5 Eylül 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9

5 Eylül 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Ti | Gayrimübadillerin işi Kongre bugün toplanıyor, bugün çok hararetli münakaşalar olacak Buzün toplanacak gayri mü - diller kongresinde çok hara - * münakaşalar cereyen edeceği ilmaktadır. “no tevizatına bir çok vaatlara en hehüz başlanmamış olma- #ayrimübadilleri ümitsizliğe dü- üştür, Gayrimübadiller Cemiyeti i - heyeti reisi İsmail Müştak 1: şsayrimübadillerin vaziyeti da bize şunları söylemiştir: Cemiyetin senelik kongresi miyor. Bu kongrede görüşüle- — ON İç, Seseleler ve alınacak kararlar mühim olduğundan gayrimü - vil vatandaşların geçen defalar ağu gibi kongreye azlık ola - yi eelmemelerini temenni ede- iş Gayrimübadiller işinin hâd| & *ye girdiğine şüphe yoktur. Yimübadil vatandaşlar büyük iy rüret içinde hükümetin âda- intizar etmektedirler. ylundan bir kaç ay evvel Maliye açi Beyefendi ile görüşmüş « vg; Kendileri bana eylülden ev - - Yeni bono tevziatı meselesinin İş tünülemiyeceğini söylemişlerdi. Pİ ayı girdi. e Kendileri mezun inuyorlarsa da gayrimübadiller vekâletçe bütün safahatile ma - r, i Kongrede, bono işi için ne ka - © verileceği, yani istihkak baki - İne mahsuben muayyen bir nis- te bono tevzii mi, yoksa bazıla. wn mütaleası veçhile bütün istih nkara. kak mazbatalarını satış müzaye- delerine iştirak salâhiyeti (o veren bir vesika olarak istimali mi mu - ğildir, e! Neye karar verilirse verilsin , | vakit geçmeden bu kararların tat- bik sahasına çıkarılması zamanı| gelmşitir. İdare heyeti, bundan bir sene İ evvel üzerine aldığı vazifeyi hak - İ kile ifa etmiştir. Bugün memleke- İ tmizin muhtelif o mahallerinde 2 | milyon liradan fazla gizli mal mey dana çıkarılması ve İstanbulda altı ay zarfmda bir milyon liralık mal | İ satılarak o miktarda bono itfa e - İ dilmesi ve hâlâ üç mıntakada da; / üç heyetin mütemadi bir faaliyet. | le gizli mal bulmıya çalışmaları | idare heyetinin muvaffakıyeti ola- rak kaydedilebilir. Bunun haricinde, gayrimübadil ler meselesini meçhül bir âtiye sü. rükliyeceği görülen bir takım bü- rokrasi hastalıkları vardır ki bun » ların izalesi tabii idare heyetinin “ kudret ve salâhiyeti dahilinde de - ğildir. Fakat ben kaniim ki, hükümet merkezimizin dikkati ciddiyetle bu hastalrklar üzerinde celbedilir. | se bunun da ilâcı bulunur. ! “Benim kanaatime göre, gayri! mübadiller işinin siklet merkezi, | İstanbulda değil, o Ankarada ve| Gayrimübadiller cemiyetinin bin « / sında değil, Maliye Vekilinin oda- smdadır.,, Mülâkatı İ (Baş tarafı 1 inci sayılada) ak, M. Çaldaris ve refakatin- *iler bir muşla Haydarpaşaya çı ar, buradan hususi trene bi- bi Vek doğruca Ankaraya gidecek- ir, gi M. Çaldarise kimler refakat SSeltirz, v M. Pasmazoğlu ile zevcesi ve iğne işler umum müdürü M. ti, Türkiye işleri müdürü M. y 9“ Ve zevcesi, başvekâlet husu- 2lem müdürü o M. Pipinelli, let yaveri yüzbaşı M. Ji - Ni ve zevcesi, meb'us M. Ba -| Kiye Jariciye nazırı bu seyaha- tak etmiyecek midir > Hareketim anma kadar bu a bahsolmamıştı. Eğer baş- ine, rar verilmezse hariciye na on da bu seyahata iştirak et - “ihtimali pek azdır. iş anbulda M. Çaldarisin gelme kliyeceğim ve onunla bir - y Ankaraya gideceğim. Van naztrlarının Türk hükü - ç, “adamları ile Ankarada gö - İkeleri iki hükümeti alâkadar Umumi siyaset bahisleri etra- “lacaktır. & l Bu görüşmelerden sonra yeni vele mi imza edilecektir? 0 Size bu hususta bir şey söyli- Vaziyette değilim. Bununla ”er, hiç şüphe © yoktur ki, bu © iki hükümetin zaten çok hi olan münasebetleri üzerin , #emereler (© vermekten hali k ve ticari münase - beri bir kat daha sıklaştıra - caktır. ğ Yugoslavya hariciye nazırmın yakınlarda Sofyaya gideceği, oradan memleketimize gelerek An karayı ziyaret edeceği yazılmıştı. Yugoslavya sefiri M, Yankoviç dün bir muharririmize bu hususta > Madam Çaldaris, iktisat na- sunları söylemiştir: “.— Size bu havadisi teyit ede- İ cek vaziyette değilim. Maamafih | hariciye nazırı Ankaraya gelmke arzusunu izhar etmiştir. Fakat zi. yaret laribi tesbit edilmemiştir. | Her halde bu ziyaret iki hükümet arasında bir dostluk tezahürü ola- caktır.,, “Yugoslavya hariciye nazırı ile Romanya hariciye nazırı M. Titü » leskonun ayni tarihte o Ankaraya gelmeleri muhtemel görülmekte - i dir. Ayni tarihte Sovyet hariciye ko- miseri M. Litvinof ile Sovyet hü- kümet adamlarından bazı zatlar da Ankarada bulunacaklardır. Bu suretle Romanya ve Sovyet hükü- met adamları arasında bir temas | vukuuna ve muallâk meselelerin halli yolunda anlaşma yapılma - i sına imkân hası olacaktır. Ege mıntakasından ihracat Milâs, 4(A.A) — Vilâyetimi- | zin Küllüki, Bodrum, Fetiye is- kelelerinden temmuz ayı içinde yabancı memleketlere 568 kara sığır, 266 koyun, 1408 keçi, 5 | kısrak, 826 kümes hayvanı ihraç İ edilmiştir. vafık görüleceği henüz malüm de- | Zi eid diedd ii kli CAN VAKIT Karilerinden Harpte zarar görenlere para verilmiyecek mi? Istanbul rüsumu saydiye mu- hasibi Yusuf Ziya bey bize şu derdini yazıyor: Harple, isyanlarda : emlâkçe mutazarrır olanlara tevzi olunmak üzere mübadeleye gayri tabi eş” hastan metruk emlâk ve arsalar bedelinin tevzii için bir talimat- name çıkacaktı, Şimdiye kadar metruk emlâkten doğrudan doğ- ruya mal almış olanlar yox de- ğildir. Ancak kendilerine satıla- cak malların bedeli verileceği bildirilenler bâ'â on para alama» mışlardır. Bunlar hakkında hükü- metin munsıf olmasını bekleriz. Fatih belediyesinin dikkatine Bir kariimiz yazıyor: Fatihte, Şeyh Resmi Mahmut mahallesinde eski Otlakçı yokuşu yeni Fahribey sokağı da, İstan bulun diğer semtlerinde olduğu gibi insanlarla meskün olduğu ve belediye mıntakası dahilinde bulunduğu halde buraya çöpçü arabası uğramaz. Sokak pis ve müteaffin bir haldedir. Acaba niçin? Fatih belediyesinin nazarı dikkatini celbetmenizi rica ede- rim. ———amıı——— Soygunculuktan beraet Eyöp ve civarında soyguucu- luk yaptıkları iddiasile muhake- me edilen Nazmi ve Burban efendilerin muhakemesi, dün 18- tanbul ikinci ceza mahkemesin- de bitmiş, ikisi de berast etmiş- lerdir. Hitler şimdi harp düşünüyor! Milleti meşgul etmek için çare yok.. Londra, 4 (Hususi) —— Dün tün mehafilde büyük bir endişe ve tereddüt havası uyandırmıştır. İn- giliz bahriye manevralarınm ni - bayet bulduğu şu sırada Almanya- nım bir umumi harp daha meyda - na çıkardığı takdirde ne suretle hareket edileceği düşünülüyor, Almanyada harp malzemesi ima line son derece faaliyet gösteril - mesi Nazi hükümetinin mevkiini tahkim için harp taliine müracaa- ta karar vermiş olması O suretinde tefsir olunuyor. Esasen resikâra geçmeden bir çok vaitlerde bulun- muş olan Hitler bu vaitlerin ta- hakkuk etmemesi halinde acıklı bir sukuta maruz kalacağını bili - yor. Şimdiye kadar böyle bir hus- rana uğramamak için dahili bir takım meseleler ortaya atan Hitler yakında harici mesailde | milleti tatmine mecbur kalacaktır. Yahu - di ve komüröstlere .karşı açılan mücadeleye teşvik edilen halkın bu teşvikatın mahiyetini anlamıya başladığı muhakkaktır. Umumi hoşmutsuzluğun y0! almaması için Hitlerin vaadi veçhile, Almanya- yı Lehistan dehlizine ve Sar hav- zasına sokmıya muvaffak olması şarttır. Göz Hekimi Dr. 5. Şükrü Birinci Sınıf Mutehassıs Babısli (Ankara caddesi Na 60) — Alâeddin Beyi kaza . yerinden taşıyan şoför! (Baş taraf: linci sayıfada) bir ekin tarlasında saklanmış, o- rada bir müddet beklemiştir. Bu sırada oradan geçen 1519 numara le otomobile “Dur!,, işareti vermiş- tir. Vaka maballinden geçtiği za- | man parçalanmış jandarmayı ve| hendeğe yuvarlanmış olan otomo- bili görmüş bulunan bu otomobilin şoförü Bahaettin Efendi bu işaret üzerine durmuştur. Alâettin Bey otongobile binmiş, Şişlide Etfal hastanesinin önünde otomobili dur İ durmuş Z İ Al şu on lirayı, Bir kazadır oldu. Sakın kimseye bir şey söy- leme!,, Diyerek buradan uzaklaşmışır . Şoför oradan ayrıldıktan ( sonra; İ Cemal ve Asım isimlerinde iki ar- | ! kadaşına meseleyi anlatmış, onlar: — Aptal, Keşki daha fazla is- teseydin! demişlerdir. Alâettin Bey Etfal hastanesinin önünde otomobilden indikten son- ra evine uğramiış,. çok kalmadan | dışarı çıkmış, arkadaşı İzzet Beyin i Beyoğlunda Kabristan sokağında- ki evine gitmiştir. İki arkadaş oradan beraberce Beyoğlu merke- İ zine gitmişler, Alâettin Bey sokak- ta bıraktığı otomobilinin kayboldu ğunu haber vermiştir. Bunu mü- teakip iki arkadaş tekrar Lala bi- rahanesine gitmişler, (iki bardak İbira içmişler, birahaneden çıktık İtan sonra İzzet Bey evine, Alâettin Bey matbaasına gitmişlerdir. | Şoför Bahaettin Efendi Alâettin ! Beyle yüzleştirilmiş, kaza gecesi Alâettin Beyi Şişliye götürdüğünü söylemiştir. Alâettin Bey ise bunu inkâr etmektedir. Şoför Bahaet- tin Efendiyle aralarında tanışıklık ve dargınlık olup olmadığı sualine | Alâettin Bey “Hayır,, cevabını ver İ miştir. > | — Bahaettin Efendinin, | Alâettin i People gazetesinde intişar eden | Beyi Şişliye götürdükten sonra gö- | Berlin muhabirinin mektubu bü - | rüştüğü arkadaşları Cemal ve A- sım Efendiler çağırılmışlar, Baha- / ettin Efendinin kendilerine anlattı Iğını teyit etmişlerdir. © © Bütün bunlar Alâettin Beyin a- ileyhinde kuvvetli deliller görülmüş ve tevkifine sebep olmuştur. Bir erkekle bir kadın hakkında bir şoförün şehadeti Taksimle Büyükdere atasında İişliyen otobüs şoförlerinden İsma- il Efendi dün bir muhârririmize i şunları söylemiştir; — Kazanın olduğu gece saat o- na yirmi kala Yenimahalleden ha- reket etmiştim. Otobüste üç yol- cu vardı. Tamirat olan yere gel- diğimiz zaman yolun ortasında içinde bir erkekle bir kadın bulu- nan sarı renkte bir otomobil duru- yordu.. Otomobildekiler elleriyle İbana durmamı işaret ettiler. Ben durmadım, geçtim. Bu otomobil hususi idi, markasını pek farkede- "medim. Ya Şavrole veya Buik o- /lacak., ! Beşaltı dakika sonra Su terazisi i denilen yere gelmiştik. Yolun ke- narındaki hendekte yan yatmış bir otomobil gördüm. Bir kaza oldu- ğunu anladım. Duracaktım. Oto- büs yavaşladığı sırada öndeki fe- nerlerin ziyası altında omuzunda | silâh bir jandarma gördüm.. Bu " jandarma bana eliyle geçip gitme- İ mi isaret etti. Bunun üzerine ben de otobüsü tekrar süratlendirdim. Geetim, gittim. Jandai m vaz i »decaktir, ği ik ninda başka kimse var mıydı? Bu- nu bilmiyorum. Çünkü süratle ge- çiyordum ve gördüklerim öndeki fenerlerin aydınlattığı sahaya inhi- sar ediyordu. Kazadan sonra .. Alâettin Beyin perşembe gecesi otomobilinin kaybolduğunu polise bildirdikten sonra Göztepeye git- mek istemiştir. Telefonla vapur i sormuş, sonra bir taksi otomobili. ine binerek Galataya doğru hare- ket etmiştir. Alâettin Bey ya va- ! pur bulamamış, yahut ta Göztepe- ye gitmekten zarfınazar etmiş ola- cak ki matbaaya gitmiş ve. orada kalmıştır. Zabıta kazaya muttali olduktan sonra Alâettin Beyi Şiş- lideki evinde aramış bulamamış, sonra matbaada bulmuştur, Cuma sabahı Alâettin Bey refa- katinde bir jandarma olduğu hal. de Merkez garajına giderek kaza yerindeki otomobili çektirmek is- İ temiştir. Buna niçin lüzum gördü ğü sorulduğu zaman da: — Kaza mahallinde otomobilin lâmba, halı, radyatör kapağı ve sa ire gibi kabili nakil aksamın ça- lmması ihtimali vardı, buna mâni olmak için otomobili naklettirmek istedim, demiştir. Bu mesele etra- fında da garaj bekçsi Hüseyin ağa nın ifadesine müracaat edilmiştir. Sulh mahkemesinden arama em ri almarak Alâettin Beyin Şişlide- ki evinde bir arama yapılmıştır. Bu aramıya sebep Alâettin Beyin saat ondan on buçuğa kadar evin- de bulunduğunun ve eve gelir gel- mez elbise değiştirerek tekrar s0- kağa çıktığının tesbit min ol. masdır, Kıyafet bahsi! Bir moda Kralı yeni modayı anlatıyor! Budapeşte, (Hususi) — Pesti Naplo yazıyor: Burada meşhur bir moda kralı vardır. Her sene başında, yeni senenin modasını baber verir. Bu sene sonbahar- da, modanın klâsik şekilde o'a- cağını haber vermiştir. Elbiseles rin biçimi harekâta uygun ola- caktır. Moda renk yeşildir. Ku- maşlar ağır ve göz alıcıdır. Ke- mer takılacaktır. Moda mütehassısları da, bu sene erkek elbiselerinde de de- gişiklik olacağını söylüyorlar. A- merikabın yirmi milyon işsizi ye- ni pantalon ve caket modelleri hazırlamışlardır : Gömlek ve ütü- süz pantalon İnodası, Bu moda mn çok rağbet göreceği ve bü- tün kış devam edeceği söylenir yor. Zengin çiftlik sahipleri, gün düzleri kabve rengi gömlek gi- yecekler, geceleri (o smokinlerini veya kravatlarını üzerlerinden eksik etmiyeceklerdir. Gandi, fevkalâde rağbet gö- ren beyaz çarşafile basma do- nunu çıkarmıyacaktır. Kemer sıkı olacaktır; hem de çok sıkı... Bazı fırsatlarda da kemer boğazı sıkacaktır. Bir kısım memleketlerde bi- lezik moda o'acaktır. Ama bis lezikler tek kola değil, iki kola birleştirilerek takılacaktır. Japon gençliği spor kıyafetini gaz maskeleri takarak itmam

Bu sayıdan diğer sayfalar: