valfi YAKIT 26 Temmuz 1933 Hİ K Â Y E mama Telefondaki Ses —z. © Ön beş sene evelki. bir Çırpıcı dönüşü Bostanda akşam safası, üç ihti! ! Maarif vekili bir kaza geçirdi (Baş tarafı 1 inci sayılada) rına ve omuzlarına alarak deniz - den çıkarmağa muvaffak olmuş « 4 i Mediha > Münür lk bu sırada sandal batma: .. .. p ne ge Kek ne e İletimi il yapıl, | ia başlamış, kazazedeler bu yegâ sarhoş, üç şık Hanım, mükem ceksin ha?.. Son bir defa görüş - i mek istemiyor musun?. P — Hayır.. Artık bitti. Beyhude ısrar etme, Bir erkek sesi, vahşi bir ses gür ledi: — Kendini koru!. — Koruyorum. — Son bir defa daha götüşme- liyiz. Sen istediğin kadar bana ka pıyı açtırma.. Bir kere daha be « nimle konuşmıya mecbursun. — İşte konuşuyorum. — Ama yüzümü görmüyorsun? © Eğer yüzümü görseydin, başka — Gtürlü könuşurdun. Ama görecek - sin. Sana yüzümü ne yapıp yapıp göstereceğim. Pençereden ve ba | cadan gireceğim.. Her halde bu gece beni karşında göreceksin. O zaman da.. — Sen çıldırmışsın!. Telefon kapandı.. Salih de ka- | patı ve kendi kendine söylendi: “Ayıp ettim. Bana ait olmıyan bir muhavereyi dinledim. Bu iki sesten yalnız birini, Kadriyenin sesini tanımıştı.. Tele- © “fonla Kadriyeyi ararken, araya © başka bir muhavere karışmıştı. Acaba erkek kimdi. Sulih omuz silkti: — Kin olursa olsun, bana ne.. He Salih, konuşulanları lâkayda » © me dirliyordu. Bir aralık, hanım - lardan biri: — Kadriyenin başına gelen fe- Yemekten sonra, küçük-salon - da, Salih, gencin karşısına dikil - di. — Sizi tamyorum galiba.. Bir yerde tesadüf ettikti gibi geliyor bana.. Kendimi takdim edeyim: Salih.. Hatırladınız mı?. Cevap bekledi. Gencin dudak- ları oynadı, fakat sesi çıkmadı. Karşısındakine afal afal bakıyor - du, Elindeki konyak kadehi hafif» çe titriyordu. Yudum yudum içti: Salih ısrar etti: — Cevabınızı bekliyorum. Genç gene cevap vermedi. Ter İ döküyordu. Salih homurdandı: — Susmak her zaman iyi değil- dir. Süküt ikrardan gelir. Öteki homurdandı, arkasını dö nüp gitti. Salih; — Tamam, dedi, anlıyacağımı anladım. — Şu adamı tanıyor musunuz? — Tanırız ya.. Zengin bir ec - nebi... Çok iyi bir adam. Yalnız öyle bir illeti var, ki onu çok muz- tarip ediyor. — Nesi var?. : — Dilsiz. # LA Ertesi gün Salih, Kadriyenin katilinin tevkif edildiğini gazete - lerde okudu. “Bazan dilsiz olmak, dilsiz de- ğilse dilini tutmasını bilmek ne i- ei istinatgâhlarını da kaybetmiş» hepsi birden deniz üstünde | çırpınmağa, bağırıp imdat isteme İ ğe başlamışlardır. Imdat seslerini Fenerbahçede- İki fener bekçisi duymuş, denizde İ cereyan eden faciayı görünce f& İ nerden kaza yerine derhal sandal- lar gönderilmiştir.. Bir az sonra ler, i yetişen sandallar kaza kurbanla « ! | rını birer birer denizden çıkarma- ğa muvaffak olmuşlar ve sahile götürmüşlerdir. Denizde çocuklarını kurtarmak için fevkalâde bir cehit sarfeden, sandal battıktan sonra da uzun müddet mücadeleye mecbur kalan Reşit Galip Bey nihayet mecalsiz düşmüş bulunuyordu. İmdada ge len sandallar onu denizden bay» gın bir halde çıkarmışlardır. Kendisine sahilde derhal ilk müdavat yapılmış, bir az sonra kendine gelmiştir.. Sıhhati çok iyidir.. Bugün çalışmalarma tek » rar başlıyabilecek bir vaziyette »« dir.. Yalovadan istanbula gelmekte olan Reisicümhur Hazretleri bu müessif kazayı haber alınca bu * lundukları yatla Modayı teşrif e derek Reşit Galip Beyin köşküne yük adada bulunmakta olan Bü « yük Millet Meclisi Reisi Paşa Hazretleri de Reşit Galip Beyin köşküne yaverlerini gönde rerek hatırını sormuşlardır. gitmişler, hatırını sormuşlardır. Bü | Kâzım | dayakla ala ala hey! de birer uzun değnekle cicili ç üç hanım peyda oldu. Her rımıza geldiler. Ve değneklerle hem bize hem re yanaşlılar. Biz kaçs ama kadınlar yakamıza Yalvarmak, yakarmak hi$ para etmiyordu. de hanımlardan temiz bir dayağı yedik. Şimdi biz€' --- Geçmiş olsun, yahut Mevsimlerden yaz, günlerden pazar idi. O gün Çrpıcı çayırmda sabahtan ikindiye kadar yanımda ki arkadaşım kınalı Rabişle bera - ! ber birer buçuk papeli doğrultmuş tuk. Akşama doğru Rabişin kol- tuğunda tef, ben de eller kalça - ! da geriye döndük. Yollardaki kır i kahvelerinden tek tük bizi çağı İrıp ufak ufak kerizler yaptıranlar i ve beş on mangır daha uçlananlar oluyordu. Keyfimize diyecek yok- tu. Anlaşılan bu gidişle yolda da birer oski o (lira) daha vuracak - !tık! Bir aralik Mevlâne kapısiyle Topkapı arasındaki postanlarım a- rasndan geçerken baktım, üç dört kişi bir kuyu başıma çökmüşler, ça- kıştırıyorlardı. Rabişe döndüm: mi? Rabiş: — Bırak dedi, kız napacan, geç vakit? Elin herifleri hayırlı mıdır, hirsiz mıdır, sulu mudur, susuz mudur? Neyine — gerek! meyvlâya aldık © alacağımızı, sana da yeter, bana da! Lâkin ben dayanamadım: — Ayol dedim, ayak üstü ufak- tan bir iki tınkırdatır, bir kaç pa takoz daha çümbüşleniriz! Rabiş birkaç patakoz sözünü du i yunca biraz yumuşar (o şibi.oldu. Diyeceksiniz değil mi? iş bu dayakla bitseydi am# di ki! Dayaktan sonra r birer iple kollarından biri9” radaki mezelik cacıkla be | ondan sonra da bize emir — Haydi bakalım, çalın 4 -- Akı dedim, nasıl, yanaşalım | İçmede beyim içme sa #nat beşten sonra pek hoş Otu Elinde ise çalma, dayaği Dın varsa söyleme!.., U ? efendim, pinpon sarhoşlar fetle önde Rabişle biz ort Şükür | nımlar arkada bu ahenkle yuna çıktık ve oradaki kadın erkek seyircinin bu alayla ve ala ala heyle Topkapıya geldik. Fakat kapıya geldiğimiz zaman baktık ki üç hanım, açık bi” mobile atlamışlar, ellleriy!€ © caali duydunuz mu?,. Geçen gece| e — . il Ka evinde kadıncağız: öldürmüşler, . | iz şey. Eğer vaktinde adamın dil- Salih doğruldu: siz olduğunu söylemeselerdi, onu Mk riyeyi mi7; i katil diye polise teslim edecektim. Herkesin gözü ona döndü. Bu- Hitler idaresi ler, geçirdiği kazadan salimen nun üzerine izah etti: nasıl kalıyor? ! kurtulduğundan dolayı Reşit Ga - — Kadriyenin ve her halde ka- ! tilinin son defa seslerini ben işit - İ tm de. > «Baş Kurafı 1 inci #ayıfada) “| hi Beyi tebrik etmişlerdir: Sofra başında herkes heyecana Fransızlar, kendilerine pek fay kapıldı., Herkes, bu sözlerden bir | dalı malümat temin eden bozgun- mana çıkarmıya çalışıyordu... Bil | cu Alman gazetelerinin kapanma- hassa, Salihin karşısındaki esmer, | sından yılmamışlar ve hele son iriyarı genç evvelâ kızardı, sonra | günlerde Almanyayı kuvvetli istih sarardı. Dikkatle Salihe bakmıya | bar şebekesiyle taramiya başlamış lardır. Tan.ve Jürnal gibi büyük Manyatizma: Salih konuşur *| Fransız gazeteleri Almanyadaki — Allah muhabbetinizi sun! Hoşça kalın! p Diye yıldırım gibi yan» geçip gitmiyorlar mı? Me üç hanim, bu hovardalık ©. pinpon sarhoşun birer evel boşadıkları karılari d imiş? a < VAKIT Yüz” müsabakala! (Baş tarntı 1 inci * Ve heriflerin oturdukları, . tarafa doğru tefi uzatarak zillerini şıkır- dattı: Vay ağam vay, vay efendim vay, vay beyim vay! Siz misiniz bunu şıkırdatan? Savroşlar hep ! birden eyittiler. — Kız gelin buraya, biç avsam selası yapalım! Şimdi biz gidelim mi, gitmiye- VAKIT — Değerli Maarif Ve lim mi? Diye biraz (odurakladık. kilimizin ve ailesinin geçirdiği teh | Onlar ise boyuna el işmarı yapı - likeli kazadan dolayı teessüreleri. yorlardı: ni bildirir ve kaza bü suretle sa- | , — Gelin, gelin, yalnız bir çifte vuşturulduğu için sevinç duyar. | telli yapın, gidin! Naçarlaştık, dedik gidelim... Kaçan mevkuf Kaza haberi Ankarada haber | alınınca büyük bir teessür uyan | dırmış, Başvekil İsmet Paşa, Da - hiliye Vekili Şükrü Kaya Bey, ve diğer hükümet erkânı telyazıları göndererek teessirlerini bildirmiş- niz federasyonu yüzme P | nin çok çalışkan kıymetli © Yürüdük, yanaştık heriflerin ya * başladı. ken, gözlerini, esmer gencin göz *İgizli teslihata her gün sütunlar lerinden ayırmıyordu: / tahsis etmektedirler. — Böyle bir facianın olacağı: | Le Journal (Oenine boyu - na hükmedebilirdim... Adamın #e- yuna bu meseleyi tetkik ve si hâlâ kulaklarımda. Yanımda | tahkik etmiş. İki üç gündenberi, konuşacak olsa, sesini muhakkak | Almanyanın nasıl silâhlanmakta tanırım.. olduğunu anlatıyor. Ezcümle di « , Bir matbaada saklandığı | yatağın içinden çıkarıldı Bir hırsızlık suçundan dolayi aranmakta olan bir sabıkalı dün polis müdüriyetine götürülürken nma! Derken efendiciğim. yanla » rma gidince bir de ne (bakalım, rakıları, mezeleri falan © bitmiş, onlar da kalkmak üzere (o imişler. tu, arkasından çifte telliye başla - rem Rüştü Bey himayesin* gi Müsabakalardan esa* Hemencene ben ayakta bir taksim su sporlarıyla meşgul 0l8” ettim, Rabiş dayre ile tempo tut- yimizi teşvik etmek old”, W tam müdüriyete yakın polisin e» müsabakalara iştirak y Karşısındaki gencin göz bebek- | yor ki: i ilinden kaçmış, kendisini tenha teri titredi... Muztarip, çehresine| o Berlin civarında on iki tane sakin bir görünüş vermiye çalış-| motör türbünü yapan fabrika var- tı... Artık Salihin sözlerini lâkay» |'dir, ki derhal'obüs fabrikası ha- dane dinlemiye başlamıştı. Yal - | Jini almağa müheyyadır. büyük | nız şakaklarının damarlarından, İ bir telsis fabrikası, hemen fişek geelerini sıktığı anlaşılıyordu. imaline başlıyabilir. Elektrik fab. Salih, gözlerini gene ondan a-| rikası, bomba fabrikasi olur. dık, Ne dersiniz, bizim çiftetek |. |. İ * li ağaları yeniden çoşturmasın mı? | hiç bir kayt kaya i bulduğu kader matbaasının içine Haydi bakalım,'oturun şimdi aşa- | bakalarımıza kadın, gl atarak üst kata çıkmıştır. ğıya! Bizi zorla yanlarına oturttu. | sporcular iştirak edebi g Hırsız üst katta bir karyolanın | lar, içlerinden birini oradaki kır) | Kazananlara: Birinci?” içinde yorganın altına girip sak - | bakkalına gönderip bir şişe daha | ciye bir hatıra olmak üre lanmıştır. Polisler hırsızı bir hays | getirttiler. Bulaştılar mı yeniden kıt,, madalya ve şiltleri İli aramışlar, nihayet bir ihbar ü -| muhabbete! Artık çal çalar mı - Mütenddit madalyalar yırmıyor, yeni heyecanlar arıyor; bir taraftan da anlatıyordu: — Eğer Kadriye ölürken bir şey söylemediyse, katilin içi ra - hattır. Onun yüzünü kimse tanı - Almanyada erkânı harbiyenin, müdafaai milliyenin kontrolunda pek çok fabrika mevcutur. 1915 te gaz harbinin resmi kü— şadıni yapan Almanya, bu sevda- zerine Kader matbaasının kapıla- rı kapanmış ve matbaada araştır» ma yapılmış, sabıkalı saklandığı yerde yakalanarak polis müdüri « yetine götürülmüştür, sım, söyle söyler misin? Arada bir mangizleri hep patakoz patakoz (Çeyrek çeyrek) © uçlanıyorlardı. İşimiz işti amma vakit epeyce ge- çikmiş, güneş iyice batmış, on - gençlerimiz için de Müsabalarımız için > ne kadar tafsilât € Müsabakalara gire” yaf mıyor. Eve gizlice girmiş, gizlice dan vazgeçmemiştir. Yegâne ü -|da, Haydelbergde, Höyçte o bu| !2t Ja adamakıllı matiz olmuşlar» l Ni “İda, Haydelbergde, Höyçte bu v üzücülerimizi! çıkmıştn. ! midi ve gayesi gazdır. Gazların işle Eddie. Hamburçtaki dı. Onlar dediğim üç kişi, “hem az > “çü de pinpon mu pinpondular..... Tam kendilerinden izin alıp kal » kacağımız sırada bostanm sağında ki kamışlıkların arasından ellerin nüeseseler vardır, ki ellerinde bu: lunan maddelerle harp zuhurunda fevkalâde hafif, kokusuz, duman» sız fakat müthiş bir nüfuzu (olan Bugün sakkarin imal eden; bir gaz imal edebilirler. Kadriyeyle münasebetini bilen | ilgası fikrine Rayiştag daima ve yok. Yalnız ayrıldıklarını ben bi- açıkça itiraz etmiştir. liyorum.. Sesi.de kulaklarımda... Almanyada kimya sanayii inki- Konuşsun, kendisini derhal ele ve şaftadır. Kimyager profesör Ha - rir, Bunun böyle olduğunu — bilse | berle (o doktor Duisberg kendileri- ödü kopardı. Sararırdı.. Soğuk ter- | ni bu işe vermişlerdir. Gece gün - ler dökerdi. düz çalışmaktadırlar. Boğucu ve Karşısındaki genç sararmıştı. | zehirleyici gazlar keşfine çalışılı- Cebinden çıkardığı bir o imendille| yor ve keşif te ediliyor. Kolonya- doktor Vugonen müessesesi buna çalışıyor ve her gün kadrosu üç a- mele artıyor. Filvaki bugün bunlar, görünüş- te, zararsız ve ilmi bir (o müessese- dir. Fakat yarın derhal © zehirli gaz imalâthaneşi şekline girebilir- ler. dan sonra spor mul y rataat ederek isimlerifi 4 malarını rica ederiz. * gi ler isimlerini yazı ile © liler. Müsabakaların zılacak yüzücülerin bö” if de birer de resimlerini ni rica ederiz.