2 Eylül 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

2 Eylül 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

| | i - Konferansçılar işgal ederler. sıldır? İ — denir, Fransadaki lisans imtihanı- , na muadildir dört beş sene tahsili © eder. O da ayrıca dört beş sene tah — ö—VAKIT 2 Eylül 1933 vee m hayatı 456 senelik üpsalâ üniversitesinin kız, “3000, talebesi İsveçte Upsala üniversitesi pro- fesörlerinden Mösyö Gunnar Gun- nerson yaz tatilinden istifade ede- rek vasati Avrupadaki Slav mil - letleri hakkında tetebbüatta bulun mak için bir seyahat yapmıştır. Doktor Gunnarson ile mülâkat eden Varşovada münteşir Tribune des Jeunes gazetesi muharriri ken disine bazı sualler sormuş. Soru - lan suallere karşı profesörün ver - diği izahat şudur: — Upsala üniversitesinin tesisi tarihi nedir? — Upsala üniversitesi 1477 de papalığın fermanı ile tesis olun - muştur. İptidasında profesörler bu lunamıyordu. Fakat müessisi olan piskopos Jak Ülfson o kadar azim gösterdi ki zamanının en âlim ho- | calarını üniversiteye ( toplamıya | muvaffak oldu. Bunlar (arasında | Üpsalada bir “Nation,, klubü ilâhiyat doktoru Eriküs Olay'ı ay. | sonra “doktora,, rütbesi alınır. rıca işaret etmeliyiz. Bu âlimin) (Otuz yaşından evvel edebiyat yazdığı Kronika Gotoron İsveç ta- | veya ilim doktoru olanlar ender - rihinin temelini teşkil etmiştir. Ü- dir. Edebiyat — ilim fakültesinde niversitenin faaliyeti bir çok tarihi | senede doktor olanların miktarı hâdiseler sekteye uğrattı. Fakat | on beş ilâ yirmidir. Hukuk, ilâhi - müessesenin terakkisi devam edi- | yat ve tababet kısımlarında dok - yordu. 1620 de, yani Güstav A:| tor olanlar daha azdır. 'dolf devrinde üniversite bir bere - | Bu suretle hukuk ve ilâhiyat ta- Ket devrine girdi. Bir takım imti - | lebesinin kısmı âzamı üniversiteyi yazlar verildi. Maddi sanayii zen- | beş seneden dun mertebede bir ginleşti. Yeni binalar vücude ge - | tirildi. Enstitüler açıldı. Kütüpha- | neler tesis olundu. — Üniversitenin hali hazırda Kaç fakültesi vardır? | — Dört fakültesi vardır. Bun - Tar: ilâhiyat, doktorluk, hukuk, tababet, edebiyat, ve riyaziyat edenlerin miktarı nedir? — Takriben üç bin talebe ders- Tere devam eder. Kürsüleri 76 pro- fesör ve “90,, dan fazla muavin ile muhtelif derecelere malik bir çok Kız talebe miktarı gittikçe çoğalıyor. Hali hazırda umum üniversite ta - Tebesinin yüzde on dördünü bul muştur. — Üniversitenin hali hazırdaki rejimi nedir? — Profesörler Konsistuar mecli sinin teklifi ile hükümet tarafın - dan muavinler ise alâkadar fakül- telerin teklifi ile üniversite şanso- İidesi tarafımdan tayin olunurlar, Rektör ve ikinci rektör Konsistuar meclisi tarafından üç senelik bir | | müddet için intihap olunurlar, E - ğer tekrar namzetliklerini korlarsa tekrar intihapları kaidedendir. Ü- | niversitenin en büyük âmiri . şan -| sölyedir. Upsala piskoposu şansöl- | ye muavinidir. — Tedrisatın tarzı tanzimi na - — Her fakültede imtihanlar iki- dir. Birine “Kandidat egramen,, | icap ettirir. Bir de daha yüksek bir imtihan vardır. Buna lisen çiyet eg ramen denir ve doktoraya teadül dili icap ettirir. İntihabı ihtiyari o- lan bir tez yazıp müdafaa ettikten İ genç kaydolunuyor. sertifika ile ile terkeder. Tıp tahsil eden talebe dokuz on İ sene çalıştıktan sonra hekimlik li- sansı alır ve icrayı san'at edebilir- ler. Bu şerait edebiyat — ilim fa - kültesinde daha mütehavvildir. O- rada tahsil beş ile on beş sene ara- sındadır. Tahsilin bu kadar uzun sürmesi leklerinde görülen faal rekabetten neşet ediyor. Hali hazırda talebe - | den bir kısmı tedrisatın bu kadar uzun olmasına bir miktar muhale- fet ediyorlar, — Tahsillerini bitiren talebeye nasıl bir ufuk açılıyor? EE — İsveçte on beş yirmi senedir talebe çokluğundan dzlayı, talebe nin istikbali parlak olmaktan çok | uzaktır. Maamafih Upsala talebe hayatı gençler üzerinde mukave- met edilmez bir cazibe icra ediyor. | İstikbalin emin olmamasma rağ - men her sene üniversiteye bir çok Burada bir yüzde on dördü vardır noktayı da işaret edeyim. Talebe nin büyük bir kısmı daha ilk tah - sil senelerinde bir takım istikraz - lar akdine mecbur oluyorlar. Bu istikraz beş on sene sonra üniver - siteden çıkarak hayata atılan tale- be üzerinde tahammülfersa bir yük oluyor. — Upsalada talebe hayatının en ! karakteristik tarafı nedir? — Upsalada talebenin gayet muntazam bir teşkilâta ta - bayatı bidir ve tezahüratı an'anenin âsa- rını tanır, Üniversitenin ilk tesisi sıraların da talebe cemiyetler halinde top - lanmıya sevkedilmişti. Bu toplanış tedrisatın nevine göre deği! talebe. nin nation ismi verilen gruplara taksimi Upsala talebe hayatının en karakteristik vasfı addolunabilir. be ve en kalabalığında ise (435) âza vardır. Bütün bu nasyonların kendilerine mahsus toplanma bina ları, kendi hususi kasaları vardır ve tam bir muhtariyete maliktir - ler. Her bir “nasyon,, a üniversite tarafından intihap edilen ve ekse- | fettiş nezaret eder, Bir nasyona mü aranılan bir şereftir. Ve tayin olu- zanmış oldüğu teveccühe eder, — Upsala darülfüsunu İsveçin en mühim üniversite merkezi mi - dir? — Ben Upsala üniversitesinde yetişmişim. Binaenaleyh © Upsala üniversitesinin diğerlerine takad - İ düm ettiği kanaatinde olmaklığım tabiidir. Nasıl ki ikinci üniversite merkezimiz olan Lund'a devam e- den talebe kendi o üniversitesinin mükemmelliğinden emindir. Bu i - ki üniversiteden başka İsveçte ol » dukça tamam Gotenbürg ve Stok- Stok - holmde memleketin en büyük tıp holm üniversiteleri vardır. | fakültesi vardır. Bu fakülteye Ens- | © titü Korobn derler. Bundan başka payitaht olan Stokholmde hususi ilimlere tahsis edilmiş bir takım âli mektepler var dır: Âli mühendis mektebi man mektebi, baytar enstitüsü, diş çi enstitüsü gibi... ŞEN FIKRALAR Kalp para! — Şu verdiğiniz yirmi alınız.. Kalpmış.. beşliği — Öyle olmasaydı size verir mi idim?. : Dişçinin muayene- hanesinde Küçük Ahmet baabsına dedi ki: —-Biliyor musun babacığım. An nem beni dişçiye götürdü. Fakat ağlamadım. — Aferin yavrum. Cesur bir a - dam olacaksın.. Mükâfat olarak şu yirmi beşliği al.. Şimdi söyle baka | aezeeerezesmmanaemez 0 i Gizli merdiven Vaktile gizli ve memnu işler ya- parak zengin olan bir adam dost - diriyordu. Bir çok apartımanlar do laştırdıktan sonra bir göstererek dedi ki: merdiven gizli bir merdivendir. Dost hafifçe mırıldandı: — Parasının geldiği yer gibi.. yım dişçi canını acıttı mı?.. Ahmet saf bir tavırla cevap ver di: i — Dişçi muayenehanesinde de- ğildi ki... Cem'an 13 nasyon vardır. Bunlar- | Idan en az kalabalığında (35) tale riya profesörlerden olan bir mü -| fettiş intihap olunmak son derece | sküdar gençler mahfe nasıl çalışıyor İGençlerin senelik müsamereleri pe güzel oldu. Temsilde muvaffak olduk Üsküdar gençler mahfeli birinci futbol takımı Üsküdar muhitinde iki buçuk se | şekilde göründü. Şahıslardaki ka nedenberi yaşıyan Üsküdar genç - | biliyet bilhassa dikkati o celbett ler mahfeli gün geçtikçe yeni yeni | Çok alkışlandılar.. faaliyetler göstermektedir. Oyundan sonra maskeli balo € Mahfel senelik müsameresini | lenceleri yapılmıştır. geçen hafta Kızkulesi parkında| Maskeli balo Üsküdar gençle | verdi. O gece gelen halkın mevcu- | mahfelinin cazbandı ile hoş, zevk du 1933 senesinin Kızkulesi parkı ! 1; vakitler geçirtmiştir. için bir rekor olmuştur.. Müsame- reye gelenlerin yekünu 1300 ü ge-| çiyordu. Serpantin, konfet, yağmuru al tında sabaha kadar dansedildi, ej lenildi. Balo güneş doğuncıya ka dar devam etmiş, halk memnuni * yet ve tebriklerle ayrılmıştır. Bu yekün muhitin gençliğe gös- İ terdiği alâkanın canlı bir misali - dir. Mahfelin musiki şubesine bir 8 nan kimsenin talebe arasında ka - İ delâlet | larından birine yaptırdığı evi gez- | — Şunu görüyor musunuz.. Bu| Gençler, davetlilerini eğlendir - mek, onlara hoş ve eğlenceli vakit geçirtmek için çok güzel ve mufas sal bir program hazırlamışlardı. .. Saat 18deE.G. cazbandı ile i müsamereye başlandı, program sı rası mucibince (ince saz, varyete, İ monolog ve sonra oynıyan Kara - i göz) halkı hakikaten memnun ve mütehassis etti.. Bundan çekilen piyanko çok eğlenceli geç- | ti... sonra Mahfelin asil faaliyet çersevesi- ni teşkil eden temsile sıra geldi: Kızkulesi parkının açık bir bah- çe olması dolayısile gençler bu ak- | şam için bir orta oyunu oynamayı kararlaştırmışlardır. Gençlerin tem sildeki kudretleri tekrar canlı bir | laturka kısmının ilâvesi düşünül * müş ve bu hususta da faaliyete gf çilmiştir. Arama kasd 4 daha fazla inkişafı için çalışıl* maktadır. Gençleri tebrik eder, muvaffa kıyetler temenni ederiz. Mahfelin spor faaliyeti de çok güzeldir.. Son aylar zarfında yap mış olduğu maçlarda aldığımetice ler şöyledir: (Totonya)ile yaptığı maçta 4-2 galip, (Küçükpazar) ile yaptığı maçta 0-0 berabere, İkinci takım lada 1-0 galip, (Paşabahçe) takı mile yapılan maçta | - 2 mağlüp | İkinci takımla da 4 . 2 galiptir. A.Z. FAYDALI” Kongo şimendiferi Avrupalı müs - temlekeciler Afri - kada durmadan ' 4 demir yolları yap- b “Yİ, © maktadırlar. Son 4 . yapılan şimendi - İkango şlmendiferiferlerden biri de Fransız kongosunun merkezi olan Brazavil'i sahilde “siyah burun., a raptedecek olan hattır. Bu hattın bir aya kadar bitmesine intizar e- diliyor. Şimdiye kadar (yapılan (512) kilometrelik hat büyük güç | lüklerle yapılmıştır. o Arazi gayet arızalı, iklim Avrupalılar için gay- ri müsait, nebatat hattı istivada bulunan cesim ve kesilmesi güç a- ğaçlar ve sarmaşıklardan mürek - i keptir. Mühendiles bütün bu müşkülâtı yenerek hattı bitirdiler. Böylece | şimdiye kadar Belçika kongosu vasıtasile naklolunan Fransız kon- BİLGİLER reyi Uçan yılan Malezyalı bir çif) lik sahibi son gü” lerde Londra hay vanat (o bahçesinö garip bir yılan h 7 diye etmiştir. B Uçan yılan (o Yılan zehirli değil dir. Altmış beş santimetre boyun dadır. Garabeti şuradadır: Fazli ve kuvvetli nefes almca şişiyor V* havada uçuyor. Böylece bir ağt takılıyor ve dal gibi duruyor. Ku lar onu bir dal zannederek konu yorlar. Fakat yılan birdenbire dö nerek üzerindeki kuşu oldürüy9' ve yiyor. gosu mahsulü bir Fransız hatti ilg nakledilecektir. Avrupanın müstemlekeci va ğ peryalist mittetleri istilâ ettik araziyi hakkiyle istismar için * türlü fedakârlığı göze alıyor

Bu sayıdan diğer sayfalar: