a e e a e A -—— 6 — VAKIT 16 Temmuz 1933 - Ankara aassanasassan Cumaları Meclis bahçesinde kulak misafirliği! Birde kurak Ankarada nereyi geze- ceksin ? derler. Neresi kurak ? Meclis bahçesinin kapısında ve içeride gezintiler .. Ankara, 14 (Hususi Muhabiri-| müzden) — Cuma gelsede şöyle sırt üstü yatıp bir istirahat etsem. Cuma gelsede bir gezmeğe gidip hava alsam.. Cuma gelsede şöy- le yapsam, böyle çatsam.. Diye bir hafta evvelinden program tan- zimine uğraşanlar cuma gelince de çok defa şöyle düşünürler: — Adam ne olacakmış gidipte, evimizde su çıkmadı ya.. Gidip gezip gezip geleceğiz.. Hem pa- radan çıkacağız, hem yorulacağız. Vaz geçelim... Geçenler geçer.. Geçmiyenler de bir daha gelmiyecekmiş gibi sabahtan sokağa fırlarlar... Elde yemek sepetleri... Kahve takım- ları. Salıncak ipleri, kilim, halı, yaygı bezleri ve saire... Cumaları bucak bucak gezen- lerin, eski tabirle, kırk kapının i- pini çekenlerin arasma bu cuma - dan itibaren ben de karışmış bu- Junuyorum.. Hiç olmazsa — de- dim — vücut yorgunluğuna, bu dar zamanda da paraya mal olan cumayı istirahatla geçirmek isti - yenleri bu sütunda gezdireyim. Bu cuma Meclis bahçesindeyiz. Senenin altı ayında geceli gün - düzlü çalışarak faydalı kanunlar çıkaran mebuslarımızın mesai o - cağı meclis binası. Tabii tatil za- manını andıran bir mektep gibi ıssız ve sessiz.. Sonldan açılan demir parmaklıklı büyük kapıdan içeriye girelim... Genç, ihtiyar, güzel, çirkin, kadın, erkek bahçe civil civil, Bir tarafta riyaseticümhur bandosu,. Kapıdan geçerken her kes beş kuruş çekirdekçiye vererek bir kü- lâh kabak çekirdeki almağı da u- mutmuyordu.. Oturanlar, dertle - $enler, gezenler... Bahçe zümrüt gibi... Çiçek, ağaç bol.. Bir taraf- ta fıskiyeler. Kanapelerden birinde hara - retli, hararetli görüşen bir aile grupundan artan bir karışlık yere iliştim.. Arkadaşsız olduğum için muhaverelere kulak misafiri ol - makin başka çare yoktu. Oturanlardan ihtiyarcası ya - nındaki gence hararetle anlatıyor- du: “.— Nazmiye kendini bilmez bir kız değil ki — diyordu — Aman bu mahalle dedi kodusundan a- man... Zavallı kıza seksen çeşit kulp taktılar... e Nazmiyeciğimin hiç te kabahati yok. “Ev kadını isen otur da ateşte- ki dolmana bak.. Kırk kapınm i- pini çekmekte kabahati kızın üze- rine atıp ta sarhoş adama kızı döğdürmekte mana var mı?. Ra- sim Beyin yerinde ben olsaydım gezenti hanıma bir temiz sopa çe- kerdim. Genci hayret içinde parmağını ısırarak: — Vah zavallı vah... 17 den sonra da kıza dayak yakışır mı!.. Bu kadarı kâfi... Diğer bir karapeye gittim.. Üç efendi otu- ruyor.. Birisi: “.- Evet.. Raşit sınıfı geçti ama Mehmedin sayesinde... Kopyacı - ,Jik olduktan sonra ben de geçer İ dim.. Diyordu.. Anladım ki mektepli- İllerin yanmdayım. Yarım saat i- | çinde üç yer değiştirdim.. Son o- i tarduğum yerde ihtiyar, ağır baş- hı erkekler vardı. Ellerindeki ga- İ zeteye dalmışlardı.. Birisi dedi I kiz | — Gezecek yer mi yok.. Tutar - i lar bir de kurak Ankarada nere- yi gezeceksin?. Derler.. Neresi ku - rak?. Her taraf ağaç içinde yem yeşil... Kuraklığı unutalım da ar- tık Ankaraya yeşillenen Ankara diyelim... A. Cemaleddin Kadın mebuslar Erkek mebuslardan daha çok iş görüyor Londra gazetelerinin verdiği malâmata göre İngiliz fırkaları reisleri tetkikler yapmışlar, ve ka- dın mebusların erkek mebuslar - dan daha fazla vazifelerine de - dın mebuslar her celsede bazır kek mebuslar yüzde yirmi nisbe- tinde vazifelerine gelmemişlerdir. İ Bundan başka kadınların er - i keklerden daha çok az söyledik - leri de anlaşılmıştır. Erkekler bir sürü uzun nutuklar irat ettikleri halde kadmlar az, fakat öz söylemişlerdir. İ Bu da kadınların erkeklerden | fazla geveze oldukları hakkındaki telâkkinin doğru olmadığını gös - terkemtedir.. İstihsal, istihlâk LONDRA, 15 (A. A.) — İstih- İ sal ile istihlâkin tanzimi, tâli ko- misyonu tarafmdan Polonya (ve İtalyan tereyağ ve süt istihsalâ - tının sürümü ve tanzimi hakkmda yaptıkları tekliflerin tetkiki neti - cesinde bir süt mahsulleri tâli ko - i misyonu teşkil edilmiştir. ika. Altın ihracı ve Amerika VAŞİNGTON, IS(A.A.) — M.Ruzvelt, müddeiumumiden altın ihracatına konulan Oambargoya rağmen altın madeni ihracatının meşruiyetini tetkik etmesini iste- miştir, vam ettiklerini görmüşlerdir. Kâ- | bulunarak rey verdikleri halde er- | Kaçakçılar Esrar kaçıran ve kullananlardan bir kaçı Hapse ve 2845 lira cezaya mahküm oldular Adliyedeki dokuzuncu o ihtisas mahkemesi dün (de bazı kaçak - çılık davaları ile meşgul olmuştur. Evinde beş kilo kaçak rakı bu - lundurmaktan suçlu Ahmet Efen- İ dinin suçu sabit olmamış, kendi - si beraet etmiştir. Dükkânında (o bir torba içinde 2845 gram esrar bulunan tütüncü İranlı Hüseyin Efendi ile üzerinde 2 gram esrar çıkan Leon Efendi - nin muhakemelerinde de Hüseyin fendi cürmü sabit olduğu için bir sene hapse, ayrıca beher gram es- rar içn bir lira üzerinde 2845 lira para cezasına mahküm olmuştur. Leon Efendi de esrar (o kullandığı için iki ay hapsine ve 7.5 lira para cezasına mahküm olmuştur, Afyon kaçakçılığı yapmaktan suçlu olarak yakalanan (Hikmet ve Mahmut isimlerinde iki kişi de dün dokuzuncu ihtisas mahkeme sine sevkedilmiş, sorgularına baş- İ lanılmıştır. Dün gene bir sürü kaçakçı yakalandı Gümrük muhafaza memurları tarafından muhtelif yerlerde ka - çak eşya yakalanmıştır. 1 — İneboludan gelen Abdul - lah oğlu Mehmedin eşyaları ara - sında üç tenekede 500 paket köylü sigarası yakalanmıştır. 2 — Bulgaristandan gelen Sey- fullah kaptanın Evlâdiye motörün- de 30 kilo barut, 5 kutu kapsul, 2 torba saçma bulunmuştur. 3 — Pireden gelen (o matmazel Marinin üzerinde 200 gram ipekli kumaş bulunmuştur. 4 — İskenderiyeden gelen Ege vapurunun ikinci mevki kamarot - larından birinin üzerinde kolonya, kıravat, kadın el çantası bulun - muştur, 5 — Köprünün Kadıköy iskele- sinde Leonida isminde bir genç iki meçhul adama yedi yüz (çakmak taşı verirken yakalanmıştır. 6 — Üsküdarda Toygar Hamza mahallesinde İsmail oğlu Rızanm evinde araştırma yapılarak biz pa- ket eroin bulunmuştur. Vapur tamirinde sahte senet suçluları Seyrisefain idaresinin İzmir ve Karadeniz vapurlarının tamirleri- ne ait işlerde yapılan tamirin ha - kiki masrafını saklamak ve sahte senet tanzim ekmekten suçlu Ser- ver, Cemil, Seyfettin, Ömer Kâ - mil,, Fethi Şükrü ve Seyfi Beyle - rin muhakemelerine (Odün devam olunmuştur. Ankara ve İzmir vapurlarının kaptan ve memurları olan maz - nunların hepsi dünkü muhakeme- de hazır bulunuyorlardı, Maznun- larm dün sorguları yapılmış, mu- hakeme şahit celbine kalmıştır . amaaa. Müddeiumumi Kenan Bey Mezuniyet almış olan müddeiu- mumi Kenan Bey dünden itibaren tekrar vazifesine başlamıştır . Deniz banyosu ve Sıhhat Güneş hem iyi hem de çok fenadır Kimini iyi eder. kimini hasta eder, güneş kanser de yapar Son senelerde, yeni bir moda! çıktı ve hemen hemen herkes bu yeni çıkan modaya uyuyor. Bu ye- ni moda, “tunçlaşma,, modasıdır. İki üç senedenberi, kadınlar, kızlar, erkekler güneş altında kı - zarıyor, sonra kararıyor, kuzguni habeşiye dönüyorlar. Bu, ültra - viyole şualarile tat - bik edilen moda, suiistimal edilme mek şartile faydalıdır. Bunun için güneşten ve sun'i güneşten istifa - de edilebilir. Helyoterapi veya gü neşten daha kuvvetli olan güneş lâmbaları, yürümekte geciken ço - cukların yürümelerini bile kolay - laştırır ve çocukları Yürütür. Fakat, pek çok kişi, insaf iste diği kadar güneşlenebileceğine ka nidir, Halbuki mesele kat'iyyen böyle değildir ve bu yanlış bir ka- nattir. Ezohun meşhur bir sözü var dır. “Dünyada en iyi şey dil, en kötü şey dildir,, demiş. Tıpkı bu - nun gibi, güneş te dünyada en iyi şey ayni zamanda da en kötü şey- dir. Kimini iyi eder, kimini de has ta eder, Güneş kanser yapar. Pastör müessesesinde bu mesele tetkik edilmiş ve ışığın kanser tev- lit etmek kuvvetinde olduğu gö - rülmüştür. Amerika Reisicümhuru- nun oğlu boşanıyor Reno, 15 (A.A.) — Şimdi ha- ber alındığına göre M. Elliot Roo- sevelt talak davasını takip etmi - yecektir. Zevcesinin mukabil (o bir dava açmasını bekliyecek, bu suretle ta- lakın kendi aleyhine bekliyecektir. verilmesini Vazifeyi suiistimal Vazifelerini suiistimal ve ihmal suçu ile muhakeme edilmekte o - lan Sultan ahmet beşinci sulh hu: kuk hâkimi Rakım ve avukat Ah- met Arif ve Şefik Beylerin o ağır cezada devam eden muhakemeleri dün neticelenmiştir. Mahkeme; Kâmil Rakım Beyi bir ay hapse ve 60 lira para ceza - sma mahküm etmiş, ancak hapis cezasının, 19 uncu maddenin tat - biki suretiyle, beş gün hapis bir lira para cezasına (o tahviline ve bütün cezaların teciline karar ver- | miştir. Diğer maznunlar beraet et- mişlerdir. | veya güç tunçlaşırlar, bazı ten i rajiye, hemopteziye sebebiyet vw | zanmış bulunuyordu. Willi pi” 104 000000 000800800 NN İnsanlar, frtratlarına göre çebi buk yanıp kararır, bazı ten güç esmerleşir. Çok kere veremlilere helyotef” pi iyi gelir. Fakat bazan da rir. Hastadan kan gelir.. Kemikli" ancak mukannen bir zaman, D* kannen bir doz ile güneşleni dir. Profesör Gougerot açık havada * güeş altında ömür süren köyl rin, gemicilerin yüzlerinde, larında “cancroides,, ler mü; etmiştir. “Çıplaklık,, başkadır. Bütün cut güneşe maruz olduğu için bir noktada durulmadığı için gp lar bir noktada temerküz et ve felâkete sebep olmaz. Şişmanların, vücutlarınm y l noktasını güneşe maruz barak i ları daha tehlikelidir. Güneş iyidir, faydalıdır. çak sui istimal etmemeli, insan fıtri” nın, zayıflığına ve şişmanlığ” göre, dahili hastalıklarına “ güneşlenmelidir, yoksa tedavi / mez bir illete zorla yakalanmıf” lurlar, Dünyayı dolaşacak tayyareci 7 Floyd - Bennette, 15 (AA) # Tayyare ile tek başına dün?” * rafında uçuş rekorunu karsiya | şebbüs eden tayyareci Willi bu sabah © havalanmıştır. Post dünya etrafmda 8 gün 16 atte dolaşmağa muvaffak pg suretiyle uçuş rekorunu ev: rold Gatty ile beraber es0*”"gedi bu seferki uçuşunu altı tirmek niyetinde bulunmakts” Hindistanda mücad* BOMBAY, 15 (A. A.) “ ye" kongresi sivil mukavemet yara” tin, şartsız olarak bırakma nı reddetmiştir. ği Fakat Hint vali umumi? yil Gandi arasında kabul edi il bir anlaşma olduğu takdiri itaatsizliği bırakacaklar! dn . miştir. w Kongre Gandi'nin — teri yp” atsizlik — projesi h rarı reddetmiştir.