25 Mart 1933 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8

25 Mart 1933 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

gi . Harikulâde a ve “ince olm a Kadınlara Hâkim Selma, bu harikulâde karşısında uzun uzun Sonra bir şey nazarı dikkatine çarptı. Bu güzel adamm yüzünde büyük bir hüzün vardı. Halbuki gözlerinde yaş, titreklik yoktu. Bu his ona nere - den geliyordu?. Evet, Selma bu resmin karşı * sında uzün uzun düşündü. Fake bu, resmin üzerinde şehevi bir tes sir yaptığndan değil — hayır, kendisi Ramizin karısı değil mi? Ve ebediyyen ondan o başkasının olmıyacak - Selmanın bu resmi sey redişi, bu kadar güzel bir insanın fenalık yapamıyacağına emin o - luşundandır. Hatta düşünüyor: — Hayır, beni kaçırtan bu a - dam olamaz. Beni burada hapset- tiren bu adam olamaz. Böyle al- çak bir hareketi ancak albümde resimleri olan öteki haydutlardan resmin düşündü, © birisi yapabilir. y Ve tekrar haşyetle titriyor. Al- bümü kapatarak yatak odasma gitmek istiyor. Karnı da açtır. Kalkıp ilerliyor. Hayret!.. Yatak odasmın kapısı, üzerinde tokmak olmadığı halde farkmda olmadan! kapanmıştır, Şimdi bu küçük oda! da mahpustur. Maamafih bu uzun! « sürmüyor, küçük'bir madeni ses; bir kilidin açıldığını haber veri «| İmi,alt dişlerinde mi?. yor, ve Selma, kapıyı itip içeri gi- riyor. Çay tepsisi ortadan kaldıvıl- mıştır, Selma, hafif bir baş dönmesi duyuyor, Bu açlıktandır. Karyola- na doğru yürüyor ve o zaman, yemek odasında bir sofranın ha - zırlanmış olduğunu görüyor. Selma, sofrada pek nefis ye- taekler gördü. Hizmetçi filân ol- madığı için, bütün yemekler bir den sofrada hazırdı. Selma, hemen yemeğe başladı. © Ömründe bu kadar güzel yemek : lerin bir araya toplanışmı pek az görmüştü. Sofrada, küçük sepet - Gi lerde yemişler, billür - sürahilerde güneşin aksile pırıldıyan o şarap, havyar, karidesler ve daha bir çok yemekler.; ve bir köşede bir ye * » mek listesi. Üzerinde şunlar yazı- hi: Hangi “yemeklerden arzu etti - “inizi ev sahibiniz'“ bildirmenizi “rica eder.. Selma hafif bir tebessüm edi - yor. Bu tebeşsüm, onun buraya geldiği zamandanberi ilk tebessü müdür. Çünkü ne de ölsa tatmin edilmiş bir açlık var. Karnı doyunca Selmaya tatlı bir gevşeklik çöktü. Ellerile masa- > © ;ya dayanarak kalkir, yatak odası- na güçlükle yürüdü, yatağa uzan- dı ve derhal uyudu. Uyandığı zaman, karanlık bas- © mıştı. Pencereden yıldızlar görü nüyordu, ve bir deniz sesi... Kaya- lara çarpan bir deniz sesi. Birdenbire uzaklardan ve ge -| tenin içerisinden, sanki kalbinin acılarını denize verirmiş gibi bir dın sesi yükseldi. Bu sea, al müânca şu şarkıyı söylüyordu. Du warst mir ein Roman Und ich kann dich nie vergessen Schade, was bin ich für dich, (*) | *» a Sivil başkomiser Ferdi, o sabah 0 Sen bana bir roman, Ş Ve ben sehi hiç urutmıyacağım » Ki ben senin için neyim? sm dudaklarında bir| Nakleden - fa. Taksimdeki Selmanm apartıma - nına, yeni malâmat alabilmek ü midile gelmişti. — Buyrunuz efendim. — Bana, Selma Hanımın biz * metçisi. Marinin, mümkün olduğu | kadar tam bir tarifini yapar mıst niz?, Kapıcı kadın şaşırmıştı: iv Vallahi bilmem ki, dedi, | Mari oldukça güzel bir kızdı. Yir — Boyu ne kadardı?. — Nasıl söyliyeyim.. Kısa boy lu desem değil, uzun da değil.. — Meselâ şimdi burada olsay- dı, benim nereme (kadar gelirdi boyu?. — Eh... lirdi belki. Ferdi, boy meselesinde kat'i bir şey alamıyacağını görünce: — Saçları, dedi, ne renkteydi? — Siyah... Bunda eminim. -— Gözleri?. — Bunu kat'iyetle söyliyemem. Fakat her halde mavi değildi. - — Yüzünde hususi bir alâmet, bir ben, bir çizik filân var mıydı?. — Hayır. — Dişlerinde?. — Ha.. İki dişi eksikti. — Hangileri?. Üst dişlerinde Omuzunuza kadar ge- Kapıcı kadın durdu. Düşünü yordu. Evet, acaba hangileri ek - sikti. — Söyliyemiyeceğim, dedi, bil miyorum.. Ama belki sizin ağzı - nızda gösterebilirim. Ferdi gülerek dişlerini göster - di. Kapıcı kadın, çekingen haller- le işaret etti: Şu ve şu yoktu. — Teşekkür ederim. Göğsü var mıydı?. Kapıcı kadın manidar bir du cak büküşle güldü: — Yoktu, dedi, tahta gibiydi. — Ayakları nasıldı?, — Bakmadım. Bu aralık bir'ses buna cevap verdi: İnce ve güzeldi. Dönüp baktılar, (içeri giren kapıcıydı. (Devamı var) aranmasını Şubatta 420 bin kilo şarap yapıldı Şubat ayı içinde İstanbulda (420,145) kilo rakı yapılmıştır. Geçen sene ayni ayda 339 bin kilo rakı yapılmıştı. Hilâliahmer Fat'h kongresi - Hilâliahmer Cemiyeti Fatih ka- zası kongresi dün öğleden “sonra Şehzadebaşında Letafet apartı - maninda toplanmıştır, Kongrede nahiye teşkilâtı mu - rahhasları hazır bulunmuş ve ça- lışmalar hakkında malümat veril - miştir, Bundan sonra vilâyet kongresi- ! ne kaza namma iştirak ödecek| murahhaslar seçilerek toplantıy& nihayet verilm'rtir. Antakyalılar cemiyeti Antakyalılar cemiyeti dün öğ - leden sonra Halkevinde senelik toplantısını yapacaktı. Fakat ka - labalık olmadığından toplanma gelecek cumaya kalmıştır. Kapicı kadın Ferdiyi karşıladı: mi altı, yirmi yedi yaşmda vardı. Bu, o aralık; anistağ Köni Yunan i ceneralı aranıyor | . başka yerde değil! Yunan hükümeti ceneral Plâs - trasın ecnebi memleketlere kaça kanağtini beslediğinden -cenerali bulmak için memleketin her ta evel, Plâstrasın, İskeçede tütün na geldiği rivayeti şayi olur olmaz zabıta İskeçede birçok evleri araş- lerde de şüphe üzerine taharriyat | yapılmıştır. Plâstrasın Bulgarista - na kaçamaması için hudut boyun»! da tertibat alınmıştır. Cebel köy- lerine giden otomobiller ve araba“ lar yüzer metre mesafe ile ihdas edilmiş olan jandarma noktaları tarafından durdurulmakta ve mu: ayeneden sonra yollarıma devanı edebilmektedir. Yunan emniyeti umumiyesinin ifikrine göre Plâstras şarbi Trakya ile Şarki Makedonya mıntakasru- fda bülummaktadir. Millettaşlarına Türklerle dost olun diyor! Vaktile Türkiye ziraat nezare- ti ziraat müfe Ağüton Par baka,, gazete - sinde “Hakikat: görelim,, serlev - hast altında bir makale vazmıstır. Bu makalede, hariçte Türki leyhine bazı Ermenice tarafmdan'yapılan neş leyhinde bulunuyor ve diyor ki: “Eminim ki ciddi, durendiş ve hakikatperver Ermeniler (o böyle neşriyatı faydalı değil, bilâkis mu- zir addederler. O bilgisiz muhar - rirler unütmemalıdırlar ki kendi - İleri herne kadar Türkiyeden uzak İ bulunmakta iseler de, orada epey- ce Ermeni vardır. Akılsızlığınız yüzünden duçar olduğunuz felâ - ketler artık kâfi gelmelidir. Sene lerce hariçteki Ermenice gazetele- ys Türkiyenin aleyhinde yazdılar. | Bunlardan hiç bir fayda çıkmadı- ğı gibi bir çok zararlar gördük. Bu batalı ve tehlikeli - siyaseti niçin hâlâ takip edelim? Başkalarından ibret alalım. Rusya ve Türkiye se- nelerce yekdiğerine düşmandılar. Fakat bugün dost olmuşlardır. Ve- | nizelos dahi - ki vaktile Türk düş- manı idi, ve senelerce Türkiyeye karşı mücadelede bulundu - mem- leketinin menfaatini gözterek An- karaya kadar gitti, çinkü memle- ketinin selâmet ve terakkisi bunu icap ediyordu. Avrupa devletleri - nin Türkiyeye karşı harp ettikleri hepimizce malümdur, fakat şimdi görüyoruz ki, onlar ne kadar de-i ğişmişlerdir, ve Türkiyeye ne ka » İm l zak bulunuyorum. Oradaki emlâ - kim zaptedilmiştir. Bu ihtiyar ya- İ şımda Türkiyeden hiç bir menfaat ii! beklemem, fakat milletimin men ! faati gözümüzü açıp hakikati gör- memizi ican ettirivor.., Nişataşında yangın Nişantaşında Franko efendinid yaptırmkata olduğu (evden yan gm çıkmış; fakat çabuk yetişile rek söndürülmüştür. 4: yoklar kia ve Müsl Hükümete göre Plâstras | tüccarlığı yapan kardeşinin yanı -| tırmıştır. Gömlecnede ve bazı köy» | İhtiyar bir Ermeni 4-| zımızı mübeyyin İ dar merbutiyet göstermek iştiyor- | » d0 senedenberi Türkiyeden w: | ALL kk. la MISYONERLER slümanları nasıl hris tiyanettiler veediyorlar! Muhatrirleri » Muhittin Abdurrahman ve Mecdüt Salt” “Burada İstanbul hizmet mer- ; kezleri tesmiye edilen Y. W. C. A. ti) yaz kampı için Marmara sa - “İ hillerinde şehre yakım © güzel bir | rafında araştırılmaktadır. Üç gün! arsa satın aldı. Y.M.C.A. kiralık kampında sağlam bir se * ciyeyle sağlam bir vücudun teşek | külü için sarfedilen “emekler çok | faydalı olmaktadır. Bu cemiyetle- | rin bir çok faaliyetleri devam et- mekte ve gittikçe (daha fazla | Türk celbetmektedir?,, Bir de Amerikada teşekkül e- den (Şeref ittifakı) (o cemiyetinin müessisi ve müşterek müdürleri o* İlan iki zattan Mr. Alfred B. Kent'in imzasını taşıyan ve cemi yetin firmasını ibtiva eden bir kâ- ğıt üzerine yazılmış 29 kânunu sa“ ni 1928 tarihli bir mektup vardır. Bu mektup İstanbuldaki Amerikan müesseselerinden birinin başmda bulunan bir Amerikalıya günde rilmiştir. Bu mektupta (deniliyor ki: “Yakın şarkta'nezib bir hayat sürmenin faydaları hakkında pro paganda yapılmasının fevkalâde kani olan bizlere Mısır- i daki arkadaşlar tarafından ismi - lüzumuna ıs | hiz bildirildi. Biz de derhal sizin le muhabereye girişmeyi münasip ş | gördük. “Şeref ittifakının faaliyeti bel- ki malümdur. Maamafih her ihti- male karşı maksat ve episasan; dai bazılarını ayrıca ea “Bu hali nazarı itibara alarak ittifakrmızın bir türk şubesini te sis emelindeyiz. “Vaziyetin, « bilhassa her sınıf halkıyla temasa gelinmek istenildiği zaman - fevkalâde ka - rışık bir bal alacağını tekdir et mekle beraber Allahim inayetile bu müşkülleri yenebileceğimize kani- şehrin 12. “Müşahede edeceğiniz veçhile len umumi usuller şunlardır: “Gruplara adres tevzi etmek ve gerek küçük gerek büyük umumi içtimalar aktetmek, “Meseleyi'mubtelif . zaviyeler - den tetkik eden neşriyatın intişarı" na çalışmak. “Muhitlerinde te-| mizliğin intişarına çalışmak; İsti- venleri âza kaydetmek. “Muhtelif şehirlerde âzalar vasıtasiyle cemi yetin şubelerini tesis etmek. “Ce-| miyetimizin bir kadın kısmı da ha-| li faaliyettedir. Bu kısım umumi - yetle müstakillen © çalışıyorsa dal birçok zamanlar teşriki mesai hemi ! kabil, hem de çök faydalıdır. “Tasavvurlarımızla alâkadar olduğunuzu öğrenmekle çok mem nun olacağımız gibi bu cereyana ! yardım ve onu himaye edebilirse- niz size karşı fevkalâde memnün ve müteşekkir kalacağız. Acab: bu işte size bir kılavuz nazarile bakabilir miyiz?, Kadınlar İısmı İnan ilk idare heyeti teşekkül edin- ce daha teferrüatlı teklifler arze - derek reylerinizi almaktan şüphe İ siz çok memnun olacağız. . * | “İstanbul Amerikan İncil Evi (Bible Höuse) müdürü Mr. Bige- le cemiyetin erkek şubesini tesis eder ümidiyle muhaberede' bulun- | muş olmamız hiç şüphesiz sizi a- | lâkadar edecektir. İhtimal kendi » sile bazı hususlarda görüşmek * tersiniz. Zira hiç olmazsa ilk d mıyarak Yunanistanda saklandığı! (Genç kadınlar hıristiyan cemiye- | relerde iki ayrı idare heyeti yel he müttehit bir heyet teşkil etm daha münasip olur. Maamafih b iki şübenin ayrı birer kâtibi bu! lanması esastır. “Temelin baştan başa hiristi yan olmasını arzu etmekle berâ ber idare heyetlerinin müslüm#” v. $, din mensupları arasında $U beler tesisine ehemmiyet verm İ rini tavsiye ederiz. “Umumi âza kayıt ve kabul larında her ihtimale karşı bazı © ğişme ve iktibaslara lüzum oldu ğunu takdir ediyoruz. Esas mefkf temiz ve kalbimizle uyuşmak retiyle bu gibi tadilleri kabule b zırız, “Mısır şubemizin de kendi! göre hususi şartları vardır ve fi kalâde mühim bir vazife derub” etmektedir. Nil Misyoner Matb tının yardımıyla arapça - ve zari nedersem başka lisanlarla de temizlik neşriyatı elde edilebili' Kahirede 7 Sharia Mariette P: da M.A, Mr.5. A. Morrison! muhabere ettiğiniz takdirde 4: 3" sul ve saire hakkmda memnuf yetle daha fazla malümat v | cek ve Mısır şubemizin her neşri | yatından bir nüsha gönderilecek tir. Gönderdiğimiz yazılar arasi" da üç ayda bir neşrettiğimiz (Hi nour :Z Şeref) mecmuasının b nüshasını bulacaksınız. Bu me€” muanm,leşrinleyel - teşrinisani #” yısında Mr. Morrison'un . dikki değer addettiğimiz o (Müslüm memleketlerinde ahlâki buhra#" serlevhalı bir makalesi © vard! Mektubumuza nihayet verirk€ yardımınızdan çok minnettar o cağimizı söylememize müsaade Zi rica ederiz. Büyük bir alâkay” beklediğimiz o cevabmızda tek”) ve tavsiyelerinizle (o beraber ti bir anlaşmanın zevkini tadacağ mızı ümit ediyorüz. Çok samimi » hürmetlerimi kabulünü rica ederiz efendim.,, Alfred B. Kent Müşterek müdüf Başladıkları işleri ekseriya m vaffakıyetle başaran misyonerl€ rin bu cemiyeti tesis etmekte vaffak olup olmadıklarmı ö mek kabil olamamıştır. Maamafih mesailerinin sene" geçtikçe inkişaf ini düşüne cek olursak bu işi hayli ile miş olduklarına hükmedebiliri?- (Devamı paran sera Ermenilerin balosu Beyoğlu Ermeni Fıkarape! cemiyeti tarafından hâsılatı fi Ermenilere terkedilmek üzere € velki akşam Tokatliyan salonl da bir balo verilmiştir. Vali muavini Ali Rıza, Beyof Kaymakamı Sedat Beylerle mizin diğer birçok tanınmış şa” larının hazır bulunduğu müsam çok parlak ve kalabalık ols N kotiyon, piyango ve saır eğlen İlerle sabaha kadar güzel bir 8 geçirilmiştir. Baloda heyecanlı bir aşk m rasından sonra geçenlerde A dan şehrimize dönen Matm?.. i Şor da babasile Eee hazır > lunmuştur. /

Bu sayıdan diğer sayfalar: