5 Nisan 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

i | | O meraklıları, Sayıfa: 6 (e SAN" VAKIT A eme amen nese aenenaetenam se vaRmerae) an o ! marmara mA AE Bulgar Tiyatro hayatı için Şehrimizde bulunan Sofya milli operası sopranosu Madam Konstanza Kirova neler anlatıyor Ekselsiyor gazetesinden: Madam Konslanza Kirova, “Bran- yeane,, rolünde güzel sesile halkın ü- | zerinde çok iyi bir tesir yapmıştı. Bu keymetle ses dinlemek her zaman na- sip olmaz. Sofya operasının bu yıldızı, Paris halkını iki günde kendine mef « bun etti, E. Vaillermay Komedyadan: Brangeane rolü, Sofya milli opera 8: arlisti Madam Kirova tarafından muvaffakiyetle oynandı. Sesi kadar kendisi de güzel olan bu artist memleketine şeref kazandı « riyor, Bu san'atkâr, Vagner'in kahra- İ i manın bir kere daha büyük bir can-)| |: lılıkla yaratmıştır. Fransızlarin iki meşhur ve ci di gazetesinin yukarıya naklettiği- miz satırlarında kendisinden tak - dirle bahsedilen Madam Konstan- | |: za Kirova şimdi İstanbulda: Türk tiyatrosunun kıdemli san'at- © kâr: Behzat Hakinin sahneye çıkı- şmın yirmi beşinci yılı için yapılan merasimde bulunmak üzere gel- mişti. Söhreti Bulgaristan hudut- larını aşmış olan bu kıymetli artis- © tin şehrimizde bulunmuş olmasın- dan istifade etmek istiyen san'at Madam Konstanza Kirovanın burada bir konser ver- mesini temin ettiler. Bu konser © yarın akşam saat dokuz buçukta Tepebaşı tiyatrosunda verilecek. Bulgar milli'operası artisti, Türk, Bulgar, Alman ve İtalyan san'at e- serlerinden parçalar söyliyecek, kendisine değerli bir san'atkârı - mız piyano ile refakat edecek. © “Türk tiyatrosunun şenlik günün- de bulunmak için memleketlerin - den kalkıp buraya kadar gelmek gibi güzel ve kibar bir jest yap- mış olan Bulgar san'atkârlarile şereflerine verilen ziyafette tanış- | mıştım. Dün kendilerini Bristol o- telinde ziyaret ettim. Her yerde san'atkârlar, etraf- larında sıcak bir sempati havasile > dolaşan insanlardır. Bulgar misa - firlerimiz de ayni sihirli kudreti taşıyorlar, Madam Konstanza Kirovanın muhatabının ilk gözüne çarpan şey | onun halindeki umumi ve tatlı ki- | “barlıktır. Önce İstanbulda gördük- leri misafir severlikten pek mem- nun olduklarını söyledi. San'at- “kârlarımızın ve Belediyenin alâ - kasının kendisini ve arkadaşlarını sevindirdiğini ilâve etti. İstanbula ilk defa geliyor. Her nazik seyyah gibi o da şehrimizin güzelliği hak- da cemilekârane cümleler söy- ledi. Sohbetin ilk faslını böylece 1 dıktan sonra bahsin mevzu - unu kendisine intikal ettirdim. ülümsiyerek ve gözlerinden ma- | bir akis halinde O geçire- anlattr: — San'ate girişim pek gençken iu. On altı yaşında filândım. defa dram oynıyarak başla | Sofyada Bulgar milli tiyatro- Burada bir zaman ça- an sonra bu işi daha iyi ya- ilmek için muntazam konser - var tahsiline ihtiyaç olduğu - anladım. Esasen musikili ti- beni daha çok çekiyordu. iyanaya giderek konservatuvara , Burada dört sene şan der- aldım, Viyana konservatuvarını “İli nahiye merkezi vardır. Deniz İ sonra Kilimli ile Zonguldak ara - Iİ sımda bir çeyrek saate inecektir. “İl çok zengin kömür madenlerinin Madam Konstanza Kirova Karmen rolünde bitirdikten sonra (Bulgaristana döndüm, Sofya milli operasına girdim. O zamandanberi çalışı - yorum. 1930 da bir angajmanla Parise gitmiştim, Orada çalıştım ve mukavelemin müddeti bittik - ten sonra tekrar Sof yaya operada- ki vazifeme döndüm, Şimdi de... Madam Konstanza Kirova, sah- nedeki muvaffakiyetli rollerin - den birine benzemesi ihtimali pek kuvevtli olan bir gülüşle 8ö- zünü tamamladı: — Şimdi de işte İstanbuldayım. ! Madam Konstanza Kirova, işi- ni seven bir san'atkârdır. Sahne- den heyecanla bahsediyor, Verter, Karmen, Ayda, Travyata gibi bey- nelmilel şöhretli büyük opera e- serlerindeki rolleri en çok sevdiği rollerdendir. Madam Konstanza Kirova ile Bulgar san'at hayatı hakkında ko- nuştuk, Bulgar milli tiyatrosunun yirmi beş yıllık hayatı olduğunu, milli tiyatronun dram ve opera kı- srımlarına ayrıldığını, bir gece dram, bir gece opera oynandığını söyledi. — Milli tiyatro ( san'atkârları milli tiyatrodaki hazırlık kısmın: dan yetişirler, fakat çoğu Avrupa- da okumuş, yetişmiştir, dedi, milli tiyatronun dram ve öpera kısımları ayni binadadır. Bu bina bildiğiniz gibi bir kaç sene evvel yanmıştı. Yeniden yapıldı. Yeni bina yüz on sekiz milyon leva sar- fedilerek yapılmıştır. Bu paranın üçte ikisi abaliden toplanmıştır, Ücte birini hükümet vermiştir. Yeni bina Avrupada eşi | az bulunan her türlü fenni ve asri tekemmülleri haiz bir binadır. Bi- zim memleketimizde san'ate me- raklı büyük bir halk kütlesi var- dır. Dram da, operada kendisine göre seyirci bulur, Sofyada dram ve opera oynu - yan milli tiyatrodan başka iki de operet teşekkülü vardır. Bunlar hususi teşebbüs eserleridir, birisi geçen sene İstanbula gelmiş olan operet kooperatif tiyatrosudur, ö- tekisi de diğer bir operet heyeti - dir. Sofyadan başka Filibe, Rusçuk, Varna, Burgaz şehirlerinde belli başlı tiyatro faaliyeti ve tiyatro vardır. Bunlardan Varna şehri tiyatrosunun yapılması geçen sene bitmiştir. Bu da iyi bir tiyatro bi- nasıdır. Bu tiyatrolar kendi ka- zançlarile gecinmekle (beraber hem belediyelerden, hem de hü - kümetten paraca yardım görürler. Bulgar tiyatrolarmda her türlü eserler oynanıyor. Milli Bulgar e - serlerile beraber modern Avrupa eserleri ve klâsikler... Bulgar mu- harrirlerin vücude getirdikleri e - serler, milli Bulgar hayatını gös- termekte oldukları için bizce kıy - metlidirler, Bulgaristanda muhar- rirler çok piyes yazıyorlar. Fakat bunların milli tiyatroda oynanma» sı için geçmeleri lâzım gelen uzun bir yol vardır. Maarif nezaretinde resmi bir edebi heyet vardır, mil- li tiyatroda temsil edilecek eser - leri onlar tetkik ve kabul ederler. Buraya verilen eserlerden ancak eliide biri kabul edilip milli tiyat - roda oynanıyor. * Bulgar milli operasınm soprano- su ile ve öteki Bulgar artistlerile sanat mevzuunun içinde, dışında sayılabilecek daha birçok şeyler konuştuk. Sesinin ve sanatının kudretini Paris sanat muhitine tak dir ettirmiş olan Madam Konstan- za Kirova'yı yarın akşam Tepeba- şı tiyatrosunda dinleyip alkışla - mak sanat severler için ihmal e - dilmiyecek bir zevktir. Refik Ahmet i| büyük faaliyetin devam edeceği il anlaşılıyor. Bilhassa Zonguldak i) kilimli yolu maksadı temin edecek | e ver acem nede eeran 0 Baska Memleket Nisan 855. | mim li : Haberleri | N E varna van 191 neee 090 n010 001 0 SABUN 080 NE a ves ea name ene .... Kilimli'nin Büyük maden damarının bulunuşu şenlikle kutlulandı | ihtiyaçları | A Kilimli halkı üç sınıflı ilk mektebin beş sınıfa çıkarılmasını istiyor i ZONGULDAK (VAKIT) i Zonguldak şehrinin bir kilo met - re şarkında deniz kıyısında Kilim- motörleri Zonguldak ile Kilimliyi biri ne yarım saat içinde kavuş- | İtururlar. Şimdilik karadan otomo- bil işliyecek tarzda muntazam yo- Hu yoktur. Fakat mevcut ola nyol önümüzdeki yazın düzeltildikten Vilâyetimiz yollarmda bu sene hale getirildikten sonra kilimli, Zonguldak şehrinin çok güzel bir tenezzüh mahalli olacaktır. Ki - limli yol ve temiz havasile ve ge - niş plâjile maruf güzel bir yerdir.! Kilimlinin asıl kıymetini arttıran bugün ölü denecek kadar durgun olduğunu'ye oradaki eski canlı :ş- lerin söndüğünü bir müddet evel bildirmiştim. Halen Kilimlide o - cak işleten mühendis Naci Beyin emrindeki 226 numaralı ocakların günden güne büyümesi yani eski- sine nazaran verim - kabiliyetini çoğaltması Kilimli hakkındaki ü- mitleri yükseltmeğe başlamış ol - du.. Tabiatin keüdisine.bağladığı nihayetsiz maden servetlerile ku - caklaşmış olan Kilimli elindeki bu günkü sönük ve durgun halile ka - lamaz. O, ne zaman olsa, değerli cevherinin göz kamaştıracak pa - rıltıları arasmda parlıyacak mem - | leket ve halkm ve hükümetimizin | iktisadi ilerlemesine mühim bir! sahne olacaktır. | Davul zurna ile kutlulanan| maden damarı Senelerden beri büyük damarı | araştıran ve bu araştırma işinde | çok büyük maddi fedakârlık ya - pan mühendis Naci Bey en niha - yet aramakta olduğu büyük dama | rı buldu. Bu, muvaffakiyetin do - ğurduğu sevinç mumaileyhe Ki - limlide dostlarile halkla günlerce davullu, zurnalı, çalgılı eğlentiler yaptıracak kadar neşe verdi. Şim- di bu damar üzerinde devam ede- ceği geniş faaliyetin bölüm nokta- İ zarfında iş kanunlarımızın bir an evel çık masını sabırsızlıkla beklerken # dilik Kilimli nahiye merki senelerdenberi en büyük dertl | den ve belki de en mühimlerin! biri olan mektep meselesine $* çiyorum. Kilimlinin mektep ihti Kilimli ötedenberi küçük bir K& saba olmakla beraber nahiye 95 luncıya kadar köy olarak idare © diliyordu. Şunu da bildireyim Bİ Harbiumumiden evel Kilimliği başlı başına belediye teşkilâtı # vardı. Köylerdeki beşer sırf mekteplerin üç sınıfa indirilme sile Kilimli mektebi de üç indirilmişti. Bugün senelerdenb€” ri Kilimli nahiye merkezi ola! idare edilmesine nazaran iki n8 hiye merkezlerindeki gibi oradaki mektebin de beş sınıfa iblâğı içil halk tarafından çok defa icap e den makamlara müracaatlarda bf lunuldu. Hattâ her seneki fır kongrelerinde nahiye ocağının a ileri dileği de mektebin beş sınıf? çıkartılması oulyor. j Son günlerde göne bu dilek ü” zerinde Kilimli haskının gösterdi ği alâka, bilğiye susayan yurttaş ' ların pek yerinde olan isteklerini yerine getirebilirse ne mutlu. Vi” lâyete, Maarif müdürlüğüne v# Maarif vekâletine Kilimli halkı t rafından ayrı ayrı resmi müracâ * atlar tekrar yapıldı. Filhakika Ki” limli nahiye merkezinin beş sinıf# iblâğ edilmesine çok ihtiyaç var * dır. Bugünkü talebe mevcudu mek * tebin beş smmiflı olmasına kâfi gel diği gibi nahiye merkezinin civâ * rında, köylerden de devam ede” cek çocuklarla büsbütün fazlala * şacaktır. Kilimli mektebine devarf eden yüz kadar Cümhuriyet evlö * dı smıf ikmal ettik * ten ilk tahsille (o senf öğrenip (o belledikle* rini de unutup gidiyorlar. Çocuk " larının üç seneden sonraki tahsil * lerini şehirde yaptırtmağa halki iktisadi vaziyetleri hiç müsait d8” ğildir. Kilimlide bulunan memuf” lardan bir ikisi, çocuklarını Zon” guldaktaki tanıdıkları birinin e#” ğ üçüncü sonra larını ihzar ve ikmal etmekle mes- guldür. Bu ocak tam teşkilâtile ça- lışmağa başladığı takdirde Kilim- lideki durgunluk nispeten ortadan kalkmış olacaktır. Kilimlide çok zengin damarlı Mülâzım bey o - cakları da vardır ki, sahiplerinin sermayesizliğine müteahhik tara- fından imalâtına küçük mikyasta devam edilmektedir. Kilimli mın - takasında faaliyette olmıyan di « ğer zengin servet yığınlarının yüz üstüne bırakılması ve yahut pek az istifade ile zâman kaybedilmesi memleket ve halkın zararma ise de görünüşe göre yeni maden ve iş kanunlarımız Büyük Millet Mec. lisinden çıkmazdan evel gönülle - rin dilediği canlılık ve faaliyeti göremiyeceğimiz zannedilmekte - dir. Bilhassa Zonguldak havzası - nın iki büyük ve mühim can da - marını teşkil edecek maden ve ne yerleştirerek şimdilik tahsille © rine devam ettirebiliyorlarsa de. bu mecburiyet çocuk babaları? i şu zamanda düşünüldüğünden gi“ yade ağır geliyor. i Kilimli mektebine ilâve edile cek bir muallimle bu mesele hall” lunur, Mektebin her türlü teşkilâ" beş sınıflı olmıya elverişlidir. zaten evelce beş sınıflı ve iki mu” allimli idi. Zonguldak Maarif büt” çesine konacak beş altı yüz lira noksanı kapatabilir. Ilyas Rami minik kalk içü Hil Şark demiryolları ve Bayraf" Şark Demiryollarından: ei Kurban bayramı münase! i 42 ve 43 numaralı katarlar Asi. ten 9.4.933 e kadar Yeşilköy ha tanbul arasında ve mütekabilt” seyredeceklerdir. Her iki katar Yenimahallede vi rer dakika dururlar. ğ | i İ | |