“dar benim hoşuma © Kimse... © mun düşündüklerini söylüyor: > “ğildir: » 1 ei Em il © raya kapattınız?. © şamanız lâzımdı. kez) namında bir perdelik kome - ri ME şe m “ istemiyor.. p ar rollerinde fazlasile muvaffak © oldular. © Mahfelde meccani iskırım ders- Harikulâde Aşk ve Macera ok a Kadınlara Hâkim m eder Makleden - fa — Onu sevdiğime eminim.. Du- “ yuyor musunuz ?. Kimse onun ka- gidemez.. — Emin misiniz?, — Hattâ... Birdenbire duruyor.. Aklından “ geçen cümleyi tamamlıyor. Bu ani ükütunun sebebini de söylemek Cümlesini tamamlı - “ yor, çünkü: — Hattâ, kolleksiyondaki son resim sahibi bile olsa.. Diyecekti. Fakat sesin sahibi o- en — Düşündüğünüz adam bile ol- sa değil mi?. Zira bunun O oldu - ğunu biliyorsunuz. Selma hırçın bir sesle soruyor: — Söyleyiniz. .Siz O musunuz? | “ Söyleyiniz. . Cevap doğrudan doğruya de - — Albümde resmim en sonda - dır.. Uzun bir süküt.. Selma mırılda» o mıyor: — Demek sizsiniz?. Artık sakinleşmiştir.. — kızmadan soruyor: — Beni ne diye ve ne hakla bu- Bu sefer — Siz mevut aşk hayatını ya- İ ogümüz (Sarı odanın esrarı) filmi- çok benziyor, Ali Zühtü Beyin | “eserini film gibi eserinden aslın- | dan aldığını tahmin ediyoruz. Fa- kat Yisanımıza pek iyi tercüme €&- “dildiği ilk nazarda göze çarpıyor- du. Rol sahibi amatör san'atkâr-| Ese: de sahneye pek güzel tonmuş, bir çok yeniliklerle kar- Bundan sonra bir de (İhtiyar oynanmıştır. Lâkin biz bu ko- diyi başka yerlerde de seyret - , ayni mevzu ve muhavereleri ştik. Yalnız burada sahneye tonuş tarzı biraz daha itinalı... © Her şeye rağmen eser ivilinki- — yetle temsil edilmiştir. © Gençleri tebrik ederiz. M.N. > Gençlere iskrim dersi g “Cümhuriyet Gençler şubesinden: ee ( mahfeli leri açılmıştır. Dersler her hafta n ii günleri saat 18 den 20 me Orhan ve İlhami er tarafından verilecek bu kele irak” odebilk yda cumartesi, çarşamba gün- saat 17 den 20 ye kadar mah-| in Beyoğlu Cümhuriyet Halk kası binasındaki mahfel spor! esinde devam (edilecek ve| #slere 15 nisan cumartesi günü | nacaktır. , Temaşa grupunun müsameresi 30Wlart perşembe günü akşamı nçler Tamaşa grubu tarafın - n Sultanahmetteki ılonunda bir müsamere müsamere veril - (Borçlarını Ödedi) ve (İnsan iarafı) piyesleri temsil edildi. Her | ii piyeste de Avni, Necmettin, er Beyler çok muvaffak olmuş dır. Gençleri tebrik ederiz. — Rica ederim, eğlenmeyiniz.. Beni niçin buraya kapattmız?. Bir musiki ahengi haline gelen ses tekrar ediyor: — Size daha fazla bir şey söyli- yemem, Çünkü aşk hayatmızı, ta- İlinizi yaşamanız lâzımdır. Kem- disini görmeden daima sevdiğiniz adam, kalbinizde, ruhunuzda mev- cut hayallerin birleşmesinden ya - pılmıştır. Ekseriya insanların sizi anlıyamamasından doğan ıstırap - larımızı teskin etmek için bütün ruhunuzla çağırdığınız o adamı, boş yere beklediğiniz sevgiliyi, bir dul kadın gibi hayalinin arkasın- dan ağladığınız erkeği, bu tem ve mükemmel âşığı yarm göreceksi- niZ. — Yarın mı? — Evet.... Yarn, biribirinizin kucağınıza beklemekten mütevel- lit bir yorgunluk ve kavuşmadan mütevellit bir sevinçle düşeceği - niz gün... Yarm. Selma mırıldanıyordu: — Yarın!... Demek yarın kendisini kaçırt- mış olan esrarengiz şahsiyetle kar- şılaşacak, bu kadar istediği ayni zamanda da çekindiği gün geldi! Ses devam ediyor: Harikulâde Yarmn.... İ ve efsanevi birleşme gününüz o lacak! Titriyor... Ne sihirli sözler! Bu sesi işitir işitmez, albümde- ki korkunç çehrelerin hatırasınm verdiği tiksindirici hissi kaybol - muştu, Bu ses bir musiki ahengi ile Selmanın bütün endişelerini silmişti ve hattâ, biliyor ki, bu ses sustuktan sonra bile ahengile ruhu titriyecek, Bunu Selma biliyor ve bu sesin ahengine kendini bırakı- yor. Fakat bir başkasının karısı ol- duğunu hatırlar hatırlamaz, bütün benliğiyle isyan ediyor: — Hayır, hayır... İstemiyo- rum, O, bu sözleri işitmemiş, kendi kendine mırıldanıyormuş gibi söy- lemekte devam ediyor: — Beni ebediyettenberi arıyor- İ dunuz ve ben ebediyettenberi sizi | bekliyordum!... Düşününüz, yarın | gözlerim, gözlerinizle ilk defa karşılaştığı ilâhi anın güzelliğini düşünün... ORuhlarımızm nasıl aydınlanacağını düşünün!... Elle- rimizin daha ilk temasta duya- cakları, Selma, bu ateşli sözleri sustur- mak için haykırıyor: İstemiyorum... Bırakmız beni gideyim!... Sizi görmek iste - miyorum... Gitmek istiyorum. Git- mek istiyorum... (Devamı var) Sultanahmet Tapu Raşmırmmırtuğundan: Rümide Cuma mahallesinde Cami â yn eski 15 Nolu maa bahçe hâne si: Hafız Hasan Efendi bin İbrahim ubtesinde bulunan hamlenin hariz defterinin kaydında ve mülâhazat hanesin. de — (Yalin BO) sera mahal o Derssdet| hidayet #enhkemesi tarafmdan yazan 27 Twist “320 tarihli Uğ'atı üzerine haciz edildiği)" yanılmış ve obace © müteallik evrakı müsbiteleri gerek haciz evrakları meyanmda ve gerek oOvergi o şubesinde bittaharri bulunamamıştır. Bu İşiçin No- terlik ve mahkemel asliye birinci hukuk ida mesine — yapdan Omuhabere © neticesinde böyle bir kayıt ve omalümata (o tesadif m bildirilmiş olmakla ve mabi- çbül haçizlerden addi lâzım gel “ö olduğundan bu haciz ile alâkasrolan varsa bir ay zarfında bizzat tie vdilin sinreye ninenin exsf Lakdir. 4 mezkür haczin veülen fek © edileceği İ Sân olunur (1972). Hacı | | Talak hakkında i Bir İngiliz muharririnin mühim fikirleri Sengapor şehrinde intişar et - mekte olan Arapça “E| -— Hüda,,| gazetesinin muhabiri, İngilterenin meşhur muharrir ve mütefekkiri Mister “Bernard Şov,, un yeni be- İ yanatını neşretmektedir. El — Hüda gazetesi Cava müslümanla - rınm tercümanı efkârıdır. Gazete- İnin muharriri Bernad Şov'la şu ş6- kilde konuşmuştur: — Beş dakikanızı işgal edebilir miyim?. — Hay hay, bu dünyada ölüm - den bir, gazetecilerden iki kurtul | mak mümkün değil!.. — Sizin Kosmopilten gazete -| sinde bir makalenizi okuduk. İs-! lâmiyet lehinde sözler söylediği » nizi gördük.. İslâmiyet hakkmda| İ ne düşündüklerinizi söyler misi - niz?. — İslâmiyet demokrasi dinidir. Fikir hürriyeti dinidir. Her şey - den fazla müslümanlık, centil - menlik dinidir. İ — Siz de hem sosyalist, hem centilmen bir zatsmız! Neden İsmüslüman olmuyorsunuz?. -— Gerçi ben de, başkaları da sosyalist olduğumu söylüyorlar .. Bunun doğru olup olmadığını kes- tiremiyorum.. Centilmen olmadı - ğıma emin olunuz.. — Fakat eserlerinizde hep cen- tilmenlik lehinde bulunuyorsu - nuz?, — Öyle fakat dinliyen nerede.. — İslâmiyetin bütün dünyayı kaplıyacağını zannediyor musu - nuz. — Hayır.. Çünkü ona karşı du- racak bir çok mânialar var. Bu - nunla beraber müslümanların sa- Yyısı mütemadiyen artacak ve di- ğer dinlere mensup olanların hep- sinden çok olacaktır. Yalnız na - zarı dikkate alınması icebeden bir | nokta var.. | — Nedir?. İ —— Müslümanlığın bir şey ,müs lümanlarm başka bir şey olduğu- dur.. İslâmiyet çok güzel, çok iyi, fakat nerede?. i — Hristiyanlığı müslümanlık | İ gibi içtimal bir sistem sayıyor mu: | sunuz?. — Hayır, Müslümanlık gibi iç - timai bir sistem olmağa lâyık baş- ka bir din tanımıyorum. Meşhur felesof Burke de bunu benden ev- vel söylemiştir. — Müslümanların uyanmakta | olduklarını gösteren bir şey gör - | dünüz mü?. — Göremedim.. — Arap memleketlerinde böy- le bir şeye tesadüf etmediniz mi?. — Oradaki hareket islâmi de - gil, yalnız millidir. Müslümanlı - İ ğm uyanması için müslümanların müslüman olarak © çalışmaları, kavmiyet varlıklarından, kavmi - İ yet ifratlarından çekinmeleri ica- beder. — Avrupada ve Amerikada müslümanlığı meşre (çalışanlar var,. Bunlar hakkında ne dersi - niz? — Bunları takdir ederim.. Fa * kat müslümanların hirıstiyanlar gibi büyük ve muazzam teşkilâtlı misyonerleri yoktur. Hıristiyanlı- ğa mensup her mezhebin teşkilâ. ta istinat eden misyoner heyetleri vardır. MIsyo NERLER Müslümanları nasıl hris: tiyanettiler ve ediyorlar? Muharrirleri: Muhittin Abdurrahman ve Mecdut Sait Buna mukabil ayni müdür ta - lebeyi yarım saat olan içtima müd detinden daha uzun bir zaman alıkoyarak esnemeler arasında bütün milletlerin kolayca anlıya - bilmeleri için ne gibi değişiklik - ler yapılmak suretile İngilizcenin | dünyanın umumi lisanı olabilece - ğini uzun uzun anlatırdı. Gene ay- ni sene zarfmda her sene olduğu! gibi mektebin kolej kısmının ilk smıfı kitabet müsabakası yapmış | tı. Talebelerden Mahmut Nedim! Efendi Gazimizin, ingilizceye çev- rilmiş Türk gençliğine hitabesini çok büyük bir heyecanla pek gü *| zel bir surette okuduğu ve dinli - yen talebe tarafından pek çok al: | kışlandığı halde, birincilik mükâ. fatı şöyle dursun, üçüncülüğe bi- le müstahak görülmedi. Misyoner lerin parasile misyoner hakemler tarafmdan idare edilen bu müsa bakada bu mükâfatlar ancak A - merikan hatiplerinin © Amerikan | şecaatini tasvir eden veya Âmeri- kan siyasetini izah eden nutukla: rı okuyan kimselere verilebilirdi. Bunların neticesi ne oluyor? Bunun neticesi, iki sene evvel ayni mektepte Mead isminde bir Amerikalı muallimin birkaç tale - beyi kopya ederken yakalaması üzerine öfkelenerek türklüğe ha - karet küstahlığında bulunması ü- zerine Türk çocuklarımdan mürek kep koca bir sınıfın maalesef sus- ması oldu. Yazılarımıza nihayet verirken, Misionary Heralde mecmuasından şu son iktibas ve tercümeyi yap - mayı da münasip gördük: , Haziran 1926 - 241 (Asyanın samyeli) unvanı ile George Horton tarafından yazı - lan Türklerin zulmünden, gaddar: /" lığından, hıristiyan olmak husu - sundaki kabiliyetsizliğinden bah- seden bir kitap çıkmış. Bu kitap “ihtimal harpten beri Türk hak - kında yazılmış en şiddetli arzu - hal,, miş. Müellifi İzmirin istirde- dımda orada bulunmuş ve Türkler tarafından yapılan mevhum me - zalimi görmüşmüş. Dr. Horton ay ni zamanda misyonerlerin seciye- sizliklerinden, cemiyetlerinin mü- railiklerindon ve bütün kilisenin tembellik we İüzumsuzluğundan | bahsediyor ve Türkiyedeki misyo: | nerlerin ve onu besliyen cemiye - tin beyhude uğraştıklarını söylü - yormuş. Eserin tenkidinde aynen şun - lar söyleniyor: “Kitapta daha işe yarar bir kıymet görmek isterdik. İhtimal böyle bir kıymete maliktir. Fakat | Ferit Efendinin sma henüz rasgelemedik. Eğer Türkü! utandırarak ahlâkmı düzeltebil | miş olsaydı, bu bir kazanç olur -! du. Yahut milletleri “tandırarak | bıristiyenlığa daba lâyık bir Faki verebilmiş olsaydı bu birinci şık - tan da iyi olurdu. Fakat ai meselesinin haç seferleri ve kili -| senin tenkidile - * halledilebilecek günleri geçmiştir. Pultan (başka hal çaresi yoktur, ve işte Türki - yedeki misyonerler de bünü yap- mağa çalışıyorlar. Böyle bir vazi- yet karşısında bulumnuş olsa idi, Mesihin ne yapacağını kendiken - dilerine soran misyonerler, gina: hın en fazla kökleşmiş bulunduğu | tarininde mefkürelerinin ve mefhumlarnı en az anlaşıldığı ve insan cemi yetinin en fazla yardıma a bir yerinde kalmıya karar verm! mecburiyetinde idiler. Onlar if çin orada kalkmak ve vazifeleri devam etmekten başka yapaca ları bir şey yoktu. Ve cemiyet y Allah hiçbir zâman kendilerinde yardımlarını esirgememiştir. Salibin, Türkün kafasında Ha€ lılar harplerile öyle sıkı bir rab tası vardır ki ona hiçbir zamif fırsat vermemiştir. Belki girdi daha iyi tanmacaktır. Maamalf Türkiyede İsa muakkiplerinin t8* kip edecekleri yol fevkalâde © zun ve meşekkatli olacağa ber” İ ziyor. Mesaisinde muvaffak olat ! bilirse o zaman Türkler zamanli işe yarar bir şey vücuda getirebi İ leceklerdir. Amerikadaki isa kili sesi de bu suretle yeniden hay | kazanacaktır.,, İşte çocuklarımızı okutan mit, yonerler Türkler hakitmda meri nuniyetle bu gibi fikirler besle ler. Müfterilikle itham edilmiş mıyacağımızı bilseydik mekte” ilk girdiğimiz senelerde, Anadf” lunun Yunanlıların öz vatanı duğu, ayni zamanda bu ülk şarkındaki kavimlerin Türk madıkları, bunlara hükümetin if tiklâllerini vermesi doğru olac gibi bir takım şeyler söylediği! de tafsilen yazmağı unutmaz Genç Türkiye cümhuriyeti en büyük gayesi, başlıca emi vatanım istiklâl ve saadetini * şeyden üstün tutan, milliyetçi # gençlik yetiştirmek olduğunu diğimiz için artık gayet mutmf ve müsterih susuyoruz. ' zygifi kuk Dairesinden Üçge0 Ki lâl râsatiyeden Yama Üsküdarda , kumandanlığına Şi Kâlem “ aci”. Cafef maki i e r İstikkâm efradmdan vermiş olaildağıdağ” Uranın hükmen tahsili tal ir dava istidası #Mmezkür adrese kıp “halen de oturduğu bell ve mübaşir. tarafından len yerhten atlaşdmiş ve talep bir ay mideetie ilânei teblget sa karir verilmiş olmakla taribi dan” itibaren bir'ny zarfında eye geleri stidasının. sü dava vap vermediği tal nda akekın kararı verileceği Min olunur (159 4 mena va İstanbul Dördüncü tera dan: Tamamına bin öç ra kıymet takdir Hp Maslahaddin sokağında caki maral maa bahçe artlırmuya vazı mahallesinin müketrer. yeni hanenin tarsssii edir op (İM şartnamesi | dirhnhanayi ek 10/5/933 tarihine m mat J4ten İ$yu | edil Barekile amtilacaktır. için yüzde yedi buç stmır. Müterakim vergi, beledi” kıt işaresi müşteriye aittir. İcra ka: mun 319 weey tikan hâkları ti yan ipote rinm ve haklarını Arttırmaya teminst Baren yirmi gün ri e bidirmele, hakları tapu sicillerile satış bedelinin paylaşmaşından lirlar, Alkadnrlarm işiu madds)İ piyeyn tsvrman hareket etmeleii ba fazla malümst elmsk 802/863 dosya numarası “ile wa timize müracaatları ilân olunur *