ss 5 — VAKİT 8 Temmuz 1933 Ticaret Lisesinde Kooperatif faaliyeti Ticaret lisesi talebesinden bir grup Teşekkülünü bundan epey ev-| bir seyir takip ederek faaliyetine vel haber verdiğimiz ticaret lisesi talebe kooperatifi senelik umumi içlimamı geçen hafta aktetti. Salonu dolduran şerikler ara - sında bir heyecan görülüyordu... Bir az sonra gelen mektep müdü- rü Hüsnü, iktısat muallimi Ser- vet, iktısadi coğrafya muallimi Celâl Beyefendiler içtimaa şeref bahşottiler.. Riyaste, talebenin gösterdiği samimi arzular üzerine müdür Be- yefendi geçti.. Evvelâ koopera - tif heyeti idare reisi Tevfik Bey söz alarak kooperatifin göstermiş olduğu faydalardan uzun uzadıya bahsederek kooperatif heyeti ida- | resine geçecek arkadaşlardan ko- öperatifin çıkarmakta olduğu mec muayı hiç olmazsa ayda bir çıka- rılması O temenisinde bulunarak sözlerine nihayet verdi. Bundan sonra söz alan Nevzat | Hayati Bey uzun süren tenkitle - rinden sonra kooperatifin bidaye- ti teşekkülündenberi muntazam i GENÇLE HEERİĞERAREEEEREE yaya tnzez ze sanem atanma EEREAN EE devam ederken son günlerde ka- palı bulunmasınm sebebini bil - mek isterim diyerek sözlerini bitir- di. Gurbetten Dönüş Güneş ufka varmadan, Gölge dağı sarmadan, Suratm sararmadan Biniver arabana. Atlarmı hızlı sür, Şehir şimdi görünü Ağlama hünğür hünğü, Keder verme babana, Ovalar, tepeler aş, Şehire çabuk ulaş, Dolar gözlerine yaş, İrişince yuvana. Göründü işte şehir, Sağda parlıyor nehir, Varınca şimdi gelir, Büyük bir sevinç sana. Konya: Seyfettin Tekin EEE DAA 0088 MERMERE Bursa san'atkârlar spor derneği buraya gelecek Bursada spora karşı büyük bir merak vardır. Gençler durmadan Uzunköprü Gençleri . Boş Durmuyor ? Uzunköprü Ergenekon klübü gençleri 1925 senesinde tesis edilen “Ergene spor,, açıldığı gündenbe- ri gençler için hakiki bir faaliyet sahası olmuştur. Evvelâ futbol ile başlıyan spor hareketleri git gide genişlemiş ve şimdi hemen hemen bütün spor şubeleri açıl - Riyasette bulunan müdür Be- | çalışmaktadırlar.. Sporda, mem- | mıştır. Kazada başka klüp olma- yefendi Nevzat Hayati Beye; he- yecanınızı gizlerseniz çok güzel söz söyliyeceksiniz diye iltifatta bulundu.. Diğer bir kaç arkadaş ta söz aldı. Tahsin Bey kooperatifin ge- zinti meselesini mevzuu bahsetti.. Sıra sorgulara cevap vermeğe gel- di.. Evvelâ Nevzat Beye, sonra diğer arkadaşlara heyeti idare re- isi Tevfik Bey cevap verdi.. Bilânço hakkında kooperatif muhasebecisi Medeni Bey izahat verdikten sonra tekrar Nevzat Bey söz alarak bilânçonun kâr tevzi - inde bir nisbetsizlik olduğunu ileri sürerek nizamnamenin 20 inci maddesinin okunmasını istedi. Bilâhare tevzi nisbetleri değiş- tirilerek içtimaa samimiyet hava- sı içinde nihayet verildi. Vefa - Kumkapı Spor klübünden : ENVER Bey Anlatıyor.. — Dayanan!... —Yaşana!... Selimiye futbol sahasındayız.. Sabhanm dört tarafı o meraklı seyircilerle do - lu.. Bir çok ha - nımlar ve bey - ler üçüncü alay - İa topçuları fut - bol maçını sey - rediyorlar. Ma - amafih, seyirci - lerin oekserisini askerler (teşkil ediyor . Futbolcu Enver Bey de asker bulunuyor. Nihayet haftaym dü- düğü uzun uzun çaldı.. Oyuncu - lar sahayı terkettiler. Üçüncü #- Enver Bey “1337 de Fatih idman yurdu açıldı. Ben ve arkadaşlarımdan bir kaçı oraya iltihak ettik. Ta - kımda sol haf mevkiinde yer al » dım. Az zaman sonra sol iç mev- kiine koydular ve orada oynama- ğa başladım.. 928 senesinde Vefaya geçtim.. Bir kaç defa takımda oynadıktan sonra rahatsızlığım dolayısile fut- bolu terketmek mecburiyetinde kaldım.. 930 da tekrar antren- manlara başladım. Korfumu bul- duktan sonra eski mevkiimi tek- rar aldım..,, — Hangi sporla meşgul bulunu- yorsunuz?. — Spora başladığım sıralarda atletizmle de meşgul oluyordum.. Bir zamanlar yüksek ve uzun ât- layın sporcu bölüğü sıhhiye me -| lamağa çalıştım. Fakat bu heves murları ellerindeki limonları, o-| ve çalışma uzun sürmedi. Şimdi yunculara dağıtıyor.. Enver Beyi oyuncular içinde bu- larak yanma sokuldum ve sualle- rimi sormağa başladım: — Spora ne vakit başladınız?.. — Sekiz, dokuz yaşlarında Fa- tihte İspanakçı arsasında arkadaş- lar bir top alarak Emel idman na - miyle bir klüp açtık. Beni kap - yalnız futbol ve voleybol maktayım.,, — Yerli ve ecnebi sporculardan kimleri beğeniyorsunuz? — Türk futbolcularından Lütfi (İzmir Karşıyaka) Beyi, Nihat, Salâhattin ve daha çok genç ol- masına rağmen Esadı beğeniyor - Ecnebi futbolculardan ta - oyna rum. tan intihap ettiler. Muntazaman| nıdıklarımdan Rasingten Delfor, çalışıyorduk. İ Çek takrmından Svaboda, Rus ta- leketler arasında mevkii ikinci de- recededir. 14 temmuz cuma günü yapı - lacak Slavya — Fener maçma Bursa sanatkârlar derneğinden el- li kişilik bir kafile seyretmek için İstanbula geleceği haber alınmış- tır. ——— Erkek muallim mektebi Kampı Muallim mektebi kampı Mal - tepe ile Kartal arasmda bulunan | Drağos tepesinde (kurulmuştur. Üçüncü, dördüncü ve beşinci $r- nıflardan 125 kişi iştirak etmiştir. İdare, askerlik hocaları binbaşı İsmail Hakkı Beydedir. ——————— — — | İ kımından Pavlofu beğeniyorum.,, — Son zamanlarda Türkiyede- ,| ki spor cereyanını nasıl buluyor - sunuz?. — Son zamanlarda #por cere - yanı çok sönük ve her memleket sporu terakki ettiği halde maale - | sef bizde tedenni etmektedir.. | o “Memleket sporunun terakki | etmesi için evvelâ inhisarcılığı bı- İ rakmamız lâzım,. Saniyen saha İ temini ve bilhassa diğer milletler- den çok geri olduğunuz futbolu antrenör celbettirerek ilerletmeli, yeni elemanlar yetiştirmelidir. “Memleketimizde nice eleman lar mevcuttur ki bu inhisarcılık yüzünden bakılmıyor, yetiştirilmi- yor, Kendi kendilerine bocalayıp duruyorlar. Kör değneğini beller gibi biz de bir milli takım belle - mişiz. Daima o takımla Türkiye futbolu temsil ediliyor. sil edecek daha iyi oyuncular var- ken onları terkedip te temcit pi - lâvı gibi ayni şahıslar sahada mil- li takım muzikasiyle arzı endam ettiriliyor?. Halbuki A. milli takımı namiyle — inhisarcı- lığı kaldırarak — iki takım seçi- lip bunlar muntazaman çalıştırıl- futbolu hesabıma çok faydalı olur zannmdayım.,, — Gayeniz nedir?. — Gayem milli formayı giy- İ mek hakkını kazandıktan sonra Türk futbolunu yabancı milletle- re takdir ettirebilmektir.,, Melih Nazmi sa, memleket “Niçin Türkiye futbolunu tem- | ve B.| | dığı için gençler, dedi kodusuz, İtam bir samimiyetle çalışmakta - dırlar. Maamafiyh bazı muhalifler klüpler açmışsa da taraftar bula - | madıklarından yaşatamamışlar - dır. Klübün futbol akımı, Edirne mıntakasımda en iyi sıradadır. Son zamanlarda Edirne ve ci- emRses22E2 S2) ŞASEEEERES ESERSE, var kaza klüpleriyle yaptığı maf" larda daima hayırlı neticeleri çıkmıştır. “Ergene spor, klübü “Edirne muhteliti,, namı altındi Ankara Muhafız gücü ile, İ raya giderek bir kaç maç yapmı | tır, Yakında Uzun köprünün bf çalışkan klübü “Demetoka,, yö giderek oranın futbolculariyle bifi müsabaka yapacaktır, Gençler, senenin muhtelif 2" manlarında bihakkın güzel müs#' bakalar vermektedirler. Halkif gençlere karşı çok derin alâkals” rı vardır. Daha fazla çalışmals” rını bekleriz. HİKÂYE o MÜSABAKAMIZ Edebi müsabakamiız devam ediyor, bugün 16 ınâi hikâye ve manzumeyi basıyoru ŞAKŞAK Bu satırları Oköylümün bana tahsis ettiği evin odasında yazıyo Erkân dün gidince ben kö- yün muhtarını çağırdım. — Bak muhtar iki gecedir be- canın eyindeyim. Orada kalmak- lığıma sebep nahiye erkânının ol- | ması idi. Artık onlar gittiler. Ba- na köyden bir yer bulunuz. Muhtar — Doğru söylüyonuz beyim emme... biz sizi rahat etti- remezuk ki!.. — Ziyanı yok.. Mademki ben biri tek kişi için gelmedim, köylü için geldim, köyün münasip bir ye- rinde kalmalıyım.. Ve köylü ne| yerse ben de onu yiyeceğim ve ne- İrede yatarsa; yattığı yerde seve seve yatacağım. Siz muallimimi- zin rahatını temin edemeyiz diye katiyen üzülmeyiniz,,,, dedim. Ve bu sözlerimin üzerine derhal bir oda buldular. Eşyalarımı kısmen naklettiler, ben de akşam üstü a- ğrr ağır köye çıktım, odama gir- dim.. Portatifimi ocağın bir köşesine | kurmuşlar. Bir köşede de tezgâh! var, Tezgâhı üstüne de bavulu- mu koymuşlar. Döşemeye de boy- dan boya bir kilim sermişler.. Basık tavanlı, güneş almıyan yeni odamda bir parçacık oturdum, ev | sahibi dışarı çıktı. Geldiğimi duyan çoluk çocuk dışarda: Çocuklardan birisi ka- yalara çıkmış, sağ kolunu yana fırlatıyor ve elindeki at kuyruğu gibi bir şey şak şak diye tıpkı bir mavzer sesi çıkarıyor ve akisleri vadide dakikalarca devam edi - yordu.. Çocuğun yanma sokuldum — rum.. ee Verir misin yavrum bakayım de * | dim.. Çocuk şaklattığı bu şeyi b#” na verdi. baktım tutulacak bif yeri var; öte tarafı da kenevir * den tıpkı saç örgüsü şeklinde ö* rülmüş, at kuyruğundan uzun © o kadar kalın.. Elin ustalıklı bif hareketiyle yana çarpılınca kuv “| vetli bir ses çıkarıyor. — Oğlum bunun adr ne?. — Şakşak... — Ne güzel isim. Bakalım bt” de şaklatabilecek miyim.. Dedi ve kuvvetli bir hareketle yana ff lattım.. Fakat nerede... Şakls* | miyor... : — Şaklatamıyacağım çocuğu dedim ve şakşağı verirken çocuk i ği | samimiyetle: — Sen bize okumayı yazms! öğret, biz de sana şakşakı öğret” rük. Muallim Bey,, dedi. l Ben bu sözden çok... çok” | mütehassis oldum ve 10 — 12 y9f | larında tahmin ettiğim bu gür | yavruyu okşadım, sevdim. i Ve köy çocuklarını ülkü edin” | mekte ne büyük bir isabet göst” | diğimi şu dakikata tamamiyle o | ladım.. Ve andım olsun beni # li çocuklarımı istediklerinden ha iyi yetiştireceğim. Fikret Engi" ——— CC İstanbul Erkek Lisesi Kampı İstanbul erkek lisesi 2 te: pazar günü Pendikte senelik ks j pını kurmuştur. Kampta iin” devreden 140 talebe bul dır.