, e anaii | | 4 1)! Kadının ihtısasından istifade edilmelidir / Ma ay yl yy Amerikada, Ingilterede ve Avrupanın başka bazı memleketlerinde, kadınlar, mensucat işlerinde tam salâhiyetli mütehassıs sıfatile çalışıyorlar ! 0 yg yy Garbfn münevver kadınların - dan Gizela Urban, bir yazısında kadının erkeklerin çalıştığı birçok sahada muvaffakıyetle çalışmak imkânını bulduğu halde, “Müte - s15,, sıfatile kabiliyetinden pek © kadar istifade edilmediğini ile- ri sürerek, bu bahse şöyle doku - Buyor; “Kumaştan anlamak hususun- a kadının erkekten çok üstün ka iliyet gösterdiği muhakkaktır. atta, öyle uzun boylu tahsil gör- Müş ve yüksek zekâ sahibi olmı - Yan kadınlar bile, iyi ve fena ku- Maşı ayırt etmek hususunda bariz bir kolaylıkla hareket eder, iyi aşı isabetle seçiverirler. Kadının bu husustaki kabili - yetinden muhtelif sahalarda isti - fade edilebilir ve edilmelidir. Bu kabiliyetin inkişafını (temin için fazla zahmete girmek lâzrmgel - miyecektir. Kadınlar, bu işi ba « Yarmıya “fıtri olarak namzettirler, Bu itibarla, kendileriyle bu cihöt: biraz meşgul olmak, muhte - vir iş sahalarında eşsiz mütehassıs- lar yetişmesine kâfidir. Son zamanlarda (o Amerikada ve bilhassa İngilterede, kadınlar bu sahada kabiliyetlerini göster - mek için çalışmıya başlamışlar - dır, Çalıştıkları ilk ihtisas sahası, Mensucat işleri sahasıdır. o Bunu Pek tabii görmek lâzımdır. Çün - kü, kadın, ev kadını, süs okadını olmak sıfatiyle birçok şeyden ev - Vel mensucat işleriyle alâkadar « tr, © Amerika senatosu, yeni güm - tarifesi meselesini müzakere *derken, iki kadının o mütehassıs "atiye reyinden istifade etmiye Tar vermiş, dolayısiyle kadınm , “sahada da çalışmasına resmen “ayak olmuştur. Mütehassıs $i - *iyle reylerinden istifade olunan * iki kadından biri, Rut Peter - *9n, diğeri Evelina K. Savtvort is- indedir. Ikisi de Nevyorkludur. İrincisi, ipekli mensucat, ikincisi klu mensucat mütehassısıdır. ş,, Bunlardan başka Meri Krav - gz İ İsminde bir kadın da, Ame - kada “Mütehassıslar encümeni,, Malına seçilmiştir. Bu kadın, günlü ve pamuklu mensucat mü - vi hassrg; olarak, fevkalâde işe ya- Aycı faaliyette bulunmakta, bu Sahada bütün işlerin tanzim ve Sebitinde kendisine danışılmak . ar, rn kadarla bitmedi. Daha var. Ne Amerikada Virjinya Hamil “inde bir kadın, Belfastta bü - o. bulunan “İskoçya ketencilik,, derilen ketenlerin rengini, cinsi « ni, nescediliş tarzını, bütün te - İ ferrüatiyle tesbit etmekte, iyi mal- | dan anlama kabiliyeti, bu saha - daki teknik bilgisiyle | kendisine iyi bir mevki temin et - mektedir. Bu kadının, ayni za- manda yüksek zevk sahibi olma- sı ve gelecek moda temayüllerini önceden sezmesi, başkaca iki me- ziyetidir. * V. M. Viggins ismindeki In - giliz kadını da, İngilterede mensu- i cat sahasında adeta otorite sahibi sucat firmasının omüdürüdür. Bu kadın, daha evvel büyük bir otel idare etmiş, sonra mensucat işle- rinde edindiği ihtisas, onu İngil - terenin en büyük bir mensucat firmasını idare mevkiine geçir- miştir, Amerika kadınlarından Helen S. Barbe de Nevyorkta beş kadın muavin ve memurla birlikte ham ipek v. 8: muayene, tefrik işini i - dare ediyor. Ham maddelerin sa- tın alınmasında, kullanılma şekli. nin tayininde, bu kadı, kat'i ola- rak karar sahibidir. Kendisi, kim- yagerdir. Kadınların ihtisasmdan şimdi» ki halde en çok Amerika ve İngil. terede istifade ediliyorsa da Av - rupanın başka memleketlerinde de bu hususta büsbütün kayıtsız davranıliyor, o denilemez. Avru - padaki bazı memleketlerde, me - selâ İtalyada kadınların bu saha- daki kabiliyeti ehemmiyetle karşı- lanmıştır. Orada Rina Alberti Brunati isminde bir ipekli men - sucat mütehassısı kadın, hüküme- te bağlı bir “Koza yetiştirme ens- titüsü,, şefi sıfatiyle faaliyettedir. Geçende Meksika hükümeti tara - fından, ihtisasından istifade edil- mek üzere davet vaki olmuştur. Diğer taraftan birkaç sene ev- vel “Britanya deri sanayii şirke - ti,, müdürlüğüne tayin olunan Yordan Loyd de, dericilik saha - sındaki ihtisası ile tanınmıştır. Bu İngiliz kadını, ihtisasından isti - fade olunmak üzere, bir müddet için Fransaya davet olunmuş, fa- kat işinin başımdan ayrılamıyaca- ğı için, itizar etmiştir. Fransada da kadından mensu- cat işleri sahasında mütehassıs s1- fatiyle istifade cereyanınm uyan - dığı, göze çarpıyor. Gümrük ida- resi, hariçten gelecek yer ve du - var halılarının muayenesi ve bun- lara kıymet tayini işini, bir ka - dına havale etmiştir. Fransa, ka- dınların şimdiye kadar erkeklerin yaptığı işlere karışmasma en zi - ket olduğu halde!,, beraber, İ olmuştur. Kendisi, büyük bir men- | ŞAPKA e mülhem bir model ortaya konuldu ! İ o Modacılar, son zamanlarda bilhassa şapka modası ile fazlaca uğraşıyorlar, Biribirleriyle reka » bet edercesine, yeni yeni biçimler ortaya koyuyorlar, Şapkalara biçim verişte de, birdenbire garip gelen şeylerden mülhem oluyorlar, Meselâ geçen- de neşrettiğimiz İngilterede orta- ya konulan bir şapkanın biçimi, | “Meşepalamudu,, ndan mülhem - di. Bugün neşrettiğimiz şapka ör- neği de, “Çörek tabağı,, ndan mül hemmiş! Oldukça garip, değil mi?. Ortaya konulan bu sonbahar şapkası modeli de İngiliz zevki - nin ve buluşunun ifadesidir. Şap- ka, çuhadandır, Kurdelesi, hem şapka kumaşından yapılıyor, hem | ipekli kumaştan, hem kadifeden... Gerek şapkanın, gerek süsü - nün âyni renkte, tercihen ya si- | yah, yahut da mor olması göze » tiliyor. “Çörek tabağı,, ndan mül- hem olan şapka modeli UN Yıldızın tavsiyesi JOAN Kravford UN Güzelleşmek için i hazırladığı reçete LT GELECEK SAYIFADA ike tarafından mütehassıs sı - | yade güçlük çıkaran bir memle - “KA, Gizela Urban * ale angaje edilmiştir. Bu ka- ", Jıkoçyadan Amerikaya gön - dl 7 YNT Hitlerin yg — VAKIT 11 Eylül 1933 m mayolara MODASI Zarışmamasının sebebi! yy “Çörek tabağı, ndan| Şaka tarzında bir tefsire göre, kapa- tılacak açıklık bulamaması, bir tefsire görede bu işi gelecek yaza bırakması imiş ... Ay yg yg yy Hitlerin, iktidar mevkiine gel- dikten sonra, Alman kadmlarma ait birçok işe karıştığından bah- Almanyada açık sayılan mayo örneği setmiş, bu arada karıştığı bazı şeyleri de sayıp dökmüştük. İş ba- şına geçer geçmez “Kadınlar, haydi evlerinize dönünüz. Sizin yeriniz orasıdır!,, diyen Hitler, İ nihayet kadınların pudra sürmek, dudak boyamak gibi tuvalet işle- rine, cıgara içmelerine varıncaya kadar el uzatmıştı. Kadınlara a- it işlerle (o uğraşmaktan pek öyle kolay kolay vazgeçeceğe de ben - zemiyor. Hususile, Alman kadın- larının umumiyetle onun kendi iş- lerine karışmasına #eş çıkarma - maları, bilâkis bunu hoş görmele- ri de düşünülürse.. Her neyse, Hitler, kadınlara ait işlere boyuna karışıp duruyor. Fakat, pudra sürmelerine, dudak karıştığına göre, giyinişlerine, bil- hassa plâj kıyafetlerine karışması pek tabii olmak lâzım geldiği hal- de, bu hususlarla da meşgul oldu- ğuna dair henüz bir haber akset - medi. Bu hususlara karışmaması, bazı memleketlerde merak uyan - dırmış, “Acaba niçin?,, yollu a - raştırmalara yol açmıştır. Bu araştırmalar o neticesinde, Hitlerin kadınların giyinişlerine İ karışmadan önce, yeni bir giyiniş İ modası tasarladığı, ancak (bunu bulduktan sonra bu sahada da ha- rekete geçeceği şeklinde bir tef - sir şaka tarzında tesbit edilmek - te, plâj kıyafetleri: bahsinde de Almanyada zaten Hitler iş başına geçmeden bununla meşgul olundu I ğu, kadınların mayolarmdaki a - çıklığın kapatıldığı kaydedilerek, “Dolayısiyle bu ashada harekete geçmesine lüzum kalmadı. Kapa- tacak açıklık bulamadı!.,, de - nilmektedir. boyamalarına, cigara içmelerine | Bununla Oberaber, gene şaka tarzında Hitlerin plâj kıyafeti o « larak ayrı bir kıyafet kabul etmi- yeceğinden, kadınların ta eskiden olduğu gibi hemen hemen giyimli ularak denize girmelerini muva - fık göreceğinden, bu yaz zaman bulamadığı için plâj kıyafetleri « en dokunmayıp buna da gelecek yaz kadın işlerine ait icraat prog- ramında yer vereceğinden bahse- denler de var. Bu şaka tarzındaki tahmin, doğru çıktı farzedelim. Acaba Alman kadımları, böyle bir takyide derazı olacaklar mı?. Anlaşılan, bunu O öğrenmek için gelecek yaza kadar beklemek icap edecek. Resimlerden birindeki Hitler gelmeden önce Almanyada açık görülerek yasak edilen kadın ma « yosu örneği, diğerindeki de mu « Almanyada kapalı sayılan mayo örneği vafık görülerek kabul edilen ka- | dn mayosu örneğidir. ayyy yy Bir fıkra: Tiyatroda arkada oturan bir erkek, ön sırada oturan iki kadına doğru eğilidi: — Sizden bir ricada bulunaca « ğım! Kadınlar, başlarını çevirip bu tanımadıkları, adamı süzdüler; — Ne gibi? — Lütfen şapkalarınızı çıkarır mısınız! — Niçin? — Niçini var mı ya? Ben, oyu » nu görmek için, bu yere para ve. rerek oturdum! Kadınlar, dudak büktüler:; — Ya biz şapkalarımızı beda - j va mı aldık, sanıyorsunuz? Hattâ sizin o yer için verdiğiniz para - nın bir kaç katını verdik. Siz oyu. nu ek istiyorsanız, biz de şapkalarımızı göstermek istiyoruz! i