2 Mayıs 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5

2 Mayıs 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

in Büyük Romanı 2 Mayıs 1933 a Şadiye başını > pe piradan, ruhunu altüst e- kalışı satırlara gözleri takılmış 0 i İyi eya Muhsin Bey onu “aeyyç Sti. Hem de öyle bir aşkla üm ki, böyle sevilen bir ka - E aşkla iftihar edebilirdi. ae 2k iftihar edebilirdi, fakat Bel olabilir miydi? 7 » onun yerinde başka biri “ ei mes'ut olurdu, fakat o, Bi m miydi?, enlem başka bir dü- — Nede, Nünç m mektubu yazan Ti Onu seven Nâsır olsaydı, m, Mv mes'ut olurdu. Bir ün he bir an, bu saadet hulya- pıldı. Fakat kendini çabuk “Tini Zihinden Nâsırı sildi. parmakları arasında ea büktü.. O zaman, yara- De bağ: derin, gözlerle kendi- için he AĞINI gördü. Bu gözler ona > ümitsiz yalvarıyordu. M ve yaklaştı. “çin Bey, güçlükle sordu: kudunuz mu?. Yor, — önüne iğdi. Konuşamı - söyliyemiyordu. Nutku nız il mi?.. Be- unuz değil mi?, bir sesle cevap verdi: affedecek ne var?.. Minneltarım. Size.. *diyors iza Mi? Sö Sesi Yordu, i Mai 4 yleğiüi isterdiniz değil » hafif bir adi e » | gi K : miyordı s7 Bilmiyorum, b * üşünürüm.. ürününde edip edemiyeceğimi — Bel Sem beni Di Seniha Sanal Yaşıyor; inizg, yorum bir istemiye ni - veriyorum, Mi adar ona annelik e - 5 Anneliki,. NA lay o k er isteseydi. reddetmeyi. j lin nefes gibi çıkı - Sözleri halâ yalvarı- ; dai yalan söylemek is- aldatmayı ç. 01 mefeste bile onu ki razı olurdunuz. Ku » Yaşalm... bana bayat ve-| nasıl seni severek sa, ben de öyle ya - m. Kaç kere, kal - sahiden ça - - | ralanmış, yolcu ölmüştür. Tefrika NX 24 KİMSESİZ Nakleden: Selâmi izzet kaldır- | niz... Bu bir vasiyettir. Hem ar - mıldamadan, hiç bir ha-' tık sizi ne kadar sevdiğimi de an-| ladınız... — Ne istiyorsunuz? Sizin ar - zunuz benim için emirdir. Bunu samimi söylemişti.. Fa - İ kat söyledikten sonra irkildi. Ne - yi yapmıya söz veriyordu?,, Ken- di sözlerinden korktu. Mşuhsin Bey: — Ölmeden evvel sizinle ni - kâhlanmak istiyorum.. Ölen bir a- damla evlenmeyi kabul ediniz. — Nikâhlanalım mı?. Bunu adeta haykırarak sordu. Gözleri yerinden uğramış, kor- ku içinde Muhsin Beye bakıyor - du. Acaba sayıklıyor muydu?. Ken- dini kayıp mı etmişti?. Muhsin Bey tekrar yalvardı: — Ne olur Şadiye, buna razı ol. Benim olduğunu bilerek öle - yim. Gözlerim açık gitmesin. Ba- na bu kadar da merhamet etmez misin.. Şadiyem, Şadiyeciğim di - yerek, diyebilerek can vereyim. Merhamet! | | dırmak istiyordu.. Filvaki ona acı” yordu, çok acıyordu. Fakat istedi- ği sey yapılcaak şey değildi. Böy- le bir izdivaca razı olamazdı. Bunun, olmıyacak bir şey oldu- ğunu, bu can çekişen adama an - latmanın imkânı var mıydı?. Merhamet!.. Bir an korktu. Sahiden, merha- mete kapılıp, bu ölmek üzere o - i in terme, Sisiagunuzu bana gos--|-lan adamın ısteğine ramolmaktan Söylemek korktu.. Çünkü bu adam, onu sa- hiden seviyordu. <İie Nâsır salonda oturmuş, Şefika Hanımın gelmesini (bekliyordu. Öyle düşünceliydi ki, Şefika ha - nımın geciktiğini bile farketme - di. İhtiyar kadın: — Atfedersin, seni çok beklet- tim! dediği zaman şaştı. , —İstağfürullah hanımefendi, dedi, ben sizi rahatsız ettim. Ve- daa geldim de, — Ne zaman gidiyorsun?. — On güne kadar. — Öyle ya, geçen gün söyle- i | miştin. Fakat kusura bakma Nâsır, komünal Ki , du.. 'Tekrar| ben sersem oldum... Muhsin Be - Bati, arzusile dudaklarını oy | yin ölümü beni şaşalattı. Korkulu Sadi, bir rüya görür gibiyim. Hey, $ Nâsır başını salladı: istiy, yız.. Yaşa - — Ölmeden evvel de. Şadiye Merridangı. Yorulmaymız.. | hanımı nikâh etti. Bende rüya Cak Hanı | görüyorum zannediyorum... Buna ty, 0s'ut Kklayii ğım., | bir türlü inanamıyorum. | Yeniden, istedim. Haya- Sesinde öyle acı bir ( titreyiş der olacak “mak ne büyük) vardı, ki Şefika hanım dikkatle ye «diyo, Hİ. Senihayı size | yüzüne baktı. Srakmayın Onu sakın yal- — İnan artık Nâsır.. Bu nikâhı ayacak Dee kimsesiz bı- | ne kadar imanla arzu etti, ki ni - değil mi? kâh kıyılıncaya kadar yaşadı, hem de kendini hiç kaybetmeden yaşa- dı... İmzasını da attı. Ondan son- ra gözlerini yumdu, bir daha aç - madı... — Bu izdivaca nasıl mâni ol - madınız?. Muhsin bey gene kendine acın- | Yabancı sözlerin karşılıkları Kadıköy lisesi hocalarının bul- dukları karşılıklar Mahdut — Çevrilmiş, sinirli, az. Mahfil — Toplantı yeri. Mah- rem —- Gizli, içlidişlr. Mahrum — Eliboş, paysız. Mahsul — Verim. Mahzur — Engel, ağırlık. o Mecâl | — Güç, dayanma. o Meccanen — Caba, beleş, bedava. o Meclis — Konuşak, yiğnak, toplantı. Mec. | mua — Cönk, toplanmış yazılar kitabı. Mihnet — Tasa, (o üzüm. Mihver — Ok, yeroku - (Mihve- riarz). Saadet — Kutluluk, mutluluk. Sarhoş — Başı dumanlı. Satır — Dizi, Satvet — Cako, yüksek güç. Sefahet — Bayağılık, âdilik, eğ- ilenmede taşkınlık. o Sefalet — Aşağılık, o yoksulluk. Selâm —. Selâmet — Kurtuluş. o Selâset —| Açıklık, düzgünlük. Semt — Yu. muz, yan, yön, Senet — Borç kâ- ğıdr. Serbest — Başıboş. İstanbul 77 inci mektep kocaları nin buldukları karşılıklar Şafak — Tan atmak. Şeffaf — İşik geçiren. Şeffaf — Esirgeme. Şiar — Tutum, görgü. Şiddet — Sertlik. Şifa — Sağlık. Sifahi — Ağızdan. Şua — Parıltı. Şule — Işıltı. Şuur — Anlayışlık. Şüphe — Kuşku, işkil, Ist, 14 üncü ilkmeklep kocaları- nın buldukları karşılıklar Nağme: Güzel ses — Naiş: Naş Ölü — Nasip: Pay (Babamdan yakınlık — Nizam: Sıralama, dü- çıkarma — Nutuk: Söz söyleme. ma (rica yazmak ve söylemek yan Rivayet: Masal — Rıza: Kanma, uyma — Ruh: Oz, kut, gönül — me — Rütbe: Sıra, İst. TI inci ilkmeklep hocaları nın buldukları karşılıklar Bazan: Arasıra — Belâ: Kötü - lük getiren — Belâhat: Alıklık— Beraet: Kurtulma — Berat; İzin kâğıdı — Berbat: Kötü — Bere - ket: Bolluk — Beşaşet: Güler yüz lülük — beşeriyet: Kişilik — Bezl ! Esirgememe. Defi . def: Kakma, savuşutr - ma — Delâlet: Yol gösterme — Delil: Kılavuz — Derç: Koyma” ! Derece: Ölçü — Derman: Güç, takat — Ders: Öğretme — Dert: Acı — deruhde: Üzerine alma. Can: Dirg — Cefa: Üzüntü, sıkıntı — Ceht: Çalışma, sürek — Cehennem: Tamu — Celâdet: Yi- (Devamı var) Bir tayyare kazası LYON, 1 (A, A.) — İçinde bir pilotla İsviçre tebaasından bir yolcu bulunan bir turizm tayyare- si motörüne arız olan sakatlıktan varında yere düşmüştür. Pilot ya- Korkusuz. ğitlik — Cemaat: Topluluk, — Ce mile: Gönül yapma — Cemiyet — Dernek, topluluk — Cenaze: Ölü — Cenin: Döl — Cenup: Gün- yak. Mebhut: Şaşkın — Metbu: Ken disine uyulan — Mübrem: Savu - dolayı Brom tayyare meydanı ci | lamıyan — Mücadele: Uğraşma— | Asker — Nifak: Bozgunculuk — sir: | Nimet: İyilik — Nasip: > İ Nispet: Kişilik — Nizam: Sırala" Ri ei di Müphem: Belirsiz — Mi ie. “5 — VAKIT 2 Mayıs 1933 — LK LL İL e i DALIMIZ a İst. 42 inci ilkmektep hocaları- nın buldukları karşılıklar Kabahat: Suç — Kadit: Çatı— Sö Kafile: Sürü — Kaide: Oturak — Kamus: Söz kılavuzu — Kanun i Yasa, Çare: Kolaylık — Çehre: Yön yüz — Dafia: Ayırıcı — Dağda - ğa: Gürültü — Dair: Gibi - Ben- zer — Dava: duruşma. Facia: Acıklı — Fahiş: Çirkin, kötü — Faide: Kazanç — Fail (gramer) : İşliyen, yapan — Faiz: Taşkın, artmış — Fani: Yalancı— Fatih: Alan — Fazıl: Bilgiç — Feci: Korkunç — Fecir: Tan ye - rinin ağarması. Adap: Saygılar — Aferin: Ya- şa — Agâh: Bilir — Ahenk: Dü: zen — Alâyiş: Göstriş — Alet: El öğüneceği — Amade: Hazır— Aman: Bağışlama — Amir: Bu- yurucu — Asayiş: . Düzgünlük — Asude: Başı dinç — Ati: Gelecek, | yarın — Ayin: Şenlik — Ayna: Gözgü — Azade: Uzak. Ebedi: Sonsuz — Ecel: Ölüm — Ecnebi: Yabancı — Ecza (tür- lü manalarile) : Parçalar — Edep: Say. Bahil: Cimri, verimsiz — Ba- his (bahs): Açılış — Bahusus: En çok — Baki, (bakadan): Aa- ta kalan: Bakire: Ergen kız — Baliğ: Ergen — Batıl: Yanlış i- nanma — Becayiş: İstekli değiş- me — Bedbin: Fena gören — Be- del: Karşılık — Beden: Gövde— Bedevi: Yabanlı — Bedihi: Apa-| çık — Beis: Dokunak. Gadir: Kıymak — Gaflet: Dal- kalan mirastan, payımı aldım) | gınlık — Gaile: Uğraştırıcı — Nefaset: Güzellik — Nefer: Kişi, | Galebe: Yenme — Gaybubet: Gö asker — Nifak: Iki yüzlülük, bo- | rünmemek — Gıda: Besleyici — zukluk — Nimet: Dirlik, iyilik — | Gurur: Kabarmak — Günah: Nisap: Paylar — Nispet: İlişik, | Suç. Cadde: Geniş yol — Cali: Uy- zen, dizi — Nüsha: Yazılı, örnek | durma — Camit: Cansız ölü — Canip: Yan — Cazibe: Çekme— Rahat: Kaygısız, dedirgin ol » | Cazip: Çeken — Cebir: Zorlama mamak — Reca - rica: Yalvar -| — Cerrah: Yarıcı. Hâkim: Buyurgan — Hal: Gö- lıştır) Risale: Betikçik, gönder -| rünüş — Halis: Öz — Hasılat— me — Ryşvet: Avanta, kaparoz— | Toplantı — Hassas: Duygulu — Hatır: Saygı. Nağme: Ses — Naış: Ölü, leş Ruhani: Keşiş — Rükün: Sağlam | — Neafset: Güzellik — Nefret: yer, kök — Rüşt: Doğru yola git- İğrenmek — Nifak: Ayrılık — Nizam: Düzgünlük — Nühsa: Par ça. be: Basamak, İst. 49 uncu ilkmektep hocaları» nın buldukları karşılıklar | — Riza: Uyma — Ruh: Kut — rakma — Rükün: Temel — Rüşt: İyiyi kötüyü ayırma — Rütbe: Sıra. Rahat: Dinlenme — Reca - Ri- j ca: Yalvarma — Rivayet: Anlat- Bakaya: Artıklar — Basiret: | ma — Riza: İstek — Ruhsat: Sa- İyi görme — Basit: Sade, düz —| hıwerme — Rükün: Direk — Rüt- Rahat: Tedirgin olmamak, baş | dinçiiği — Reca: Yalvarma — Rüşvet: Vurgun, sanfor — Risa- le: Yazı — Rivayet: Belirsiz söz Ruhani: Kutluluk — Ruhsat: Bı- l | ma — Naş: Naş: Ölü — Nisap: Pay — Nüsha: Tane — Nutuk: i Z. | . Mebhut: Şaşıp kalma -— Meb -. İlâğ: Para, akçe — Meselâ: Nites kim — Metbu: Uyulmuş — Misal | Örnek — Mübrem: İlle — Müca- dele: Döğüşme, uruşma — Metin: Sağlam — Müphem: Belirsiz — Müsmir: Yararlı — Mütecasiri Yılmaz. i Ist. 33 üncü mektep muallimleri. nin bulukları karşılıklar Nağme: Ezgi — Naış: Ölü — Nasip: Pay — Nefaset: Güzellik — Nifak: Ara açmak, bozgunluk — imet; Varlık, iyilik — Nispet: Göre, yakınlık — Nizam: Sırala - ma — Nüsha: Sayi, mıska — Nu- tuk: Söz, dokunaksız. Nağme: Ezgi — Naış: Ölü — Nasip: Pay, alın yazısı — Nefa set: Güzellik, tatlılık — Nefer: | Tek, bir kişi, çeri — Nifak: Ayr İlik, bozgunluk — Nimet: | İyi ik varlık — Nisap: Kök, temel — Nispet: Karşılaştırma — Nizam; Düzgünlük, dizi, düzen — Nüsh Sayı — Nutuk: Söz. : Rahat: Dinlenme, kullanışlı, başı dinç — Reca: Dinleme, dilel yalvarma — Risale: Supara Rüşvet: Anafor, apartma, kop mak — Rivayet: Söyleme, lâkır « dı — Rıza: İstek, uyma — Ruh: Öz — Ruhani: Tanrıya bağlı - Ruhsat: Bırakmak — Rükün: Te mel, him, destek — Rüşt: Ergin - lik — Rütbe: Basamak, Damatla kayınana ara- sında bir-itişme | Kasımpaşada Yeniçeşmede o - turan Halide hanımın seneler ki bir damadı vardır. Bu dama - dının ismi Ahmettir. Ahmet de Kasımpaşada Tophane meyd da oturmaktadır. Halide hanımın dün kira vakti gelmiştir. Onun için damadına çı kıp kirayı almak istemiştir. Böylelikle damat, kayınvı | karşılaşmışlar, bir iki lâftan sonra Halide hanım kira meselesini n zuubahsetmiştir. Kendisinden almıya gelmesine fena halde zan Ahmet bu esnada kaimvalde sine bir iki söz söylemiş ve sini iterek yere düşürmüştür. lide hanım yere düşerken çarpmıştır. Camlar kendisini elir den, kolundan ,muhtelif yerind yaralamıştır. Halide Hanım Beyoğlu h nesine kaldırılmıştır. Ahmet hakkında zabıtaca taki bat yapılmaktadır. —e—— i Almanların dürbünü bir saat içinde bulundu ğ vi ar La iri 1 Bir kaç gün evvel İzmire : Alman seyyahı gelmişti. Bu y yahlardan birisi kiymetli bir dü bin kaybetmişti. Emniyet lüğü meseleden haberdar e Sadme: Çarpışma, vurma — Sail: Yıldırım — Samiin: Dinel » yici — Sebep: Bahane — Secde:| vi Tapma — Seher: Doğudan evvel | bir 99t geçmeden dürbün — Sicil: Künye, kütük — Sihir: | ep pl üyü — Siper: Saklayıcı .! yah vapuru hareket ettikten ii ee Üçok kiymali hir öz isli yucu — Sır: Saklı söz — Sitayiş: Öğmek — sitem: Takaza — Sü -| muştur. Altın mahfazalı olan tun: Direk, lüğün de seyyahlara ait o Nefaset: Güzellik — Nefer: | timali vardır. Alman X meseleden haberdar edilmiş ve konsoloslukça i vi dan sorulmuştur. K Pay — b ga

Bu sayıdan diğer sayfalar: