a ero Memleket Haberleri o a a m şili le 5 cinayet 1 Ne vilâyetinde (o Balçu - ndaki dağlarda yaşıyan eti halkından Cemal! isminde genç bir kadı -| “edi, dere içinde bulunmuş- xi Ke, yörüklerden Ali oğlu Bap isminde biridir ve suçu- stmiştir. Cinayet göçebe enne Hanım isminde ih kadının evinde işlenmiş- etin sebebi, kadın mese - | i se $u suretle olmuştur: di Oğlu Ömer isminde bir - Tırazlıdaki çadırında genç ” bırakarak askere gitmişti. etle evine gelince, Dudu, be bazı sözler söylemiş ka- | Ali oğlu Mahmutla görüş- imi. Bu haberi du-| her ©» bir çılgına dönmüş ve İŞ Uyuyamamış, evinde ka- ,, Sütemadiyen isticvap etmiş, | De giren kıskançlık kurdu - kile gra tüfeğini kaparak ru İl Ikev?” sd; | dan 8 tır. Mahmut, hiçbir şey- haberi olmadığından uykuda İner hiddetli adımlarla iler - Ve çadıra girerek Mahmudu $, elindeki gra (tüfeğini| dut Mudun göbeği üstüne daya - Ye bir tekme vurarak: vasi R Kalk ulan! Seninle hesap geldim!. bağırmıştır. aut, şaşkın bir halde göz - ,, “inca tehlikeli vaziyeti b ia 0? * sormuştur. Ömer; karısı ndaki münasebetten ha - olduğunu söyliyerek: Simdi işini bitireceğim. b. “Öyle, bağırmıştır. Mahmut, hiç| «n baberi olmadığını söy- yalanın kim tarafından b Ma duğunu sormuştur. O va - N bunu Dudu - ed li to: verdiğini anlatmıştır. * bunu duyunca Dudu ile Mek istemiş ve derhal du -| il: duran mavzerini al - Tirede bir genç adaşını öldürdü * Yarım saat mesafede bu- ı köy mezarlığı) deni- de bir cinayet olmuştur. ; ie oğlu İsmail ve İstik- inden Sarı oğlu Hüse- edile, arasında ötedenberi in İpekçiler maballesin - — dolayı anlaşa- Kğ İni, ma Me olan İsmail N arkasından takip eden ! *fendi Hacıköy mezarlığı köy yolunda İsmail e - Yetişip kavgaya başlamış, Sl alevlenmiş; mel la muhtelif yerlerinden | Yaralanmıştır. iye otomobiliyle İz- ki in fakat yaralı yol NA Mbıtaca aranılmaktadır. Mi Göçebeler arasında Geceleyin kadın yüzünden bir İ söylemişsin. Böyle | kendi evine işlenildi mış, Ömerle birlikte Dudunun bu- lunduğu Cennet kadının çadırma gitmişlerdir. Orada Mahmut: — Kız Dudu! Sen bir şeyler yalan söyle- mek, müzevirlik etmek ayıp gü - nah değil mi?. Deyince iriyarı bir yörük kızı olan Dudu; Mahmudun üstüne hü- cum etmiş: — Ben doğruyu söyledim. Ya-| lanım yok. Cevabını vermiş ve Mahmudu dövmeğe başlamıştır « Biraz sonra Ömer de kavgaya karışmış ve Mahmudu o dövmeğe j başlamıştır. Hatta elindeki silâhla vürmak için nişan almıştır. Fakat Mahmut daha evvel davranmış: —— Al öyleyse.. Diyerek silâhını Duduya bo - Bu gene. niçin öl öldü? İzmirde Seydiköyde bir genç menenjit hastalığından ölmüştür. Bu ölümün başka doğduğu da iddia edilmektedir. Bu hadiseye dair malümat şu sa- tırlarda toplanmıştır: Kavalalı yirmi altı yaşlarında Halil oğlu Ali namında bir genç menenjit hastalığına yakalanıyor | ve İzmire getirilerek tedavi altına alınıyor. Fakat doktorlar tam teş- his koyamıyorlar, hasta bir kaç gün sonra ölüyor. Alinin ölümünden evel yapılan muayenede Nühayi şevkisinden a- lınan su, hastalığın ayni sari me- nenjit olduğunu göstermiştir. Vaka buraya kadar tabii görül- müştür. Fakat, Alinin ölümünün ertesi gün müddeiumumiliğe yapılan bir ihbar, vakayı tabiilikten çıkarı" yor. Çünkü ihbarda; Alinin has- talanmadan evel iki kişi tarafın - ! bir sebepten | 9 — VAKIT 7 Temmuz 1933 — — Yazarız efendim., Sizin yeri- nize ben yazarım.. Şayet bu adam yazı sizin olmadığı için siz onu in- kâr edersiniz. Yalnız şu Kalip na- mındaki adamım affi lâzım. Çün- kü Kalip, tacir Demetriusun ta ken disidir. Sizin bu afnameyi Titusa imzalatmanız işten bile değildir.. Bir yahudiyi affetmekten ne çı- kar.. — Saturius, sen o kadar aptal değilmişsin; otur, benim namıma İ bir mektup yaz ve esirenin Demit- riusa teslim olunacağını taahhüt et. Sonra kardeşim Titusa git, hürmetlerimi arzet ve Kalipin af- nameşini al gel. İşi bitir! Üç saat sonra Saturius Kalipin odasına girdi ve söze başladı: — Pek asil demitrius! Sizi tebrik ederim. Her şey dilediğiniz gibi oldu. İşte size, yani arkadaşınız kalibe ait ve Titus tarafından im- zalanan afname. Artık Kalip di- saltmıştır. Dudu, göğsünden aldığı | dan döğüldüğü ve ertesi günü haş- i lediği kadar serbest yaşasın. Bu- yaranın tesiriyle derhal düşüp öl- müştür. Dudu ölünce Ömerde Mahmudu öldürmekten vazgeçmiş | laşmıştır. Cinayet olduktan sonra Mah - mut kaçmıştır. Katil isticvabında: — Duduyu ben vurdum. Demiş ve aşağıdaki izahatı ver- miştir: — Dudu * kabahatlidir. Bize düşmanlık etti. Ömerin karısının benimle düşüp kalktığını söyle - miş. Sabahleyin Ömer (mavzerle evime geldi, uykudaydım. Gra tü- feğini göbeğime dayadı. — Kalk, Dudunun evine gide- lim yüzleşelim. Dedi. Gittik, Dudu, benimle kavga etti, korktum. Ömer de be- ni vuracaktı. Ben de elimdeki mav zeri Ömere çevirdim, — atacaktım, fakat Duduya ateş ettim, onu vur- dum. Vak'a Cennet kadının evin « de oldu. Ölen o Dudunun cesedini dereye atıverdik. Altı adımdan a- teş ettim. Müzevirlik etmiş. Ölüm onun hakkıdır. Bu mavzeri Yunan lılar İzmirden kaçarken, | tepede i bir Yunanlıdan almıştım. Sökede iğrenç bir tecavüz Söke (Hususi) — Sökenin Bu- run köy kariyesinden Şuayip kızı Şehnaz hanım çirkin bir tecavüze maruz kalmıştır. Zavallı genç kız evde yalnız bu- lunduğu bir sırada, İkiz Hasan oğlu Mehmedin tecavüzüne uğra- mıştır. Bu şahıs genç kız üzerine tabanca ile yürümüş ve cebren sürükliyerek kirlet - miştir. Genç kızın babası Şuayip ağa adliyeye müracaatla hâdiseyi ha - ber vermiştir. Kamyon deveciyi yaralâdı Tire (Hususi) — Şehir civarın- daki Maltepe yanında bir kamyon bir deveciyi yaralamıştır. Şoför Ömer efendi idaresinde bulunan Tireye ait kamyon, Tire- den İzmire giderken önüne bir de- ve katarı çıkmıştır. Develer oto - mobilin kornasından ve gürültü -' sünden ürkerek koşmağa başla - mışlardır. Devenin sahibi Beyoba köyün - i mışlardır. talandığı bildirilmektedir. Merkez Askeri (o hastanesinde cesede otopsi yapılmış, vücutta hiç » Sökeriken Mahmudun çadırı- | ve silâlhmı indirerek oradan uzak-| bir darp âsarı görülmemiştir. Yalnız, Alinin beynine yumruk- la vurulduğu tahmini de yürütül- mektedir. Müddeiumumilik, teşhis rapo- runa göre, hareket edecektir. Iki defa evlenmek istiyen Evli olduğu halde bir kızla ev- lenmek için müracaat eden Salih| Efendi isminde birisi bu suçundan İzmir asliye ceza mahkemesine ve- rilmiş, mahkemece üç gün hapse ve yüz lira tazminata mahküm €- dilmiştir. Bursada dilencilik kalkıyormuş! Bursada çıkan (Gaziyolu) el kadaşımız yazıyor: Halkevimizin devamlı savaş - larından birisi; (o memleketimizde hazin bir hal alan dilenciliği orta- dan kaldırmaktır. Bu hayırlı ga- yeye varmak için Halkevi teşkilâtı vasıtasiyle dilenciler derecelerine göre tesbit olunacaktır. Fakirlere ve kimsesizlere yardım için H. F. himayesinde bir cemiyet teşekkül etmek üzeredir. Bu cemiyete aza olabilmek için haftada en az kırk para vermek şarttır. Bu yardım- larla en az zaman içinde Bursada dilenen bir kimseye tesadüf edil - miyecektir, Muhafızgücü Nazilli, 5 (A.A.) — Sabahleyin Aydından çıkan Muhafızgücü bi- sikletçileri yakıcı güneş ve kumla mücadele ederek Nazilliye halkın çoşkun ( tezahüratiyle girdiler. | Kaymakam bey ve bütün memur - İar sporcuları uzaklardan karşıla” | Bisikletçiler Nazilliden i çok memnun ve mütehassis kal - mışlardır. den İsmail, develeri yoldan çıkar- mak için arkasını otomobilin gek diği cihete vererek elleriyle deve - leri idare etmeğe çalışmış, fakat kamyon serbest bulduğu yolun ke- narından geçmekte iken deveci yaralanmıştır. tiamin uyar Hesen nu elde etmek için bir hayli müş külâta uğradık. Çünkü Titus bu- gün deniz sahilindeki köşküne ha reket ediyor. Tabipler onun üç ay istirahat etmesini tavsiye etti- ler. Bu vesika seni hoşmut ediyor mu?.. Kalip vesikayı okuduktan ve mühür ile imzaları tetkik ettikten sonra: - Mükemmel!. Demek artık Kalip meydana çıkarak istediğini yapabilir. düsün sukutuna dair konferanslar verir. — Öteki taahhütname de işte! Bunu bizzat Prens Domisyen im- zaladı. Bu teahbütle yahudi esi- resi sana intikal ediyor. Mem - nun musun?. tı: — Senin imzan ile Prensin im- zası birbirine çok benziyor, Çünkü Saturius şahit sıfatiyle taahhütnameyi imzalamıştı. — Evet, imzalarımız birbirine benzer. larımızı efendilerimizin yazısına, damgasma | benzetmemiz âdettir. — Pek âlâ, bunları kabul edi- yorum.. Kalip, misafirine yaklaştı anlattı: — Hasmın adı Markustur. Ken- dişi Titusun kumandası altında Kudüse karşı harbediyordu. Mer- yemi satın alan- odur. Meryem onun Agrippa caddesindeki evin- dedir. Bu ev, Bahtiyarın evi di- ye meşhurdur. — Markus mu?!.. Bu adamın ölüm haberi geldi.. Onun için malmın kime intikal edeceği ko- nuşuluyor... Markus, İmparator Neronun (ogözdesi idi. Kendisi büyük bir adamdır. Yaşıyorsa Domisyenin bile ona diş geçirme- lü müşküldür, Bu adamın hayatta olduğunu nereden öğrendin?. — Dostum Kalipten!.. Kalip Meryemi satın alan karıyı takip etmiş, onların Markusun eyine girdiklerini görmüştür... Markus bu kızı Essenlerin köyünde sev - mişti, — Hikâyenin ! kalmadı. Anladım. Fakat Markus müzayedeye girmiş ve kızı almış-! tır. Ona ne yapabiliriz?. — Markus cânidir. e Ya yazıyı meydana çıkaracak olursa ! Dilerse Forumda Kus! Kalip taahütnameyi tetkik et-| Bizim yazımızı, damga- | — O halde hasmına adını söyle, | ve| gerisine haçet| makta idiler.. ri, Kam; Kartal -—— Kavgası EE Muharriri : Ömer Rıza —410 — — Neden?. b calan — Markus, yahudiler tarafın « dan esir edildiği halde Titusun | €mri hilâfına hayatına nihayet ver memiştir. Titus Metler ve Acemler gibi bu şekilde hareket edenleri ölüme mahküm etmektedir. — Fakat bunları kim isbat ede- bilir?. — Kalip.. o idi. — Fakat bu hınzir Kalip ne rede?. — Burada, karşınızda!. — O halde iş kolaylaştı. di ne yapalım?. — Efendiniz Markusun tevkifi- ni emretsin. Onu muhakeme et- tirsin ve Meryemi tutarak bana versin, — Peki!. Titus hareket ettiği is çin askeri işleri braderi Domisye- İ ne devretti. Artık allaha ısmarla- dık. Senin şahadetine müracaat j edilecektir. — O halde esire de bana tes » lim olunacak mı?. — Ona şüphe etmiyorum. Fa- kat belki de onu tekrar satılığa çıkarırlar. Sen de müzayedeye iş- İ tirak ederek alırsm. Sana her | hizmeti ifa edeceğime emin ol. — Sen bana bu iyiliği yapar“ san ben de sana elli sisterina he - diye ederim, — Teşekkür ederim. Hediye « ler dostlukları tarsin eder. sz 5 # Vekilharç Kalibi bırakarak git- ti.. Ertesi sabah Kalip yazıhane- sine geldiği zaman Prens Domis- yenin maiyetinden iki adamm kendisini beklediğini gördü. Bun lar Kalibin derhal kendilerine re- fakat etmesini istediler. Kalip sordu: — Nereye?. — Şahadet ifası için saraya! İ Kalip rakibinin yakalandığını anladı ve içi sevinçle doldu. Mu- hafızlarla birlikte yürüyen Kalip yolda düşündü. Kendisi cessur bir adama karşı şahitlik ediyor ve yalan söyliyordu. Fakat Kalibin içi, zaferin neşesiyle o kadar kör- leşmişti ki, yaptığı cebinane iha- neti hoş gördü. Çünkü Merye - min artık kollarına düşeceğine hükmetmişti... Namus bahasına hırs teskin edilir miydi?. Kalip buna müsbet cevap veriyor ve Markusun ölümünden sonra Mer- yemin onu affedeceğini sanıyor » du.. , Çünkü onu esir eden Şim- Saturius, onu dış kapıda karşila * dı ve Kalip sevinçle sordu: — Yakaladınız mı?. — Yakaladık. — Hepsini mi?. — Kadın ortada yoktu.. — Nasıl yok, nereye gidebilir? — Bilemedik. Sen biliyor mu- sun?, — Bilmiyorum.. Onu bulama - dıktan sonra beni ne diye çağır - dınız?. — Şahitlik edeceksin.. Kalip ilerledi ve iç odaya gir di.. Ortada erguvani elbiseler i- çinde Prens Domisiyen görünüyor- du. Onun sağında ve solunda kü- çük masalar vardı. Bunların ö- İnünde Domisyenin zabitleri our « Bir yanda iki kâ- tip bulunmakta idi. Sonra Dömi- syenin önünde müddei duruyor « du.. | (Devâmı var) Sarayın kapısına varmışlardı.. * |