” ayıfat VA e, yere MANLI DEVLET! Pe rm © Mart 1933 pis, çirkin, ahmak, aptal, paslı il ; İ panyolcalarını yavaş yavaş “bira - Bugün Mel ek z Kihamr 5 | kıyorlar ve bunun yerine hangi di- sinemalarında büyük bir şeheser sizi bollğeci ” Osm, iz ÖLÜRKEN... Ş Celâl Nuri İ li ikame ediyorlar; biliyor müusu- nuz? Bozuk, çarpık, müteaffin, a- Mubarriri : | buk sabuk, çetrefil, acemi ve ken ” İktibas, nakil, teredme hakları mahfuzdur , İğneli fıçı hikâye:i Bezirgânlar nasıl mösyö o'dula: Osmanlı âleminin bir Babil ku- İesi olduğu meçhul değil. Runun içindir ki Osmanlılığın ölümün - den bahsedersek Yahudileri unu- tamayız. ç Greçek! Bizim Yahudilerin & - leminde, şu otuz, otuz beş yıl için- de dehşetli bir inkılâp oldu; oldu- da kimsenin haberi bile olmadı! Rusyada, Lebistanda Yakudi - lerin mahalleleri, semtleri ayrıdır. Beni İsrail beni beşerden uzak ad dedilmiştir. Getto rtlak olunan bu şehircikler kapalıdır. Son derece fena kokar. Kendilerine İyi mu - amele edimez. Meselâ Çarlık Rusyasında Ya « hudiler her vilâyette, her şehirde ikamet etmek hakkını haiz değil- diler. Her işi de göremezlerdi. Me selâ bir şehirde Yahudiden yüz - lerce terzi görürdünüz; lâkin, mumla arasanız bir tek memur bulamazdınız. iki Rus bir araya geldi mi mut- laka Yahudileri çekiştirirler. 1912 de İstanbuldan Odesaya gidiyor - dum. Vapurda Karantinalar mec- lisindeki Moskof murahhasına te- sadüf ettim. Hoşbeşten sonra söz tabiatile Yahudilere intikal etti. O söylüyor: — Pis mahlüklar... Bakınız ne > “oluyor: Bir Yahudi delikanlısı ile > sebir Yahudi. kızcağazı, Odesada evlenmek istiyorlar. Para yok, kız da güzel, Oradaki Haham bunla - rm nikâhlarmı kıyıyor. Karı, koca soluğu Galatada (İstanbul) alı - o yorlar. Oğlan kızı kârhanelerden birine yerleştiriyor. Kendi de sağ- da, solda dolaşıp müşteri arıyor . Dört sene, böyle ticaret ediyorlar. Sonra, elde ettikleri sermaye ile gene Odesaya dönüp bir dükân açıyorlar... Böyle evlenip muvak - kateni Istanbula hicret etmek âdet olmuştur. Bu kabil Yahudilerin işlerine bakmak için İstanbul konsolosha- nesinde bir büro açmak mecburi- yetinde kaldık. Bittabi doktorun sözlerine inan madım. Mübalâganın kuyruklusu dedim. Odesaya varınca Yahudilerin maruf muharrirlerinden M. Jabo- tinski ile görüştüğümde kendisine bu hikâyeyi söyledim. Cevaben bu hikâyeyi söyledim. Cevaben — Doğru! dedi. Fakat o doktora sorarım: Yahudileri bu hale geti- ren o kötü Rus idaresi değil mi - dir? » » Türkiyede, vaktile, Arap vilâ » yetleri müstesna olmak üzere, Ya» hudi yok gibiydi. Bunların hemen umumu Engizisyon kaçağı İspan- yol ve Portekiz Yahudileridir. Bu rada, bu yeni vatandaşlar insani muamele gördüler, hürriyete ka - vuştular. Ben şahsen şöyle anlıyorum: Yahudilerimizin dedeleri İspan - da fevkalâde zulüm görmüşler. kü benim çocukluğuma kadar muhacirlerin torunlarının torun- © ları bizim diyarlarda pek korkak “idiler, Hususi bir hayet sürerlerdi. Muhtelif mahallelerde kapalı, mü issanit, srkı cemaatler halinde ya we ir İ şarlardı. Aslâ temiz (değildiler. Yüzleri kansız ve binaenaleyh çir- kindi. lik günleri bunlara tecavüz ol- mamış, lâkin zannederim halk ! Sendilerile çok alay etmişler. Hü- kümet, bu zavallılara tokunulma- maşı için duvarlara yaftalar ya - Pıştırtmış. Türkçe bilmiyen, hep o mırdar Yahudi İspanyolcasını ko- nuşan bu muhacirlerle alay edilin ce, İspanyolcada (İlânâ bak veye- hut git) manasına gelen:Anda a KAviso! derlermiş ki bu terkip ha- lâ mevcuttur. Yahudi kelimesin- den sonra “Anda a I'Aviso,, gelir. Bazirgân, kaideten uzun sakal- Irdır. Üstü başı kokar. Kelimeleri terennüm eder gibi çekerek söy - ler. Üsulen bir miktar hilebazdır. Alışverişte müsteriyi saf görür -| se tereddütsüz aldatır. Pazarlık! müptelâsıdır. Beş liradan yirmi| beş kurusa kolaylıkla ve tabiatile iner. Herkesle, her yemeği yemez. Kaşer yer, turfa yemez. Eti sabun- la yıykar. Ve saire. Hatunkişileri- ne gelince! Hep evvel zamandan bahsediyorum: Saçlarmı keseler içinde saklarlar. Türkçe bilmez 4 ler. Çok beyaz ve gayet sarıdırlar. | Soğuk mahlüklar idi. İğneli fıçı efsanesi kendilerine zok zarar etmiştir. Güya her sene bunlar Yahudi olmıyan bir çocu ğu çalarlar, onu iğneli fıçıya 80 - karlar ve kanını hamursuz ekme - ğine karıştırırlarmış. İki paralık değeri olmıyan bu efsane Yahudi teri âlem nezdinde pek fena gös * erdi, Eski devirde Yahudiler turfa edilmiş İspanyolcayı muhkem su-| rette muhafaza ettiler. Zalimlerin diline bu hürmetin sebebini ve ma nasını kendileri de bilmez, belki. Bunların Türkçesi çetrelildi. Di - limizi, söylerken, kepaze ediyor- Vardı. Bununla beraber Yahudiler- den orta boylu iki Osmanlı şairi yetişti: Muhterem Avram Naon Efendi ile muhterem İsak Ferara Efendiler. Bunlar şöyle böyle Tev fik Fikret mezhebine saliktiler. Her ikisi henüz genç oldukları hal de şiire devam etmiyorlar. Rumdan, Ermeniden Osmanlı şairi çıkmadığı halde Yahudiden böyle ediplerin zuhuru hoş bir manzaradır. Fakat hatıram beni aldatmıyorsa, (Musevi Yahudiler) den vezir ve nazır çıkmadı; (Müs lüman Yahudilerden) çıktı. İ o Lâkin su son senelerde Yahu - dilerde bir inkılâp görüyorum. Renksiz, soluk, benizsiz Yahu- di Hanımları açıldılar ve birden bire güzelleştiler. Şu hadise tetki- | ke lâyıktır. Veremli gibi görünen Yahudi kadınları, bugün, İstanbu- lun en dilber Hanımları şekil ve şemailindedirler. Fesuphanellah! Çocukluğumda Selânikte rastgel- diklerimin torunları şu şık ve gü- zel Madam ve Matmazeller mi - dir? Buna inanmak için şahit ve! isbat lâzım. Bir, iki batında bir | ırk değişti... Yahudiler eskisine nisbetle da- ha zengin oldulor. Alafrangalaş- | alar. Beynelmilet âleme girdiler . i Frenk oldular. O kokmuş, küflü dilerine mahsus bir Ftansızcayı... Zavallı Fransızca! Yahudiler vaktile İspanyolca - ya ettikleri zulmü şimdi Fransız- | caya etmektedirler. | Yahudiler korkak idiler; bu dahili inkılâp ile cesur olamadı - lar. Bunun isbatı şu veçhile olur: Yahudiler fevç fevç Türkiyeden hicret ettiler. Arzın her iki kısmı, şimdi, Türkiyeden uçan Yahudi - lerle doldu. — Türkçe öğrenelim mi, yoksa biraz intizar edelim mi? Tereddüdü ile Beni İsrail dost- larımız hâlâ Türkçeye ısmamamak tadırlar. Yahudiler azaldı. Lâkin her zamandan fazla meydanda görünüyorlar. Meselâ, bir yaz gü- nü Büyükadaya giden doğru va - purun göğertesinde bir rasat nok- İ tasıma yerleşiniz. Herkes Yahudi! ai Kadınlar bile işten, komisyondan | sahsediyorlar. O eski Yahudi tipleri ortadan kalkıyor. Yabudinin ileri ogeleni bugün bir turfa Fransızdır. Turfa yemiyen Yahudi artık nadirdir, Fakat Yahudilerin ticari fazi- letleri de, faziletsizlikleri de oldu- ğu gibi bakidir. Hazreti Yusuf za- manında Mısırdaki Yahudi her ne idise şimdi Balat ve Hasköy Kuzguncuk ve Galatadaki Yahudi odur. İstanbul Ermenisinin Türklüğe temessiilü için tam bir asır lâzım. Istanbul Rumlarmdan dilleri Türkçe olanların Türklüğe temes- sülleri için en aşağı üç asır lâzım. İstanbul Rumlarmdan dilleri Yunanca olanların Türklüğe te - messülleri için on asır lâzım. İs - tanbul Yahudisinin Türklüğe te - mesülü için ebediyet kâfi gelmez Evet! İngiltereye, İtalyaya, | Fransaya Yahudi ırkı başvekiller verdi. Osmanlı âlemine ise bu ırk Avram Naun ve İsak Frera Efen- dilerden başka hiç bir kimseyi ver medi. Halbuki oYahudilerimizin | diğer İstanbul unsurlarmdan geri olduğunu iddia etmek kabil de - ğildir. Bunun sebebi nedir? Ben bilmiyorum. Yahudilerimiz iki çeşittir: Bir kısmı Musevi, di « ğer kısmı Müslüman. Müslüman Yahudiler bile Türk hayatına yeni ! giriyorlar ve tereddütle giriyorlar. ||. Cemaat fikri her türlü Yahudide pek barizdir. Yabudi kaynaşmı - yor. Hıtan, zail olmaz bir alâmet- ir. Ermeniden bir Sakızlı Uhanes Paşa çıktı. Rumdan bir Aleksan - der Paşa çıktı. Yahudiden ancak bir Bohor Efendi ile Daut Efendi ||” bir doktor İshak Paşa ile bir dok torİlyas Paşa çıkabildi. Yahudi mütereddit ve belki korkak. Os - manlı tarihinde Yahudilerin rolü büyük değildir. İstanbul Yahudileri iki çeşittir: Sefaradim ve Aşkenazim. Birin - ciler İspanya ve Portogalden ge - lenler ki ekseriyettir; ikinciler Rus ya ve Lehistandan gelenler ki e - kalliyettir ve dilleri Alman bozun- Bir Gecenin Şarkis Mümessili : Coşkun Selde JAN Ki Franz Bugün Elhamra" di saa W tenziiâtlı ma sözlü DAVET Kadıköy Havagazı Şirketi ve Tssiyanca filmini “yaratan meşhur teni PUR. şarkılı. 45, MELEKte sant (1 de tine vardır. e 1 Süreyya Paşa sinemasının müsamere salonunda havagazile ye pişiime dersleri Dersler ayda iki defa En nefis ve mütenevvi yemeklerin. pişirme tarzını öğretmek ihdas verilir ve meccanidir, etmiştir. D- se Kadıköy Havagazı Şirketi mubterem Hanımefendileri bu derslere devama hürmetle davet eğ ilk ders 6 Mart 1933 Pazartesi günü saat Üçte ve gelecek de ber on beş günde bir Pazartesi günleri verilecektir. i İl LİLİ İN HAVA — Yeşiiköy Askefi rasat merke- | ainden verilen maldmata yöre, bugün hava bulutlu ve şimalden wgürit öleraktır. Dünk'i aıcaklik en fazla İ, en az nakıs 1 derece, hava tazyiki 770 milimetre iâi BORSA Hizalarında yıldız işareti olanlar Üzer ME Mere TAKVIM Cuma Cumartesi 3 Mart 4 Mart 6 Zilkade 7 Zilkade Gün doğuşu 88 Li Güp batış 1g 1s02 Sabak ozmazı öç! 1.56 Öğle namazi mar iade İkiedi asmazı 1535 Vide Akşamı nama 1801 1802 Yatsı namazı 0 1031 İmsak 44 4.2 Yelin geçen günleri © öö kalan Lo 303 | | lerinde 2 martta wüamele olanlardır) İİ Rakkamlar kapanış fydtlerm gösterir || (Satış) - 2 *. Silin Av AZ *i Pezeta Z. si Mark İo#t Zoleri #30 Drahmi *20 İsviçre *10 Leva #t Alım 930, İl *1 ilerin #1 Mecidiye 3— *30 Kuron Çek 122,.-İ *f Banknot o 228.— | (kap. sa. 16) #Prağa # Viyana İ çervameş «Çimen Unyon * #Sark b Italy sark Telefon Tahville İ Şir, Hayri Tramvay U. Siporta Tomoari ıstikrazlar Elekrik Tramer Tümel Rabtım #Anadolt | *Anadolu #A Mümessil olları 7.00 5189 * D.Muvaktide 6378 / sm Gümrükler o 555 l Saydi mahi 435 Bağdat (75 Askeriye b 1510 «510 5340 vatandaşıdırlar, lâkin o mertebe- de kalmışlardır. © Benim kaydettiğim - şu, tekrar ederim:Kar gibi soğuk, zeytinyağı | RADYO Bugün İSTANBUL 18 den 19 o kadar Sez Bey ve arkadaşları), Kestrs, 20 den 203 d Hahım), 2909 den 21,30 a kadar Hari saz. heyeti, 2140 dan 1280 a kadar O tra, Ajama haberi ve Saat ayari, ANKARA (1658 v.) Saat 12.99 dan 13,30 kadar Akarı orkestrası, 15 ten VT kadar Riyaseti gi bur #larmonik orkesteğsmin senfonik seri. 18 den 18,40 kada» alaturka sar. tan Wan kadar Gramofon. 10,10 dan kadar Alaturka saz 10,40 tan 20,10 G fon. 40,10 Ajans haberleri Ve kaya rapd VİYANA (SIâ| m) 12.30 konser — 14,10 plâk konseri — musiki — 2130 konser — 23,40 konser: LEİPZİG (88946 m.) 7,15 Jimnastik — 7,35 konser — 18 ser — 17,30 konser — 21.30 Konggi ». Einber ve musiki. BUKREŞ (304,2 w.) 13 plâk — W plâk — 18 orkemra < örinestea — 20,40 plâk — Yi senfonik kos BUDAVEŞTE (5905 m.) 10,15 konser — 1300 konar — 18 Gi musikisi — 11 konser — 28 igan mumiklşi! 24 Haber, MOSKOYA (1304 m.) 19,30 konser — 23 İngilizce meşriyat, VANSOYA (413 m) 1310 plâk<- 1650 pâk — 18 ork konser — 19,35 plâk — 21,40 konser wov roz Yarm ANKARA (1858 m) 1230 - 13,30 Ankarapalaa Oriomatrssi 18 - 1840 Orkestre; Senfoni patetigii | 18.40 « 19.10 Alatarkn saz — 1910 - İ Gramafon — 19,0 - 20,10 Dans 0,40 Ajans Haberleri ve hava roporla VIYANA (514,1 m.) 12,30 Konser — 14,45 Plak — 17.15 ser — 18,25 Konser — 2i Komedi — an, BÜKREŞ (3942 m.) 13 Piâk —i4 Plik — 15 Muşikf 19,25 Konser — 20,40 Plâk — Zi — 24,45 Taganni — 22,05 Orkestra, BUDAPEŞTE (550,5 m.) 10,15 Pihk — 13/05 Orkentre — Şarkı — 20,25 Konser — 2250 Çigân kisi -- 2830 Tiyatro w 2446 Çigan kisi, MOSKOVA (1304 m) 19.40 Senfonik konser — 23 seşriyat, YARŞOYA (1412 m.) 18,10 Plâk — 17 Plâk — 1806 Kö — 31 Konser — 2305 Musiki —* bergden nakil, Istanbul Belediyes Darülbedayi Şehir Temsilleri : Bugün matine İSTANBUL ELENİ sast 15,30 da saat 21,30 da i akşam suvare tusu bir heyulâdır. Bunlar kültür gibi müteaffin, fare gibi çekingen ğ | l İ | itibarile diğerlerinden ileri olduk- | kamış kalem gibi cılız Rebeka Ha- ları halde, her nedense, Sefara - | nımın torunu Matmazel Ester kan) Yenii TUNN dimlerde daha çekiniktirler. Kule gibi kaynar, gül gibi kokar, mü -! o Sebri Sey kapısı, Galata, oYüksekkaldırım | kemmel poker oynar, danseder , | Haile 5 perde bunlarla hmcahmç < doludur. Bül'elmasa müstağrak, iyi giyinir bir | UMUMA Beni İsrail diğerleri kadar olsun Avrapalıdır. İ Türkçe bilmezler. Resmen Türk İMA ae i Celâl Nuri İ Kavuk Devrildi. ” 6 mari pazartesi akşamı E