3 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

— 6 — VAN 8 May 1903 : de ve dünyada ray a Bi. Keyif Verici Zehirler m Kaçakçılığı ——--4 üs İN Bir çok evi olan bir kaçakçı .. Esrarcı Hâmit te yakayı ele verdi şebekesi | Kaçakçılar kralının ile uzaktan yakından alâkadar di- ğer bir şebeke Suveysi dir. Bu şebeke de Nafiin şebeke- si derecesinde mühim sayılabilir. Şebekenin iç yüzü mühendis Ali Mahmut namında birinin tev- kifi ile meydana çıkmıştır. Bu za- tın tevkifinden sonra kardeşi “Ali,, nin dükkânı taharri (o olun- şebekesi- | aaa “Yapılan tahkikat neticesinde Sam Minyavinin (o kardeşi olup Portsaitte ikamet eden Mehmet Minyavinin tevkifine saik olmuş ve neticede Mehmet Minyavinin, İstanbuldaki kardeşi Sam namına Mısır piyasasına nezaret ettiğini göstermiştir. Mehmet Minyavinin evinde ele geçen mektuplar onun bu işe iştirak ettiğini açıkça gös- Fransız bütçesi Ayan maliye encümenin- de yapılan teklifler PARİS, 2 (A. A.) — Havas a- jansından bildiriliyor: Ayan meclisi 1933 senesi büt - çe lâyihasının müzakeresine baş - lıyacaktır: Meclis bu lâyihada gösterilen ve meb'usan meclisince kabul e - dilen muhamminatı çok nikbina - ne bulmaktadır. Ayan maliye encümeni reisi M. Regnier meclise tevdi edeceği raporunda encümen namına şu ta- mamlayıcı tedbirleri teklif edecek ir, 1 — Borçlar hakkındaki mas - raflar hariç olmak üzere devlete ait bütün masraflardan birer mik- muş, burada uyuşturucu madde- | termiş ve şebekenin diğer bir ada-| tar ayrılıp alınmıştır. leri muhtevi macunlar yapmak i- çin aletler makineler (o bulunmuş- tur. Daha mühimmi, kaçakçılarının isimlerini (o kayde- den bir defterdi. Bunların oçoğu zabıtaca maruftu. Fakat en çok nazarı dikkati celbeden yeri, Su- birçok esrar veyri namında biri idi. Çünkü bu | ' met Ali Hanefi,, dir. mı da bu sayede (yakalanmıştır. Bu yakalanan adam, “Kâmil Meh- İstanbulda ikamet eden Mısır - İr Sam Minyavi, davada methal- dar olmak sıfatile gıyaben muha- keme olunmuş ve beş sene hapse mahküm olmuştur. Uzun uzadıya yapılan tahkikat | | zatın kardeşi de bir kaç sene ev- | neticesinde bütün şebeke ele geç- vel kaçakçılık yüzünden muhake- | tiği için tam yirmi beş kişi mah-| me olunmuş ve beş sene (| hapse mahküm edilmiştir. Yapılan tahkikat © neticesinde Süveyrinin tevkifine (lüzum gö- rülmüş, onunla ( birlikte Hâmit narında biri de tutulmuş, renin otellerinden birinde oturan bu adamın odasında (bir miktar esrar bulunmuş, bundan başka burada Mösyö “Corç,, namma ya- zılmış mektuplar da elde edilmiş - tir! Bu Mösyö Corç kimdir? Zabıta uzun uzadıya tahkikat yağmış ve heliceye varılmıştı. Mösyö Corç, Süvespinin müte - addit adı idi. Nihayet kendisi de bunu itirafa mecbur olmuştu. Kendisine bu mektupları ren de Berutlu kaçakçı Sultan idi. Tahkikatın devamı esnasında Mısır zabıtası İskenderiyede me- zarlıklar civarında esrar alış veri- şi ile meşgul olan bir takım adam- ların izlerini (o bulmuş, basmış, zabıta ile bunlar arasında vuku bulan şiddetli bir müsade - meden sonra bir miktar esrar elde edilmiş, ve bu kaçakçıların hepsi © de yakalanmıştı. Bunların hüvi- yeti tesbit edildiği (ozaman, hendisin defterinde ismi geçen a- damlar oldukları (o meydana çık- mış ve şebekenin oldukça büyük “olduğu anlaşılmıştı. Gene tahkikat esnasında Şam- hı Halil ile kardeşinin tarlalarında © taharriyat yapılmış ve iki torba — esrar bulunmuştu. Burada da bir takım vesikalar elde edildi. Bu vesikalardan iki bin altımdan fazlaya (esrar satın © alınmakta olduğu anlaşıldı. i Bu alış verişlerde o en mühim Mustafa mü- Bu da zabıtaca maruf- da biri idi, © tu. Ahmet Çavuş derhal yakalar» ; miş ve tetkikler neticesinde onun > İstanbulda bulunan Sam Minyani- ye mühim malümat gönderdiği an- © laşılmıştı. Rusel Paşa bu zat hak- © kında şu sözleri söylüyor: “Bu Sam Minyavi gemilere müteahhitlik yapıyormuş gibi gö-| rünürse de bu işle uğraşması ya- Tandandır. Mısırda © uyuşturucu “maddeleri takip eden (heyet te, Türk zabıtası da bu adamın uyuş- Oturucu maddelerin (kaçakçılığı - »: yaptığma vakıftır. Kahi» | | | Zeyt şebekesi keşfolundu. Bu şe- İden esrar getirterek Mısırm için - gönde- bunları ! i dan biri bilhassa göze çarpmıştı. İde Bilkas namındaki Hidiviye va» rolü yapan Ahmet Çavuş namın - | kemeye sevkolunmuş, bunların içinden birisi kurtulmuş, © geride kalanların hepsi beşer sene hapse ve biner Mısır lirası nakti cezaya | uğramışlardır. Süveysi, mühendis İsmail, mü- hendis Ali bunların başında bu- lunuyordu. Süveysi (o şebekesinden sonra beke de kaçakçılar kralı (ONafiin şebekesine bağlı — idi. Şebekenin başında bulunan Zeyt, (o Filistin- de dağıtıyordu. Zeydin: tevkifin - den sonra bütün arkadaşları da ele geçmiş, bunların hepsi de be- şer sene hapse ve biner Mısır İira- sı nakti cezaya mahküm edilmiş - lerdir, Nafi şebekesinin diğer bir kolu Mahmut Mücahit ile arkadaşları - nın şebekesidir. Mücahidin arkadaşı olan Ce- mil namında biri yakalanmış ve onun evinde ele geçen mektuplar- Bu mektup İstanbuldaki (Sam Minyavi) den Kâmil Azzam na mında birine gönderiliyordu. Bu Kâmil, kaçakçılık yüzünden beş sene hapse mahküm olmuştu. “Sam Minyavi,, uyuşturucu mad- deler göndermeğe hazır olduğu- nu, bunun için emniyete şayan gemiler bulmak lâzım (geldiğini, kendisinin bir Bulgar vapuru ile bir miktar mal göndereceğini bil - | diriyordu. Bundan başka birçok mektuplar daha bulunmuştu. İstanbuldan Sam Minyavi ta rafından gönderilen mektupların hepsi uyuşturucu maddelere işaret ediyordu. Meselâ bunların birin- puru ile 16 okka zeytin yağı gön -| derileceği, bu yağları (o vapurun marangozundan alarak kendisine | nakliye ücreti on altı Mısır İirası | verileceği bildiriliyordu. 16 okka zeytin yağı nakli için 16 Mısır lirası verilmiyeceği belli idi. Bilâkis bir altın, bir okka es- ira i kişidir. rarın nakil parasıdır. Mücahidin İstanbuldaki Sam Minyaviye mütaaddit defalar para gönderdiği ve bir sene icinde 600 Mısır lirası gönderdiği surette anlaşılmış, o Mücahide bu İ parayi niçin gönderdiği sorulunca cevap vermemişti. kat'i bir | 2 — Maaşşlardan ve tahsisat- lardan yüzde beş nispeinde bir miktar ayrılıp alınması, 3 — Devlet tarafından yardım olarak verilen tahsizatın yüzde on nispetinde bir miktar kesilmesi. 4 — Harp esnasında dul ka - ıp tekrar evlenen kadmlara veri- en maaşların kesilmesi, 5 — Muhariplere verilen teka- ütlük maaşı ile herhangi diğer bir talısisatın veya (askerlik maaşının bir şahıs uhdesinde top- lanması, * Bu tedbirlerin kabulü halinde bu suretle bütçedeöi açık umumi borçların istifasına tahsis oedilen maaşın, 3 milyar 198 milyona inecektir. Ayan maliye encümeni o bütçe müzakeresinin daha başlangıcın - da bu arzuyu göstermiştir. şebeke ile alâkadar olanla- rm hepsi beşer (| sene hapse ve 1000 Mısır lirası nakti cezaya İ mahküm olmuşlardır. Geçen sene içinde daha bir çok kaçakçılık vak'aları yakalanmış | para tutarmdan daha aşağı olarak | fakat bunların çoğu firari o mahi-| yette kalmıştır. Meselâ “Edip,, olduğunu söy - liyen biri üzerinde bir şişe kokain bulunmuş, edip olmak hasebiyle kokain kullandığını, bunun yazı yazmak için lâzım olduğunu söyle- miştir. Bu ufak tefek kaçakçılığı yapanlar arasında kadınlar da var- dır. ... Tutulan istatistiklere göre ka - çakçılık için kullanılan vapurlar içinde geçen sene zarfında en çok | uyuşturucu madde (taşıyan, Ro- manya vapurlardır. Bu vapurlar 105 kilo 934 gram esrar, afyon ve eroin taşımıştır. Bunlardan son - Masajeri Maritim (geliyor. Bunlar da 105 kilo taşımıştır. Fa- kat kaçakçılarm kullandıkları en mühim vasıta kayık (ve yelkenli gemilerdir. Bunlarla (kaçırılan miktar 526 kilodan fazladır. Mısırda bu çeşit kaçakçılık ile Stepte Kırıkkale: Makinenin, kk dokunduğu yer çölün ortasında bi- kırtıveriyor. Kırıkkale böyle © bozkırın © ortasında ba-| ca, fabrika, asfalt, hen - dese, boyalı ev, o sağlam ta- van, iş gömleği ogiyenalm terli insan demektir. Kırıkkale (bana, kopmuş bir film praçası, sarı bak- kal kâğıdına yapıştırılmış tesirini | yaptı. Kırıkkale başlı başına min- nacık bir fabrika yuvası, sağı, 30- lu, önü arkası bozkır. İstasyon kalabalık,.. Siyah giy- miş hocalar, iş gömlekli işçiler, ustalar, mühendisler bereli kadın- lar, irili ufaklı çocuklar bayraklı vagonların etrafında - toplanmış - lar; anlaşılıyor ki seyyar terbiye müzesi, halkın akınına uğramış. » # # işte le olsa yepyeni bir medeniyeti fış- | Bu müzesi Kültür treni üç vagondur. üç vagon seyyar terbiye diye çok mütevazı bir isim almış- tır. Fakat bu üç vagonnu içine sokulan fikir, trenin yüklendiği dava pek büyüktür, Üç vagonun ifade ettiği mana sade terbiye meselelerinin teknik işleri değildir. Vakıâ maarifin ve İ terbiyenin teknik işleri de ehem - miyetli bir surette terbiye müze - sinde yer almıştır. Fakat asıl he- def, asıl canlı gaye yeni Türkiye - | nin eski Türkiyeden ayrılan dö - nüm noktalarını tebariz ettirmek» tir. Bu fark üç vagonu gezen her adamın kafasına bir balyoz gibi çarpar. Türkiye neydi, ne oldu. Re »- simle, grafikle, yazı ile kitapla an- latılan şey budur. - Birvagona giriyorsünüz; sizin karşınıza falaka, cüz kesesi, rah - le, divit çıkıyor, fakat hemen o - nun yanıbaşında yeni mektebi, bü- tün unsurlarile buluyorsunuz. Fo « toğraf, grafik, resim yeni mekte- ! bi anlatıyor. Üç vagonu dolaşan adam 1920 den sonra doğan Tür - kiyenin manasını anlamakta güç - lük çekmiyor. » #* “Seyyar terbiye müzesi,, kül - tür ve medeniyet davasının step- lerde dolaşan, her uğradığı yere yeniden bir parça veren bir hal - dedir. Ben vagonları gezerken ye- ni nesille eski nesil arasındaki farkı daha iyi anladım. Türk ço- cuğunun elinden çıkan işler, ka - fasından çıkan fikirlerle dolu o - lan tren her istasyonda köy hoca - larının, kasaba hocalarının bilgi - lerini, düşüncelerini cilâlıyan, on lara en modern usulleri götüren altı kişilik bir genç kafilesi stepte meşgul olanlar büyük tacirler 273 | Bunların 95 şi Yunanlı, 38 zi İngiliz, 48 zi İtalyan, 28 zi İ Fransız, 37 si Mısırlı, biri İranlı, 4 dü Çinli, 5 şi Romanyalı, 3çü Alman,, 2 si Ermeni, 9zu Türk, biri Lehli, biri Filistinli, o biri A- vusturyalıdır. büyük İçlerinde Ayni işle meşgul olan komisyoncular 104 tür. Türk yoktur. Küçük tüccarın hepsi 763 tür. Hepsi de Mısırlıdır. Küçük komisyoncular 148 dir. Hepsi Mısırlıdır. (Devamı var) Kasımpaşa mıntakası dahilinde | -slunan ilk mektepte mevcut 500 fakir ve gıdasız çocuğa Kasımpa- şa Hilâliahmer şubesi tarafından! durmadan, dinlenmeden Ankara | o .00010089988U3AA 280 00EEAEAAABAEOLAUUASENUEE1 KENARA EEEKEKABAANANE Ee 440000 Hilâliahmer haftada dört gün f fak çocuklara yemek veriyor ——— maal am a ağaç yetiştirir givi? fikri, yeni hayatı sinemâ ü fikle, kitapla, konferansla: ekmiye çalışıyor. *»- 5 Kafilemiz bir fikir 58 halinde çalışıyor. Fikir ini mel birliği, çalışma birliği 9 Kafi lenin reisi dektor M.“ Bey * vermeli dine adeta din edinmiş bir 3 ik “İnsani “İnsana sağlık, daş. Vakıa hek | lık verme,, dini diye tarif 1 Fakat biz ne hekimler gördü sanlık hekim ticaretini ve egoizmini ne kadar çok ti ti. 4 Reşat Şemsettin benim ta © fürundan arkadaşımdır. Bu değerli arkadaş kalbini ve : | ise ve Türk insanlığına ver Fikir davamızda sessiz bir * gibi. İsmail Hakkı, maarif © tinin mektep müzeleri müdür” İstiklâl harbinde tanıdığım kadaş değerli bir fikir adi? gi | İş ve meslek terbiyesi el işler | beri, mürekbinin ruhu, san* biyesi, eserlerile değerini ta” tır, Gazi muallim mektebi rından Hayrullah ve Ferit 7 Almanyada okumuş, dürüst © celi, ve memleket davasının liğini ve hususiyetini pek lamış arkadaşlar. 85. f Kırıkkaleden kalkıyor kalkış pek firaklı. Çünkü iyi ca, kadm, çocuk trenin et asılı; “— Bize kitap verin.. ”— Ne Kadar ısterseniZ ra verelim.. kitap verin.. Bizi bırakıp gitmeyin.. Sadri EH Bir dıvarcı ve bir s4 Bir dıvarcıyla bir srvas Büyükderede bir çöpçüyü müşlerdir. Hâdise şöyle olm üyükderede bir piyasa / * İlerliyoruz... vardır. Bu caddede ven ASİ res isminde biri ve m isminde diğer biri çalışmak ki, bunlar ikisi de arkadsi Z Gene bu caddenin bi s vardır ki, ismi Yusuftur. A? e la, Hazares, sokağın erke Z pürülmesine (o muarızdı kendilerine ait eşya ötey? wi dağıtılmaktadır. Dün “1 den çıkan bir havanda ge Anastaş çöpçü Yusufu dö ie dir. Suçlular hakkında başlanmıştır. haftada dört gün sıcak V silmektedir. Bunlardan onuncu cak yemek yedirilirke” fotoğrafı dercediyoru””