3 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

| < Si ——. ME ETA. —8 — VAKIT 3 Mayıs 1933 Harikulâde Aşk ve Macera Romanı LK A fo Memleket Haberleri e Edremitte | Ahıdağındaki soygül No. 47 | —— Kadınlara Hâkim GE ede fa. Dedi ki: | onun için tatlı bir şüphe.. Bu ane — Evvelemirde büyük Fenelo-! kadar kilitli kalmış olan ruhunun - 2 Y nun şu şaheser parçasını okuya -| içine bir şeyler girmistir ve ruhu cağım. İsmi “Halis aşk üzerine| hayret içindedir. tahayyül,, olan bu küçük parça,! Fakat birdenbire bitişik oda - hakikaten emsalsizdir. i dan, sanki duvarları iter gibi, ağır Papas birdenbire ayağa kalk -| bir erganun sesi yükseldi. Bu aça- ve giydirilen çocuklar EDREMİT (Hususi) — Edre - mit hemen hemen tamamen bir Sultan Reşadın müftü Efendiye hediye 103 saat ve Ebe Hanımın gramofonu inegöl, (Hususi) — Geçen sene! h Buraya kadar yazdığı” : | Ahıdağında bir «soygunculuk hâ - | ler Ahıdağı soygunura * tı, gözleri şimdi bir, kor gibi ya -| nıyordu. Yüksek sesle okumıya | başladı: | — Ey allahım! Ey aşk! kendi | kendinizi seviniz, bu suretle se- vimli olduğunuz derecede sevile - ceksiniz ben ancak huzurunuzda yanıp bitmek üzere varım. Mih - raplar önünde yanan kandiller gi- bi. Seviniz, ey aşk! Zayıf mevcu- diyetiniz içinde hâkim güzelliğini- zi sevinz. Ey güzelik!.. Ey sonsuz güzellik! Kalbimi yakınız, kavu - runuz, bitiriniz , İhtiyar papasın #esi alçalıp yükseliyor, yüzü kelimelere canlı birer mana veriyordu. “Aşk,, ke - limesi ağzından adeta bir feryat halinde çıkıyordu. Jeneviyev dirseğinin o üzerine doğrulmuş dinliyordu. Şayanı bür- met bir ihtiyar, bir allah hâdimi - nin ağzından çıkan bu sözler, o - ba kimdi?. İhtiyar papas uyanır gibi başı- nı kaldırdı ve: — Unultmuştum, yavrum, dedi, ben vaktile, daha henüz birkaç günlük için, zavallı bir çocuk bu- lup yanıma almıştım. Onu, elim - den geldiği kadar, allah korkusu ve musiki aşkı içinde büyüttüm. Şimdi bir san'atkârdır, büyük bir san'atkâr... Ruhu, sizinki gibi zi - yadardır, bir nurdur. Bir tek kü - çük leke bile yoktur. Duyuyor mu sunuz?,. Gözlerinizi (kapayınız.. dinleyiniz.. bütün ruhunu musiki- ye veriyor.. musiki... Genç kız, doğrulmuş dinliyor. Fakat, sanki sihirli bir rüzgâr gibi, ses onu yatağına uzanmıya mecbur ediyor, papas devam ediyor: — Şimdi, dua odaşma geçece - ğiz. Orada biraz okuyacağım. Ay- ni zamanda, kendime evlât edin » zeytin yağ mmtakası bulunması | disesi olmuştu. Bu çirkin işi yapan | hasebile yağların elde kalmasın -| ları ele geçirmek için Vali OFatin| dan, müşteri çıkmamasmdan ve fi- | B. bu yere yakın köy ve kazalarda | atların çok düşkün olmasına rağ - | yapılan tahkikatı kendisi idare e! men gene istekli bulunmasından ! diyordu. Bir iki gün arandıktan çok fazla bir mali sıkıntı içinde - İ sonra soygunculardan birisinin Tavşanlının Çukurca köyünden İz zet olduğu anlaşılmış, hemen ya - 0'ü alel berat büken değii hal kalanmıştı. Bunun üzerine öteki de ihracat yoktur. Dahili sarfiyat soyguncu arkadaşlarının da Sü -| d pürdü köyünden Hasan Tahsin ve a başka senelere nazaran daha Hamidiye mahallesinden Küçük ! Hüseyin oldı d ıkmış - | Müstahsil, fabrikatör bu yüzden e Eİ ve “Tabsinle; Küçük İ fena şerait altında kalmışlardır. Hüseyin hemen ele geçirilememiş- Diğer toprak mahsullerinin va- | ti, ortadan kaybolmuşlardı. İnegöl i ziyeti iyidir. Havalar ve yağmur « | kaymakamlığı Küçük (Hüseyinin azdır. dir, Bu senenin yağları gayet nefis reketli olacaktır. tığını haber alarak mahalline yaz- dı, Küçük Hüseyin Balıkesirde tu- — ve bakım evi tuldu, fakat buraya gönderilirken Edremidin en büyük iki ibtiya -! jandarmaların yanımdan sıvışarak cını belediye bu sene karşılamağa | gene kaçtı, Küçük Hüseyin bu se- Zeytinyağı, su, Bakım evi v : nun melek hasletini incitmiyordu.! diğim çocuğuma yeni yaptığı par « Bu sözler onda hayret uyandırı -| çalardan birkaçını çaldırırız. yor fakat onu isyan eltirmiyordu.! (Bu sözleri duyan matmazel Lu- Genç bakire bu kelimelere bir ma“) iz, birdenbire yerinden sıçramış » na vermek için uğraşıyordu. “Hay. | tı. Titriyordu. Ne oluyordu bu li yakan, kavuran aşk, genç ve te-| genç kadına?, Renginin uçuklu » çük Hüseyinin işlerinde” bunun evvelkisi var ki 9 dana çıkmıştır: Ahıdaği Gi nundan çok daha evvel 9 i hırsızlık oluyor, bir gece “5 Büy fendinin evinden bazı 697. arada sonuncu Mehmet Üsküp seyahatinde kendi! diye ettiği çok kıymetli vir aşırılmıştı. Bundan bir kaç gec€ Ebe İhsan H. m halı, gi bi pahalı eşyası çalın: sızlığı yapanlar o zaman çıkarılmamışsa da €$' kısmının Domanıçta olduğ! lerek toplanmış, yalnız bu olduğu şüphe edilen KüKÜ yin o zaman ele geçi Şi“ Şimdiki yakalanışında bU 13 leri de karıştırılarak bur#* sızlığın da kendisi tarı pıldığın itiraf etmişti. Pi azmetmiştir. Eybek suyunun isa “| fer izini belli etmeden kaçmış ol - | yalardan müftü Efendinin" leşi için bütün istihzarat yapılmış - tır. Yalnız karşılğını bir kısmı yağ | olarak durmakta olduğundan yağ- i ların satılmasında isale ameliyesi- | ne başlanacak, ve bir kaç ay için- de ikmal edilecektir. lar müsait gitmiş olduğundan be-| Balıkesir ve İzmir taraflarına kaç miz kız için karşılığı olmıyan birer sözlerdi. Ibtiyar papasın gözleri, kızda durdu: “ws Şimti, dedi, bu fevkalâde parçanit'son kısmını benimle be - raber yüksek sesle tekrar edecek - siniz. Haydi, tekrar ediniz, Sevi - niz.. ey aşk... genç Jeneviyevin yüzü birdenbire ğundan, büyük,ve derin bir heye-| can içinde olduğu belliydi. Papa * sa yalvaran gözlerini dikiyor. Fa- kat papas başını sallıyarak: Gene 1933 senesinde memleket- te bir bakım ve yardım evi tesis e- dilecektir. Esasen elyevm tamira - — Matmazel Liz, diyor, git » | & ikmal edilmekte bulunan bu sıh- me sanliniz yaklaştı. Gidiniz ve | hat müessesesi tamiratı, müteakip vazifenizi görünüz... Unutmayı - | açılacaksada tam kadrosile ancak nız, orada,. en son kulübe içinde... | haziranda açılmış bulunacaktır. Kendini ihata eden ebedi karlar Çoçuk bayramında İ en sonuncu.. anlıyor musunuz... pembeleşmişti. Emir, kendisini de bu sonsuz imana iştirak © ettir mek istiyen mukaddes bir ihtiyar- dan geliyordu. Bundan daha asil| ve daha dini ne olabilirdi?, Bu - nunla beraber henüz kadın olma! mış çocuğun ağzı kilitlenir gibi o - luyor, ve bir nefes halinde tekrar ediyor: g> Seviniz... ey aşk!. Onu bir an gözlerinden ayır - muıyan ihtiyar: »—— Daha yüksek sesle yavrum, diyor, daha yüksek sesle. Bütün! kalbinizle ve bütün ciğerlerinizin kuvvetile bu kelimeyi, her şeyi hulâsa eden bu “aşk,, kelimesini tekrarlayınız. Papasın sözlerine itaat elmek için saf kız, bütün mevcudiyetile gerilerek haykırdı: — Ey aşk.. İhtiyar, sanki bu kelimenin ca- zibesile çıldırmış gibi titriyor ve: — Daha hızlı... daha hızlı,, di- yor, yavrum,. Ruhunuzu yükselti - niz, onu kalbinizden kopararak feryat ediniz, kalkınız.. Bütün si- - hirlerinizi geriniz.. Kendinizi ve - riniz.. ve bağırınız.. Ey aşk! Za - yıf mevcudiyetiniz içinde hâkim güzelliğinizi seviniz.. Ey güzellik... Kalbimi yakınız... kavurunuz.. bi» tiriniz... Ihtiyar, diz üstüne çökmüştü. Matmazel Laiz sallanıyor. Düş- memek için, bir elile bir sandalye- ye tutunuyor, ve yalvarıyor: — Bir saniye.. bir defa. htiyar inatçıdır; bir kapı açı - yor: — Gitmen lâzım matmazel Lu- İZ. Ses sert, âmirane hatta zali - manedir. Kadm, mağlüp, başını iğerek yürüyor, ihtiyarın yanm - dan geçerken, son bir defa olarak tecrübe ediyor: — Saklanır, kendimi göster - mem... Sadece onu görmek, göre - bilmek.. İhtiyar, eliyle ağzını kapata » rak, odanın nihayetinde, kendileri ne hayretle bakan genç kızı gös - teriyor. Matmazel Luiz birdenbire susuyor. Papas: — Benim küçük periciğim, di - yor, işini bitirip geldiğin zaman sana istediğinden daha çok bir şey yapacağım. Onu sana bir ge - ! ce, bütün bir gece vereceğim. Matmazel Luiz sevinç dolu vahşi bir sesle haykırmaktan ken - renginde mi acaba.. en sonuncu. Çocuk bayramında Himayelet - Falin çalışakn reisi Doktor Kâmil Emin Beyin ve idare heyetinin u- nutulmaz gayretlerile 50 çocuk giydirilmiştir. Ayrıca çocuklara parasız sinema tiyatro temin edil- miştir. Öğleden sonrada yine bir i tren çocukları bedava Akçaya gö- | türüp getirecektir, İ Cümhuriyet meydanın da büyük tes'it merasimi yapıldı, Cemiyet re- isi Kâmil Emin Beyin hitabesile başlıyan merasim çok parlak oldu. Osman Sahte antikalar İstanbuldan Orduya giden bir kaç kişi bakkal Mehmet Efendiye 100 küsur lira mukabilinde, yarım okkalık bir bakır lâvhası üzerinde yapılmış asarıâtikayı altın diye satmışlardır. Mehmet Efendi, âsarıatikayı ku- yumculara muayene ettirdikten sonra bakır olduğu anlaşılmış ve meseleyi polise haber vermiştir. i Tahkikat neticesinde bu dolan- Elleri yüzünde, sanki ( birdenbire derin bir duaya dalmış gibi don- muş kalmıştı. Matmazel Luiz de ellerile yü - diri alamıyor. Fakat papas, ka - İ dırıcıların büyük bir şebeke halin- pıyı kapatırken bu ses, kapmın'g. çâbeeieli ni inuğdanın ; lap sesiyle karışıyor ve genç kızın duy mijtır; Şabeks “yaka tük Se masına mâni gine | bekenin'elindö bu böle Bü il TSİ İİ çok olduğu anlaşılmıştır. eynep Kamıl hastanesi “ Üsküdardaki Zeynep Kâmil has Gönende kuduz tanesinin mayıs nihayetine doğru | oGönenin Sarı nahiyesinde bir açılmasına çalışılmaktadır. Has »| kız kuduz köpek tarafından ısırıl. ! tanenin elektrik, su tesisatı yapıl » | mış ve tedavi edilmek üzere şehri- ması yakalanmasını biraz daha güçleştirdi, bazı tahminler arasın- Urla eş; da evvelce askerlik yaptığı tanbulda bir kuyumcud# yası da Bursada bulun” hiplerine teslim edilmişti” civarında gizlenmesi de mümkün | sahipleri bilhassa müftü © olduğu düşünülerek oradan araş » | ati tırıldı, orada tekrar ele geçirilerek bir müddet eyvel buraya getirildi. Tokatta Bir erkek bir kadını öldürdü, başka biri de bir kadını yaraladı TOKAT (Hususi) — Tokadın! Omala köyü civarında ot topla -! makta bulunan Dihoy köyünden | Hacı Ali oğlu Mustafa kızı Güli- zarı bu köyden Hasan oğlu Meh - met sağ ve sol büğründen yarala - mıştır. Gene Dihoy köyünden Zan- bak oğlu Mehmet kızı Zekiyeye de Kâmil oğlu Süleymanı sol bacağın dan hafifce yaralamıştır. Güliza - rın yarası ağır olduğundan vilâyet merkezine getirilirken yolda öl - müştür. Suçlular hakkında şiddet- li takibat yapılmaktadır. zamn hi ni son derece mesonun | Zapapammimeizanmişaayine rinin " Yunanistan ve taci! inin meydana çil x vin d) / Iktısadi Habe Yunan konsoloshanesi * b çıları dün İstanbül ticaret gelerek yünlü ve ipekli * Türk tacirlerinin listesini “ tir. : Şark tütünleri ve /* 4 Selânikteki Yunan maye birliği Arjantin n şark tütünlerine fazla iyet verdiğini nazarı di” rak Arjantinde bir şub€ Mi karar vermiştir. A Mısır ve ithal €# Mısır hükümeti ithal * f | karşı yeniden bazı güm Komünistin arkadaşı da | leri ilâve etmiştir. evelki gece yakalandı Zabıta komünistler ohakkında tahkikatına ehemiyetle devam et « mektedir. İstanbul zabıtası son tahrikâtta rol oynıyan ve beş ay evvel hariç» ten geldiği tesbit edilen iki komü- zi mıştı. Zabıta aldığı tedbir sayesin» ! de evvelgi gece de bu komünistin | arkadaşını ele geçirmeye muvaf- fak olmuştur. Seti Kara Ali ve adamları Gebze, Darica ve civarında, a- damlarıma hoşuna gitmediği kim- selesi öldürtmekten suçlu Kara Ali ile onun emrile bu cinayetleri yap maktân suçlu adamlarının muha- kemesi, İstanbul Ağır ceza mah -| kemesinde temyizden nakzen gö - rülerek, bitmiştir. Müddei umumi, evvelce olduğu ri zünü örtmüştü. Genç kız ise, ya -| makta, yatak ve karyolaları ha -İ miz Kuduz hastanesine gönderil * gibi, ceza istemiş, müdafaada be- nakları al al, uzun fakat tatlı bir| zırlanmaktadır. Hastahanenin a «| miştir. Kuduz vak'alarmın çoğal » | raat isteğinde bulunulmuş, muha- zahmet çekerek bitap düşmüş gi - | çılma günü bir merasim yapıla: | ması üzerine Gönen belediyesi ye: | keme karar için önümüzdeki salı niden köpekleri itilâfa başlamıştır. i gününe bırakılmıştır. bi, yatağına tekrar uzanmıştı. Bu, caktır. — enstitüsü azalığına isabetli olmuştur. tebrik ederiz. Bu eşyalar içinde alâkadar eden yalm” zeytin yağlar vardır. Müze mü — Tahsin Beyin P* | bir âzalığ! zesi Topkapı sarayı mü Tahsin Bey, Berlin © enstitüsü azalığına Tahsin Bey, uzun " müze İşlerile uğraş da ihtisas edinmiş zattır. Topkapı sara?” dürlüğüne tayininde" bul müzeleri müdür © İde bulunuyordu. Bilhassa o TopksP' muntazam bir müz€ * esi hususunda çok iştir, r Bu itibarla, Berli” TE