ME EA İRİ Mer merdivenlerinde Jalenin to- Puk sesleri tıkırdıyarak uzaklaş- te Genç kadının ardında birak- tığı güzel koku ağır ağır dağıl: » O zaman Hüseyin Hüsnü at- aldığını, aldatıldığını kail ol- Her perşembe (artık işin far- kina varmışlı) Jale, onsuz soka- a çıkmak için bir bahane bu- Yordu. > Senin daha çok işin var, diyordu, sen daba çok yazacak” tin. Ben erken gelirim, merak *me,.. Akşam, yemek zamanı geli- Yordu, Şen, neşeli geliyordu Fakat her seferinde, gözlerinde Bema'i, ıslak bir ışı vardı. Sıkmak için Jalenin icat et tiği bahaneler mubtelifti. Ter- diye gidiyorum diyor, alış veri- #im var diyor, bir arkadaşa uğ- tadım diyordu.. Bütün bunlar Oğtu olabilirdi, Fakat her per- #mbe sokağa çıkmak, nede “sn garipti. b, seyin Hüsnü düşündü: Aca- Zengindi. Tanınmış muharrir- di. Dünyaya metelik vermiyordu. Keyfine buyruk yaşıyordu. Jaleyi öyle çok sevmişti ki AZ'Sini sormamışlı. Jalenin hali, Wei, Onunla yaşamıya başladıktan Sonra, çok daha da incelmiş, za- Mİİ teki ş eşmişti,.. Dört beş senedir beraber ya- Bazan, Jalenin bir sö- 2ö, bir hatırayı, Hüseyin Hüsnü- Dün tuhafına gidiyor bu söze, U balıraya aşina olmadığını hissediyor, anlıyordu. (8 inci sayıfadan devam) Salındı. Büyük va derin bir heye - *n içinde dinlenen İstiklâl marşı bitince resmi geçite başlanmak ü- te tribüne gidildi. Tribünde Üniversitenin Beyazıtteki büyük kapısı önüne büyük bir tribün ya » imi Bu tribünde meb'uslar hükümet memurlarından ileri İelenler bulunuyorlardı. Teftişten sonra Şükrü Naili Pa- kle maiyeti erkânı ve vali Mu » o Bey tribüne geldiler. Bun- |, sonra resmi geçide başlanması Sin emir verildi. Beyazıt meydanı kâmilen halkla “olmuştu, Kadın, erkek, genç, ib. “ar binlerce kişi Türkün büyük . kutlulryordu. Yürüyüş : Evl ordunun en kıymetli za- birin i yetiştiren Harbiye mekte - ty, in genç talebesi, arkasında ih « > At zabit mektebinden ayrılmış Mi ©, istihkâm, ve levazım tale - Şok muntazam bir şekilde ku Handan, selâmlıyarak geçtiler. be dan sonra lâcivert ceketli ve b “1, AZ pantalonlu Deniz lisesi, Ku- Ii Maltepe askeri liselerinin genç ii Sok kuvvetli bir yürüyüşle geç- G5 » Ve çok alkışlandılar. aş Kabraman Mehmetçiklerin teş- *tiği askeri kıt'alar, süvari, top ia efradı Türkün şanına İ ciddiyetle kumandanları. k m adılar ve dakikalarca al - Perşembe günü yalnız sokağa | konuşuşu hiç fena değildi. | Perşembe randevuları Yazan : izzetoğlu es Sokak kapısı kapandı. Mer- | du. Jale ona: “Een,, seni tanı- dıktan sonra yaşamıya başladım demişti: . Ama Hüseyin Hösaünü İ o gün iç'ne şüphe girmişti. çacağı yerde, elem dojru git mek istedi. İ den sarktı. ka dırımdan yürüyoryu. için her slâv kullanması şartlı Jale'nin otomobile bindiğini gör dü... Oda bir otomobile bindi Uzaktan uzağa takibe başladı. i mecekti. çıktılar, Topkapı yo'umu tuttu'ar kalmadı. Jale bir randovuya ye liyordo.. Peşi sıra yürüdü. Dar bir sokaktan, genişçe bir meydanlığa çıktılar. Biraz ötede bir kahve vardı. HüseyinHüsnü, Jaleyi kahve- nin kapısı önünde gördü. Küçü, arkadaşı bir iskemliye oturmuş" tu... Karşısındaki ibtiyarın elini tutmuş, bir şeyler anlatıyordu. Ihtiyar onu gülümsiyerek dinli» yordu.. yha M4 Biçare - ihtiyar, kızına öyle muhabbetle, öyle şefkatle bakı- ! yordu ki Hüseyin Hüsnü, sanki hırsızik etmiş, bir şey çalmış Ğ Fakat üzerinde faz'a durmıyor- gibi koşakoşa uzaklaştı, kaçtı. z fsı, belediye memurları, itfaiye teş. kilâtı geçti. yare bayramındaki resmi bebiyet vermişti, neki geçit resmine iştirak için bü - tün Üniversite talebesini bayrağı altında toplamıştı. Talebeler ge - çerken çok alkışlanmışlardır. lar Bayazıt, Divanyolu, o Sirkeci yolunu takip ederek köprüye gel - dikleri zaman toplar atıldı Liman- da bulunan gemilerde düdüklerini çalmağa başaladılar. ve Türk or » dusunu selâmladılar. Alay yürüyüşüne devam ederek oğlunu dolduran halk tarafından alkışlandı. Taksimde merasime nihayet ve rildi. öğleden sonra .. Öğleden sonra Halkevinde Za - fer bayramı münasebetiyle halkı - mızın büyük ordumuza karşı şük »| ran ve minnetlerini göstermek için bir çay ziyafeti verilmiştir. Bu ziyafette askeri ve mülki ileri Ndrlar, Bundan, sonra sıra ile polis kı'a- lar hazır bulunmuştur. | gelenlerle Halkevine mensup olan. ! isi Halil Kadri Beyin riyasetinde İ bir heyet Dumlupınara gitti, Jaleyi seviyordu. Elemden ka- Hemen ayağa ka kdı. Penc Genç kadın karşı Jaleyi takip edecekmiydi? Bu doğru ve dürüst bir hareket de- gildi. Fakat saadetini korumak So'sağa fırladı... Köşe başında Artık Jale'nin esrarını öğre- Köprüyü geçtiler... Bayazita 'Hertarafta sevinçle; kutlulandı ANKARA, 30 (A.A.) — Zafer bayramı bugün coşkun tezahürler- | le kutlulanmıştır. Resmi daireler | kapanmış, her yer bayraklarla süse lenmistir, İ Morasinie sabah saat sekiz bu - i çukta başlanmış ve bu saatte Sarı kışlada, fırka karargâhında dokuz | | buçukta da büyük erkânıharbiyede | sahibi zat, evli imiş, iki çocuğu | tebrik merasimi yapılmıştır. i varmış, ve işi yokmuş.. Otomo- Saat 10.30 da geçit resmi saha - İ bile gelince, burada uzun uzun an- sında merasim başlamıştır. Bu me-| i rasimde Milli Mudafaa Vekili Ze. | Nun tarafından aşırılmış.. Bunları kâi Bey ve Büyük Erkânıharbiye öğrendiğimizi haber alınca, maze- Reisi Asım Paşa, şehrimizde bulu- | ret makamında hep yaptıklarımı | nan diğer bilümum erkân ve üme- | sevdasından yaptığını söyledi. eğer | rayı askeriye, zabitan ve binlerce | otomobile karşı heves gösieşmesi halk hazir bulunmuştur. imişim, onu kendine mal etmek i- | Alayın en kıdemsiz bir zabiti ve | çin aşırmıyacak imiş.. Aşkınm bü. | bundan sonra fırka liva 'kuman - | Yüklüğü, böyle cinayetler yapması | danı miralay Tevfik ve Halkevi na | 73 9€bep olmuş.. Bana yazdığı mına Haşim Beyler tarafından bi. | Pektuplar mütevazi olmakla bera | rer nutuk söylenmiştir. ber satırları arasında hmç ta gö rülüyordu. Az daha evli olmasın: ! mi öğ ELE EE nil Annem bu adama bir türlü ısı- namıyordu.. Onu diğer insanlara kıyas ederek muhakeme yürüttü- İ > niyet beslemiyordu.. dam olduğuna dair tahkikata gi - rişti.. Meğer sözde nişanlım olan kelli felli Mösyö, gözel otomobil latmak istemediğim bir şekilde 51 Nasıl Güzellik ma Kr aliçesi Oldum? | Yazan : Raymonde Allaine ğünden, hakkında benim kadar em İ vur ederdi. Kimisi fakir olduğu , Nasıl bir â- mu zihnine koymuş, yaşadığım ta- | / van arası odasından dem vuruyor, ' bazısı müçevherlerimden, manto - — YAKIT 31 Ağustos 1Y33-— | ğım bir ihtiyar bankerin metresi | sanır, kimisi hayatını küçük karde şimle oynıyarak geçirdiğimi tasav. larımdan, fevkalâde sörvetimden ilham alıyordu. Günden güne bütün âlemden te J cerrüt eder gibi oluyordum. Bir az , boş zımanım oldu mu hayalâta dalıyordum. Artık kitap okumu- | yor, hiç bir şeyle ve hiç bir şa- i hısla alâkadar olmuyordum. Çün | kü her şey bana yalan gözüküyor» du.. Acaba beni böyle dünyadan u- zaklaştıran şey, kendi tabiatim mi idi?.. Yoksa aldığım güzellik mü kâfatı mı?. Bunu anlamak için, diğer güzek lik kraliçelerinin nasıl yaşadıkları» ni araştırmağa karar verdim. Vak. | Bir köşede Jale otomobilden indi. Dar bir sokağa grdi.., Hüseyin OHüsnünün şüphesi Darüşşafaka lisesi ile diğer mek | tepler talebeleri ve izciler de mun- tazam bir yürüyüşle geçtiler. Ges| çen sene 30 Ağustos Zafer ve Tay- geçide hiç bir Üniversite talebesi iştirak etmemesi oldukça dedikoduya se - Milli Türk Talebe briliği bu se « » Geçit resmine iştirak eden kıt'a- Şişhane ve Taksime kadar gitti. İs. | tiklâl caddesinden geçerken Bey - Büyük bir geçit resmiyle mera sime nihayet verilmiştir. Geçit resmine piyade, süvari Yı | yare Filosu ve ayrıca bir temsil a layı iştirak etmiştir, Öğleden sonra saal on altıd i Halkevinde merâsim yapılmıştır . Burada başkumandanlık meydan | muharebesini ve o günün hatıralar | İ rını anlatan hitabeler söylenmiş, şiirler okunmuş ve bir piyes temsil edilmiştir. Gece, saat yirmide büyük bir fe | ner alayı ve bahçelerde Tayyar | cemiyeti menfaatine muhtelif eğ lenceler tertip edilmiştir. Şehir baştan başa ışık içini Sokaklarda (o bayram sevinci ile, coşgun bir hayat ve hareket gö rülmektedir. le kutlulamağa devam ediyor, Zonguldakta lis kıtaları, vilâyet ve fırka erkânı maden müesseseleri ve İşç grupun- man Halit Hanım Zafer destanının parçalarını, hukuk talebesinde Fur at Bey heyecanlı bir nutuk söyle » diler, Geçit resminden sonra askerlik I şubesi önünde zafer ve ordu büyük merasimle tebcil edildi. Çankırı'da ÇANKIPI, 30 (A.A.) — Zafer siz surette kutlulandı, Bütün kıtaat şehir bandsu, Avcılar ve izcilerin iştirakiyle resmi geçit yapıldı. Safranbolu'da SAFRANBOLU, 30 (A.A) — Zafer bayramı asker ve halkın İşm tirakiyle büyük bir sevinç içinde yapıldı. Resmi geçit büyük bir in. tizam içinde cereyan etti, Halk bu lamaktadır. Kütahyada bayram Kütahya, 30 (A.A.) — Otuz A.! ğustos Zafer bayramı emsalsiz te | zahüratla kutlulandı. Halkevi re. : topçu, jandarma kıtaatı ile iki tay- dedi. dans edemiyordum.. Ne yapabi- Halk, kendisine yaşama ve is | tiklâl haklarını kazandıran büyük | dum. Eğer sahnede muvaffak o- Zafer gününü samimi tezahürler « ZONGULDAK, 30 (A.A) — 30 Ağustaos Tayyare ve Zafer bay ramı emsalsiz tezahürlerle kutlü « landı. Şehir baştan başa donatıldı. Saat onda asker, jandarma, po- ve Halkevi, milli teşekküller ve es- maf teşkilâtı, işçiler ve mektepler dan büyük bir kütle toplandı, Le- | bayram; bugün Çankırıda emsal -! bayram gününü neş'e içinde kutlu» | tiyle onlarla asla alâkadr olmzken” | şimdi telefonlrma mukabele edi « yor, daveterine gidiyordum. Onla- rı birer birer gördüm. İlk gördüğüm, Mis Çekoslovak oldu, altı aydanberi evlenmişti... Hamile ve betbahttı. güzellik bi. rinciliği onunla çocuğu arasında sanki bir hâildi. Biçimi karnını, çukura gömülen gözlerini endişe ile seyrediyor: — Saçlarımın bile rengi bozuk du.. Diyordu.. Güzelliğini kaybetmekten kor - uyordu.. Bana dedi ki: — Kocam, beni güzelliğim iğin aldı.. Ya çirkinleşirsem ne yapa» rım?. Bu düşünce onu biran bırakmı- yor, hünkür hünkür ağlatıyordu. (Devamı var) dan, çocukları olmasından, yalar» | lar uydurmuş olmasından beni ka: bahatli çıkaracak!., Bu meseleyi zorla atlattım. Bu i seefr başıma başka bir felâket gel. di.. Dans ederken kalbim çarp « mağa, başım dönmeğe başladı. i Doktor, kalbimin zaif olduğunu. hiç olmazsa iki sene müddetle dans | İtan vaz geçmekliğim lâzım geldi -| ğini ve yaptığım konturatları boz. mağa mecbur olduğunu söyledi. Bu defa yalnız ve işsiz kalmış j tem... Nişanım bozulmuştu. Aile- | min büyük bir kısmı ile aram açıl. | k mıştı.. . Kalp hastalığından dolayi e| e “İlirdim?. Bir koca yahut bir âşık *Imı bekliyecektim?, Bir sanat, alnımın teri ile yaşa- mamı temin edecek bir iş istiyor. lursam o vakit insanlara kendimi tanrttırmış olacak, istediğim haki» ki şeref mevkinie varacaktım, Fa- kat bu, kolay bir şey değildi.. Yes ni giriştiğim meslekte bir çok güç- lüklerle karşılaşacaktım. Güzellik | OBAFRA, (Hususi) — Bu sene kraliçesi, her kesin nazarında me. | idarei hususiye tarafından veri « ziyyetsiz, aptal bir şeydir... Vak. | Jecek muallim tahsisatiyle kaza - tiyle bende istidat, hüsnü niyet, za- | Buzın Domuzağlı, İlyaslı köyleriy. rafet görenler, şimdi beni aptal) le Alaçam nahiyesinin Yenice kö. i saymakla hakikati müdafaa ettik- | yünde birer ilk mektep yapılacak. İlerini snıyorlar, tari n Mualimlerimden biri dudakla -| Bunlardan © Yenice köyü etli ELİ Çağşur ve İlyaslıda evvelce köyi , tarafından inşa edilmiş basit birer ina mevcut olup bunların tedri « Maarif faaliyeti | — Matmazel, şüphesiz Rasini okumamışsınız!, Dedi.. a. sata müsait hale ifrağı için bazı A Va k efendim! j aksamında tadilât ve tamirat ica « Lai e demek efendim!. Oku bettiği gibi Domuzağlı böyük 4401 müceddeden yapılması lâzım gel - Onca fikri meziyetler, beden | “<kt*dir. # meziyetlerinden yüksektir... bunu | | Domuzağlı mektebinin bütünle isbat için, beden meziyeti olanı! yazımı ikmal edilerek m siz ırpalamak lâzımdır. Beden me. zarlık suretiyle bir ee 9 li ziyeti olanda fikir ve istidat mezi- | vale. edilmiş pall ie > e gi yeti araştırmak abestir!. | mi YAR e EE z p a ie Böylece bir meslek sahibi olmak! rak mel ni e ta gözlüklerle , Karşılaşırken, her | sasi ve diğer smktaçier İN ve | gün posta ile bir sürü mektup beli-! tamirlerinin de ağustos nihayetin. yordu.. Nevrastenili, sadik, ah-| de ikmali tahtı temine alınmıştır. i mak, deli, bir sürü mahlüklar ha Bunlardan maada esasen muaj « yasızca ve yahut mecnunca mek - | Jimi mevcut olduğu halde halih U tuplarla beni tartarkılorlardı. Her mektep binası pek fena olan Ala « g gün ya ahmakçasına takdirler, ya- | çamın Müstecip köyünde dahi De- | hut ahmakcasına istihzalarla kar -' dedağı köyü mektebinin plânı esas şılaşıyordum.. ittihaz edilerek bu sene zarfında Ben insan oğlunun bu kadar be-| müceddeden bir mektep inşası için yinsiz, bu kadar müvazenesiz, bu | kâzaca ihzarata başlanmıstır. Bu Demekliğim kaç para eder?, kadar boş olduğunu tasavvur et . mektebin sonbahar nihayetlerinde mezdim. Kimisi beni, tanımadı -| ikmali kuvvetle ümit edilmektedir. © nl |