— 8 SAKIT 17 Temmuz 1933 HİKÂYE — İlim azizim ilim, memleke - tin ilim adamları ne kadar çok 0- > Olursa memleket o kadar terakki e- der.. Gerisi zırva! © — Sahil ticaret dairesinin en e- ssktar memuru Kadir Kadri Bey de bir ku sözü tekrar ederdi., — Amma siz diyeceksiniz ki, © bir müşellesin mesahai sathiyesi, - kaidesinin irtifama hasıl zarbının © mısfına mı yoksa rub'una mı mü - © savidir?. Bunu bilmek neye ya- © sar. Kazm ayağı öyle değil.. Bu - © Su bilmeli ki insan insan olsun!. i Kadir Kadri Bey arkadaşları © arasmda ilme vukufile tanınmış- > ir. Ayda eline geçen kırk dört li- - ra maaşile kıt kanaat yaşar, fa- © kat buna rağmen, yaşı elliyi bul - — duğu halde her akşam evinde ri- © yaziyeye çalışır. Yorulmak, usan - o mak bilmezdi. © — Vazgeç, Kadri Bey ilim se- © min me işine yarıyor, (kendini ne © diye yorarsın?.. Diyenlere... b — Yek, siz karışmayın ilim i - — İimdir. Bir müsellesin o mesahai — sathiyesinin kaidesinin irtifama hasıl zarbmın nısfına mı yoksa © rub'una mı müsavi olduğunu bil - » mek neye yarar? Demek ilme kar- Gs: bir hakaretir. k — Birak nısfını, rub'unu, bak keyfine!.. Şu dairede kaç senedir i şalışıyorsun, bir gün rub'unu nısfı- ir biliyorsun; diye seni takdir mi ettiler?. ç — İlim takdir istemez! . Kadir (Kadri Bey hayatında hiç evlenmemişti.. — Niye evlen miyorsun?.. Diyenlere, biz ilim adamları ev- yiz. Cevabmı verirdi. Ko - çantasının içi riyaziye ki - larr ile doluydu. Her sabah daireye gelirken ge- , akşam evine dönerken tek- ötürürdü. — Ne yapayım, derdi, ondan 5 öm çocuklarım gibi; ayrılırsam i içime dert oluyor, — Kadri Bey sen buradan çık- ın da bir muallimlik bir müder - liğe talip olsan!., K — Müderrislik mi, muallimlik mi2. İyi bir iş, bilhassa benim i- çin biçilmiş kaftan.. Fakat bu, i- lim adamlarının behakkin takdir — edildiği zaman kabildir. Ben he - e bir riyaziye hocası olayım, ri- yaziyenin ne ince, ne büyük bir i- lim olduğunu, riyaziyenin nasıl - öğretileceğini o vakit görsünler, »” ” NE. Günler böyle geçiyordu. Sene - fi ğer böyle geçmişti. Kadir Kadri hep ayni merak ayni arzu ile ğ iyeye çalıştı. o Bir yaz günü idi.. Sahil ticaret dairesinin yeni muhasebe memu - “defteri kebire (o yevmiyeden »ddeleri kaydetmeğe © uğraşır- > ken: Kadir Kadri Bey yeni me- . muru arkadaşlarına anlatıyordu: © — Defteri kebir deyip geçme - - meli.. İş, defteri kebire yevmiye | © maddelerini ne suretle (yazmak lâzm geldiğini bilmektir. Nite- — kim müselles nedir?. Herkes bi- lir, fakat bir müsellesin mesahai — mısfına mı yoksa rub'- savi mesele işte ora N Z İN Bizi saran sasasr varana anem, göstererek | diğ Bir müsellesin mesahai sathiyesi Yazan : İsmet Hulüsi Bu sırada kalem odasının ka - pısı açıldı mümeyyiz bey on ya şındaki çocuğunu elinden tutmuş içeri girdi.. — Kadri Bey!.., — Efendim?.. — Sizden bizim küçük için bir ricam vardı.. — Emredin Beyefendi. — Riyaziye hocası bir ders vermiş.. Lütfen öğrenmesine yar - dım eder misiniz?.. Kadir Kadri Bey yanına bir sandalye çekti, çocuğu sandalyeye oturttu. — Nedir, dersin çocuğum?.. Kalem arkadaşları ellerinden işlerini bıraktılar.. Mümeyyiz Bey ayakta duruyor, çocuğunun riya- ziye dersini büyük bir riyaziyeci- nin yardırmile öğreneceğinden a- deta bir hâz duyuyordu.. — Nedir bakalım dersin çocu- #um?.. Çocuk sıkıla sıkıla kitabını açtı.. — Siz efendi amca bir müsel- lesin mesahai sathiyesi,. — Sen söyle neye müsavidir?2. — Bir müsellesin mesahai sat- hiyesi kaidesinin irtifama hasıl zarbına müsavidir.. — Değil!., Çocuk adeta korktu.. — Bilmiyorum amca, muallim nısfına mı,dedi idi.. Rub'una mı?.. Kadir Kadri Bey mümeyyize döndü: — İşte Beyefendi, senelerden - beri benim de uğraştığım bu mese- | ledir.. — Ya demek mühim bir şey.. — Evet efendim; hem çok mühim.. — Acayip.. Siz tabit (o nısfına mı yoksa rub'una mı müsavi oldu- i ğunu biliyorsunuzdur.. Kadir Kadri Bey boynunu bük- tü. — Maateessüf (o ben de henüz öğrenmeğe uğraşıyorum., Villy Post'un seferi Berlin, 16 (A.A.) — Dün Ame- rika saatiyle Nevyorktan beşi on geçe kalkmış olan Amerikan tay- yareci Willy Post bugün 12.30 da Berline geldi. Tekrar benzin al- dıktan sonra hareket edecektir. Tayyereci Berlini Nevyorktan ayıran 6.000 kilometreyi 25 saat 40 dakikada uçmuştur. Tayyareci Berline Amerika ve Alman milli marşları çalmarak A- merika sefiri, Alman Aero Klüp azaları tarafından karşılanmıştır. Tayareci oldukça yorgun görü- nüyordu. Seyahatin hayvanım fena olmasından güç olduğunu (fakat “Otomatik pilot,, nun O kendisine çok yardımı olduğunu söylemiştir Berlin, 16 (A.A.) — Amerikalı yareci Willy Post saat 14,10 da | Moskovaya doğru uçuşuna devam l etmek üzere havalandı. mein İtalya Romanya dostluğu Bükreş, 16 (A.A.) -—- Müddeti geçen o ayın İ8 inde bitmiş olan İtalya — Romanya dostluk mua - hedesi altı ay uzatılmıştır. Bu bap- un pazartesi günü im- sr muhtemeldir. Almanyada i Bir yüksek iktısat meclisi teşkil ediliyor BERLİN, 16 (A.A.) — Başve- kil Hitler umumi bir iktisat mec | lisi teşkiline karar vermiştir. Baş- vekil daha şimdiden bazı azaları tayin etmiştir. Bunlar yüksek sa- nayi ve banka mahafiline mensup | kimselerdir. | Avusturyayı ayak- landırmak! | PRAG, 16 (A.A.) — Buraya! gelen ve tamamile kaydı ihtiyatla yazdığımız haberlere göre Alman | ve Avusturya milli sosyalistleri Münihte toplanarak Avusturyaya karşı ansızın bir darbe indirmeğe ve bu suretle Viyana müstesna, bü- tün Avusturya sehirlerini ayak- landırmağa çalışmağa karar ver- mişlerdir. Bu hareket bir cumartesi günü yapılacakmış. Maksat ertesi gün - kü tatile hazırlanan Avusturya hükümet memurlarının gafletin- den istifadedir. Alman hava sporcuları, tayya- relerile beyannameler atmak retile yardımlarını miş, su” vâdetmişler - Romanyada afet! BÜKREŞ, 16 (A.A.) — Tran- silvanyada Copsa Mica'da patla - yan neft ve gaz, yerden çıkmak - ta ve yanmakta devam etmekte- | dir, Civardaki bütün mahiyeleri teh- dit eden alevleri söndürmeğe ko- | şan bir çok Macar mütehassısları | yanan bu afetin önüne geçeme-| mişlerdir. Yangının ne zaman (o biteceği belli değildir. Yeni ve muhim kanunlar konuluyor BERLİN, 16 (A.A.) — Kabi» nenin dünkü toplantısında, otuza yakın kanun kabul (edilmiştir. Bunların arasında çok büyük bir ehemmiyeti haiz olan bir tanesi vardır, Bu, Weimar kanunu esasisi mucibince arayi umumiyeye mü- racaatı esaslı surette değiştiren bir kanundur ki, haddi ( zatında bugüne kadar nazari olarak tat- bik edilmekte olan bizzat Weimar kanunu esaşisini de değiştirmek- tedir. N Bu münasebetle Volff ajansı - nun verdiği izahata (göre, parla- mantarizm ortadan kaldırıldığına göre, ancak ahkâmı kanuniyeye müteallik ve Rayistağın (bu hu- susta kararı olduğu takdirde tat - bik edilen bu usulün enin si elzemdir. Bundan sonra hükümet, şili ahkâmı kanuniye için değil, mil - letin akibetine müteallik her tür - lü ahvalde, hattâ, halkın vereceği karar kanuni esaside bir değişik - lik bile yapacak olsa, arayi um miyeye müracaat edebilecektir. Şimdiden sonra arayi ni > Dörtler “ Misakın imzasın- dan sonra | Paris, 16 (A.A) — Havas ajan | sı bildiriyor: Yarı resmi bir teb - liğe göre dün öğle üzeri Romada imzalanan dörtler misakı oehem- miyetini sadece İngiltere, Alman- ya,, Fransa ve İtalyanın — teşriki i mesaisinden değil, fakat Fransız İtalyan münasebatında bir gevşe - me göstermesinden alan siyasi bir | hâdisedir. Misaka sah çekilmesi ile imza i atılması arasında geçen zamanda Paris ve Roma hükümetleri görüş- müşlerdir. Bu görüşmeler Fransa tarafın -| dan, misaka giren devletlerin mi- sakın tatbikatinı hangi fikirle ta- savvur ettikleri hakkında teminat edinmeğe matuftu, Hiç bir zaman Fransa ile İtalya arasında bir müzakere şeklini al - mamış olan bu görüşmeler —bu misakın ruhuna ve metnine mu - halif olurdu— bir çok (noktalar üzerinde görüşlerde (o mutabakat olduğunu meydana çıkardı. Bu mutabakat haklı (oOümitler beslenmesine müsaittir. Görüşlerin biribirine yakın olu - şu, Londra iktisat konferansında | kendini açıkça meydana koydu . Konferansta Fransız ve İtalya ma- liye nazırları sağlam para tezini muvaffakıyetle ileri sürdüler ve tuttular ve bundan başka da altın ölçüsüne bağlı kalmak istiyen dev- letlerin paraların tutmak Üzere i birleşmesi hareketine ön ayak ol- dular, Orta Avrupa meseleleri de gö - rüşüldü. Pek yakında hâdiseler, bu meseleleri ayni görüşle düşü - İ nen Paris ve Roma hükümetlerinin ' bir takım hal çareleri ilrei süre * ceklerini gösterecektir. Berlin, 16 (A.A.) — Dörtler misakından bahseden “La Corres- pondance Diplomatico — Politi « gue Allemande,, misakın başlıca fikrinin, Avrupa sulhünün hare - ketlerine bağlı olduğu devletlerin bilhassa mes'uliyeti olduğunu ya- zıyor. Bu itibarla, dörtler misakı, mi - sakı imza eden devletlerin hususi menfaatleri ve bütün esasları nok tai nazarından, şimdiye kadar ya- pılan buna benzer misaklardan ay rılmaktadır. Almanya, iki devletin Fransa i- le olan münasebetlerinde hissedilir ve faydalı bir sükünet olacağını ümit ediyor. Daha şimdiden İtalya — Fran- sa münasebatında bir iyilik kendi ni gösteriyor. Paris ile Roma ara sında bir anlaşma, İtalya başve - kiline, Almanya ile Fransa ara - sında, Avrupanın sulhü ve terak- kisi için pek büyük bir ehemmi - yeti haiz olacak bir vazife Yap - mak üzere tavassut etmesine mü» saade edecektir. İktısat ve silâhları (o bırakma konferanslarının sürüncemede ka lan mesailerine temas ettikten sonra “La Correspondance,, ma - kalesini bitirirken diyor ki: “Dörtler misakı yeni bir devre açıyor. Bu devre içinde siyasi ve askeri blokların hususi ve hetbin “İ“müdahale mi istiyorsunu? | Fransadjl Sosyalistler birbirleri” giriyorlar PARIS, 16 (A. A.) — list kongresinde öğle yemeği atinde iştirakçiler yenide toplantı yaptılar ve sabahle ziyetleri açıkça göstermiş 0”. cereyan arasmda bir birle timali olmadığını göster tifak ettiler birçok murs! M. Blum tarafından sabahi İman vaziyetten müteessif larını bildirdiler. M. Reuaudelin dostlar! grenin reyine verilecek iki etrafında vaziyet aldılar. saat 15,40 ta açıldı, M. kürsüye çıkarak M. Reus” vaziyetini anlaırken (dedi “Reacke takririne rey verm” ğiz. Zira, bu sabah Blum den birlik manasını ve namına ne varsa hepsini Reacke takriri tarif ©f bir gürültü arasında reye ve 33,77 reye karşı 22 red V€ 5 istinkâf ile kabul edildi. Reuaudel ve Viricent Auris! rirleri reye kondu. PARİS, 16 (A. A). — list kongresi ikinci celsesi P rültülü oldu. Umumi kanaate göre y ve ikilik muhakkak gibidir nunla beraber Lafont büyü patırtı arasında birleşme bir nutuk söyledi. M. Kenan” müdahalesi üzerine birisi “© raücadele yar,, deyince Rev zaman istersiniz!,, diye cevâf di. ete ', Bracke'nin yeni takriri b” raslı hava içinde reye kondU' / Bu takrir şöyledir “Milli il gre halinde toplanan bütün * rasyonlar, sosyalist fırkası »* namesine uygun bir şekilde gre tarafından alınan her karardan dolayı fırkadan mak için bir sebep aramıyi rını taahhüt ederler. Bu takrir kabul edildi. 22 red ve 622 istinkâf Gi rilmiştir. Bundan sonra Reuaudelif riri reye kondu. Parlâmeni pun serbestisini temin m takrir münasebetiyle bir şa oldu. M. Renaudel şöyl © kırdı seli i — Herhangi bir hüküm ne kadar bağlı olmak ni değiliz. Bizi hükümetin mı zannediyorsunuz? gil Bir ses yükselerek #“ verdi: ğ — Evet. Şüphesiz! Nihayet takrir 815 rey , 2558 reyle reddedildi. 692 kâf vardı. çe görünecektir. ROMA, 16 (A. A.) 7 solini dün akşam ikinci rak M. Hendersonu kab“ Henderson, öğleden sefiriyle ile görüştü. 0? M. Henderson dün u lin ve Prağa gitmek üzer yi dan hareket ederken sının bir muhabirine kerelerinden memnun M. Musolini ile birço* bu arada askeri kuvve” du ile silâs mesel » | görüştüğünü söylemis İlini pe