xi —i— VAKIT 29 Temmuz 1933 Ya olmasaydılar: 3) Evkaf Müzesindeki Müd © — Evkaf müzesinin eski edebiyata, eski kitaplara, eski muaşeret usul- İerine gönül vermiş müdürü İbnül- emin Mahmut Kemal Beyin, büs - bütün başka bir yolda yetiştiğini düşününüz. O zaman, meselâ 1928 senesin - de çıkan bir İstanbul gazetesinde e satırları okurdunuz: “Avrupada ve Amerikada uzun seneler geçiren güzide bir vatan » © daş, nihayet dün limanımıza gelen bir transatlantik vapurile memle - ketine döndü. Avrupa ve Amerika gazctelerin- de yazdığı kıymetli makalelerle bütün bir medeniyet âleminde pek z ecnebiye nasip olacak bir şöh - kazanan, İngilizce ve Fransız - ca neşrettiği kitaplar, hemen he « men hiç bir garp mütefekkirinin kütüphanesinden eksik olmıyan bu Türkü bütün okuyucularımız ta - nlar: Profesör Mahmut Kemal Emin | Bey. Profesörü Kız kulesi açıkların - | da karşılamak üzere Liman şirke - -| tinin bütün muş ve motörleri tutul 'duğunu bütün darülfünün talebesi nin rıhtımda istikbal için toplana - cağını dünkü sayımızda yazmıştık. Bundan başka Haliç şirketi vapur- larından birisi de kiralanarak bu - nunla Serkl Doryan ve küçük klüp âzaları, Jurnal Doryan, Fransızca İstanbul, Türkişe Post muharrirle- ri, İzzet Melih ve Halit Ziya Bey - lerle şehrimizde bulunan muteber ecnebiler karşıcı gitmişlerdir. Süratli bir motöre atlıyarak va - pura herkesten övvel girmiye mu - vaffak olan bir muharririmiz inti- balarmı şöylece anlatıyor: Üstat, güvertede duruyor ve gö- ğüs cebinden çıkardığı ince keten mendilini vapura gittikçe yakla - şan kalabalığa doğru sallıyordu. Başında İngilterede (ısmarlama yaptırdığı birden belli olan çok bi- çimli bir seyahat kasketi vardr. Za rif bir gömlek giymiş ve Pariste a- i lınmış şık bir boyun bağını itinalı © bir surette bağlamıştı. Amerikan| © biçimi iskarpinlerinin üzerinde ha-| rikulâde orijinal bir çorabı oldu » tu, golf pantalonu giydiği için, yca görmek mümkün oluyor - Kendisini hürmetle selâmladım. Büyük bir çeviklikle sağ elinde- “ki şeker rengi eldiveni çıkardı ve bir eliyle gözündeki monoklü dü - zeltirken bir eliyle elimi sıkıyor ve: : — Bonjur monşer, bir jurnalist ğunuzu tahmin etmeliyim! Di- ye bana iltifat ediyordu. Sordum: — — Kaç senedir memleketten u- zaktasmız? — Malörözman tam bir adet söy liyemiyeceğim, yirmi seneden faz- la. Konstitüsyon ilân (o edilmeden çıkmıştım. Şimdi dönüyorum. Fa- kat şu İstanbul ne şarman bir şe - hir?g e miştiniz? a evvel neden hiç gelme- | — Monşer, orasını hiç sormayı- nız. Başlarında ciğer renginde kıp» kırmızı birer serpuş taşıyan, — larını sağ taraftan başlayıp sola : sıkılıyordum. ibnilemin Mahmut Kemal B.. doğru yazan, sokakta birbirlerini ellerile selâmlıyan vatandaşlardan Kafese, çarşafa, baş örtüsüne ta hammülüm yoktu. Onun için Avru pada ve Amerikada oturmayı ter - cih ettim. Artık, bunlarm kalma - | T RApYO J TAKVİM Cumartesi Pazar 29 Temmuz 30 Temmuz 6 Rebiahır 7 Rebiahır Gün doğuşu An 454 Gün bauş 19,0 10,2 Sabah nama» 389 333 Öğle namazı 12,20 izm İkindi samazı 1617 16,15 Akşam namaz 1980 19,28 Yatsı namazı © 22 21,19 İmsak 247 251 Yılın geçen gönlen 208 20 kalan, 1 . J maemilşimen HAVA — Yeşilköy askeri rasat merke #inden verilen malimata göre, bugün hava kısmen bulutlu ve mütahavvil istikametlerden rüzgârlı ulacaktır. Dünkü sıcaklık en fazla 30, en nz 24 san- tlgrat, hava tazyiki 764 milimetre idi. Bugün ISTANBUL 13 — 18,90 kadar (o Grameleni (o Odeon, 250129 — Odron 197111 — Sahibinin © sesi X 1162, 18,30 — 19 kadar (o Fransızon ders (müptedilere mahsus) , 19 — 2015 kadar Udi Refik Talât Bey ve arkadaşları, 20,15 —- 21,30 kadar Redayii musikiye heyeti, 21,30 — 22 kadar Gramofon: Sahibinin sesi, C 1638 Sahibinin sesi D B 258 Odeon 197184, 23 — Hibaren Anadolu ajansı, Borsa (o haberleri, Bant ayarı » VİYANA: BABİL m. — 12,49 plak. Meşhur bestekârların eserleri, 18 öğle Konseri, 14, 10 — 15 devamı, 16,15 Koro halinde taganni, 19 konser, 20,15 Tad » vig Hetovenin “Fidelye,, operası. 1003 Salta- burg musiki şenlikleri vesiln. 23,10 dans mu- dığını görüyorum, Binaenaleyh dö | “ik nebilirim, dedim. Bu aralık, İzzet Melih Bey de va pura çıkmış, profesörün yanına gel mişti. İki güzide edip göz göze ge- lir gelmez derhal birbirlerine sa - rıldılar. Fransızca beş on dakika süren bir görüşmeden sonra üstat, bana dönerek: — İzzeti çok severim, dedi, bir kaç senedir Parise gelmiyor; görü- şemiyorduk. Çok özlemiştim. Sonra İzzet Melih Beye döndü: — Şer İzzet, dedi, Klod Farer gözlerinden öpüyor. Piyer Benuva yakında buraya gelecek, sana da uğrıyacak. Ben mülâkata devam etmek için fırsattan 'stifade ederek ve kendi- sine hitap ederken he.şuna gidecek kelimeleri kullanarak bir sval da - '« ha yerleştirdi:n: — Şer Metr İstanbulda neşriyat- ta bulunup vatandaşlarınızı tenvir j etmiyecek misiniz? Beynelmilel şöhreti haiz ' edip, tekrar monoklünü düzeltip gülüm- sedi: — Evet dedi, niyetimvar, Fakat bu işte müşkül olan bir taraf var. | mişti Türkçem, makale yazacak kadar mükemel değil. Yazılarımı ya Jur- nal Doryana, yahut başka bir Fran sızca gazeteye yazsam diye düşü - nüyorum. Yahut da ben Fransızca yazayım da muktedir bir kalem o- nu Türkçeye çevirsin diyorum. Bu son sekil daha iyi olur zanne derim. Çünkü Ahmet Agayef Bey de önceleri böyle yapmıştı. İmzamı Kemal Emin diye atmak istiyordum, fakat bu isimde musiki BUDAPEŞTE: ö05 m — 13,95 Çlgan musikisi, 14,30 orkestra konuo- ri, İSAS huberler. 18 Kero halinde taganni, 19,10 Macar flüt konseri, 20,10 plak. 28 cez havaları, goz m, — 13 Haberler. Plak. 13,48 plakla hafif mu » “iki, 18 muhtelif besteler, 20,20 piâk. 21 hafif şarkılar. 21/10 orkestra konseri, 28,15 kon - mer, VARŞOVA: Mim — 18,05 plkik. 13,35 carhant. 15,35 plâk. 1635 sarkılar, 20,05 hafif plak. 21 hafif konser. Bu arada Şübertin “Moman Müzikal, i 32,30 Fo lonya musikisi, 78 Dans havaları, BELGRAD: 451 — 13 plâlk. 18,05 konser. 19 pilâik.”20 Saltaburg musiki şenlikleri, Betevenin “Fidelye,, opera- s1. 33,10 çiçan havaları, 23,50 dans plakları. ROMA: 412 m — ZI haberler, Pik. 71,30 plâk. 22,30 “Ogüs- teum,, orkestrasının konseri, Arada kitap bah «l. 78,55 haberler, Adato Efendinin itirazı Baroya kayıtlı o avukatlardan Adata Efendinin Rus kömür de- polarına ait bir davada; davanın ancak Rusyada rüyet edilebilece - ğine dair iddiası ve bir mukavele- deki yolsuz muamelesinden dolayı Barodan çıkarılmasına karar veril. Adato Efendi mahkemeye mü- racaat ederek, baro inzıbat mecli- sinin verdiği karara itiraz etmiş- tir. Adato Efendinin müracaatı a - ğır ceza mahkemesinde tetkik edi- lecektir. Matbnamıza iie 258 Sayfa, &5 Kuruş Mahmut Yesarinin en son ve en güzel re - manıdır. Yeni çıkmıştır. tiyatro, resim ve edebiyat merak - | marmara lısı bir muharrir bulunduğunu ha » ber aldım. Onun için Kemal d'E - min şeklinde bir imzayı tercih ede- ceğim. Üstada teşekkürle ayrıldım. Va- | purun etrafını alan zide edibi alkışlıyordu. Kemal Bey, bu tezahürata İngi - vap veriyordu. Beynelmilel şöhreti haiz edibi - miz, Tokatlıyan oteline inmiştir. Kendisi bir hafta kadar orada kal dıktan sonra, yakın dostlarından kayıklarda | Prens Mükrimin Halil Beyin Bü - | halk muhtelif dillerle bağırıyor, gü — adadaki villasına taşınacak - İN mütefekkirimizdilleş gel yazıs | liz sarayında yetişmiş bir centil «| diniz deriz... men kibarlığı ile başını eğerek ce-| , Toplu iğne muavenet Dr. Necati Kemal Beyin bir; mecmuada gördüğümüz şu yazısı- nı mühim bulduk, #lıyorüz; İ Sıhhat ve içtimai muavenet ve- kâletinin yarattığı ve yaşattığı sa- ğır dilsiz müessesesinde 926 tari- hinde ilk defa olarak körler sinr- İma açtım. Bir sabah, fakir ve ihtiyar bir ka- dımnın gözyaşlariyle kapıma getir - diği kör bir çocuk; kafamda bu fikrin kuvvetlenmesine saik oldu. | Bir çocukla işe başladım. İtiraf | ederim ki, ilk zamanlar hemen hiç bir şey yapmadan geçti. Bu çocuk | üzerinde ruhi ve mesleki mümare se tecrübeleri yaptım. Bu tek ta - lebeli mektep içinde bazan beni ümitsizliğe düşüren dakikalar ol - du. Beni iyi tanıyan en yakın ar - kadaşlarım bile bazan: “Bu işin teferruat ve tekniği i- tibariyle Avrupalı bir mütebassı - sa ihtiyaç göstereceğini,, söyle - mekten çekinmiyorlardı. Bir sene sonra talebe mevcudu Z oldu. Anadan doğma 2 kör ço - cuk karşımda; hayata atılmamış ve kendi içine gömülmüş ruhlari- nm anahtarını bulmak için aylar- ca çalıştım. Onlar benim için esrarlı bir san dık, aynası kırılmış bir çerçeve, yazısı silinmiş bir kitap gibi müp- hem şeylerdi. Ellerindeki ilk kabartma alfa - beyi verdiğim zaman parmakları - mn kör bir solucan kadar hareket- siz ve beceriksiz hareketlerini ye- isle seyrediyordum. Sağ sol, yukarı aşağı, tek çift gibi en iptidai orientement insiya- kından mahrum olan bu anadan doğma körlere meselâ (üç, iki, bir gibi en basit adedi o mefhumlar' anlatmak için haftalarca uğraş * tım, Evlâtları için çok yüksek emel: ler besliyen bir baba gibi dersane- yi piyanolar, kemanlar, ders mal- zemesi, kabartma haritalar, kitap» larla süslüyordum. Bu o kalabalık «şya içinde bulki biçare çocuk be nimle istihza eden bir tezat gibi duruyorlardı. Üçüncü senede 4 çocuk oldu. Bunların dördü de okuyup yazma- yı öğrendiler. İlk kemanı tutmayı, ilk musiki seslerini, ilk piyano tuş larına dokunmayı onlara talim e - derken yarısı ümit, yarısı korku - dan bir heyecan geçiriyordum. Piyanoyu sandık, kemanı bas - ton diye anlıyan bu kapalı âleme; sesin ümit ve ışığını sokmak için ölüm derecesinde uğraştım. Alet - lerini kullanmayı öğrettikten son- ra onlara musiki hocaları tuttum. Hocalar ilk zamanlarda izharı ac- | zettiler. Ben aylarca musiki tercü- | Jİ in yaptım. Dördüncü senede 10 çocuk var- dı: Üç keman, iki piyanodan iba- | ret ve marşları kolay O klâsikleri çalabilen bir orkestra vücuda gel mişti, Hesap, kıraat, imlâ, coğraf- ya, normal ve kabaitma yazı bi- len bir sınıf meydana çıkıyordu. Beşinci sene zarfında 12 tale - be dört keman, iki piyano ilk kon- #erini halk huzurunda verdi. Şid - detle alkışlandı. Tembel bir solucan gibi kema- nm tellerini ve eşiğini anlamıya çalışan parmaklar canlı bir nola gibi telden tele perdetlen perdeye uçuyordu. Dördüncü pozisyondan bir senfoni çalan ve herkesi ağ- | YRGMEP İl ücsseseli İİ Türkiye inkılâp tar tarihinde ilk içtim” Bir çok paviyom xi mektepleri latan şu çocuk dört sene man yayını bir türlü ters itiyadından pek güçlükle *” Hi bildiğim âma çocuk mu! Şimdi, iki filüt, beş ke”. piyano çalışıyor. Muhiti © kuvvetli konser orkestraf! 4 tanılan Körler orkestrati ” konserler veriyor, Hatasız fransızca imlâ hatasız normal daktilo il mını normal insanlara ani en güç kitapları okuyup iptidai malümatı kuvvetli © bilen bir körler sınıfı. ' Türkçe kitapları bizat leri yazarak kendileri mecbur olan bu mektep !$ kında bir kabartma mat sis edilecek ve burada kitapların fazlaları son! olmuş, yahut tahsil yaşın! olan okuma meraklısı tevzi edilecektir. İşte İzmir Karşıyakadaki, ler müessesesinin kısa intibaları.. / Sinci Se , o i İ : i da yeni hazı ie Beşinci yerli mallar salı açılıyor. Beş senedenbi de sanayiin tekemmül büyük kudretle gösteren, mulât ve masnualınr h yerli mallar sergisi bu sene latasaray lisesinde açıl seneki sergi Türk sıl olduğu tekâmülü ve tin yaptığı himayenin m ticelerini tam mamalar cak mahiyette bulunmı Serginin en mül İ tertibi için Milli Sanayi “7 fabrikatörler hiç bir şeyi memişlerdir. Geçen sen&” zaran daha çok büyük ' Galatasaray lisesinin b. kısmını işgal eden beşini j mallar sergisinde teşhir de büyük bir incelik ve rı dikkati celbetmektedi”” 4 sergide yapılacak olan “ dekorasyon müsabakalar!” 4 le memleketin tanınmı$ ları ve dekoratör! mile bütün firmalar güzel pavyonlar vücuda tedirler. Alâkadarları” tiklerine göre bazı p# rupadaki emsalinden kalmamaktadırlar. Bu Alpullu şeker şirketi reşte şirketi; Sümeni (ları, Kütahya çini m pazarı bez fabrikasi * fabrikası, Bomonti P# 1 hassa nazarı dikkati “ dir. Sergi tertip heyeti rin bütün bedii ihtya$! rı dikkate almıştır. franga orkestra radyo ile gramofon pılacak, Cümhuriyet feli tarafından , 1399 verilecek, hazırlana” çesi açık bulund dan başka serginin i sinde şehrin tanım 9 natkârlarından müre” yetin bulundurulmas* mektedir. *