| "| Sui istimal kın Büyük Romanı KİMSESİZ V Mayıs 1933 Tefrika W Nakleden: Selâmi izzet Cevap vereyim mi, vermiyeyim ı oDidar Hanım, nasılsa ısrar et - ir bir an düşündüm. Nihayet dim kiz dap, Hayır, ben değişmedim. Siz miş,, Şadiye de, fazla sovukluğa olmıya karar verdim. De - i mahal vermemek için, daveti ka - bul etmişti. Misafirini, yani gelini güler yüz im için, Şadiyenin ar -| le kabul etti. Hararetle elini sıktı. kadayısmız, Artık benim de bir ar | Sonra, Senihayı tepesinden tıma- 0! Ninem bazı üzerine ke. din Dâzarı *tiyorum, seyler söyledi, bunun a atin önüne eğdi, daha doğru- medi w büktü. Bir şey söyle - deme ça vermedi. Fakat &. Bu güne kadar, benim ne de - den stediğimi, yarım sözlerim - Sağ du, Na mektupları yerine koy - m Poz İd an, okuduklarını düşün- İN e ber mektubunda Nâ - bir Ne sediyordu. Neden için - Aİ ıntı vardı? Gönlünü kap ig e hüzün nedendi? Mine Fa Bözleri, Senihanm res - i "ti, Bu yarı karanlıkta re - Yal meyal görünüyordu. İrNa,, hayatmı vakfetmişti. E- de l T onun eski tanidığı Nâ- b D ii | dem derine Bakan baktı Onda Er değişmemişse, bu Kız misafirlerinin yanma gitti. Kürdi başka kime emniyet edebi - wi İzdivaç, hayırlı bir iş olur - eğ Senihanın resmiuden iğ bu temennisine en . Da hüzün dağılmı - ; pi “ir yeise kapılıyordu İN İÇİn, bu temennisi » GArDiyaşa, zormuş gibi... Sl kai e, den karşıl ih yolcularını iskele - Köprüye ia edi ördü en Senihayı ka- sallıyarak, minik “Pücükler göndermeğe Sütü da ri Adaya Beldi geleli, Seni i a Senih. m İnmemiş, ei e yağı Şadiyeni Mae ar nda ka Yuştum ! Bu tek keli , t i ime Şadi- Vm kadar ürpertti, Vi artık; artık ” Seniha “medin mi? X i özl, Z “Yenuin gözle « — i dandı;* MİDİ any; Adam bahsotmiyelin, İmutuk söyliyecektir. zannederim, Fakat | ğına kadar süzdü: — Bakayım sana.. Elbisen fe- ndimi topladım. Herke- | na değil.. Yakışmış..... Yalnız faz- | dikkatını celbetmemek | Ja kapalı. Şadiye Hanıma söyle de, biraz daha dekotle gezmeğe müsaade etsin. Senihanın kaşları çatıldı, fakat ne | ninesinin son sözünü işitmemezlik- ! iğimi pek iyi anlamış-| ten geldi, sadece: — Tuvaletimi beğendiğiniz için sevindim, dedi. — Senin beğenmiş olman kâfi - ancak sen anlardın Şadiyeci- | dir kızım.. keyfine bak.. Yirmi ya- şının kadrini bil. Eğlen, gül... Bu aralık yeni bir misafir gel- di. Didar Hanım bu beyi karşıla - dı. Beyefendi, Senihaya hayran Aksam oluyordu. Etraf karar » | oldu: bir çok kompliman yaptı. Didar Hanım: — Sonradan güzelleşti, dedi, küçükken pek güzel bir kız değil- di. Şimdi artık giydiğini yakıştırı- yor.. Gençlik sihirbaz.. İnsanı af - sunluyor.. Güzelleştiriyor.. Genç - liğin karşısında hayran kalmamak imkânsızdır. Ve gönlünde, ihtiyarlığın acısı- nı duyarak, bir kere daha, derin - sonra Şadiye etrafına bakınıyor, da « vetliler arasında Nâsırı arıyordu. Geleceğini biliyordu. Uzun sene - lerden sonra, onu ilk defa göre | cekti, Bir köşedeki koltuğa oturdu. De- mek Nâsır henüz gelmemişti. Gel- miş olsaydı her halde görürdü, © da gelip onunla konuşurdu. Bu esnada yanına Muammer B. geldi. Muammer Bey muharrir ve münekkitti. — Yanımıza oturmama müsaade eder misiniz hanımefendi ? Şadiye gülümsedi: — Hay hay efnedim. Oturabi - lirsiniz, yalnız bir şartla. — Sartınız? — Konuşmak memnu. — Neden hanımefendi? — Çünkü piyano çalacaklar. İş- birbirlerin. sarıldılar, | ** Cemile Hanım piyanoya oturdu. Bilirsiniz ya, ben piyanoya bayılı- rım. Çalınırken ne ben konuşurum, ne de başkasını konuştururum. Muammer Bey gülümsedi: Devamı Var nelinismak NK... Danimarka, hava kuvvet- lerini arttırıyor ! Danimarka hükümeti tarafın - dan İngiliz tayyare fabrikalarına .130 harp tayyaresi sipariş edilmiş» . | tir. Bu arada bombardıman tay - yareleri de vardır. Bu otuz tayyare, Danimarka hükümetine 100,000 İngiliz lirası- na mal olacaktır. kimin “ Alman iş cephesi ,, kongresi BERLİN, 10 (A.A.) — “Alman Iş Cephesi,,nin -Bütün içtimai sı - nıfların ve mesleklerin bir araya gelmesile canlanan milli birliği temsil edecek- kongresi bugün öğ- leden sonra Prusya devlet şurası salonunda açılacaktır, Başvekil M. Hitler, İş cephesini himayesi altına alacak ve kısa bir Davası ağır ceza | mahkemesinde İçinde kadınlar da olan 36 maznun var Eski İstanbul İskân müdürü Ce- mil Beyle bazı iskân memurları ve ! iskân dairesinde işi olan bazı kim- seler aleyhindeki sui istimal dava- sına ait muhakemeye, dün İstanbul Ağır ceza mahkemesinde başlana- caktı Bu davada, Cemil Beyle beraber otuz altı maznun vardır, Bu işle İ muhtelif dereceler de ve muhtelif noktalardan alâkadar görülerek İ mahkemeye verilmişlerdir. Bunlar arasında kadınlarda bulunuyor: Sabri, Emin, Raşit, Mazhar, Naz - mi, Osman, Vedat, Süleyman, Zi- ya, Fatma, Kâni, Hayriye, Melek, Zeliha, Hüsnü, İskender, Cafer, Şaziye, Şevket, İsmail, Atıf, Refik | tarafından ilerliyen ateş, geçtiği | gın çıktı. Koca şeyhülislâm kona: İbrahim, Hıfzı, Mehmet, İnayet, | Hayriye, Etem, Ziya, Avni, Hüse - yin Hüsün, Hayrettin, Cemal, Meh met Hanım ve Beyler. i Bazılarına tebligat yapılamadı - ğından, muhakeme, başka bir gü- ne bırakılmıştır. | Ürken bir manda | Ona buna çarpmış, top- hanede öldürülmüştür 3 ezbahaya götürülmekte olan bir manda Kasımpaşadan geçer - ken bir otomobilden ürkmüş, Şiş- hane yokuşuna doğru kosmıya baş- lamıştır. Yokuş bâğinda mandayı tutmak isteyenler olmuşsa da man- da koşmasına devam etmiş, Şiş - hane yokuşundan Karaköye inmiş İdar zenginleri buraya topluyordu. 0 çi 5 Eyüp yalıları nasıl yandı? Eyüp iskelesi boyunda bir sürü yalı inşa edilmişti. Muhitin mu - kaddes addedilmesi bir çok din - 1708 senesinde bir gece vakti is-| kele başında çıkan bir yangın ya İı sahiplerinin eteklerini tutuştur- du; Sahiplerinin etekleri tutuş- makla kalmadı, yalıların da etek- leri tutuştu. Bir sıra dizilmiş yalr- lar birer çırağ gibi yanıyordu. De- niz baştan başa aydınlanmıştı. İ - kinci defa vukubulan yangın bu sefer daha korkunçtu. Şehrin bir sahayi enkaz haline getirerek mü- temadiyen tevessü ediyordu. Çar- şı tamamile kül yığını haline gel- mişti. Yalıların çatılarından yük- selen alevler her tarafa kıvılcım- lar saçiyordu. Her yalı iskelet ha- line geldikten sonra intihar eden bir zenci gibi büyük bir gürültü ile denize gömülüyordu. Yangın bütün gece devam etti. Sahil boyunu süsliyen yalılardan bir teki kurtulmadı. Sabahleyin i Eyübü Ansarın kabrini ziyarete gelenler Eyübü tanıyamadılar. Or- tada ne çarşı var, ne yalı. Hara beler arasında kolsuz bir iskelet halinde yükselen minareden başka bir şey görünmüyordu. Eski saray yangını Üçüncü Ahmedin tahtı işgal ettiği bir sırada “Eski saray,, da çıkan bir yangın da şayanı dikkat- ”e oradan Tophaneye doğru sar - tir. Deli Petro ile kati bir savaşa mıştır. Manda yolda bir kaç kişiye! giden Baltacı Memhet Paşa İstan- ,çarpmış, bunları yere düşürmüş! buldan uzaklaşmıştı. Bir bayram ise de yaralanan olmamıştır. Man » | gecesi Beyazıt meydanı şenlik vel- danın tutulamıyacağı anlaşılınca | veleleri ile çalkanıyordu. “Eski sa- polisler tarafından Tophanede öl-| ray,, bahçelerinde bin bir eğlence A EŞ 7 5 yar ŞŞGMMNA A — VAKIT 11 Mayıs 1933 Istanbul Cehennemi TARİHTE BÜYÜK YANGINLAR i Yazan : Niyazi Ahmet —— Sarayı atikın şehsüvarı kadim odası tutuşmuştu !.. 4 ra atarak koridorlardan koşuyor z lar, damlardan kovalarla su boşal- tiyorlardı. Hiç şüphe yok ki bu- nu, iş bittikten sonra kise kise ak»- çelere nail olmak kaygusile ihtiyar ediyorlardı. Maamafih bu hum - mal: faaliyet neticesiz kalmadı. Yalnız Sultan Murat (o kas- rındaki daire yandıktan sonra sa- raym diğer aksamı kurtarıldı. > Nazirsiz Şehislâm konağı nasıl yandı! ş 1765 yılında Karaman sında nazirsiz şeyhülislâm Mi mut Efendinin konağından N ğınm pençerelerinden fışkıran a levler göğün bir katına yükseli » yordu. Ateş ani olarak konağı mişti, Konakta bulunanlar hal canlarını kurtarabildiler. Halk konağın etrafını sarmıştı. Konak uşakları, kâhyalar gırtlaklarını par çalarcasına bağırıyorlar: 4 — Bre kardeşler, nâr savlet artırır. Tedbir gerek... Diyorlardı. Fakat birikmiş binlerce halk elin kımıldatamıyordu. Ellerinde i idolu kovalarla bekliyenler bile a teşe bir damla su serpemiyo Cünkü, yeniçeriler yangın I sına henüz gelmemişlerdi. Yeni iriler gelmeden hiç kimse elini dıramazdı. n a Halk yeniçeriler geldikten sonra işe başlıyacaktı. Fakat bu b yış ta ateşi söndürmekten de şeyhislâm konağının kıymetli eşya. larından bir kaçını aşırabilmek i- çin olacaktı. Bu yüzden çok d i yeniçerilerle baldırı çıplaklar iki i taraf olurlardı ve bu karşılaşma - ilar şüphesiz yeniçerilerin lehiı neticelenir, fakat bazan pa i sıyrılır ve kan akardı. vii dürülmüştür, Postalar birliği kongre- sine hazırlık Dünya postaları birliği komis « yonu, 18 mayista Ottavada topla- nacaktır. Bu komisyona mühtelif kıt'alarda bulunan memleketler - den 14 murahhasları iştirak ede - cektir. Ottavadaki toplantıda, komis - lar yapacaktır, Dünya postaları bir liği umumi toplantısının gelecek sene şubat ayında Kahirede yapıl- ması kuvvetle muhtemel görül mektedir. mmm Darülfünunda imtihanlar İmtihanların yaklaşması dolayı - sile liselerde ve Darülfünunda ha- raretli hazırlıklara başlanmıştır. Hukuk fakültesi müderrisler meclisinin verdiği bir karara göre hukuk imtihanlarında sorulan su - allere cevap verilmesi için her ta- lebeye on beş dakika tahsis edile - yon, umumi toplanlı için hazırlık» | ğuna zahip olarak elektriklenmiş tertip edilmişit. Minarelerde ya- nan mahyalardan maada her ta- rafta ışıldıyan meşaleler (| etrafı gündüze çevirmişti. Saray bahçe- sinde bir sürü cariye çılgın kahka- halarla gülüyor, haremağası bir ke nardan kalın dudaklarmı şapırda- tarak bu narin kızlara hayran hay- ran bakıyordu. Harem ağası hızlı hızlı kolunun dürtülmesile kendine geldi. İlk an- de, saray erkânından biri o oldu- Şeyhislâm Mahmut Efendi ko- nağında da böyle bir arbede b lenebilirdi. Biriken halk parti paı ti olmuştu. Yeniçeriler geldiği sa- niye konağa hücum vaziyetinde i- diler. gi Uzaktan yeniçerilerin oğultul; ir duyulmağa başladığı vakit sa - rayın çatılarından siyah dun e i kesilmiş alev sütunları fışkır du. Çapulcular sabırsızlanıyor, niçerilere küfrediyorlardı. Yeniçeriler, konağın etrafını gibi kendini topladı. Zira buraya 7 dıkları vakit konakt, da başka kimse giremezdi. Karşısın- başlamıştı. Geldin da ağasınm keyfini bozduğu için pan alevli tahta Op sırıtan bir zenci görünce hiddetle | yara dağılıyor, kimse ko “İgerildi: nağ , i < ağa yaklaşamıyordu. o Bir kaç — Gozunu şıkarurum edepsuz»- | dakika sonra Bazirsiz şeyhi Diye bağırdı. Fakat, gelen ha- rem ağasının arkasmdan kadınlı erkekli korkulu çığlıklar duyunca mm nazirsiz konağının kiremitl, akmağa başladı ve büyük bir rültü ile olduğu yere çöktü. pi Konağın yal ile iş bitme —N i a yanması ile iş bitm e var, ne oldu?. Diye or işti. Birer z > İL ce çapulcu nimetlerini ellerinden kaçırtan yeniçerilere açıktan ğa küfürler savurmağa b hal ' Burunlarından soluyarak geln ş İ yeniçeriler buna tahammül ede : — Yangun!. Cevabını verdi. “Sarayi atikin şehsüvarı kadim odası, tuluşmuştu. Dairci hüma - yunun saçaklarından boğucu du- cek ve bu müddet zarfında cevap mezlerdi. Bir tanesi palasını si « manlar çıkıyordu. Sultan Murat yarükağı ceklerdir. vermeyen efendi muvaffak olma - | kasrındaki daire tehlikeli idi. Der- mış sayılacaktır. Talebenin çok|hal yeniçeriler ayaklandırıldı. Ca- olması dolayısile böyle bir karar| piyeler harem ağaları ile birer kö- alınması zaruri görülmüştür. Mu -| şeye sıvıştılar. vaffak olamıyan efendiler bittabi| O Yeniçeriler, ölüm tehlikelerini eylülde ikmal imtihanlarma gire- | göze alarak, hayret verici bir sü - ratle ateşlerin içine a! ei , MÂ — Bre nadanlar... Şeyhislâm E ii fendinin servetü samani yanar siz kelpler gibi... a Baldırı çsplaklar yeniçeriyi la söyletmediler. Hep birden ü rine çullandılar... ati 10” ,. Devamı Var