—— 4 — VAKIT 8 Temmuz 1933 CİZVİT lerin i ESRARI 5 CEREYAN Loyola Venediğe girdikten son- ra (Barslon) da olduğu gibi bura- da da bir hâmi buldu. Venediğin yüksek tabakasından birisi kendi - sini himayesine almıştı. & (Sen Marc) meydanının bir köşesinde yatacak yer bulmuştu. Hâlbuki Kudüse gitmek için Venediğe uğ - ramış olan diğer hıristiyan hacı- ları beşeri, altışarı birer odada balık istifi halinde oturabiliyorlar- dı. Bunun için de birçok paralar vermeğe mecbur kalıyorlardı. Fa- kat mesele burada bitmiyordu. Venedikten de (Kudüs) e gitmek lâzım geliyordu. Loyola bir gün sokaktan geçerken bazı hıristiyan hacılarının gemicilerle (pazarlık ettiklerini gördü. Gemiciler be - her yolcu için doksan altı (Duka) istiyordu. Diğer bazıları navlu - nun altmış duka olduğunu söylü- yordu. Loyola bir zaman bu ha - raretli pazarlıklara baktı, baktı ve sanki bu münakaşalar ve pazarlık- lar kendisini asla alâkadar etmi - yecek bir şey imiş gibi yürüyüp gitti. Çürkü onun cebindedek- san, yahut altmış duka değil, on para yoktu. Olmasına imkân ve ihtimali de yoktu. Fakat bu ara- lık Loyolaya yolda tesadüf eden bir İspanyol zengini bu iş için de kendisinin imdadına yetişti. Bu İspanyol zengini Loyolayı tanıyordu. Ayni zamandaoza - man Venediğin hükümdarı vazi- yetinde olan (Doça) ile şahsi mü- “masebeti vardı. Onun için masraf- siz olarak Loyolayı Kudüse gön- dermek için (Doça) nezdinde te- şebbüsatta bulunmağı vadetti. Do- ça bu müracaati hüsnü telâkki et - ti, Gene bir tesadüf eseri olarak o günlerde Venediklilerin (Kıb - rıs) valisi memuriyeti mhalline gi- decekti. Onun için hükümetin © emriyle bu valinin yanında gide - cek olan adamlar arasına Loyola - © © mn ismi de kaydedildi. Bu suret- le Loyola hem hususi bir vapurla seyahat etti. Hemde masrafını Venedik hükümeti çekti. Kudüsü ziyarete giden bıristi - yan hacıları iptida (Yafa) limanr- na çıkarlardı. Oradan (Ramle) ye, buradan da (Kudüs) e giderlerdi. Ancak hemen het zamanda bura- an geçinciye kadar türlü tür- imler, vergiler verirlerdi. İp- tida halife (Harunürreşit) Şarl - man ile aktettiği bir muahede mucibince hıristiyanlara oKudüsü © serbestçe ziyaret müsaadesi ver - “ mişti, Fakat buna mukabil muh- > telif şekillerde o paralar almıştı. > Sonra Filistin hıristiyan iadresine geçtiği zaman gene bu usul onlar- ca da devam etti. Daha sonra Ku- Jüs türk idaresine intikal etti.Türk » lerde hiristiyan hacılarından muh- © telif şekillerde resimler alıyorlar - dı. Meselâ ziyaretçiler (Yafa) ya çıktıkları zaman (Ayakbastı) pa - rası alınıyordu. Sonra beş altı muhtelif yüksek memurun yanla - rma ayrı ayrı götürülüyor, bura - larda da birer para vermeleri icap ediyordu. (Ramle) ye geldikleri zaman yola devam edebilmek için | ayrı bir para veriliyordu. Nihayet b © (Kudüs) kapısına gelindiği za - man bir hususi vergi almıyor - du. Kudüste ise papaslarm hıristi- © — yan hacıları oturtmağa mahsus — yerleri vardı. Fakat onlar da Yazan : Fazıl Şemsi burada oturmak, yemek ve iç - mek için para istiyorlardı. Eğer Loyola yalnız kendi başı | ". ei * “Dünyayı ayl) Matbuatımız, İLMİ Fammilz Bunlara Yabancı Cihan, şu bulunduğumuz 1933 na kalmış olsaydı Yafadan ileriye | senesinde, muhtelif siyasi ve içti- mai istikametler takip ediyor. Bu! bir adım bile atmasına imkân bu-! lamazdı. Fakat (Yafa) dan itiba- ren (Kudüs) e her yerde kendisine hıristiyan ha- cıları içinde bir yardımcı buldu. Bunlardan biri her yerde ona dü- şan vergi, yahut resim hissesini kendi cebinden verdi. Bu suretle (Kudüs) e girebildi. Burada mu- kaddeş sayılan yerlerin hepsini mum olduğu halde papasların ar - ziyaret etti. (o Elinde yanmış bir kasmdan gezerek ve mutat usulle- re riayet ederek bütün dini mera » simi yerine getirdi. Hülâsa hıris tiyan usulü mucibince tam bir ha- | cr oldu. Fakat Loyolanın istediği şey sa- dece hacı olmak değildi. Hacı ol- duktan sonra memleketine döne - rek orada gördüğü meraklı şeyle - ri herkese anlatmak değildi. Onun istediği şey (Kudüs) te daimi o- larak yerleşmek ve kalmaktı. Bu- rasımı tamamen bir hıristiyan mem leketi haline getirmekti. Burada- ki müslümanları hıristiyanlaşlır - maktr. (Kudüs) ü tamamen hr ristiyanlara maledebilmekti. Eh- lisalip ordularının — silâh kuvve- tiyle yapamadığı bu işi Oo kendi kelbinin ve sözlerinin kuvvetiyle başaçıkarmağı kurmuştu. Ziya - retçilerle beraber Loyola Kudüs - teki bütün mukaddes yerleri gez- di. Gece sabahlara kadar uyku - suz kaldı. Şurada yahudiler haçı dikmişlerdi . Legionlar orada Hazreti oİsanın elbiselerini pay- laşmak için aralarında zar at- mışlardı. e Hazreti İsa şu taş üzerine oturmuş, bşına dikenden taç konmuştu. o Sonra şu taşlığın aralığına haçın ucu tesbit olun- muştu. Şurada Zeytin dağının ü- zerinde Hazreti Meryeme bir me: | lek görünmüştü. Burada Hazreti İsa havarilerine son sözlerini söy- lemişti. Papaslar hıristiyan hacı - larma hep bu yerleri | birer birer gösteriyorlardı. o Zeytindağındaki kilisenin kapısmda bir taş vardı ki üzerinde Hazreti İsanın ayak izle- ri görülüyordu. İşte papaslar ha - lâskârlarının buradan göğe nasıl | çıktığını anlatıyorlardı. (Devamı var) varıncıya kadar | muhtelif istikametler büsbütün zıttır. 1) — Rusyalarda tecrübe edi- len komünism; 2) — Şu günlerde, tekâmülle - İ rinde büyük bir sürat iktisap eden Hıristiyan din ve mezhepleri; 3) — Kapitalizme bağlı kalmak istiyen muhafazakâr fikir; 4) — Komünism ve İiberalism'- den korkan ve ürken milletlerin ittihaz ettikleri (omutlakıyet reji - mi; 5) — Esaretten kurtulmak isti - yen müstamereler. Şu beş cereyanın beşi de mühim dir. Aralarında itilâf husulü ise mümkün değildir. Z numaralr ha- reket gürültüsüz, opropagandasız geçiyor. Bunun içindir ki çoğu - muz, diğer hareketleri az çok ta - kip ettiğimiz halde Hıristiyanlık cereyanınm farkına bile yaramı - yoruz. Dünya kimin elinde kalacak? Bu ciheti keşfetmekş muhaldir. Bu cereyalar ne vakte değin de- vam edecek? Herhalde bir kaç a - sır sürecek. Bahsettiğimiz cereyan lar hakkında ufak mütalealar yü- rütmek mecburiyetindeyiz. Komünism: Doğru ve makul bir siyasi ve içtimai rejim de yürüye- bilir, iğri ve gayri makul rejim de. Onun için Sovyet diyarlarmda ta- kip edilen komünizmin doğruluğu veya iğriliğivile uğraşmak Asıl mesele bu cereyanm tutunup tatunmadığıdır. Komünistler yepyeni, bambaş - ka bir âlem yaratıyorlar. Lehistan dan, Japonyaya kadar uzanan Kü rejarzın mühim bir kısmı bu tec- rübeye sahnedir. Milletler aç ka - kıyor; yüz elli milyon insan iktısa- di hürriyetten mahrum bırakılı - yor; şimdiye kadar (görülmemiş büyük ziyanlar oluyor; bu kütle - ler hariç ile münasebette buluna - mıyor... Bunlarm ehemmiyeti yok İş başındakilerin gayesi mesleki yürütmektir. Her ne pahasına o - lursa olsun komünizmin devam ve inkişafı! İşte gaye budur. Bir çok neticeler istihsal edilmiştir. Eski batımlar ölüyor. Yenileri eski re - jimleri bilmiyor.Hasılı, gökteki ay. ım mesahasında koca bir âlem, kü- reiarzın sair kısımlarından külli - —— | yen ayrı bir şekilde Yaşıyor. Ko - Mezarcıları takip ları anlaşılanlar .. Mezarcıların fazla para aldık- ları haber alınmaktadır. İstanbul belediyesi bu hususta bir narh koy muştur. Fakat buna rağmen bazı mezarcıların fazla para almak hu- susunda ısrar ettiklerinden beledi- ye bunlar hakkında takibata baş * lamıştır . Bu kabil mezarcılar belediyeye haber verildikleri takdirde şiddet- | iz ondan sonra Protestan kiliseleri, le cezalandırılacaklardır. Diplomasız Ebe Kadıköyünde diplomasız ola - rak Halide Hanım isminde bir ka- dının ebelik yaptığı anlaşıldığın - dan hakkında takibat yapılmağa başlanmıştır. münizmin Rusyalardan kaldırıl « İ ması da fevkalâde güç, beşerin | hemen hemen takati haricinde bir Narhtan fazla para aldık-! iştir. Komünizmin bütün cihana bu » laşması ihtimali? Yani cihan inkı- İlâbı hulyaları? Rusyaların uğra - dıkları sıkıntı, felâket, zaruretten sonra buna kolay kolay ihtimal ve rilemez. Dünya, ağzının tadını al- dı. İkinci cereyanı, Hıristiyanlığın inkişafını, hele biz Türkler hiç ta- kip etmiyoruz, İlimlerin akla hay ret salacak oderece ilerlemesin- den sarfmazar, katolik kilisesi, ve buşusile büyük harbin ferdasında dev adımlarile terakkidedirler.Bu iki kilise, hele birinci, gayet dip - lomat ve âkildir. Onun için inki - şaf sessiz, sadasız oluyor. İlim, ü- birbirine | "abestir. tr ilani 2d edi sesile uzlaştı. Katolik kilisesi mu- azzam bir devletir. İtalya, Alman- ya gibi mutlakıyetperver devletler bile kilise ile mukaveleler (con - cordato) akdine mecburdurlar, Ruhanilerin nüfuzu büyüdü. Her yerde rejimler değişiyor; yalnız Vatican'da iki bin senelik siyaset dimdik duruyor. Üçüncü cereyan, yani libera - lizm ve parlâmantarizme bağlı kalmak, kapitalizmi muhafaza et- mek istiyenler, herhalde, şu daki - kada, cihanın ekseriyetini | teşkil ediyor: Bütün Britanya âlemi, bütün Amerikalar, Fransa, Lehistan, Şi- mali Avrupa ve Balt devletleri, İspanya ile Portügal, Belçika, İş- viçre, Felemenk, Japonya, yakm şerk vesaire, Lâkin borç çok, mevcut az. Ma- kineler insana ihtiyaç bırakma - mış. Onun için kapitalizmin iflâsı arifesndeyiz. Bakalım ne olacak! Dördüncü cereyan düpedüz is - tibdattır. Komünizmden ve libera lizmin mabzurlarından çekinen - ler Faşizm, Hitlerism ve sair nam- lar altında bildiğimiz eski mutla - kıyeti iade etmişlerdir. Faşizm, (komünizm) gibi belli başlı bir meslek değildir. Bir idarei masla | hat rejimidir. Şu günlerde mevcu- diyeti ve müvazeneyi muhafaza e- diyor. Beşinci cereyan tam zamanını bulmuştur. Dünya bu kadar yan olurdu. İmdi başta Hindistan olmak üzere bütün müstemlekeler kıyam halindedir. En mühim kı - yam İngiliz (müstamerelerinde mahsüstur. En geri kalan Fransız müstamereleridir. Müstamere usulü bayatladı. Be- şeriyet için yüzler karası olan bu usulden müstamir devletler bile u- tandıklarından büyük harpten son ra elde ettikleri (o müstamerelerin adını değiştirmişler ve onlara (Mandat) demişler! Herhalde yir mi birinci asır bu usulün ilgasma şahit olur. Şu beş cereyanm dışarısında ka Tanlar, anarşi içinde bocalıyanlar- da var: Çin gibi. Beşeriyetin beş- te biri... Hasılı: tarihin en kararsız dev- rindeyiz. Bütün bu kararsızlıklara bir de, Avrupada, ekalliyetler meselesini ilâve ediniz. Hudutlar sağlam değil. Meselâ halis muhlis Alman ahali Çek-Slo vak devletine peşkeş çekilmiş. Fransa ülkelerinden Corsica ada * sının Efganistana hediye edilmesi kabilinden bir şey... Görülüyor ki (iktisadi kıvam) bozuk: Kapitalizm ölüyor, sosya: | lizm yaşamıyor. (Fikri kıvam) bo| zuk: İlim dev adrmlarile ilerliyor, hıristiyanlık ta aynen öyle. (Siyasi kıvam) bozuk: parlmantarism ile mutlakıyet rejimleri birlikte mün keşif oluyor. (Milki kıvam) bozuk: Müsta « merelerle ekalliyetler hali hazır istemiyorlar; hâkim devletler ise bunlarla savaşmıya mecbur, daha doğrusu mahküm. İktısadi, fikri, siyasi, mülki. kr | vamı tutmak için devletlerin tesis niversitelere inhisar etti, Avamın ! ettikleri kendi fevklerindeki mües beşte dördünden ziyadesi kilisele- | seseler hiç bir otorite icra edeme - “ elindedir. Faşizm katolik kili - diler. Misaklar, ahitnameler, kon- (TAKVİM Pazar 9 Temmöi 16 Rebi. 4 e gi 10 wi gi Dd w # Cumartesi 8 Temmuz | 15 Rebi.evel Gün doğu Gün batıp Sabah namaz Öğle üzman İkindi Damazı Akşam samazı Yatsı namazi msak Yalın geçen günleri kalan,, 497 1943 300 1419 189 19 HAVA — Yeşliköy askeri rasat zinden veriler malünata göre bugü“ açık olncnk, rüzgâr poyruzdan mwlre silr'atir esecektir Dünkü scaklık on fazla 27, © santigrat, hava tazyiki 763 milimetr$ RADYO Bugün ISTANBUL: 18 den 1880 a kadar Gramofon — dan 19 a kadar Fransızca ders ÇAfi mahsus) 19 dan 19445 e kadar alafı (Stüdyo beyeti) — 19.45 ten 70.80 Kk turka suz © (Yedin Riza Hanım ) 21.80 a kadar nlatarka saz (Bodayil heyeti, 2130 dan 23 ye kadar 13 den itibaren Ajans, Boran haberleri! İ ayarı, VİYANA: 1280 gramafonln Alp dağları havi 13.15 komser Adolf Adamım (Ben olsaydım.) operasnun uvertürü v9 | besteler 14.10 — 15 öğle konserisin İ 16 konser 2020 komser. 23.15 akşam seri BUDAPEŞTE: om — 18.05 çiyan orkestresi 14.30 komser, 13 hikâye. 18.38 kenser 2020 havaları. 21,45 caz rmsikisi VARŞOVA! Tüm — 18.05 komser, pitikla. 15.55 konner, 16.35 konser, plâkla, 17.36 kanser. | betia5 St. Staniyeviş tarafmdan | konseri.20,05 gramefon. 21 gramofon, İ #hennllerim dini masikisinden mülher l sıkım — Ve | bestelenmiş eserlertelk ve koro halinde m ze el mİ, 22.80 Şopen kanseri. 28 dans hu ERİŞ ekme 13 haberler, gramofon, 14.15 haf 18 mülrtelif besteler. 21 Koro halinde # | 21.45 askeri masikt BELGRAT : Aim — 18 gremfen. 13405 konser. 19 20 milli melodiler. 21 eğlenceli bahik senfonik Komser. Rirmeki Krorakofun esirleri, 78.80 çigan vrsficisi ROMA: e 21 haberler, gramofon. 21,45 İtaiş raları, Akşamı konser sonuda hi greler, konferanslar, Mille miyetleri kendilerinden b len faydalarm binde birini teminden izharı aczettiler. Fikriyat eskidi. Edebiyat i di. İlim, müptezel oldu. Pek re de gidiliyor, pek gerilere diliyor. Bazı melekler bunak rak doğuyor. Moskovada idam ediyorlar; Romada ayi laha eskisinden daha i bir taht kurdular. Rusyalardt | pitalizme nihayet verildi, ne gariptir! Bizzat Sov razlar aktediyorlar... Şim , pek hafif ibtilâfları hallet'4 çin beşeriyet, 1914 te kendi dine barp ilân etti. Lâkin let bu umumi harpte m tı. Galip yok! “Para,, li) nesne vardı; o, şimdi, bir miyor. Tuhaf değil mi? Türliyi sali görülmemiş bir derece”, mualar, risaleler, magaz! di. Gündelik gazeteler, i nisbetle geniş, büyük, uzu” boyalıdır. Bununla berab€f nın şahidi olduğu şa ko yi reketler bu matbuatfa asl# pi yese edilmedi. Sabık dat bu işlere temas bile ie matbuatın da, müteveffa | nunun da hakkı var: İçin©” maz bir şey ile uğraşılır e : fıçı doldurulur mu? Celâl pi J