1— 6 VAKITM 7 Eylül 1933 Kaçırdıklarını açık gözler kapmış! — Diyarbekir — kaçakçıların ellerin den aldıkları eşyayı kendi arala- rında taksim etmek istiyen birkaç açık göz cürmü meşhut halinde ya kalanmıştır. Hadise şöyle olmuştur: İki kaçakçı Mardin hududun- dan aşırdıkları kaçak eşyayı bir şeftali bahçesinde taksim ederler. ken bahçe sahibi Mehmet tarafın- dan görülmüştür. Mehmet vaziy? ti hemen kardeşi Azizle, Liceli © Hakkı ve Reşit isminde üç kişiye ! © açmıştır. Bunun üzerine 4 arkadaş © kaçakçıları bastırmışlar, ve baskın esnasında ' içlerinden birine jan- © darma onbaşısı elbisesi giydirmiş- — erdir. Kaçakçılar jandarma or- başısım görür görmez kaçmışlar. | tırlar. yoya girerler, haydi ishal. Çoğu da ölür.. üstünetitrerler, yanıksız yetişiyorlar.. dır. Bundan sonra dört kafadar da eşyayı aralarında paylaşmıya başlamışlardır. Eşyaların ellerinden gittiğini gören kaçakçılar, doğru ihtisas © mahkemesine gitmişler ve vaziyeti anlatmışlardır. Müddeiumumi Hi dayet Bey tarafından kaçak eşyayı > aralarında taksim eden ve kendile © rine jandarma süsü veren Reşit Efendi ile arkadaşları cürmü meş- — hut halinde yakalanmışlardır. Hep si tevkif edilmişler ve muhakem» edilmek üzere mahkemeye veril- mişlerdir. Bir Yunan motörü sahil. lerimizde yakalandı İzmirin Karaburun sahillerinde kara sularımızda balık avlıyan bir : Yunan balıkçı motörü, dört numa- © ral gümrük muhafaza motöriP ta- rafından yakalanmıştır. (Anamo) — İsmini taşıyan motörde dört tay- — fa ile bir kaptan vardı. Motörde — (300) okka balık çıkmıştır. Zİ Balıkçı motörü, kaçmak için hareket etmiş ise de gümrük motö. rü acele yetişmiş, kaçmasına mey © dan vermemiştir. Kaçakçı balıkçı — lar adliyeye teslim edilmişlerdir. © Muğlada yapılacak olan ; köprüler Muğla, 6 (A.A.) — Muğla —- Köyceğiz — Fethiye arasmda bu- lunan yollar üzerindeki Dalman © ve Namnam köprülerinin inşasma » karar verilmiştir. Köprüler beton odan yapılacaktır. Uzunlukları 120 ve 130 metre olacaktır, Bu se me yollarda 20 bin mükellef ame. — le çalıştırılacaktır. Amele birinci teşrinde işe başlıyacaktır. Bir çoban arkadaşını öldürdü 5 Gönfin kazasına tâbi Sarıköy © mahiyesinin Körpeağaç o köyünde — iki çoban arasında kanlı bir vaka © olmuş çoban Hüseyin oğlu İbra- © him ile çoban Ahmet oğlu Ahmet Körpeağaç köyüne yakın bir tarla- da buluşmuşlardır. İki çoban da koyunlarını burada otlatmak iste. | — diğinden aralarında kavga çıkmış, kavgacılardan Ahmet bıçağını çe- kerek İbrahime birkaç defa saplı- yarak kanlar içinde yere sermiştir. Kadınlara saat altıya kadar mü- saade verilmişken, sekizde bile on ları banyodan çıkarmak müşkül bir iş halini almıştır. Çınaraltı, âdeta kiz teferrüç ye- ridir. Orada halkla olan temasım, oturduğum yerde bana çok şeyler öğretti. Köylerde ilk mektepler varmış, fakat kızlar sivrilince fettan olam- sınlar diye mekteplerden alınırlar- miş. Çocukların bedeni teşekkülleri muntazam değilse de yüzleri pek güzel ve sevimlidir. İki köy müstesna, her kes islâm lık şartı üzere temizliğe riayet e - dermiş., Halkın yaradılışı nazik ve ter- biyelidir. Büyük harpten sonra Gemlik ve etrafına yerleştirilen muhacirlerin, çekirdek satan sefil kıyafetli çocukları, maalesef Gem- İ lik halkı arasında pek göze çarpı- yor. Şehir hanımları, köy kadın- ları, hepsi de sokulgan ve çok se- vimlidirler, Yalhız çocuk bakımın dan hiç haberleri yoktur. Çınaraltında gazete okurken, yıkanmaktan kurtularak banyo ka- pisı önüne çıkmış, üç yaşlarında bir erkek çocuk gözüme ilişti. Ga- zeteyi bırakarak onu tetkike baş- ladım. Minicik elleriyle yakaladı- ğı kocaman bir kirli ve sap sarı salatalığı soymadan, hatur butur yiyor. Hemde kara kaşları al- tında parlıyan bakışlariyle beni seyrediyordu. Ellerindeki bitince içeriye dalarak ayni salatalıktan birini daha yakalamış, gene karşı- ma rikildi.. Artık tahammül edemedim: -— Aman çocuğum!. Hiç olmaz- sa bunu yeme.. Seni de sıtma tu- tacak. Çocuk, aldırış bile etmiyordu.. I Salatalık bitince gene içeriye koş- tu, iki avcunu doldurduğu çekir - si yerine döndü ve yemeğe baş adı. — Ah yazık!, Bu çocuğun to- paç gibi vücudunu, kırmızı yanak larını görenler, bacaklarının sıska- lığına, karnının şişkinliğine ehem- | iki yaşında bir erkecik, ishale tu- tulmuştur. Yavrunun elinde mısır ve salatalık gördükçe: — Bu zaif çocuğa böyle şeyler vermeyiniz. İhtarında bulunuyordum. Bir gün sabahın beşinde kor - kunç bir çığlık, beni yataktan fır- lattr.. Genç ana, saçını başını yo- larak: — Yavrum gitti!.. Feryadıyla ortalığı çınlatıyor - du.. Babasının kucağı kıvrılan 5 “ai kaşıkla su akıtıyordu. — Çocuğu boğarsmız!. Hiç bir şey vermeyiniz.. Yakasmı çözü - nüz ve kendi haline bırakınız. Bir azdan açılır.. Şimdi bir doktor bulunuz.. | i o Dedim. Onlar da söyledikleri- mi hemen yaptılar. Yarım saat sonra yavru sakin- leşmişti. Hükümet doktoru gelip yetişti. Meğer nükseden sıtmanın ateşiyle çocuğa isbazmos gelmiş; hâlâ derece 38, hemen banyo. Susturamadığımız genç anaya, tabii bir halde uyuyan yavrusunu göstererek yaşadığına inandırdık. Ana ile baba havale üzerinde iken çocuğa su vermekten “onları menettiğim için içlenmiş olacaklar ki bu meseleyi doktora açtılar. Doktor, hayret içinde gözlerini açarak: — Nasıl?. Ya suyu ciğerlere ka- çırsaydınız?. Çocuğun boğulma - sma sebep olurdunuz. Öyle bir sı rada hasta kendini bilmez ve bir havaleden arasa k kasaba ve köyle- Bir çoban | rimizde çocuk bakımı Gemlik halkı, çocukları, “hastalık, doğum ve ölüm meseleleri Dünkü VAKIT te çıkan yazım- da Gemlik ılıcalarma seyahatimin intibalarını, Gemliği, ılıcaları ve ; oradaki hayatı anlatmıştım. Bu ya- zımda da Gemlik halkından ve ço cuklarından bahsedeceğim: Gemlik halkı ve civar köyleri iptidai tarzda temizlik bilirler, Er. keklere mahsus olan cuma ve salı- dan başka hergün, şehirden ve köy lerden çoluk çocuk akın akm ılıca ya yıkanmağa gelirler, Serili hasır. lara yerleşerek yerler, içerler, ban- | Gene hasırlar üs - tünde yeyip içerler ve tekrar yıka- Kendi kendine ameliyat yaptı Yıldızelinde Kömit köyün de dağda kuzu çobanlığı ya- pan biz Jadam Üyiiik ik eylâl kurtuluş bayramı geçen se * di mi mısır, hıyar, ham armutları | Da bir yıkan girmiş ve çobanı Dale pek ae Parla tıkıştırıp dururlar. Haydi sıtma, | *9l am sirmiştır. Çoban | $€kilde tes'it edilecektir. ısırılınca uyanmış, yılanı elleriyle 2 Burada erkek çocuklar makbul. | gömleği içinde sıkarak öldürmüş, ve ılmaktadır. Bu sane 9 eylal dur. Kızlara hiç ehemmiyet ver- | fakat sol göğsünde de dehşetli bir | “urtuluş eşiniz ni mezler. Bir kanaatleri de vardır; | *ancı başlamıştır. Zehirlenip 5-| v9 Kazalardan yüz binlerce halk erkek çocuklar, kızlar gibi hasta- leceğini anlıyan çoban hemen ce lığa dayanamazlarmış.. Bundan | binden bıçağını sıkarmış ve yıla. dolayı ana baba, erkek çocukların | Dın ısırdığı yeri bıçağiyle keserek et parçasmı Bana kalırsa, kıymetliliği yü. atmış, sonra da koşa koşa şehre zünden, her istedikleri verilen ve | Zelip hastaneye müracaat etmiş» fazla yedirilen erkek çocuklar da- | tir. Çoban tedavi altına alınmış» tır. Yılanın ısırdığ yer zehir imti- Geçirmiş olduğu sıtmadan se - | sas etmeden kesilip atıldığı için vimli yüzü sararmış ve süzülmüş, | Sobanın hayatında tehlike yoktur, oradan kocaman bir ancak yarası biraz büyük ve derin. idir. Tedavisi uzun sürecektir, Hayrabolu panayırı Her sene kurulması mutat Hay. rabolu hayvan ve €ğya panayırı bu sene 15 eylülde kurulacak ve üç gün devam edecektir. Genç anne — (söze İ nır bastalanmaz hemen doktor ça- gırırız. Yavrumu sıtma tutttuğe türdük ve ilâçlarmı yaptık... © Ben — ehrize devam ettiniz ze karısarak) | de bir yolcu kamyonu müsella | | Ne demek? Çocuklarımız hastala | zaman Bursaya kadar doktora gö di lınmaz çıkan takip pimleri soj gunculardan ikisini derhal yakala; Kraken bileli yakala Memleket Haberleri Km m a aa aa Kaçakçılar Küçü 9 Eylül Izmirde hazırlıklar ileriledi IZMIR, 6 (A, A.) — Dokuz Bunun için büyük hazırlıklar gelecektir. Gazi meydanında şimdiye ka- dar görülmemiş şekilde tezyinat ve tenvirat yapılacaktır, Panayır sahasında da hazırlık- lara devam edilmektedir. Birçok firmalar (tarafından pavyonlarda tezyinat ikmal edil - miştir, Sahada ikinci bir havuz da inşa edilmiştir. Bilhassa methal fevkalâde gü“ zel bir şekil almıştır. Panayır için bütün hazırlıklar $u bir kaç gün içinde bitirilmiş o » lacaktır. N mama 8 Giresunda soygunculuk Giresun, 6 (A.A.) — Şibinkara hisar yolunda Deliklitaş mevkiin- SOYZÜRCUlar tarafından çevrilerek yolcuların para ve eşyalar; gasbe- lunmuştur. Hadise haber alınır a mi?. Anne — . Amca ile baba, paylayıcı bakış- larını tecrübesiz anneye dikerek: — Bizde pehriz aramayınız. Bir türlü bunu kadınlarımıza anlata - mıyoruz.. Trkınmağa alışan çocuk larımıza, hastalık zamanlarında yeyecek vermeyince, vızıltılarma dayanmak ta mümkün olmuyor. Cevabı verdiler. Doktor reçete yazdı ve çocuğa sütten başka bir şey verilmemesini | tembih etti. Çocuğun süt sevmediğini söyle- diler.. — Öyle ise yoğurt ve ayranla besleyiniz.. Dedi. Öğlene doğru iyileşen yavru, an- nesinin kucağında dolaştırılıyor - du.. — Gözleriniz aydın olsun. Ban! iyileşeceğini demedim mi?, Diyerek onlara yaklaşınca, ne göreyim?... şey de yutamaz.. Sözleriyle darıldı. Özür diler gibi bana bakan amca: — Ne kadar bilginiz çok, Dedi. | Ben bu sözleri — O kadar değil, Yalnız çocuk bakımı hakkında sizin hiç te bil giniz yok!, i Sitemiyle karşıladım. Hepsi de bunu tasdik ettiler. Sonra doktor ile şöyle konuştuk: — Burada çocuklarda ölüm çok mu? miyet vermiyerek afiyetli sanırlar! Diye söylendim. Yanımda oturan, Gemlikli, yaş- lı ve aklı başında bir harım, bana şöyle izahat verdi: — Bizde genç analar, çok yedir “ İbrahim biraz sonra ölmüştür. © Katil vakayı müteakip kaçmış ise de az sonra tutulmuştur. — i mekle yavrularınm daha gürbüz büyüyeceklerini sanırlar... Yaz gel gay al Şe, A MMRŞMYMMYAŞ Doktor — (bakışları acılaşarak) Yavrunun bir elciğezinde ek- mek, ötekinde karpuz, harıl harıl yiyor!. — Vah zavallı!. Diyerek geri- ledim.. a Annesi ulangaç bir gülümseme ile: — Ne yapayım, başka bir şey yemiyor.. Açlıktan mı ölsün?, Sözleriyle (güya) kendini mü- dafaa etti.. Eğer yazdığım bu hakikatlarla yakınımızdaki kasaba ve köy ha- yatını bir az anlatabilmişsem; be- le çocuk bakımının bizde ne cana- doğum ne kadar çoksa, bu mev- simde o derece vefiyat vardır. Se- bebi de ishaldir, — Siz doktorlar buna çare bu lamıyor musunuz?. Doktor — (öfkeyle) Çocuklar can çekişirken bizi çağırıyorlar!, lıcı bir mesele olduğunu ve bu hu- süsta hepimize (en ziyade) taşra | muallimlerine düşen (halkı tenvir) vazifesinin ehemmiyeti hakkında * !okuyucalarımı j sem kendime: düşündürebilmiş - — Ne mutlu!... derim.. Emine Semiye Mak ml ein, ta ve şiddetle takip olunmaktadır. Konyaya getirilecek sı Konya belediye encümeni Dutlu suyunun şehre isalesi için icap © den boruların ihalesini yapmıştır. Münakasa kapalı zarf usuliyle ve 68 bin lira bedelle müteahhit İ Halit Ali Beye ihale edilmiştir. Borular ve icap eden levazım gelir gelmez derhal ferşiyata baş" lanacak ve birkaç ay sonra Dutlu suyu şehre gelmiş bulunacaktır. Dutlu suyuna terkos suyu gibi tertibat yapılarak arzu edenlerin evlerine saat hesabiyle verilecek» | tir. Ir, Gönanda kaçakcılık Gönen, (Hususi) — Hasanbey köyünde imamlık, hatiplik, bak - kalirk ve tütün bayiliği yapan eski muallimlerden Mustafa Efendinin dükkânında şüphe üzerine muha * faza memurları tarafından bir a * raştırma yapılmıştır. Bu araştırma da 1,5 kilo kaçak tütünle, sigara kâğıdı yerine kullanmak üzere ge tirilmiş 1000 tabakadan fazla inc€ kâğıt zuhur etmiştir. Mustafa OE fendi evrakile beraber Balıkesir ih tisas mahkemesine gönderilmiştir, resmi hususi vazifeler yapan Mus” tafa Efendinin bu hali burada fen# karşılanmıştır. 20 yil hapse mahküm olan adam Aydında Koçarlı nahiyesinde” Arife Hanım kocasiyle arası bo2“ duktan sonra on aylık çocuğun! kuyuya atarak öldürmüş, bu ek den ağır ceza mahkemesine veril miştir. . Arife Hanım, gayet ff olduğunu, çocuğunun sehabe leceğini anl-yınca kendisinin dürdüğünü söylemiştir. Arife Hanım yirmi yil bap!* mahküm olmuştur. ve