Mem Konguldaktaki fırtına ve . Selin yakıp yıktıkları vir çok yerler bir denize döndü, gece O LDAK 15 (Hususi) — *MMuZ 933 gecesi Zon- Zen ve halkın ekserisi çok “.” diy ve tehlike © geçirdi. # Din saat 18 buçuğa doğru ta, Piddetli yağmur sanki bar Tcasına saat 22 ye ia pla büyük bir tufan linde devam etti. o Dağ- e n korkunç seller insan- " İyiye korkutacak kadar | eee, şehrini ikiye ayıran #rusu şehrin ortasından a- £ dere Orul ve çay dama H N ia nil €n istiap edemiyerek * taşmış ve kudurmuş bir xw uğultular çıkararak denize akıyordu. İncirsu - daki evlerle çay da - yg kısımlarında bulunan i ve, altinda kaldı. Çaydamar, » Ankara köprüsü etrafı, / y Vi büyük bir saha bir| e denize dönmüştü. Ge - nlığı arasında gerek ev - yi $u altında kalmış © İmei ve fabrika - ağ stimdat sedalarını an - ği ve velveleler işitili - İl akat ne mümkün, ke - a eş Palun n evlere bile girmek mıyordu. Çünkü her- 9 Poli, Kartından korkuyordu. Sabite; jandarma müfrezele - çil, “3i belediye ve mahallât ii *trafta dolaşıyorlar, icap v ve çareleri almak için ! çaki ep iki tara: ğlıyan köprüler - Vi m daha ilk devrede yı - Ve denize gittiler. o Çar - marı çihetine tren Ma Yi demir köprü ucuz kur- Basen bu a imi ve ve otomobil geçi - en demir köprü yer - N beş metre kadar yük - Gi köprü ile yüz yüze Kl u. Sellerle gelendi: Ve saire şiddetli dar - mü (ba e birbirine İmar a s1 « ki, kalmış olacaktı. Çok şü - İN ve Sine tufanı a Ve bu (Aİ korkuldu. la l kaldı ve müteakiben ün yanı başındaki ba - Sad, an iki sene evvel a tıpkı bunun gibi 3 Yarısı evlerden, dükkânlardan acı feryatlar işitildi evler ve bahçeler tama - İ Yeni pazar mahalleri vel -' emir köprüyü vuruyordu. | nakalâtı kesilmiştir. Mülhakatta - pan yıkılacağın - | ki köylerde ve maden ocaklarında Eğer bu/da bazı tahribat vukua İmış olsaydı, şehrin | söyleniyor. Şimdi yağmur dindi, birleştiren | sular alçaldı. ortadan kalkmış ve | pislikleri, çamurları ve saireyi te - saat 22 del|nin ve nafianın ve Ereğli şirketi - e seller deha | nim başına hiç yoktan bir sürü iş lerek ancak köprü is - | ve masraf açılmış oldu. ve başladı. De - Deli olmadıkları' anlaşıldı n kl, seller, tamamile | suçundan on beşer seneye mah - » a €peyce hasarat yap: | küm olarak yatanlardan ağ yeni satış baraka: | oğlu Hurşit, Ali oğlu İsmail, İs - ti. Bu barakalara bir | mail, oğlu Faik isminde üç katil w İnna e içlerinde bulu: | delilik iddia ettikleri çin Adli tıp b; bulgur gibi mallar (işleri müdürlüğüne gönderilmiş - Yüzerek hasara uğ- İllerdi. büyük bir sel hücumu olmuş ve © zaman da köprüleri yıkarak çok tahribat yapmıştı. Demir köprü yakininde bulunan pazar yeri o va | i kit te büsbütün su altında kalmış ve sahipleri çok zararlara uğra" | mışlardı. yy yy Kanlı oyun Balıkesirde bir çocuk arkadaşını öldürdü Balıkesirde Aygören mahalle - sinden Ahmet oğlu Hüseyin ismin- de bir çocuk akrabalarından biri- nin eyinden her nasılsa bir taban- ca eline gerçirir. Bu çocuk henüz on bir on iki yaşındadır. Kendi - / sinden daha küçük yaşta bir çocuk İla birlikte bir müddet sokaklarda dolaşıyor. den Hasan, Kayahan, Mehmet is- minde üç çocukla karşılaşıyor: — Sıkı durun, üçünüzden biri- Belediye bu sene bir aralık bu pazar yerini şimendifer yolu irti - fama kadar doldurtmaya o başla- mıştı. Fakat bilmiyoruz nedense bunu yarım yamalak © bırakarak | vazgeçti ve gene eski paazr yeri İolan kutuya yeni yeni barakalar yapılmasına müsaade etti. Hal - - İ buki bu satış barakaları o mahal - lin toprakla doldurulmasından sonra yapılmış olsaydı, hem bu gibi seylâp afetlerinden kurtulmuş ve hem de daha güzel bir (şekle girmiş olurdu. Burası bu hal- de kaldıkça hiç bir zaman sel teh - likesinden kurtulamıyacaktır. O - nun için şimdiye kadar uğradığı hasarattan olsun aklımızı başımı - za alarak vaktile icabına bakılmış olsa iyi olur, Mademki orası doldurulmadan gene barakalar yaptırılacaktı da o halde eski ba - rakaların ne kabahati vardı anlı - yamıyoruz. Betonarme olan Ankara köprü- süne de bir şey olmadı. Fakat bu köprüden sonraki bütün saha kâ- i milen büyük bir deniz olmuştu, ya- ni bu köprünün böyle zamanlarda | hiç bir faydası yoktur. Çünkü ile-' İrisini baştan başa su kaplamıştı. | Lehülhamt insanca zayiat yoktur. | Tarla ve bahçelerde ehemmiyetli | hasara uğradı. Demir yollarının İ ekseri yerleri kapandı. Şimdi bun: | ların temizliğile uğraşılıyor. Ma- den ocaklarında bir çok (o hasarat İ olmuş ve bazı harmanlardan kö- mürleri seller alıp (götürmüştür. İ Şehirde Ereğli şirketine âit su yol- ları ve borular tahribata uğramış- tır. Kokaksu civarında Zongul - dak — Devrek şösesinin bir kısmı da seylâptan bozulmuş olduğun - dan Devrek ile Zonguldak (ara - sındaki otomobil ve kamyon mü - geldiği Sellerin bıraktığı mizlemek ve tahrip olunmuş yer - leri tamir ettirmek için belediye * Samsun hapishanesinde katil Hasan Müessese bunlarda akıl hasta - lığı bulunmadığını tesbit etmiştir. ni vuracağım! Diyor. Hasan tabancanın dolu olduğunun farkında değildir. Ço- cuklar da Hüseyinin şaka yaptığı" ni zannederek: — Beni vur, beni vur: Diye Hüseyine doğru ilerliyor - lar. Bu sırada Hüseyin tabancanın tetiğini çekmiş bulunuyor. Taban- cadan çıkan kurşun pek yakının- da bulunan Hüseyinin (ağzından girmiş ve ensesinden çıkmıştır. Za- vallı çocuk aldığı yaran tesiriy- le hemen oracıkta ölmüştür. Hüseyin arkadaşının yere düş- tüğünü görünce elindeki tabanca- yı yere atarak kaçmış ise de biraz sonra evinde tutulmuştur. Hüse - yin hükümet tabibi tarafından mu- ayene edilerek yaşının küçük ol duğu anlaşılmış ve akşam ( üzeri serbest bırakılmıştır. Hasan Efendi, okasap Ibrahim ağanın oğludur. On iki on üç yaş- larında olan bu zavallı çocuk Dum lupımar mektebinden bu sene me- xun olmuştur. 9 Mahküm Çorba tenceresinin başın- da birbirlerine girdiler Adana hapishanesinde mah- kümlar arasmda büyük bir kavga olmuş, dokuz kişi yaralanmıştır. Hapishanenin ağırceza mahküm - larma ait kısmında mahkümlar - dan Kasım oğlu Mahmut çorbası- nı pişirirken Halil oğlu Haydar ya- mma yaklaşmış, çorbanın tuzuna bakmak behanesiyle parmağını çorbaya sokmuştur. Mahmut bu vaziyet karşısında derhal bir kü - für savurmuş buna Haydar da da- ha ağır bir küfürle mukabelede bulunmuştur. Küfürler bir az son- ra tokada tahavvül etmiş, çorba adi 9 — VAKIT 16 Temmuz 1933 — yy ea moda | leketf Haberleri | | yl yy yy İki tabancalı adam i Hem eski düşmanını, hemde zavallı bir berberi öldürdü Ve Tophane karakolu- | nun biraz ilerisinde ayni mahalle- Kayseri, (Hususi) — Kayseri - de; (o geçimsizlikleri, kavgaları, hatta bir facia ile nihayetlenen va- kaları eksik olmıyan bir köy var: Germir. de saltanat devrinin yadigârı de- rebeylik ve ağalık ruhu asalet ve zadelik iddia eden bir zümreye tesadüf ediliyor. Bu yüz- den köy halkı ikiye ayrılarak de- dikodular, münakaşalar hiç eksik olmuyor. Şusonbeşgün zar - fında iki büyük cinayete üç kişi kurban gitmiştir, Bu vak'alardan biri şöyle olmuştur: Efe geçinen İbrahim ve Ömer isminde iki delikanlı kumar oynar ken ağız kavgasına başlıyarak bir hayli atıştıktan sonra Ömer kalkıp evine gidiyor. Fakat asabiyetini yenemiyen İbrahim de biraz sonra bu arkadaşımın kapısı önüne varıp sövüp saymağa başlıyor. Bu teca- vüze mukabele etmek istiyen Ö- mer, kamasını çektiği gibi doğru- ca İbrahimin kalbine saplıyor ve onu cansız yere seriyor. di tevkifanede akıbetine intizar etmektedir. İkinci hadise daha ( acıklıdır: Gene bu köyün eksik olmıyan kav- galarından birinin neticesinde al - dığı mahkümiyetini ikmal ederek hapisten çıkan Enverle bu arbede- lerin elebaşısı Hamdinin omüthiş surette araları açıktı. Herkes; gü. nün birinde, bunların biribirinin kanını içeceğini ve bu maksatla si- lâh, bıçak taşıdıklarını biliyor. Geçen gün Hamdi köyün berbe- rine traş olmıya (gidiyor. Fakat nöbet bekliyen müşteriler olduğu için biraz sonra gelmek üzere geri Iyilikçi kadın Akhisarlı Ayşe H. öldü | Akhisarın maruf (ailelerinden Ali oğullarından Ayşe Hanım ve- fat etmiştir. Ölüm haberi şehirde duyulun - ca, bütün Akhisar halkı (o teessür içinde kalmıştır. Bu büyük Türk rü, çeşme, yol yaptırmıştı. Son tenceresi devrilmiş, mahkümlar - dan Haydarla Mahmudun taraf - tarları da kavgaya girişmişlerdir. Kavga edenler Mahmut ve Hay - dardan başka Ercişli kolu oğlu Ca- bir, Osman oğlu Yaşar, Mahmut oğlu Mehmet, Musa oğlu Kasım, ve Yusuftur. Bunlar biribirlerini tekme, taş, yumrukla döğüp yaralamışlardır. Hadiseden hemen hapishane mü - dürlüğü haberdar edilmiş, icap €- den tedbirler alınarak mahküm - lar ayrılmış ve kavgacılar hak - kında zabıt varakası tutulmuştur. Mahkemeden karar çıkınca kav - gacı mahkümların ayaklarına zin- cir vurulacaktır. o Kavgacılardan Cabirle Haydarın yarası ağırdır. i oldu, büyük bir cenaze alayı ter- ikilik ine, defa bastane olarak inşa ettirdiği büyük bir binayı mektepli yavru - ların ricasına dayanamıyarak or - ta mektep yapılmak üzere maarife terk ve teberrü etmişti. Onun ölümü ile öksüz kalan Ak- hisarlılar, ona karşı son vazifele- rini yapmak arzusunu izhar edi - yorlardı. Buna C. H.F. önayak tip edildi. Önde matem havası çalan gençler bandosu olduğu hal- de hareket eden bu alayda mek - tepliler, jandarma ve bekçi müf- rezeleri de yer almışlardı. Şehirde bütün dükkânlar ka - Şehre bir saat uzaktaki bu köy- | taşıyan, | Katil şim. | kadını şimdiye kadar birçok köp-| İki kişiyi de kurşunla k kovaladı an ama yetişemedi m, İşini bitiren berber, Hamdiyi çağırarak traşa başlıyor. Bu esnada Enver; tesadüfen ber- ber dükkânına su içmeğe giriyor; | iki arkadaşı da kapının önünde o - nu bekliyor. Eski düşmanı Enverin içeri girdiğini; arkadaşlarının da dışarıdan bir işaret (o yaptıklarmı gören Türk oğlu Hamdi, kendisi- ne bir sui kast hazırlandığmı zan- nederek berberin önünden fırlıyor, “Buraya beni öldürmiye mi geldi- niz?,, diye belindeki iki tabanca - sından birini ateş ederek Enveri öldürüyor. Kurşunların bittiğigi gören katil, kanlı cesedin başm - da soğuk kanlılıkla mavzer taban- casına yeni bir jarjur yerleştire- rek berbere hitaben: — Sen de onlara beni öldürt- mek için mi buraya çağırdın? Diyerek hiç bir şeyden haberi olmıyan zavallı berber Mustafayı da birkaç kurşunla yere seriyor. Iki cana kıydıktan sonra hâlâ sükünet bulamıyan katil, dışarıda beklerken içerideki faciayı görüp de canlarını kurtarmak için kaçı « şan maktulün iki arkadaşımı da öl- dürmek kastiyle arkalarından bir müddet koşuyor. Ve birkaç el da- ha ateş ediyorsa da isabet ettire « miyor. Nihayet bu azılı ve sabı » kalı şerir bekçiler ve köylüler ta - rafından yakalanarak (o adliyeye teslim ediliyor. Cinayetin masum kurbanı ber- ber Mustafa Efendi yıllarca İstan- bulda çalışmış, üç dört köyde ta - nmmuış, iyi bir berber ve temiz bir insandı. Zavallı adam altı çocuk bırakmıştır. Bu yetimlerin dinmi- yen feryadı bütün Oköy halkının bağrımı delmektedir. F.D. Bir kıvılcım Otuz evi kül etti Aydın — Işıklı köyünde âni bir yangın çıkmış, otuzu mütecaviz ev ve hayvan damı on dakika içeri - sinde kül olmuştur. Işıklı köyünde Karaoğlanların Keziban Hanim, çamaşır yıkar- ken açıkla bıraktığı ocaktan bir kıvılcım sıçramış ve evin saçağını tutuşturmuştur. Rüzgârın şiddet- li esmesinden yangın büyümüş ve kadın bağırmağa, istimdat etmeğe başlamıştır. Komşular yetişinciye kadar ci- varda bulunan otuz kadar ev ve dam kül haline gelmiştir. Yangın esnasında zahire, buğ - day, arpa, zinet altınları, yüz elli lira, ev eşyaları ile yangından kur tarılamıyan bir merkep ve birçok tavuk yanmıştır. Şirinlik ve soğukluk İzmirde Eşrefpaşada İkinci Sü- leymaniye mahallesinin Hüseyin Efendi sokağında 16 numaralı ev- de oturan Osman oğlu Cemal E - | fendinin bazı safdil kimselere şi- panmıştı. Bütün Akhisar halkı, | büyük Türk kadınınm tabutu ar - kasında idi. rinlik ve soğukluk muskası yazdığı zabıtaca tesbit edilerek © kendisi adliyeye verilmiştir.