o — &— VAKIT 3 Eylül 1933 OTINE NA Paris Sinemaları Amerika filmleri, Pariste de Fransız filmlerile rekabet halindedir Bu sütüuların hakiki sinema a- matörlerini alâkadar (edeceğini bildiğim için onlara pek iyi tanı » dığım bazılarının içini ve dışını © gezdiğim Paris osinemalarından © bahsetmek istiyorum. Pariste 250 tane sinema salo- © mu var, yirmi ikisi yeni filinleri ge- “ çirir; bunlarn içinde en büyükleri i Gomon Palâs 6000 kişi, Reks 3600 3 kişi, Paramunt 3300 kişi, Olimpi- — ya 2500 kişi ve Marinyan 2300 ki. > $i alır. Diğerleri Beyoğlunun baş- İrca sinemalarından daha büyük değildir. Yukarda isimlerini say « © dığım büyük sinemalarda yer fiat- ları adi günlerde bir lira ile 180 kuruş, pazar ve bayram günleri 140 - 220 kuruş arasındadır. Şar — , zelizedeki kibar sinemalarının lo- ca koltuğunun herbiri 80 frank yani 640 kuruştur. Fiatların bu yüksekliğine rağmen mevsim es 1 “ nasında Pariste boş kalan sinema © hemen hemen yok gibidir. Mese- “lâ: Büyük sinemalardan Para. “munt, sabah saat dokuz buçukta - çalışmıya başlar, gece saat bire | © kadar devam eder, günde 6 veya 7 “seans yapar. Sabahleyin saat do « © kuzdan öğleye, ve gece yarısın - dan sonra fiatlar 60 kuruşla bir ra arasındadır. Pariste umumi « yetle amerikan ve fransız filmleri bizden evvel geçer. Alman filmle» ini biz daha evvel görürüz. Sine- oma programlarının yüzde 60 şını fransız filmleri, yüzde yirmi beşi- “ni amerikan, yüzde onunu alman ilmleri, beşini de sair milletler: > İtalyan, Sovyet ve İngiliz filmleri o teşkil eder. Maamafih, Fransız stüdyoların | da görülen çalışmamazlık piyasa» da tesirini göstermiye başlamış, — Son zamanlarda bu yüzdeler ame- rikan filmleri lehine değişmiştir. » Amerikan şirketlerinden ikisi bil - © hassa çok büyük iş yapar: Para « , munt ve Metro Goldvin Mayer. Fransız şirketlerinden şimdilik en Fazla çalışan Pate Natan, sonra , Gomon Franko film O Auber'dir. m Franko film bir senede 14 film çıkarmıştır. Bir kaç sene evvel bir ç çok fransız filmleri yapan Para- munt Fransız şubesinin kapılarını — geçen kânundan itibaren kapanmış o tır. 7 Büyük sinemaların programla. , “rı bizimkilere göre çok başkadır. © Evvelâ dokümanter | filmlere çok o yer verilmiştir. Havadis gazete « leri çok uzun, birkaç gazetenin en —— güzel sahneleri yan yana getirile- « rek yapılmıştır. Sonra, Paramunt, Reks, Gomon palâs, Olimpiya gi. inemalarda elli altmış kişilik onik orkestra (o vardır. Oyun — büyük sinemanın kendine mahsus “balet heyetleri vardır; Reks kızla» ş o linpiya Üzleii Gomon Palas kız- ları. Paramunt'un eski balet he - — yeti tamam kırk kızdan mürek- kepti. Muhteşem sahneye konuş, fevkalâde ziya oyunları, biribirin. den güzel ,biribirinden O san'atlı Parisin yep yeni sinemalarında birinin bir köşesi bwlet kızları sizi bir kaç dakika sinemadan ayırır müzik ve rüya memlekst'ne sürükler. Havadis gazeteleriyle kendinize gelirsiniz. Sonra alâk- verici, | istifadeli bir dokümanter (mi görürsünüz. Ni. hayet sıra büyük filme gelir. Çık- | İ ağınız zaman saatinize bakınca | i tam üç saat sinemada kaldığınızı görürsünüz. Bu salonlarda hara » ret yazın 20 dereceyi geçmez, kı » şın da 20 dereceden aşağı inmez. | Sigara içmek yasak değildir. As » | piratör kirli havayı çeker. Yerine vantilâtörler mevsimine (göre ya sıcak veya soğuk temiz ve kokulu hava verir. Koltuklar çok rahattır, | Ekran bazı kere çok büyüktür. Meselâ Gomon palâsınki 8 metre genişlikte, 10 metre uzunluktadır. Salonlarda ayrıca kulakları ağır işiten müşteriler için kulaklıklar, | hususi otomobillere mahsus garaj, küçük çocukların istirahatine tah- sis edilmiş bakım salonları vardır, Büyük sinemalarda $ize yer gös - teren garson bahşiş almaz. Gayet güzel basılmış programı bedava verir, Paris sinemalarında her şey var- dır. Yalnız seyirciyi sinemaya bağ i lıyan samimiyet yoktur. Bizdeki gibi bir gördüğünüz adamı bir da- ha ayni sinemada (randevu ver - medinizse) bulmanın imkânı mev | cut değildir. Hoş, zaten Pariste bir tanıdığına da raslamak kabil olamaz. A Fuat Ankara ve Sofya ülâkatları (Baş tarafı l1inci sayıfada) malı siyasi faaliyetlerden çıkan netice şudurki sonbahar Balkan devletleri itilâfı (için kat'ibir mahiyeti olacaktır. Atipa, 2 (Hususi) — Selânikte çıkan Progres gazetesinde okun- duğuna göre M. Çaldarisle be- raber Ankaraya gidecek olan Yunan milli iktisat nazırı bik hassa Türk - Yunan muabedesi- nin tatbiki esnasında ortaya çıkan bazı müşküllerin balline ça- lışacak ve şimdiye kadar yapılan tecrübeler (o neticesinde lürk- İnünde gösterilmiştir. giderek bu filmi seyretmiş! i kâyesinden naklen Turjanskinin Dünya Haberleri iğ Şarkıların şarkısı Marlen Ditrih'in son filmi) “Şarkıların şarkısı,, ilk defa Nev- i yorkta Kriteryon tiyatrosunda ka- | labalık ve seçme seyirci kitlesi ö- Amerikan sinemasının en meşhur yıldızları- nın bulunduğu bu “ilk,, gösterişte Ruben Mamulyan dakikalarca al- kışlanmıştır. Yeni dünya münek- | kitlerine göre, Marlen bu yeni fil- minde çok muvaffak olmuş, eski filmlerinin hepsini geçmiştir. Hat ta Greta bile arka arkaya iki kere Artık kadın istemez Evelden beraber Foks kumpan- yası hesabına birçok filmler çevi- ren Edmund Lov ve Viktor Mek Leyglin Paramuntta “Artık kadın istemez,, i çevireceklerdir. Senar- yo iki kahramanı denizin dibine | kadar indirtecekmiş.. Friç Lang Fransada Erih Pommerin idare ettiği Foks Avrupa şirketi ilk filmini rejisör Friç Langa çevirtmeğe başlamıştır. Mevzuu Paris apaşları arasında geçen bu filmi hazırlamak için Friç Lang on beş gündenberi gece gündüz apaş balolarını geçmekle meşgulmüş. Filmin baş artisti Şarl Buaye olacaktır. Otomobil kullanan kadın Henri Garanın Avrupaya dön- | dükten sonra Path& Natan şirketi ne çevirdiği eskiden bazi * Alman filmlerinde gördüğümüz Kurt Ge- | ronun sahneye koyduğu “Otomo- | bil kullanan kadın,, adındaki mu- zikalı komedi bitmiştir. Bir geceden ötekine “Erotikon — Bir an için,, ve| “Sevgi,, filmlerini yapan “Çekoslo- vak rejisörü Güstav Makatinin bir film daha Pariste gösteriliyor. “Bir geceden öteki (o geceye, son zamanlarda Fransda gös- terilen Çek (filmleri (o çoğa» yor, iki üç ay içinde üç Çek filmi piyasaya çıkmıştır. “On sekiz yaşında hayat,, “Aşk muallimi,, “Kralın e$i.,, Emirber Gi dö Mopasanın küçük bir hi- sinemaya aldığı “Emirber,, birkaç gündenberi Pariste gösterilmekte- dir. Bu filmin başlıca rolünü İs- tanbulluların çok iyi tanıdıkları Marsel Şantal oynuyor. Yunan ticaret muahedesi bugün- kü şerait ve ibtiyacatla telif edilecektir. Progrenin istihbara- tına göre ağlebi ibtimal pamuk itbalâtı mukavele harici bırakı- lacak, bu suretle pamuğun itha- lâına karşı konulmuş olan tak- yidat ortadan kalkacaktır. Kont jeplin balonu Friedrichshafen, 2 (AA) — Kont Zeppelin balonu bayram günlerini andırır bir bal alan Nüremberg 'şebri o üzerinde bir çok uçuşlar ve devirler yapmak üzere bu şebregitmiştir. i mediler. - Dağlardaki harp Fransa ile Berberi kabileler arasında i senelerden beri devam eden harp nihayet bulmak üzeredir Fransa bükümeli senelerden beri büyük Atlas dağlarında ya- şıyan kabilelerleharpediyor ve tarihin başlangıcındanberi her müstevliye karşı istık'âlini muha- | faza eden bu kabileleri zincir- lemek için uğraşıyor. Atlas dağında yaşıyan Berberi kabileler, eski Roma ordularına İ eğilmemiş is'âm mücabitleri kar- şısında dinlerini değiştiren ve müslümanlığı kabul eden kabileler, yine istiklâlini feda et- Yirminci asrın başına kadar Fas iki kısma ayrılmış bulunuyordu. Birirci kısım, Fas sullanına itaat eden ve ona ver- gi veren Mahzen beldi, Fas sul- tanıma boyun eğmiyen ve onu tanımıyan Silo beldi. Berberi kabilelerin ikametgâhı Silo beldi idi, Istiklâlini her şey- den kıskanan bu kabileler küçük demokrasiler (Obalinde yaşıyor, müşterek bir hasım karşısında kaldıkça birleşiyor, hasım bul- madıkça birbirlerile didişiyor- lardı. Frarsizlar Fasa hâkim olduk- tan sonra kuvvetli bir lider bul- ! dukça kendilerine karşı birleşen Berberi kabileleri de ezmeyi ve onları da esir etmeyi kararlaş- tırdılar ve bu gayeye varmak için adım adım çalıştılar. Umumi harpten evvel Fas şehri etrafın- daki dağlık yerlerde bulunan ve Fas - Cezayir hududunda yaşr yan kabilelerle mücadele eden Fransızlar, umumi'harbin devamı müddetince bu kabilelerin ateşli isyanile karşılaştılar. Kâh yenilen ve kâh yenen Fransızlar umumi harpten sonra yerli reislerden de istifade ede- rek kabilelerle uğraşa uğraşa Müthiş bir ölüm Italyan tayyareci nasıl yanarak öldü Nevyork, 2 (A.A) — Bu gün bütün İtalya, en tanınmış tayya- recilerinden birinin ölümüne ağ- i hıyacaktır. Margui Francesce dö Pinedo, uzun ve çok özentili hazırlıklar yaparak Codos ve Rossinin re- korunu kırmak için Bağdata git mek üzere bu sabah havalandığı ve uçmağa baş'adığı sırada bir kazaya uğramış ve ölmüştür. De Pinedo, bu sabah tayyare iniş meydanı boyunca 2.000 ka- dem kadar dolaştıktan sonra çok yüklü olan tayyaresine hâkim olamamıya başlamıştır. Nihayet tayyare toprakla doldu- rulmuş bir yere gelip çarpmıştır. Bununla beraber tayyare, mey- dandaki bir yapıya doğru ilerle- mekte devam etmiş ve orada bir sete çarpıp parçalanmıştır. O sırada zavallı tayyarecinin kopardığı çığlıklar, tayyarenin yanmasından hasıl olan hararet ve telâş içinde kalan seyirciler tarafından duyulup durmakta idi. Nihayet kaza yerine yaklaş- mıya imkân bulan resmi memur- lar, orada kömür kesilmiş ve tayyaresinin ankazı arasında ta- bu | 1923 de büyük Atlas dağlarını ellerine geçirmiş o'du'larını, ora da kendilerine karşı kıyam ede cek kudreti baiz bir kimse kal- madığını ilân ettiler, Fransızlar, artık bu kabilelerin kendilerini Kanuna itaat gösteren İ ve vergi veren insanlarla mubat gördükten sonra istiklâllerini fe- da edeceğine kanidirler. Babusus İ bütün bu havalirin askeri yol larla, müstahkem mevkilerle ta- ranmış bir hale getirilmesi, bu ati takviye ediyordu. Fransızların bu kanaati yanlış çıktı, Çünki Berberi kabileler, geçen sene, Fransa'nın himayesi altında yaşamaya Fas Sultanın tanımadıklarını ilân ve onun ara- zisine akın ettiler. Bunu üzerine Fransızlar ile Berberi kabileler arasında yeniden muharebe bâş- ladı. Muharebe sürekli, çetin ve, müthişti. Kabileler kahramanca barp ediyor ve Fransızlarla yerli yardakçıları kabileleris yurdunu adim adım, vadi vadi işgal et- mek mecburiyetinde kalıyordu. Fransa kendisine çok bahalıya mal olan bu harpte bir çok tele- fat ve zayiat vermiştir. En son haberlere karşı, bir | avuç Berberi hala mücadeleye | devam ediyor. Fakat bunlarında çok geçmeden istiklâlleri uğrunda şehit olacak. ları anlaşılıyor. Bugün Berberilerin elinde küle kala bir tek mevki kalmıştır. O da Tazigzut mevkiidir. Bu mevki de sukut ettiği takdirde Fas, istiklâli uğrunda canını feda eden unsurdan tamamile mab- rum kalacak ve Fransızlar da büyük Atlas dağlarına hâkim olacaklardır. Yahudilere karşı Almanyâdâ şiddet siyaseti devam ediyor Berlin, 2 (Hususi) — M. Göring radyoda mühim bir konferans ver- di ve şayanı dikkat beyanatta bu * lundu. Pek yakında hükümet ye ni bir kanun çıkaracaktır, Bu ka" nunlar, bütün Almanyada, hayvan ların himayesini hükümet deruhte edecektir. Hayvanlar üzerinde, ancak & İlimler tecrübe yapabileceklerdir. Kedi ve köpek gibi hayvanlar, ilmi ve fenni araştırmalar için bile öldürülemiyeceklerdir. ş Bu kanun, yalnız hayvanları hi” maye etmekle kalmıyacaktır. İm sanlara zulmetmek, şiddet göster mek arzularını da yenecektir. Şimdi size başka bir havadi9 | vereyim: Yeniden birçok yahudi esirlef karargâhına hapsedildiler. Hess vilâyetinde polis yahudi ld lere bir tamim yaptı. Bu tamim de, yahudilerin, hiristiyan kızla” İ riyle görüşmemeleri, aksi takdir” de hapsedilecekleri bildirilmiştir” ie ame nm nınmaz bir hale gelmiş bir ölür den başka kirşey bulamamışla” dır.