Vakıt'ın edebi tefrikast; 36 WüyasillliiyayilNayyyyliayayığ m m am e Gönül a Selâmi — Seni çok beğeniyorum Gü: > le izzet 1 münasebeti | Üsküdar yangını | Emniyet müdürüB.den rica İl sa Me nay! , elekler di milim) tai i ü meşguldü. | dur. İki hâdiseyi yazacağım. Bun- Rİ ME SERİ Kl e £ pri Bir aralık! dan sonra ol$un artık. halka alemi y — Bu gece ihtiyar amcama gi- | tekrar sordu: ' ve ıstırap veren bu gibi hallerin ! deceğim, Adamcağız beni hafta - — Ablari gelmedi?. ç | kaşınan dikkat si , | i lardanberi bekliyor. Bu gece git, (o Fakat bunu endişeli bir tavırla — Saat 17 de telefon a yangı miye meçburum, Nişanlandığımı | sormadı. Kendini operetin meşe - nin evime yakın olduğunu Süren: | da haber vereceğim... Annemle | sine kaptırmıştı. Bu geceden isli - > ve fırladım, vapura geldim ül babama da yazacağım. Gelecek fade etmek istiyordu. i mat 17,20 dir. Tarfie 1745 imiş. ay geleceklerdi, belki bu haber ü- — Günay, sen hiçbir zaman Vapur haddi istiabisinden iki misli | » zerine daha çabuk gelirler. bu geceki kadar güzel değildin. | fazla dolmuştur. Fakat kalkmaz, i — Acaba memnun olacaklar | Bu: gece çok güzelsin!. yolcuların feryat ve figanı üzerine mı?, İ —Mes'udum da ondan Bülent, | nihayet başka bir vapur “getirildi Bülendin gözlerinin (o önünde | #fevi saadete eriştirdin.. Arlık sa- | ve 17.32 de hareket cilildi. Bu va- demet demet banknotlar raksedi * | na itimadım var. , purbir çeyrek evvel kalkabilirdi . A Yordu. — Nihayet itimat ettin. | Bundan başka hareketten: evvel — Buna hiç şüphe elme. On * | Bunu gülerek söyledi, fakat| halk yangının Salacık ve Imrahor- | lar seni daha şimdiden seviyorlar. | vicdanında bir azap duydu. Başi- | da olduğunu ve binaenaleyh. va » | zı duyuyor, Gülinin müşfik ve Yarın gece beraber oluruz. İster misin?. — Bu da sual mi?. Bülent, Esmanın yüzüne bak - | nı çevirdi. | — Saatine baktı: — Attık ablam gelmez zanne. | derim... Misafirlerinden kurtula - : purun Salacağa tahrikini rica etti- iler, | Memurlar, Paryalarm tazallüm- lerine karşı mutaazzım ve lâkayt madan, sade parayı düşünerek çı- j mamış olacak... Bana darılmadın | duran bir İngiliz âmiri gibi lâkayt, kıp gitti. ya?. bir kelime cevap bile vermekten —2a— >— Neden darılayım... Kabahat | müstagni durdular ve halkı yerle. | e PA AZ N 5 - VAKIT NM Eylül. 933 DELİSİ| >HÜKÜMDAR —32— Yazan : Niyazi Ahmet Fakat, buna da imkân yoktu.| Muğrav, yabancı muhitte on «| Çünkü aylarca kalmıya hiç de va: | ların istediklerinden dışarı çıka -| ziyetleri müsait değildi. Muğrav, | mıyor, ne deseler tâbi oluyordu. bir taraftan kalbinde bir an ate- Uç arkadaş kat'i bir karar ver- şi sönmiyen Tamarsını düşünüyor, meden Hafız paşa ordusundan bir taraftan kraliçe Ketevanın ne | ayrıldılar. olduğunu merek ediyordu. | Nereye gidiyorlardı?.. Ne Mu; Kara oğlan, perişan bir halde rav, ne de Yadigâr biliyordu. Ka hasta babasının yanında, *B*P | va oğlan Yalçının dizginini aP, bir kasaba yolundaki handa bı - İsre:çeyirmişii. “ raktığı (oOGülisini (düşünüyordu. Una yolleb ğrerkdai dik Kızcağız acaba ne olmuştu. Baba- künvolduğu sidir pleeş N w sağımıydı7, Ayrıldıkları SÜRÜ | eşinde bir boşluk hissediyorlardı. hatırlayınca kalbinde derin bir sı- İki gün sonra bir handa mola ine mişlerdi. Yadigâr akşam üstü dı- şarda geziniyor ve kendi kendine hulyalar kuruyordu. Bazan: — Kara oğlan mademki Güli- den geçmiyor, burada kalsın.. Ben Muğravla Gürcistana giderim. Ne diye onun peşinde kalayım.. Diye düşünüyordu. minnettar bakışları gözü önünde canlanıyordu, Yadigâr, hiç kimseyi düşün - memekle beraber, işlerin aksi git- tiğine kızıyor, içinden: Çocukların elinde kaldım, el- lerinden bir şey gelmiyor diye söy Günay tiyatronun kapısında Bülendi buldu. Bülent, genç kızın eldivenli e lini sıkarken: 3 — Nihayet gelebildin, dedi. Gelmiyeceksin diye ödüm patlı - yordu. | Günay, endişeli gözlerle etra - frna baktı: — Ablan nerede? — Biraz geç gelecek, Misafir. leri vardı da.. Günay dikkatle Bülendin yü - üne baki — Amma gelecek değil mi?.. Muhakkak gelecek değil mi?. Bülent, genç kızın koluna gir- di, içeri girdiler: — Tabii gelecek... Neredeyse gelir, Bileti verdiler. Adam: -- 12 numaralı loca, buraya buyurunuz, dedi. Loza açıldı. -—— Mantonu çıkarmaz mısın Günay, Burası sıcak. Oturdular. Bülent Günayın ar- kasma oturdu. , Günay, salonu seyretmiye baş- ladı. Pek ender tiyatroya giderdi. | Bir ;ki kere Alple gelmişti. Bir| kere de Cafer Ali Bey bir bilet | vermişti. Bülent fısladı: — Memnunsun ya?.. Bu gece biraz benimsin diye ben mes'u - dum. Günay gülümsedi: senin değil.. Başka bir gün tanı - İşiriz. Sana itimadım var. (Devamı var) Maarif vekâletin- den iki rica Dün matbaamıza muhtelif lise- lerin 8 inci sınıf talebesinden bir kaç efendi geldi. Bunlar bu sene | bir tek dersten ikmal kalmış olan | efendilerdir. Diyorlar ki: * — Geçin sene hir talimatname ile bir gruptan ikmal kalanlar ter- fil sınıf ettiler ve ikmallerini ertesi sene verdiler, Bu sene bu usul kal- ! dırıldı ve biz bir ders yüzünden bir sene kaybediyoruz. Acaba ge- çen seneki uşul tatbik edilemez mi?.,. Ve Maarif Vekâletinden ayni u- sulün kendilerine tatbik edilmeşi- ni rica ediyorlar. Vekâlet, bu ricayı yerine geti - detle mektepsiz kalmamalarını ve zaman kazanmalarını temin etmiş olur kanaatindeyiz, Erkek muallim mektebi orta kı- | sım talebelerinden yirmi, © yirmi beş efendi de gazetemize gönder - dikleri mektupta diyorlar ki: “.— Erkek muallim mektebi or- ta kısım üçüncü smıf talebelerin - ! deniz. (Bakalorya (o imtihanında Türkçe grupundan ikmale kalmış- tık. Biz biliyorduk ki, ikmal imti - hanları kendi mektebimizde ola - rirse bu çocukların bir sene müd - | rine bir çeyrek sönra gidebilmek | üzere bir köyün sürüsü gibi Üskü- | | dara sevkettiler, Milli bir (şirket, | ayni kandan memurlar halka bunu | yapmalı mı?, Bu müuamele yüreği yananların i yarasına tuz biber ekmek değil mi- dir?, 2 — Sokak başlarını nöbetçiler | tulmuşlar kimseyi geçirmezler, E - | vine koşan babalar, akrabasına, dostuna koşanlar bunlarla müna - kaşa ve mücadele mecburiyetinde kaldılar, © en İnzibatı temin oetmek demek, halkı evine koşmaktan menetmek mi demektir?. Bana mani olan ve ismi mahfu- zum olan memur (aldığım emir | leniyordu. (Moran var) i paşaya bir oyun etmek de akilla- i rından geçti, Üçü de Hafız paşaya müthiş kızmışlardı. Bu kadar inat eden; (4) Maltın olduğu Üzere Mifiz Pı 1030 leri yılında OBağdadı fethedemiyerek Muğrav, daha evvel Gürciş - | “948 ay GR mn tandan dördüncü Murada gönder- |” “lp edem de “vi a Küste i ve ” diği mektubu hatırladı. Türk hün- ndan Did çün, ibi kârı geyet muvafık cevap VEFA» | bilimden bu manzumeyi ve etmeği dayağı Kızılbaşları temizlemek için bir| pudak il sefere hazırlandığını bildirmişti. betimininaza Hal İşte, o büyük düşmanın temizlen- | Aid: olratımı adi imdndu asker yok muhur? mesi için en büyük fırsat elde iken Din yolunda baş verir bir merdi server yek dirim paşa ayağı ile tepiyordu. j mudur, Haan bir kişi oyunlu rühberuh şebmat eder Cenkte at oynatır fersane bir er vok mdürs Bir acep girdahe düştüle çaresin Kaldık medet Aşinalar silmresinde bir şenaver yok mudur? Cenkte hehipemız olup baş verip baş almağa Anrsai ölemde bir werdi bünerver yek inu dur”, Muğrav, bundan sonra buralar- da vakit geçirmenin doğru olma - dığına inanmıştı. Arkadaşlarına; — Yarından tezi yok.. Hare » ket edelim, dedi. bilâkayt ve şart ve bilâ istisna kimseyi geçrimemektir.) Dedi. Bu | ne demektir?. Bu emir karşısında bazı memur lar halktan itaatsiz mukabele gör- İdüler. Devlet otoritesine, devlet | kanunlarına sonsuz hürmet ve ita- atile tanınmış olan © halkı buna mecbur etmek doğru mudur ?. Çocuklarına; yavrusuna koşan bir babayı oraya gitmekten menetmek | hakkına hiç kimse malik olamaz. Bu bilinmiyecek bir şey midir?. Nakil vasıtaları müdürleriyle! muhterem Emniyet müdürü bey - efendinin —Allah bir daha gös - termesin— mümasil felâketler kar sında halk müvacehesinde halka lâyık bir şekilde hareket edilmesi- | Deri bidadi tekâsülden arar ne bilmeziz, Derili mazlöman sünl olmaz mı mahşer yok madur? Dorguhi Sullan Murada sömürme inal Badısarsar gibi bir çabık kebiler yok mu dur”. Artık buralarda işimiz kalma- dı. | Yadigâr, buna memnundu. İh- | tiyar muharibin, damarlarında çarpışma İlirsi yanıyordu. Karaciğay askerlerinin pusu - suna düşeli, kılıç © sallıyacak yer | ç bulamamışirdı, - Kara oğlansa, hiç de tekrar Gürcistana gitmek niyetinde de - Hâfız Paşanın bu manzum is - mdatnamesine dördüncü Murat ta şu manzum cevabı vermişti: Hatıra Bağdada imdat etmeğe er yok ma gildi, Gülinin hiddeti gün geçtik- | pizden istimâsi edersin sende lie) se içini sarıyordu, Onun müşfik madur , ve içli bakışları gözlerinin önünde gitmiyordu. Tekrar (o Gürcistana gitmek, oralarda yeni maceralara dar *. atılmak kendisini meticesi © belli | Gerei 10 rmakta yoktur sana hermpi olmıyan fena akıbetlere sürükle - Ley sendendât slir bir dht küşter yok ma yebilirdi. Bu takdirde, Güliyi bir e daha göremiyecekti. Halbuki, o - e yar yiz | Düşmanı mat elimeğe feresmeylm der idin, i Masma karşı şimdi at oynatmağa ver yok ni temin etmelerini, rica edersem | nun emekleri ve sadakati Kara oğ uğ İ — Çok memnunum Bülent. — Tiyatsoya sik Gk gelir sadi cak, Nitekim tabiiye, fiziki ilimler | ve Jisan grupları kendi mektebi - İ mizde olmuştu. yp a - ik ki Türkçe grupu İstanbul lise- ma area Halbuki bu ha - İ İ ber talebeye bir kaç gün evvel ha- | ber verilmesi lâzım (gelirken bu| “itu, Hayatı sade dümdüz görü - yapılmadı. Biz yedi eylül günü Yordu.. Düşünüyordu: at sekiz buçuğa emi si mayi Sa iğimi - | te ispatı vücut ettik ve bize - ce İken Ye hanın lisede yapılacağı söylenince i baş başa ve yalnız olacağız.. Bü- doğru oraya koştuk, Fakat liseye | | vent benim için lüksten vazgeçti. | gittiğimiz zaman saat sekiz buçu -| Paranız izdivaca razı oldu. Ken - | ğu beş dakika geçiyordu. Bizi beş | dine iyi bir işde bulsa. Acaba| dakika için imtihana sokmadılar, Cafer Ali bir iş bulamaz mı?..,, ser 25 talebe — va i irdi, Bü imdi'bir senemiz volacak : anlasiel ili i ae yazıktır. Maarif Vekâle- dan da güzel görünüyordu... Bü -| ti bizi bir kaç gün zarfında imti » *in?, O gece bir operet vardı. Mızı- ka başladı. Bülent, Günaym elini #Yuçlarma aldı: — Canım! Üvertür başladı. Günay mes. RR kendilerine fazla bir külfet vermiş olmam zannediyorum, Dr. Fahri Can —— İm Eskiyen otobüsler Keresteciler — Eyüp hattında işliyen otobüslerin çoğu eskimiş - tir. Bunlardan bir kaçı işlemekten menedilmiştir. Yalnız motörleri yeni olan bazı otobüslerin karose- rileri değiştirilerek “ yeni bir hale sokulmuştur. dün belediye önüne getirilmiş, mü hendisler tarafından muayene e - dilmiştir. Noksanları görülmezse işlemek müsaadesi verilecektir, Be ilediye yeniden otobüs müsaadesi | ğini yapan olduğunu bildiği için | ri m — «e <—— İent, Güne ğ örünce, | hana soksun, ikmali nı i yın baktığını görünce, | hana ), iz beline attı: - Türkçeden, o ii vermemek kararını kat'i şekilde tbik etmektedir. j gd“ Bu şeklideki otobüslerden dördü ! lanın içini eziyordu. | Bu Hanife şehrin öbmelinle viran etiler. | Bunu, Yadigâr da farketmiş - aya pesamber lele anlak kle dak hen | le deni / yanaşmıyordu. Çünkü Kara oğla: | Mi haberkina saltanat ihsan vden perverdiğür, nın vaziyetinden korkuyordu, Gü. | Gene Hağdadı #der ihsan mulindder yak mu- liye karşı artan merbutiyeti onu | dert. Gürcistana gitmekten menedebi , | *41?*r0r) olimdi isimi perişan eyledin, | irdi. İşte Yadligür bumu istemiyor | 99? v4 sr Ne bebeler yk Me. du: İ i | Bir Ali siret veziri şimdi serdar eyledim, , 7 Vazgeç Kara oğlan.. Gür- | Hazreti peysıyber man olmus m rehber ! cistanda çok işler © yapabiliri, yok mudur? ad Muğrav orada asker de toplar. Burada şuna da işaret etmek is | Sonra gene geliriz!.. Pegi ie Bunlari Kara oğlan duymuyor- eeriz bi Hite Paşa, kendisinden p asker istiyen Muğrva, istediği yar- du bile. Gözlerinde hep © Gülinin vg ea bıraktığı günkü mahzun cüliğai| damı —. dı, Gü | eötüyordu. fethedilecek ve belki de daha az | — Yadiğâr, Kara oğlanın dedi - | Türk kanı akacaktı. Bundan son- senelerce devam eden Acemis- mecburen öna tâbi olacaklai ın seferleri denihay: t bulmuş ola » e .ö z anlıyordu.