12 Eylül 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7

12 Eylül 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Garbo, Pek Yakında Pikfere Sahip Olacak! s “Holivutlun Büyük Kadını,, de- dilen ve bütün yıldızlar tarafından “tedenberi hürmet gören Meri Pik- fordla kocası Duşlas Ferbanks a- Tasmda boşanma vaziyeti “taya çıkınca, bunların senelerce sinde yaşadıkları “Pikfer,, mali - ânesi satılığa çıkarıldı. Yüzme havuzu, tenis ve golf sa- haları, yirmi otomobil alabilecek derecede geniş garajı, kış bahçesi Vs si bulunan büyük park- hı, döşeli, dayalı kırk odalı ikfer,, malikânesi mali işlerini dan doğruya kendisi idare *den Meri Pikford tarafından sa- tılığa çıkarıldı çıkarılalı aradan âylr müddet geçmiş olmasına Tağmen, henüz alıcı bulamadı. Bu- Mun sebebi olarak, Amerikanın “on zamanlarda uğradığı dolar hranı gösteriliyor ve “Bu vazi - Yette değil oraya ayak basmağı $eref bilen züppelerin, kuvvetli sermayeli milyarderlerin bile 400 bin döları taşa kalbetmekte mü - tereddit davranacağı,, yazılıyor, gidişle Pikferin daha senelerce boş kalacağı tahmin olunuyor. İ Bu arada, son günlerde ortada dönen bir rivayet ortalığı alt üst “iniş, hararetli dedi kodulara mey dan vermiştir. Bu rivayet, Pikferi “İlâhi kadın,, ın satın almağı ta- sarladığı rivayetidir!. : Bunu ortalığı alt üst etmesi, hararetli dedi kodulara meydan rinde sayılabilir. Çünkü, Meri Pikferdla Greta Garbonun arası ton derecede açıktır. Bu sayıfada bir müddet evvel etraflı surette anlatmıştık. Gururu meşhur olan vermesi de, bir dereceye kadar ye /“llâhi kadm,, daha Holivuda gel- diği ilk zamanlarda bile, bütün yıldızların eşiğinden geçmek için can attıkları Pikfer semtine doğ- ru yürümemiş, bu istiğnası ile Ho- livudun “Büyük Kadım,, mı adam akıllı öfkelendirmiş, ikisi hiç yüz | E gelmemişlerdir. Nihayet gü- nün birinde hatırı sayılır bir mi - safirinin arzusunu gözeten ve bir az da onun taraf.ndan kırılan iti. barını onun ayağına gelmesiyle ta- miri düşünen Meri Pikford, Greta Garboya kendi eliyle bir mektup yazmış, geliş, gidiş zamanlarını tayini misafirinin keyfine bıraka- | rak, onu Pikfere davet etmişti. Halbuki, hiç ummadığı halde, Gre bu davete omuz silkmiş, kâtibi va sıtasile teşekkürünü, ancak yaban- cı kimseler arasına ayak basamı. yacağı için gelemiyeceğini bildir- mişti, Meri Pikfordun hıncını arttıran ve o zaman Holivud muhitinde haftalarca dedi kodu mevzuu teş- kil eden bu hadise de hesaba ka- şünülürse, misafir sıfatile ayak basmadığı Pikfer'e, “llâhi Kadı,, ayak basması ihtimalinin, ceye kadar yerinde olarak orta « lığı alt üst ettiği, dedi kodulara meydan verdiği tasdik olunur. Hattâ, bir dereceye kadar değil, tamamiyle yerinde!. Bakalım, birbirlerini hiç çeke - miyen, birbirlerinden hiç hoşlan - mıyan iki yıldız, bu rivayet üzerine ne vaziyet alacaklar, Ne diye- cekler!., Meri Pikfordun satacağı < Meri Pikfordun satacadı ........ Almanyadaki Hareketler Almanyadaki “Film odası,,, ge- Sende film artistlerinin isimlerinin büyük harflerle yazılmamasına ka- Tar vermişti. Hitlerin düşüncesinin ifadesi ol- Uğu anlaşılan karar, bu kadarla Imamaktadır. : Filmin isminin barizleştirilmesi, ilmin reklâm edilmesi, fakat ar- üsti şahsiyetinin mümkün oldu” #u kadar mesküt geçilmesi de bu Farın bir cephesini teşkil ANİ, artist, sade isminin Yazılmasına değil, kendisinin “yıl- “Pikfer ,, malikânesi | hoşmutsuzlukla karşıladıklarından hiç bahsolunmıyor!. aleğüiküri Hitlercilik hareke - tini gösteren “5. A. Man Brand, isimli bir film vücude getirdikleri- i haber vermiştik . Bu tarzdaki filmlerin bir seri ha- | linde devam edeceği anlaşılıyor . | Film ta Garbo, pek nezaketle yapılan | tılarak, ikisi arasındaki vaziyet dü İ Spinelli Sahasında Den Sonra “Lübnan Kasrı Melikesi, Almanların harici kısımlarını Mısırda çevirdikleri o “Kahirede mevsim,, filminden bahsetmiştik.. Bu filmin Fransızca sözlüsünün bu hafta içinde İstanbulda gösterilme sine başlanacaktır. Filmin Almanca sözlüsünde baş rolleri Renate Müller, Villi Friç, Leopoldine Konstantin, oGüstav Valdav oynadılar.. Fransızca söz- lösünde oynıyanlar, Renate Mül - ler, Jorj Rigo, Spinelli ve Hanri Russeldir. Bunda, Almanca söz - lüsünde baş rolde olanlardan Yal- niz Renate Mülleri görebileceğiz, demek!. m müşteri ve nihayet sahip olarak , bir dere| Spinelli Leopoldine Konstantin, sahne- den film sahasına geçmiş, fakat gene sahneyi ihmal etmemiştir. Almanyada, Avustuyada şimdi de temsiller veriyor. “Kahirede mev sim,, in Fransızca sözlüsünde, An- ne rolünde onun yerini tutan Spi- nelli de, aynı vaziyettedir. O da sahneden film sahasına atlamıştır. Fakat, gene sahneye çıkıyor. Spinelli, bacaklarımı sigorta et- tirmesiyle de meşhur olan bu şuh Parisli kadın, bir kaç sene evvel bir turne sırasında İstanbula uğra- mış, burada, “Fransız Tiyatrosu,,- nda kısa bir müddet temsilleri gö- rülmüştü. Spinelli, pek hafif mev- zulu sahne eserlerinin temsilinde kendini gösterir., Spinelli, Kahirede mevsim fil - minden sonra, Jan Müra ile bera- ber yeni çevirdikleri “Lübnan kas- rı melikesi,, filminde, bu filmin yıldızı oluyor. Piyer Benuvanm meşhur eseri, mevzuunu daha ev - vel de filme vermiş, haylı zaman evvel, Arlet Marşalle İvan Petro - viç, “Lübnan kasrı melikeşi,, fil - mini, sessiz olarak çevirmişlerdi... Bu film İstanbulda da o kadar be- ğenilmiş, alâka uyandırmıştı, ki görenlerin henüz hatırından çık - mış olmasa gerek!, Bundan © sonra da “Hitler genci yy yg Kuveks,, isimli bir film çevrilmiş ve bu filmin çevrilmesine Hitlerci ediyor. İ Alman gençleri iştirak etmiştir. küçük | Hattâ bu filmde bir genç en büyük rolü oynuyor. Gelecek Sayfada n Hayd Liya AM yy rsi! Filmler Hakkında — VAKIT Bu Kutup filminde Başartist “Ebedi Buz!,, < Kahirede Mevsim » “Ben, kar ve buzla kaplı manza- | kadar keşfi mümkün olmıyan sa - raların meftunuyum. On dört se - nedir, filmde hep böyle görünüşle- rin en harikulâdesini tesbit etmiye | çalışırım. Fakat, en harikulâdesi | Grönlanddan başka nerede bulu - nur? Burası, kutup sahası, büyük, | geniş, yüksek, kâh duran ve kâh i | yürüyen buzdan efsanevi pırlanta- larile gözleri kamaştırır. İşte, ben, nihayet burada, bu sa- i hada, istediğim gibi bir film çevir- miye muvaffak oldum. Kendimi, İ Merihte yahut başka bir yıldızda, İ herhalde dünyadan çok uzakta, bi- linmiyen bir yerde film çevirmiş sayarım. Bu yerin, haritadan bilin mesi, seyahatnamelerden öğrenil - mesi, kart postallarda görülmesi, bir şey ifade etmez. Gerçi beni de! bu kadarı bu taraflara çekti. Fa - | kat, buralara ayak bastıktan sonra kendimi o kadar bambaşka bir dünyada buldum, hissettim ki... Vücude getirdiğim filmi seyre- derken, herkesin kendisini, böyle benim gibi bambaşka bir dünyada bulacağından, hissedeceğinden e - minim. Şüphesiz bunu demekle ö- yır, sade ben değil, artist, müşavir, işçi, herkes, hepimiz, biz bu işi ne getirdiğim,.. vücude getirdiğimiz filmi beğenirseniz, bana... bize bu öğünme hakkımı çok görmiyeceği- nizden eminim... eminiz!.,, Bu sözleri söyliyen “S. O. 5. Ays berg,. filminin rejisörü Dr. Arnold Franktır. “S, O. S. Aysberg, , Al - manların harici kısımlarını Grön - landda, kutup sahasında çevirdik- ğünmüş oluyorum. Fakat ben... ha | kadar güçlükle başardık, bir bilse- niz... Bana,.. bize inanmız. Vücude | haya ayak basması, geri dönmeyin İ ce herkesin onu buzlar arasında e- İ bedileşmiş sanması, fakat karısı - nın, yaşadığı kanaatile oaramıya çıkarık, bin bir tehlike atlattıktan sonra, bulması, karı, kocanın niha yet biribirlerine kavuşmalarıdır. Bin bir tehlike... Bunu vak'ayı oynıyanlar ve oynatanlar, sahiden İ atlatmışlardır. Rejisör Dr. Arnold Frank, o sahayı bilen rehber ve müşavir “Yarı Eskimo,, Knud Ras i mussen,... Güstav Dişli, Sep Rist, Valter Riml, Guzzi Lançner, filmi İ oynıyanlar... Leni ORifenştal, fil - İ min kadın yıldızı... Dr. Maks Holt sboer, Gibson Govland, kutup kâ- şifleri Dr. Frist Löve, Dr. Ernst Zorge, diğer rehber ve müşavir « ler... Aysberglerin üzerinde uçuş İ ve iniş kabiliyetini gösteren meş - hur tayyareci Ernst Üdet., İstanbulda bir kaç sene evvel başlıca rol oynadığı “Bir kutup fa- gösterilen Pavl Vagenerin baş ve ciası,, isimli kutup filminden bu a- rada mukayese yollu hiç bahsedil- mediğine de bakılırsa, “S, O.S, Aysberg,, in, toplu ve tok bir ifade ile kutup havasını veren o muvaf- fak filmden kat kat mükemmel ol duğu anlaşılır.. Herhalde, son zamanlarda sık sık görülen Afrikanm göbeğinde çevrilmiş sıcak muhitler (o filmleri arasında bir de Grönlandın Ays- bergleri üzerinde çevrilmiş soğuk muhit filminin görülmesi, çeşni de gişikliği noktasından hoş olucaleğiği ! Hayven olarak ta aslan seyrin - | | den bıkanlar, bol bol ayı görecek- j leri. “S.0.S. Aysberg ,, filminden bir görünüş a ü04 eva ee son akane büN1 bANUva 104080 044001000 | MERE VERENE İngilterede Londradan gelen haberlere gö- re İngiltere de beş sene müddetle yapılması ve sinema açılması yasak edilmiş- leri bu film, Almanyada gösteril - mek üzeredir. Filmi hususi bir da- vetle gören film münekkitleri, on sene evvel çevrilen “Büyük beyaz süküt,, isimli sessiz cenup Okutbu filminin uyandırmış olduğu alâka ya işaretle, şimdi bu filmin de ay - ni derece alâka Ouyandıracağını muhakkak görüyorlar. “Bu filmde baş artist, ebedi buzdur,, dedikten sonra, on sene evelki sessiz filmle kısaca bir mukayese yapıyor, onun sadece muvaffak bir tabiat filmi olduğunu, bunun, tabiat sadece de kor yapılmayıp baş rol gene ona bırakılmış olmakla beraber, kuv - vetli hatlarla bir de vak'a barizleş yeniden sinema binası tir. « Sinemaların çoğalması itibariy- İle, sinemacıların zarar ettikleri İ düşünülerek, bu kararın verildiği ileri sürülmekle ( beraber, bünun başka bir sebebi olduğu da mev - zuubahistir. Asıl himaye edilmek istenilen , sinemaların rekabeti (o karşısında tiyatrolar, opera ve operet heyet- leri imiş. iu lik teşkilâtı : zlaştırılmamasına,, da taham Devlet genç ş ii tirdiğini kaydediyorlar. B ktad I d U | fi irah, “Hitl gi ee ME y yi . u noktadan Almanyada da ül edecek. meleri De ani imi rn Neler Düşündüğünü Vak'a, kisaca bir kutup kâşifi - | tedbir alınacağı, hattâ sinemaların İE b a > e Em güfte, Hans Olta Börgman Anlatacak / nin, şöhret ihtirasının tesirile, ke *| tahdidi temayülü kuvvetlendiği vibiyle verildiği yazılan tatmin Düsen İl şif heyetinden ayrılması, şimdiye | söyleniyor « tarı, yıldızların ne dereceye kadar ! j 4 Miz 1 aa sz MN MM ik mmm İİİ dim bini m ğa İh,

Bu sayıdan diğer sayfalar: