17 Temmuz 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

17 Temmuz 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

İ vaki T — e Tefrikası : 61 il İ3 MAYIS GECESİ... M- b giren kadın, otuz yaş - dindi, a, ” boylu, zaif bir ka- tadar Yüzünden, zeki olduğu münevver de olduğu belliy- vi bir adım attı... adım atışından, iyi jimnas- | müm çevik olduğu da mey-| Gü tatlı bir yüzü vardı.. | dan ko zleri parlaktı.. Bakışların - Yordu, ir olmadığı da anlağşılı Hiç bir şeyden yılmaz bir İyi hi Iİ yn hayretle Hasan Sıtkı i Müfide baktı ve sordu: >> Safi bey nerede?. h mag tamamdı. Kelimeler ağ - Yuzuhla ve teker teker çı- yordu. Müfi, Kİ siz; > Vildan Hanım, dedi, madem Sizi artık Vildan Hanım diye b yorar, ben de Vildan Ha - diyeyim, İİ Sirden Müfidi tanıdı: li Meh,” misiniz?. Bu da ne de- fl | id Anlamadınız mi?. Oak Bey nerede?. rmediniz mi?.. heye Onunla burada görü- » Bana telefon etti. durdu.. Müfidin bakış- e Poruna gitmemişti: Büy oks telefon eden o değil çim gene kendisi cevap Az mııdiniz? N Yİt başını eğdi: & Evet, m ama, anlamıyorum. Ad- nasıl öğrendiniz?. — — Sari LE Ür, bey nerede?. b Fakat şu anda bazı kâğıt- | , Mg Bumu bana mı soruyorsu- / ei ” (| ni ama ne hakla bizim iş ge ayöanez. Me Kimin evi?.. —. Kiki evimdesiniz... i beni buraya neye ça - mil Bi 2. Tuzak mı? | konuşmak ihtiyacın- öyle bir çareye baş vur- | (a Nip Ne komuşaca ğız?.. Maziden > deceğiz?, | bugünlerden bahse - n Sıtkı Beye döndü: ğ ele evvelâ sizi Beyefendi - *m edeyim. Kendsini mut- Kanz lâzımdır. asan Sıtkı Beye hitap Vesikaları yakmakla meşgul -| wN, eden?.. 3 R ğim zaman, onun on parasi yok - Vildan, Hasan Sıtkı Beye yak -| laştı, Müfidin kalktığı iskemleye oturdu, şen, kıvrak, çocukça bir sesle: — Bebeğin yaptığı şey için ba- na darılmadınız ya?. Hasan Sıtkı Beyin cevap ver - mediğini görünce devam etti: — Ben ona her zaman Bebek| derdim.. Beni neye varisi yaptı - ğının sebebini anlamanızı istiyo - rum. Hasan Sıtkı ey homurdandı: — Bunu ben de anlamak istiyo- rum.. — Gayet basit.. Onunla çocuk- luk arkadaşıyız.. Ayni yaşta ben| onu tanıdığım zaman dokuz ya - şındaydı.. — Yani annesiyle hapisten çık- tığı sene.. — Vay, biliyor muydunuz?. — Dostunuz Müfit Bey bir az i evvel anlattı.. Yan gözle Müfide baktı: — Neler söylediniz?. — liyede: Jarinone ' Yataklı vagonlar davası başladı Yataklı vagonlar hâdisesi dolar yısile mahkemeye sevkedilen şir- ketin eski müdürü M. Jannone'nin İmuhakemesine dün üçüncü ceza | mahkemesinde başlanılmıştır. M. İ Jannone bir Türk tercümanını ve İ Türklüğü tahkir suçundan muha- keme edilmektedir. | Dünkü celsede şahitler dinle - nilmiştir. Şahitlerden biri M. Jan- i nonenin “şarklılar bep hırsizsı » nız,, dediğini, diğer şahit bir şey duymadığını söylemişlerdir . M. Jannonenin tahkir ettiğini duyduğunu söyliyen şahit, bu hu- susta yapılan tahkikat evrakının j mevcut olduğunu bildirmiş mah - keme bu evrakın celbi için başka bir güne bırakılmıştır. Polisi yaralıyanlar mah- küm oldular Polis Şükrü (Efendiyi öldür - — Karısınm anası ve babası) mek kastiyle yaralamaktan suçlu — Bunu söylemeğe hakkınız yoktu.. Hasan Beyin de bilmeğe hakkı yoktu.. — Ben sizin fikrinizde lim.. Hasan Sıtkı Bey sözü kesti: — Ben de bu fikirde değilim.. Karımın mazisini bilmek istemek hakkımdır. Esasen bunları evvel- den bilseydim, gene onunla evle - nirdim.. Ve biraz düşünceli ilâve et- deği - tiz — Onunla daha iyi anlaşırdık. Kısa bir süküt oldu. Hasan Sıtkı Bey gene konuştu: — Neyse, siz devam ediniz.. De- mek ga arkadaşıydınız öy“ > > Saf; beyden... < Söyledi mi?.. İmkânı yok... hai, “ylemek istemedi, ama söy | !€ mi? Evi hem de çok samimi arkadaştık. Bebeğin evleneceğini Nerede olduğunu bilmiyo « | haber aldığım zaman çok mütees- sir oldum. Evlendikten bir hafta sonra bir vasiyetname © yazdı ve mallarını bana verdi. — Amma ben onunla evlendi - tu, Ne malı vardı, nede mülkü vardı. — Evet, amma siz ona bir çok şeyler hibe etmiştiniz. (Devamı var) Askerlik 329 doğumlulara Üsküdar askerlik şubesinden: Başlanmış olan (o 329 doğumlu ve bunlarla muameleye tâbi efra - dın son yoklamaları bitmek üzere“ dir. Şimdiye kadar müracaat etmi- yen mezkür doğumluların cezaya uğramamaları için biran evel as - kerlik şubesine gelmeleri, Kredi Fonsiyede kazananlar KAHİRE, 16 (A. A.) — Yüzde İ hakkında bilmesi lâzım gelen her| Arap Arifle Kazak Ömerin du - i şeyi söyledim.. ruşmaları dün ağır ceza mahke - mesinde yapılmış ve bitirilmiştir. Müddeiumumi iddianamesini söyliyerek suçlunun cezalandırıl « masını istemiş, mahkeme heyeti her ikisini on ikişer sene ağır hap- se 25 lira tedavi ücreti (o vermiye mahküm etmiştir, Şamram Hanımın davası Kantocu Şamram Hanım hak - kı telifi kendisine ait olduğu iddi» | asiyle Leplebici Horhor şarkıları» nı plâğa çeken Kolombiya ve O - deon şirketleriyle Hafız Âşir ve Hâmit Beyler aleyhine dava aç - muşta, Bu davaya dün birinci (oOceza mahkemesinde baslanmış, mahke- me tahkikatın genişletilmesi için başka bir güne bırakılmıştır. Hırsızlık davası Fatih, Aksaray, Horhor taraf - larında elli kadar evi soymaktan suçlu Ömerle dostu Zafer Hanım ve arkadaşlarının muhakemesine dün birinci ceza mahkemesinde başlanılmıştır. Dünkü muhakemede evi soyu - lan davacılardan 20 kişi ve polis- ler şahit sıfatiyle © dinlenmişler , suçlu cürmünü kismen ikrar et - miştir. muhakeme karar için baş * ka bir güne bırakılmıştır. Ramazanı öldürenler Bir Arnavut (o düğününde Ra - İmazanı öldürmekten suçlu Hüdai ile arkadaşlarının muhakemesi * ne dün de devam edilmiştir. Suçlu vekili Ramazanı kardeşi Rifatın öldürdüğünü, oHüdainin masum olduğunu söyliyerek be - raetini istemiştir. Mahkeme kara - rara kalmıştır . —— Vapur gezintisi Himayei Etfal Cemiyeti Emin- önü kazası fakir çocuklar menfa- atine olmak üzere milli bayramı - “mıza tesadüf eden 23 temmuz pa- üç faizli ve ikramiyeli Mısır kre-| zar günü Yalovada Çinercik na di fonsiye tahvillerinin dünkü çe- | hiyesine Şirketi Hayriyenin 68 nu- kilişinde: maralı vapuriyle bir gezinti tertip 1886 senesi (tahvillerinden| etmiştir. Vapur o gün Boğaziçi is- 337.854 numaralı tahvil 50.000 ve kelesinden saat 9,30 da hareket e- 1903 senesi tahvillerinden 745.045 Bu tenezzühe ait dave- numaralı tahvil 50.000 ve 1911 se| tiyeler Hiniayel Etfal Eminönü ka- nesi tahvillerinden 119.965 numa ral tahvil 100.000 frank ikr: | veli izi RX mız Kerime Hanımın va- iğ, Hanım,. Konuşurken kapıdan ay- Hanım hafifçe iğildi. ndığnızı haber almış- geçmiş olsun. “AP vermedi, bastonu- X genç kadına dikkat- şan mali merkezinde a a ai a da Yalova safası ve Bağdat sefinesini beyanında Çocukluğumuzdanberi işitmek-| te olduğumuz “Yalova sefası,, n- dan hissedar olmak arzusu sene- lerdenberi gönlümüzde yertut - makta idi. Geçen cuma günü tesadüf etti- ğim ihvandan * biri; “Hafızım; yarın sabah Yalovaya gidiyoruz. Sen de heybeni hazırla; alessa - bah köprüden hareket edecek olan | vapura gel; bize iltihak et. Biz; sana masraf ettirmeyiz. Beraber- ce, günü birlik, gider gelir, hoşça | bir gün geçiririz. Belki vapurda | ve yahut Yalovada bir zuhurat o - ur: Meselâ, nefes (o edecek bir! hasta imtizaç edemiyen aile bu - lunur. Okur, muska yazarsın beş on para dünyalık da çıkarır -. sım..,, dedi. Nimel matlâp, (arkadaşımın! teklifini kabul ettim. İşbu temmu. zu ruminin 15 inci cumartesi günü sabahı köprüden hareket edecek olan Bağdat vapuru demekle arif sefinede arkadaşlarımla birleştim. Yalovada gördüklerimi anlat - mak, bu naçiz yazılarımı okumak | zahmetinde (bulunanları fazla rahatsız eder (okorkusiyle yalnız gidip gelmede zevkine doyamadı- ğım Bağdat vapurunun evsafını ve onda gördüğüm acaip ve gara- ibi nakletmekle iktifa edeceğim: | 1 — “Ana gibi yar olmaz, Bağ- dat gibi diyar olmaz,, darbı mese- li meşhurdur. Şimdi bu darbı me- seli Bağdat vapuruna teşmil ede - rek “Güneş gibi (o misbah olmaz, Bağdat vapuru gibi misterah ol - maz,, (*) tarzında softaca bir dar bı mesel irat edersek münasip bir söz söylemiş oluruz. Bu vapurun | yalnız bir kusuru Oolsa gerektir | oda süratidir. Muhterem okuyu - |. cular!.. OBirmili babri — hatı» rımda kaldığına göre — 1854 met- redir. Saatte 5 buçuk mil katetti- ğine göre on bin metreden fazla bir mesafeyi bir saatte, Berkı Hâ - tıf gibi, çiğneyip (o geçmektedir . Bu kadar sürat, Cenebıhakka şirk koşmak kabilinden, (günahı ke - bairdendir , 2 — Bağdat vapuru, denizin yüzünde sefer ettiği gibi iki defa| dahi karıderyaya inmiş olmak iti- bariyle (o mincihetin tahterbahir hükmündedir. Denizin yüzünde ve dibinde seyahatle melüf bir harikai sanattır. 3 — Denizde boğulanlar şeha - det mertebesine nail (o olacakları için Bağdat vapuriyle yolculuk e- denler, her zaman böyle bir ni - mete namzet ( bulunmaktadırlar. Nitekim azimet ve avdette mezkür | sefine — mutadı oo üzere (kâh sağa ve kâh sola yatmak su- retiyle (gark olmak âsarı gös - terdiğinden biz müminler memnun ve handan olmuşuzdur. Vapurdaki mümin yolculardan birçoğu fakire müracaat ederek ihtiyaten Yasin okutmuşlar ve mü- min olmıyanlar ise salâtentüncina kıraat ettirmek suretiyle dâhinize bir hayli caize temin etmişlerdir. 4 — Vapurda keçi, koyun, ta - vuk ve saire gibi birçok hayvanat mevcut A rai yolcular seli- nei | eme hümune sure» n evsafı ndadır | 5 — Sefinenin bütün güzergâh- ları hayvanat ve eşya ile işgal € | dildiğinden hiç kimse yerinden kı- | mınldayamamış ve yerini kaptır » | mak tehlikesine maruz kalmamış - | tır. 6 — Yalova şehri ve kaplıcaları l serapa tarhedilerek ( biz fanilere dünya rağbetini ilham etmesine rağmen Bağdat sefinesi, her tür- lü alâişi dünyeviyeden ari ola - rak beni beşere daima ahiret se- ferini hatırlatmaktadır. 7 — Tarifede ( beşi 55 dakika geçerek Yalovadan hareket ede cek vapurun, saat 8 i 25 dakika geçe köprüye muvasalat edeceği gösterilmektedir. Halbuki Bağ - dat sefinesi tamam dokuzu 35 da. kika geçerek köprüye gelmiş, se- ferin uzaması hasebiyle yolcular « dan istifası lâzım gelen fiat far. kı aranılmamıştır. Şu hesaba gö“ re 2 buçuk saat seyahat için ve. rilen para ile dört saat, beş dakika seyahat müyesser olmuştur. Dün. yanın öbür ucundan şehrimize ges len sefineler ancak on on beşda » kika evel veya sonra gelebildik - ; leri halde bizim vapurumuz iki buçuk saat için bir saat on dakika fark göstermiş ve dünya üzerinde l intizamsızlık rekorunu kırmıştır. 3 8 — Biz günahgârlara maddi ve | manevi bu kadar menfaat temin | etmiş olan Bağdat vapurunun Ya» | lova seferini icra ötmesine (o sebep olan zevata kendi namıma asale- ten ve bütün yolcular namma ve kâleten arzı teşekkürat eylerim . i Hemen o Cenabı hak bu sefineyi isabeti âyından muhafaza buyur - sun amin, i Eddai Hafız Necip k (9) istirahat mahalli demektir, saunası sağı issn san bü eer Es EAA NEMA Yunanlılar i Cümhuriyet abidemize çelenk koydular ISTANBUL, 16 (A.A.) — Li- manımızda bulunmakta olan 5 Yunan gemisi kumandanı bu 3a « | bah saat on birde Cümhuriyet â bidesine büyük merasimle bir çe” lenk koymuştur. Yunan deniz zabitleriyle efradı önlerinde mızıka olduğu halde â- bide önüne gelmişler ve orada lâm vaziyeti almışlardır. Mızıka Türk ve Yunan m ; rını çalmış ve kumandan çelen âbidenin kaidesine koymuştur. Merasim bittikten sonra (o Yunan Askerleri ayni suretle gemileri; dönmüşlerdir. Bugün misafirlerimiz şehri ser » best olarak gezeceklerdir. Aris yarın limanımızdan a: eli caktır . Yunanistanla Yugoslavyı arasında Paris, 16 (A.A.) — Yunanis - tanla Yugoslavya arasındaki yeni | bir ticaret mukavelesi yapılmış - tır. Bu mukaveleye göre Yugoslav Gi yanın Yunanistana ithalâtı yüzd elli döviz vözde elli mal olaral ödenecektir, Bu mukavele yedi mıştır... vi j4 al

Bu sayıdan diğer sayfalar: