© mişlerdi. Senei Devriye — Gideriz değil mi Röneciğim? evvelâ tiyatroya gideriz, sonra bir yerde otururuz. Montartreye veya Meonparnasa gideriz. — Monparnasa gidelim... Orası — tenhadır. Sizinle yalnız kalmak istiyorum Morisciğim.. — Sana bayılıyorum karıcığım. — Seni seviyorum. Öyle mes'u- dum ki.. Hediye ettiğin yüzük de beni minnettar etti. Kocasını gelmiş, yazıhanesin - den almıştı. Kolkola girmişler, ev- lerine gidiyorlardı. Hafif bir yemek yediler. İzdi vaçlarının senei devriyesini tes'it erleceklerdi. Tiyatrodan sonra Röne sordu: — Beni nereye götüreceksin? — Hiç bilmediğin bir yere. Bir otomobille Monparnasa gel- diler. Bir bara girdiler. Kalabalık bir salondan geçtiler. Tenhaca bir odaya girdiler, oturdular. — Hoşuna gitti mi? — Güzel.. Sahiden burada yal- | nız gibiyiz. — Ne içeceksin?. — Şampanya, istiridye. — Alâ. İstedikleri geldi. Röne: — Oh, dedi, ne rahat, ne mes- udum... Bir kadın, çiçek satıyordu. Rö- ne, para sarfetmemek için: — İstemem, istemem, dedi. 5 Fakat Moris bir demet çiçek nde, — Teşekkür lari, Sonra kocasının verdiği parayı görünce fısladı: — Ne kadar pahalı. İzdivaçlarının senei devriyesiy- di. Bu kadar para sarfedebilirdi. Biraz ötede yemek yiyen ihti « yar bir karı koca da bir demet çi- çek aldılar. O masada da kadın i- liraz etti, ihtiyar kocası: — Adam sen de, dedi, devriyemizi tes'it ediyoruz.. Yeyip içtiler. Kaçmak istiyen 35 şaki öldürüldü Geçenlerde Kozanda yakala - nan 35 kişiden mürekkep eşkiya çetesi muhakeme edilmek (üzere mahfuzan Diyarıbekire sevkedil- Şakiler yolda giderler» ken muhafız jandarmalara hücum ederek jandarmanın önünden kaç mak teşebbüsünde bulunmuşlar. | dır. Bu hareket üzerine jandar - ma silâh kullanmağa mecbur ol - muş ve otuz beş kişinin öldürülmüşlerdir. elemi Sokak ortasında tecavüz Adanadan yazılıyor: İsim ve hüviyetini vermek istemiyen bir hanım terziden evine gelirken ten- ha bir yerde önüne, kim olduğu anlaşılamıyan bir adam çıkarak boynuna sarılmış beşi bir yerde ve yahut pantantif vesaire gibi gas « hepsi de bedecek bir şey aramış, fakat bula | mayınca kadınm yanaklarından ö- | perek var kuvvetile kaçmıştır. Ne- ye uğradığını bilmiyen bu hanım bir müddet bu kaçan adamın arka sından bakmış, bakmış... Neden sonra kendine gelmiş ve bir lâhav le çekerek evine gitmiştir. senei | Yazan: Frederic Boutet Genç karı koca konuştular: — Ne,güzel şey.i. — Evet. Bunca sene beraber İ vaşamışlar. — Kadın bir zaman güzelmiş. — Hiç boyanmamış (olacak... ! Kocası da vaktiyle güzel adam - miş, — Çok hoşuma gittiler. — Biz de ihtiyarladığımız za - raan onlar gibi olacağız değil mi? Kadın adeta haykırdı: — Rica ederim, bizim ihtiyar - lığımızdan bahsetme.. Kim bilir| ne berbat oluruz. — Neden?.. Biz sevişerek evlen | dik, sevişerek ihtiyarlıyacağız. | İhtiyarlar kalktılar. Kadın iti-| raz etti.. Erkek: — Ne yapayım, biliyorsun ki bekliyor. — Doğru.. Buna bir türlü alışa- mıyorum. Benden ayrılıp gittiğin zaman ağlıyacak gibi oluyorum.. İ Amma sen haklısın.. Nihayet o ka- rın.. — Sus. Röne. — Moris, dedi, duydun mu?.. Artık onlara bakma,. Evli deği lermiş... — Meğer karı koca değillermiş. ! Biz de neler düşünmüştük.. Amma | ne de olsa, iki kişiyi biribirine! bağlıyan bu aşk da güzel bir şey. ! Her halde bence bu aşk da meşru | bir aşktır.. -— Amma ben adamın karısmı düşünüyorum... — Neden düşüneceksin.. Onun | hayatından bir şey eksilmiyor ki.. — Nasıl eksilmiyor.. Kocasının | muhabbeti. — Yok canım.. Bu eksiklik ni- hayet bu kadında da var.. Neden Moris bü kadını müda - faa ediyordu?. Rönenin kalbine, ilk * gece düştü... Bekçi kendi kendini yaraladı İzmirde gece saat üçte Karaka- pı mezarlığı civarinda bulunan ma halle bekçisi Yusuf oğlu Mustafa efendi bir feryat işitmiş ve fetya- dın geldiği tarafa doğru koşarak i tabancasını çekmiştir. Mustafa ko | şarken ayağı kayarak (o yere düş- müş, elinde tutuğu tabancası ateş | almış ve çıkan kurşun sağ böğrün- i den girerek ağır surette o yaralan» ! masına sebebiyet vermiştir. Yaralı bekçi memleket hastane sine yatırılmıştır. Yapılan tahki - kat neticesinde feryat eden ve bek | çiyi koşturan şahsın o civarda otu iran ve ötedenberi akıl hastalığiyle ' malül olan Kenan olduğu anlaşıl- mıştır. şüphe o e Yusuf dede mezarlığında | hafriyat İ İzmirde Eşrefpaşada Yusuf de de mezarlığında bundan bir müd- det evel âsarıatika hafriyatına baş lanmış, fakat bazı mâniler zuhur ettiğinden hafriyat (o muvakkaten tatil edilmişti. Bu mâniler son za- manda bertaraf edildiğinden hafri ! yata tekrar başlanmıştır. | AAA AT AB “o Memleket Hal erleri € AMMA KAN Emet'te Elektrik fabrikası yapılıyor Bir eşek yükü odun beş kuruşa ! Emet, (Hususi) — Emedin, me deni bir ihtiyacı temin edilmek ü - zeredir. Pek yakında belediye, bir elektrik fabrikası kuracaktır. Fab rika, gündüzleri hububat öğüte - cek, geceleri elektrik cereyanı ves | recektir, Belediye bu işe teşebbüs ederken, kendine gelir temin etmekten ziya de, kasaba halkının istifadesini göz önünde bulundurmuştur. Fab- rika tevsi edilip işlemeğe (başlar dıktan sonra bütün sokaklar ay- dmlatılacaktır, Zengin, fakir her - kesin evine elektrik o alabilmesini temin edecek bir fiyat tesbit edi - lecektir. Fabrikanın işlemesi için yapılan sarfiyatı, varidatından faz la olsa bile gene fiatlar yükseltil « miyecektir. Emet'te ucuzluk Burada yiyecek madeleri —ha- 'riçten gelenler müstesna— çok w ! cuzdur. En iyi tereyağının okkası İ 50, yoğurdun bir buçuk okka kada rı —tarihini söylüyoruz, çünkü yo- ğurt burada, bezden yapılmış kese ler içinde, tartılmadan satılır— 5, peynirler okkası 10 — 20 kuruş - tur. Koyun eti 18, erkeç 15, keçi 10 | kuruş. Nev'i Büraya mahsus oldu- İ ğunu zannettiğimiz kebabın okka- sı da 20 ile 30 kuruş arasında de» işiyor, Ağda Emedin an'anevi bir san'atının mahsulü olan ağda “30,, kuruşa sa tıliyor. Tabii perakende olarak... Toptan daha ucuz almak mümkün dür.... Hem buranın ağdası ile ke- babının nefaseti bu civarda çok | meşhurdur... Şekerin kullanıldığı ! yerlerde ağda da — kullanılabilir. Şekerin yerini ağda tutabilir yani. Hububat Hububatta bu sene verimlidir. | Kubilây mağ nereye dikilecek? Abidenin resmini çizen san yerinde tet tetkikat yaptı Menemende inkılâp Senide mus / allim ve zabit vekili (o Kubilây ile arkadaşları için büyük bir £ âbide| dikilecektir. Bunun için Ankara” da çalışan âbide komisyonu, mesa isini ikmal etmiştir. İnkılâp âbi- desi için açılan müsabakada Edir- ne İisesi O muallimlerinden Ratıp Beyin yaptığı resim, birinciliğini kazanmıştır. Maarif Vekâletinin tensibi ile muallim Ratıp Bey, menemene gel miş ve âbidenin (dikileceği yer hakkında tetkikat yapmıştır. Abide komisyonu, o âbidenin Menemene hâkim bir mevkide bu ' lunan (o Ayyıldız tepesi üzetinde | inşasmı kararlaştırmıştır. Mual - lim Ratıp Bey de bunu (o muvafık görmüştür. Bu suretle âbidenin dikileceği yer değiştirilmiş oluyor. Civciv yüzünden bir kadın öldü Malatyada Zaviye mahallesin- de feci bir hadise olmuş, bir adam azılı bir köpeğin yaklayıp kaçırdı- | ğı civcivi kurtarmak isterken yen” gesini vurmuştur. Vuran adam çarşının bekçi ba- şısı Ahmet oğlu Osmandır. Vurdu- ğu kadın da kardeşi Sadığın karıs sı Fatmadır. : Osman perşembe gecesi çarşı - | daki vazifesini bitirince evine dön. müştür. Kardeşinin karısı Fatma Osmanı karşılamış ve her zaman tavuklafına musallat olan köpeğin | şimdi de civcivleri (o kovaladığını söylemiştir. Osman hemen köpeğin peşine düşmüş ve bağırıp çağırarak kö -| peğin ağzındaki civcivi kurtarmak istemiştir. Fakat köpek gürültüden ürk- miyerek bahçede koşmıya devam | etmiş ve Osman da tabancaya sa- rılmıştır. Osmanın attığı kurşun | ! hırsız köpeği cansız olarak yere düşürmüştür. Ayni zamanda büz| 'atkâ | * Yaldız tepesi üzerine dikilet âbide, eğer o kuvvetli bir tenvir edilecek olursa, bile görülecektir. Yıldız teP* kii, şimendiferin geçtiği j da tamamen görülmektedir" radan geçen bütün yolculs”” yi daima göreceklerdir. Abide için âbide komis?" mir civarındaki taş oc istifade edilecek iyi ve sert mıştır. Bunun için vilâyet9 rirat gelmiştir. Menemenin” cuk köyü civarında âsarrat” Lârisa mevkiinde bulunan ocağında âbide için elverişli nit taşocağı bulunduğu Immıştır. Vilâyet fen mimar Necmettin Bey Meff4 bu taş ocağına (o giderek yapmıştır. Yatağında kurşun! İ öldürüldü Yeli n p İslâhiyenin köünyde bir “cinayet olmuş ve “Bekir o Ağa ij de biri.yatakta kurşnul rülmüştür, Vak'a şöyle olm! Bekir Ağa Islahiyede ot! Yelli Burunda Mehmet AğM de bir kayınbiraderi vari rl zar günü Bekir Ağa buradi bah saat altıda kalkarak bir! i Yelli Burun köyüne gidiyor. “A yın biraderi Mehmet Ağan” ne misafir oluyor, Akşam 7 yenildikten sonra havalarıf olması dolayısile Bekir Al tağı dışarıya, evin önüne Herkes uykuya vardıkt0” 1 saat bir sıralarma doğru ü€ İlâh atılıyor ve silâh sesleri tün köylü uyanıyor. Ni ların önünde atıldığr evin Mehmet Ağa uyanıp ta dıf”” tığı zaman Bekir Ağayı cansız ve kanlar içinde * feryat ediyor. Bir şey söyliyemeden 9“ Vasati olarak bire 15 — 20 nispe- | yük bir çığlık duyulmuş ve Osma- lan Bekir Ağanın bir dü tinde mahsul alınıyor. Bir İstan - bul kilesi kırmızı buğday —bura - | daki tabiri, arı buğday— 120, ar - | pa, 50 — 60 kuruşa alınıp satılı «| yor. nın yengesi Fatma da içinde yere serilmiştir. Osman köpeği kovaladığı sıra- İda Fatma da köpeğin önünü kese- al kanlar | | rek civcivi kurtarmak için çalıların kurban gittiği tahmin edi dir. Vak'a mahalline müddci, mi, müştantik ve jandarm” p dan: giderek tahkikat y9£ , Hele meyvalar çok ucuz; Kiraz, | | arkasında dolaşmakta imiş. Atılan ! dır. Katilin kimi olduğu belli” vişne 2, erik 1, armut 5, zerdali on | kurşun köpeği öldürdükten sonra | ğildir. kuruş, | Sebzeler henüz yetişmedi. Her ne kadar Kütahya — Balrkesir hat tı vasıtasıyla çok zor getiriliyorsa da fiatları oldukça yüksektir. " Mahrukat fiatları hakkında da bir fikir verebilmek için şunları söyliyeyim: Bir eşek yükü odun 5, gene bir | eşek yükü meşe kömürü 25 — 30| kuruştur. Hamdi İzmirde tifo İzmirde son zamanlarda Tifo hastalığı görülmüştür. Srhhat mü- dürlüğü hastalığa karşı icap eden tedbirleri ittihaz etmiştir. Fatmaya da değmiş, kadını kar - | nından ağır surette yaralamıştır. Osman işi zabıtaya haber ver- miş, tahkikat başlamıştır. Memleket hastanesine kaldırı -. lan Fatma aldığı yaradan kurtula mıyarak ölmüş, bekçi başı Osman | da adliyece tevkif edilmiştir. eridim. Çocuklar arasında Rizede Kanlısırt mahallesinden kasap Şevki oğlu 7 yaşmdaki Nec- mettin, sının yastığı altındaki dolu taban- casını ele geçirmiş, kurcalamakta iken ateş almiş (o ve çıkan kurşun Rıfkının boynundan © girerek sağ kasığından çıkmıştır. Fıfkı ölmüş- tür, amcası Rıdvanın oğlu 5 yaşındaki Rıfkı ile oynarken baba | — Lehistanda ban” VARŞOVA, 3 TA. A) ii yan meclisi, bankalar! if kontrol rejimine tâbi tul “İl rarname neşretmişti”” j banka tesisi bir imtiY# bil yapılabilecektir. Bir aylık <0“ Galatada Sezai Bey ir nın taşlığında bir aylık cuğu bulunmuştur. oki rinde gıkan kâğıtta T fdu ve isminin Türkân of Fi dir. Çocuk darülâcez*?” miştir,