ri AN MANLI DEV LÜRKEN.... EVL Mubarriri : Celâl Nuri * İktibas nakil, tercüme hakları mahfuzder Prens Sait Paşadan Ziya Gökalp Beye! Kendisini vaktile tanıdığım İsviç reli şöyle böyle bir muharrir bana gönderdiği bir uzun mektupta s0- ruyor: (“İttihat ve Terakki,, fır- kasının bugünkü vaziyeti nedir ? Ekalliyette midir, ekseriyette mi- dir?. Mecliste kaç meb'usu var - dır?.) Muharririe kısaca cevap verdim: (Bu fırka Umumi har - bin sonlarına doğru tükenmiştir.) Muharrir gene bir mektup yolk - yor ve benden bu defa, bu fırka- nım niçin tükendiğini soruyor. Muannit muharririne yazdım ki bu fırkanın dağılması uzun bir tari - hi meseledir. Bu ciheti anlatmak için en azdan bir cilt yazmalı, Fakat bu iş beni düşündürdü , * * Kısa boylu, güler yüzlü, ” tan kafalı, daima mültefit par - zam paşa, Sait Halim Paşa, Prens liyet taraftarıdır. Vaktile başka meşrepteydi; lâkin, sonra Türk - lüğün havvarisi, hattâ, daha ileri gidelim, Hazreti İsasr oldu. Bu zat, milliyeti yalnız mürit - | lerine değil, bütün hükümet er - | kânma öğretti. Müslüman politi - kası yok.. Din siyaseti yok.. Sad- razam paşa haltediyor. paşa hata ediyor.. Şeyh efendi, 99 luk tespihini eline almış, mut- tasıl çekiyor: Millet, millet, mil - let, millet... . Dahiliye nazırı Talât Beyle sadrazam Talât Paşa daima şey hin yanma gelirler.. e Maddeten değilse de manen elini öperler, ondan nasihat ve bayır dua alır - lardı. Bu şeyh Efendi ilmi siyasetine anahtar addetmişti. Okur, üfler - di.. Bir itibarla sadrazam paşa - hazretleri, Yeniköyde, denize ba « kan odasında, mutat köşesinde, kıpkarmızı maşlâhı, kıpkirmızı fesi, yırtmaçlı sarı ipekli entarisi, sapsarı pabuçları ile yan gelmiş o- turuyor., Hep söylüyor, hiç dinle- miyor.. Geniş bir müslüman politikası, hudutsuz bir din siyaseti... Bunun gayrisi ile büyük istihzalar. . Ko- yu bir muhafazakâriik.. Âdet, an'ane, deydene, teşrifat, antika- . Silk... Modernizm ile bir sürü a- i. lay.. Parlak parlak fıkralar. Do- kunaklı masallar. Lâtife etmi - yorum.. Her türlü içtihada da hürmet ederim.. Şu satırları yaz « makla merhumun aleyhinde veya lehinde bulunuyorum, sanmayı « miz. Herkes fikrine sahip olduğu gibi Sait Halim Paşa da reyine malikti, Bu zat İttihat ve Terakkinin sadrazamı idi, O mes'uliyeti haiz- di. O uğurda Romada, Ermeniler vip şehit edildi.. Şaka de- ln ». . Serasker kapısmda, harbiye — nazırı, baş kumandan ve damatı — şehriyari Enver Paşa da kuvvetli müslümancı idi, Fikrince ordu, e a ordusudur. Bu N küffara “karşı açılmıştır. Damadı şehriyari İrana girdi; Tuamı da alacak; Çine de gire - cek ve müşrikleri müslüman ede- cek... a © — Paşanın küçük başmn içindeki ihtiraslarına hüdut yok.. Kendi - si Saad ibni Vakkas, Masebni Nasir, Tarik ibni Ziyad, Selâhed - dini Eyyübi gibi bir müslüman fa- thidir. Bir eksikliği var: Başında de- ğirmen taşı büyüklüğünde bir sa- rik. Fakat o sarığın altındaki mevcut.. Enver Paşa merhum da İttihat Terakkinin ser. iydi.. O hes'uliyeti haizdi.. O uğurda, or - ta Asyada şehit düştü, Şaka de - gil... vE. Fakat Babıâliden, serasker ka- pısımdan biraz öteye gidelim: minderin üzerine az güler, az söy” ler, çok okur, her şeyi okur, kar- ma karışık okur, etrafına mürit - lerini almış bir âhır zaman şeyhi nın üstündeydi.. Nasıl vaktile, tarikat şeyhleri tekkedeki köşe - lerinden hükümdarlara kumanda ederlerse bu ilim şeyhi de, otur- duğu yerden hükümete fermanla - rı istar ederdi . Bu muhterem zat İttihat ve Te- rakki merkezinin âzasındandı, a- kıl kâhyasıydı, meb'ustu, Ruhül- kudüstü. O mes'uliyeti haizdi. O uğurda şehit olmadı.. Lâkin so - nuna kadar sebat etti ve tespih çeke çeke öldü.. Bu zatin işmi de Ziya Gök Alp Beydi.. ... — Size sarahaten üç, zemnen de bir tipten, yani Sait Halim, Enver Paşalardan, Ziya Gök Alp Beyden ve Talât Paşadan bahsettim. Bun- lar İttihat ve Tezakkinin liderleri, imamlarıydılar. Başların fikirle » ri, cemiyetin fikridir. O halde merhum (cemiyet müslümancı mıydı,, Türkçü müydü? . . hthat ve Terakki, 1908 de iş başma geçtiği vakit (Osmanlı) ydı.. Zaten —İtihat— kelimesinden maksat, unsurların, Türklerle Araplarm, Ermenilerle Arnavutların, Rumlarla Yahudile- rin, ve saire, ittihadıdır. Yirmi beş yıl evvel, bütün memleket, bir kaç hafta, zil zur - na sarhoş olmuştuk. Rakı ile, ça- rapla değil, kadeh kadeh, fıçı fr- çı hüriyetle. Osmralarda ho- calarla (Papas ve Haham- laa o cicili o bicili (o elbiseler giydirilir, Hocalar karşıda, papas ve hahamlar önde, arabalara ku- ruldular. Şişliden Edirnekapısı - na, Yedikuleden Bebeğe, Eyüp - ten Beşiktaşa kadar kendilerini ve üniformalarını gösterdiler . Artık Ermeni yok, Türk yok, Arap yok; yalnız Osmanlı var. Bu fikri teyit için bir milyar nu- rağ söyledik; çenelerimiz yorul- lu... Zsten, İttihat ve Terakki, bu fikirlerle, Frengistanda, Türkler tarafından kurulmuştu ve biraz da ermniler tarafından yardım görmüştü. Lâkin geceler gündüz olduk - tan sonra gene karanlık bastı. . Kırk yıllık Yani, olur mu Kâ- © Rum, Yunanlıd Ermeni, aptal d Serasker | na göre dostu, icabma göre köle - sidir, Arap, tarihine ve milliyetine bağlıdır. Bulgardan, Sırptan Osmanlı yapılamaz. Sarhoşluk esnasında Rumla Türk, Ermeniyle Arap birlikte ho- ra teptiler. (Lâkin insan daima sarhoş kalamaz.. Bir kaç saat j sonra ayıkirk gelir. İşte, bütün unsurlar hürriyetlerini istirdat et- tler; İttihat ve Terakki de (Os- manlı) unvanının kendisine ze - hirli bir iğne gibi battığını hisset- tin Gene sorarım: İttihat ve Terak- ki Osmanlı mıydı, değil miydi? . taraftarı mıydı? İ —Pek okadar zannetmiyo - | midin kapı dışarı edilip İstanbu - Tun düşmanlar tarafından sayei İ şahanede zaptına değin, İttihat İ ve Terakki padişahaız (saltanat | etti Merhum altıncı Su'tan Meh- İ met, malmu ihsanmızdı, aptal fidiler. Iraptan hiç mahalli yoktu.. Bir aralık seryaver binbaşı Selâ « nikli Remzi Bey. ona muallimin mektep çocuğuna ettiği muamele- yi etmişti.. Sultan Mehmet Reşat namında biri yoktur. Damadı Sa « İh paşanm idamı İrükmüne bir | kelime söylemeden imzasını bas- tı, hık demedi.. O halde İttihat ve Terakki cümhuriyetçimiydi?. O de değil .. Niçin değil?. oÇünkü 1908 ile 1918 arasında (o (fikir) itibarda değildi., İttihat ve Terakki, (muhtelif programlarından sarfınazar ne muhafazakârdr, ne hürriyetper - verdi, ne de meşruti idi, ne cüm «| huri idi... İşte; İsviçreli muharri - re hitap ediyorum, bundan dolayı dayanamadı.. Yoksa, bir harp, bir mağlâbiyet, bir siyasi inhi - zam, bir fikir partisini kolay ko - lay öldüremez.. Muhtelif mem - leketlerde, partiler, bir kaç mağ- lâbiyetle, bir kaç hezimetle yu - varlanmaz, Olsa olsa küsufa uğ- rar. Sonta gene açılır.. Fakat ö « len parti, bariz bir fikir ifade et- miyordu.. İkinci Abdülhamitten mahlül kalan bir devletin idarei maslahat vechüzere on sene padi- şahlığını gördü. Abdülhamidin rejimi neden dayanamadı?, Rusyada, istipdat, çarların ölmesiyle devam ediyor- du.. Neden? Çünkü çarizm bir rejim ve bir fikirdi. Abdülhamit siyaseti ise şahsi, indi, keyfi idi. (İttihat ve Terakki) de tıpkı öyle... | O bir kaç kişi, o mümtaz ekalliyet, o iradet sahibi zatlar sahneden çekildikten sonra parti de unutuldu; bir aralık dökün - tüler kıpırdanmak istedilerse de ezildiler... ... 0. Bilmem, acaba, İsviçre- li muharririn sorduğu suale ce - İ vap verebildim mi?. Belki.. Celâl Nuri sararan ue sannsmnsan Bir randevü evinde damdan kaçarken yakalanan kadınlar Beyoğlunda Madam Maryam is- minde bir kadının evinde gizli ran devü kabul ettiği haber alındığın- dan bu ev zabıta memurları tara- fından aranmıştır. Bu esnada da şöyle bir hâdise olmuştur. Memurlar kapıyı çalmca Ma - dam Maryam kapıyı açmış ve me murları lâfa tutarak oyalamak is- ir. Fakat içeriden bazı ga - rip sesler geldiğinden memurlar daha fazla kapı önünde durmadan içeriye girmişler ve damdan kaç * di mak istiyen bir kaç kadını kaçar İL — İtihat ve Terakki hükümdar | © 18 Mart 198: Fransız Almanlar ve ingiliZ. başvekilinin teklfi CENEVRE, 17(A.A.) — M. Makdonaldım izahatı bittik- ten sonra M. Daladye söz almış İngiliz plânının'ana hatları hak - kındaki izahatı ve bu plânın ilham aldığı esaslarını anlatan belâgatli mütaleaslar Fransız murahhas he - yetinin büyük bir alâka ile dinlen: diğimi söylemiştir. M. Daladye sözüne devamla de miştir ki: — Bu plân o kadar emniyetli -| dir ki biz bunu en büyük itina ile jve en derin bir aiâkayla tetkik et- İ rum, efendim. İkinci Abdülha- | mek istiyoruz. Bu plânm mülhem olduğu yüksek Ve asil (o duyguları hürmetle anarız. M. Pol Bonkurun evvelce verdiği izahattaki başlıca esasları biz bu plânda büyük bir memnuniyetle mevcut görüyoruz. — Milletler arasmda | sulhün kökleşmesi, silâh kuvvetlerinin bü tün milletler tarafından ayni za - manda ve müessir bir kontrola tâ- bi olmak üzere yavaş yavaş azal - tılması uğrunda sarfedilen candan ve hilesiz her türlü emeklere Fransa derin bir surette bağlı ve sadık kalmaktadır. — Bu yolda emeklerin muvaf - fakıyetle neticelenmesi beynelmi » lel muhitte ve zihinlerde | beliren endişelerin ortadan kalkmasına bağlıdır. İşte bunun içindir ki bu düşünce uğrunda Romada başlı - yacak görüşmeler bizde sevitiğten başka bir duygu © uyandıramaz. Fransız murahhas heyeti M. A donaldın muvaffakıyetini «can gönülden temenni eder. Amerikan mümessili M. Gib#i da konferansı kurtarmak için fetliği emeklerden dolayı M. donalda teşekkür (etmiş, projesinin heyeti umumiyes tifakla kabulünü umduğunu lemiştir. Bundan sonra Alman b vahbası M. Nadolny fransızca nutuk söyliyerek konferansa ! bir hız vermek için Cenevreye i mesinden dolayı M. Macd teşekkür etmiş ve demiştir ki: — M. MacDonaldın konf. sa vermek istediği bu hız ve İİ ri hareketi, müzakerelerin mü: bir neticeye ulaşmasına şüph imkân hâsıl edecektir. İngiliz murahhas heyetinin İif ettiği mukavele projesi konf! ransın girdiği çıkmazdan masmı temin edecek yegâne ani çaredir. Esasr beşler konferan da kabul edilen emniyet, Almi yanın fikrine göre, silâh kuvv. rinin ancak esaslı ve adalete kat şekline girecektir. M. Nadolny'den sonra İt yan murahhası beyetinin ing plânmı büyük bir itina ile deceğini söylemiştir. Komisyon ingiliz projesi hi kındaki umumi müzakereye p şembe günü başlamayı karar tırmıştır. 0080 NE SEAN E0E 08 088 Mz AKMSEM Cumartesi Pazar 18 Mart 19 Mart 21 Zilkade 22 Zilkade Güz doğuş rg ee 1816 19 345 345 2 12 5 e '2,16 1949 > 7 ie. T HAVYA — Yeşilköy Askeri rasat merke- zinden verilen malâmata göre, bügün hava bulutlu ve şimalden rizgârir oinenietr. Dünkü sıcaklık en fazla 14, en az 4 de- tece, hava tazyiki 702 milimetre idi, Bugün ISTANBUL 18 den 19,45 » kadar Saz (Müşerref Ha-| temi — 18,45 ten 1900 & kadar Orkestre — 10,80 dan 20 e kadar Fransızca dora (Müp- dedilere mahsus) — 20 den 2030 a kadar Karagöz (Hazım Bey tarafından) — 7050 dan 21.30 a krdar Hafız Ahmet Bey — 110 da 12,30 a kadar Orkestre, Ajans, Boren haberleri, ve saat ayarı , ANKARA (1558 m.) 1220 - 13,30 Ankarapalan orkestresi — 15 - 1849 Orkestre: Ecitizinei semfoni Tehai- kowsky — 1840 « 10,10 Alaturka #82 19,10 - 19,40 Grdmâfon — 1948 - 20.10 Ala- turku saz — 20,10 Ajans haberleri ve Hava Tapar. VİYANA (Ai m) 12,30 Konser — 14,10 PiAk — 17,45 Mam- dolin kanser — 18,55 Konser — 20,45 Asri operet — 29,05 Dana LPİPZİĞ (4894 0) 7.15 Jimnastik — 7,85 Konser — 13 0- poret — M5 Konser — 1Y Konser —>2i Opsret — 23,10 Haber ve Dans BÜKREŞ (304,3 m.) 13 Plik — MM Piâk — 18 Konser — 21 Orkastre -- 22 Benfonik konser — 13.20 0- pera — 22,35 Çigan ve romen müsükisi ROMA (813 m.) 18,80 Radyo orkestresi — 20 Habet — 2ı Piğk — 7148 Tiymtre. BUDAPEŞTE (5905 m.) 10.15 Otkesiee — 1345 Pk Kont — 18 Orkestrs — 1019 Konser - 20458 Opera MOSKOVA (1485 m.) « ei mz” am mi Pi | “Pazartesi günü gecesi Ayi roz Kadısı, oynanacaktır. | Harp malüllerine Harp malülleri cemiyeti um merkezinden: Mahiye aldıkları maaş yüz lirayı geçen m zın bugün, cumartesi saat 10 20 ye kadar kâtibi umumiliğe t rifleri ehemmiyetle rica olunur. Kadın birliğinde Türk Kadın birgi katibi v " ri | 19/8/1983 Pazar günü suat 17 de HH İ vinde “Profesör Ahmet Raşit Beyefendi rafından Cemiyeti Akvamın ipaani yo xadm ve çoculdarın himayesi yolunda. İ Myeti hakkında konferana,. Müteakiben side samvatkârlarımızdan İrfan Şekip Mi duh Rafamndi We kiymetli bestekfriarınif dan Şekip Memduh ve piyanist Adnan Eeyefendiler tarafından “Türk musiki & deri, © Kadıköy Hava Gazı Şirketi Bu Pazartesi günü saat 15 Kadı! By'ünde Süreyya paşa neması salonunda verilecek © ameli alıçılık ve pastacılık değ | sipe bütün Hanımefendileri daf) eder. y «na neşriyat « 22,55 Kızıl meydan — Haber, YARSOYA (402 m.) 13,10 Pik — 17 Pik — 18 PİAk Musiki — 21 Konser — 28/06 Musiki