belediye ireisi Muhiddin (Bey bir kaç söz söyliyerek Servet Beyi o yadetmiş. müteakiben merhumun arkadaş « larından ikisi de söz söylemiştir. Belediye erkânı, fen heyeti me murları, Güzel san'atlar akade « k misi muallimleri mezar başına kas dar gidenler arasındaydı. TA —uşamı ç Motörsüz tayyare Şehrimizde yaptığı motörsüz ve yelkenli o tayyare ile dün sabah Kâğıthanede bir uçuş (| tecrübesi yapacağı yazılan Alman mühen - > dis Her Kurker dün hava müsait Bulgarca konuşturulmasını ve Bul! sında fark olmamakla beraber, ka olmadığı için uçmamıştır. Mühen- £gfi garistanda millt teşkilâtın birleş - | tarın taşidığı yolcuyla, © otorayın disini tecrübelerine bugün başla ri tirilmesini karar altına almıştır. taşıyabileceği yolcu arasında da ! ması muhtemeldir. 4 dım, 'iğrm zaman babam da beni se i» karşılamaya ve istemediği (Devamı ver)