© yozlu düşmanlarma tüfek ile hü - i bilği Eve N n eerrereramna, Verdun Müdafii Navar Yazan; Jac guos Mortane setmek isteriz. Fransız tayyare si- — Iâhlarmın fenalığı, umumi harpte © Fransızlara zayiata sebep olmuş - Otur. 1916 senesinin haziranmda “Ma tin,, gazetesine bu noktaya temas eden bir makale yazmiştım. Fa kat sansür bu yazının çıkmasına © mani oldu. O zamanlar, verilen ç emre göre, verilen kurbanlar hak- kında yazı yazmak memnudu. E- hemmiyetli olduğunu zannettiğim — için bu çıkmıyan makalemi bura" ya naklediyorum: “Hava avcılarımızm arzuladık- ları bir şey varsa, o da silâhlarınm nm mükelleştirilmesidir. Fransız © tayyarecilerinin mitralyözleri an- » cak 47 kurşunluk bandlar kullana | “ biliyor. Halbuki, Almanlar, bir band ile, bir seferde 1000 kurşun — atabiliyorlar. Yani, 47 kurşuna » Katşı 1000 kurşun. Daha açıkçası, “Almanlar muzaffer olabilmek için © 958 şansı daha fazla. Bu farkı, Fransız tayyarecileri- » min mahareti, her zaman doldura- — Mmiyor. Bunu anlıyabilmek için, tek « kişilik bir tayyarede, mitralyözü k mak için nasıl bir manevre yapmak lâzımgeldiğini bilmek © icap eder, Pilot, 47 kurşununu at - “ tamı, tayyareyi ayni istikame- © tinde uçar bir vaziyette bulundur- © mak üzere, dizlerile, direksiyon i- dare etmek mecburiyetinde kalır, » Boş elleri ile de, mitralyözden © bandı çıkarıp, yenisini takmıya ça lışır. İ © o Eğer bir karışıklık olmazsa, bu! “ İiçin en azı 30 saniye sarfetmek| — İâzımdır, ve bu müddet esnasında, : Fransız pilotu, 1000 kurşun atabi- lecek vesaite malik düşmanın elin! » de demektir. Bu 30 saniyelik za . man, esasen, hic bir pilotun erişe- | miyeceği kadar kısa bir zamandır © ya, fakat farzedelim ki, öyle ol- sun, yarım dakikada neler olmaz. , tayyarelerin müthiş bir » Süratle biribirlerine yaklaştıkları - - Mi düşünürsek. — “Bundan başka; 1000 kurşun ata © bileceğine güvenen Alman, daha e Burada, biraz sadetten harics! dırmadılar. Şimdi bunu yazmak - — Sikarak mühim bir meseleden bah | — İki, üç yüz metre mesafeden ateş — açabiliyor ve hedefini bulabilir. « Halbuki Fransız, kurşunlarmı bo- Şuna sarfetmemek için, 30 metre im sokulmak mecburiyetin © | 3000 metre mesafede geçen bu hâileden muhakkak bir rin o > m ni şanslar en az ki rafında ise, 6 ölüme miahkümdur. yz şe e müsait va erlarar, ekseriyetle de bulur- — lar. Fakat bütün ölenler, kle — hm düşmanlara nazaran eksik o- Tuşundan ve bu müsait vaziyeti R bulmak istedikleri için kurban ol. E” mamışlar mıdır?. Avcı teyyarecile — rimiz muzaffer oldukları zaman işte bu kadar güç şeraiti doldura - rak buna muvaffak oluyorlar, Vaktile, Gilbert, Pegrond, Nava — regibi tayyarecilerimiz, mitraly - “ cum ederek dövüşüyorlardı. Va - kıa, bu eksikliği doldurduk, biz de tayyarelerimize mitralyöz koy - amma, 47 ye karşı 1000 kur - du Şun.,, Makalemin hülâsası bu idi. Yaz Nakleden : ta, tan maksadım, sadece, Fransız tayyarecilerinin ne şeraitle düş - manla çarpıştığını göstermek için dir. Navar, Verdun'an kanatlı müdafii Verduna gelişinden biraz son - ra, Jan Navar kardeşi Pujer ile bu luştu. Piyer de artık pilot olmuş - tu ve 69 numaralı flotilâda idi.” İkiz kardeşlerin yan yana çalış- maları çok iyi olurdu. Lâkin Na - var bunu istemiyordu. Bir müd - det Pelletöer Doisy ile çalışmıştı. Amma Navar, ekseriyetle yalnız uçardı, Ve böyle çalışmağı tercih ederdi. Bununla beraber, Piyer'in kendisile ayni filotilâda olmasını istedi, bir istida verdiler. İstidaya cevap gelene kadar, iki kardeş faaliyete geçtiler. Piyade neferleri, beş yüz metre irtifadan birdenbire çıkârak ken - dilerini bombardıman eden düş - man tayyarelerinden şikâyet edi yorlardı. Bu hücümler Fransızla » rın üzerinde büyük bir tesir yapı - yordu. Navarın karargâhı Verdun'dan uzak'a idi. — Bana, diye müracaat etti, Verdune gitmiye müsaade ediniz. Tayyaremi ve makinistimi bera - ber alayım. Bu suretle düşman ge lir gelmez derhal havalanabilir, onlara mani olabilirim. Buradan uçup gidene kadar, vakit geçiyor, onlar da işlerini görüp dönüyor - lar. Bu müracaatın kabul edilmesi için bir hayli düşündüler. Maama fih, Navara emniyet o kadar bü - yüktü ki, kabul ettiler ve Navar i akşam hareket etti, Bu havadis derhal siperlere ya- yıldı ve sevinçle karşılandı. Navarın makinistleri yedek ta- kımlar ve parçalar alarak bir ta - raktora yüklediler, yiyecek alma- ğı da unutmadan hareket ettiler. Taraktorun geçtiği yollar, kâ - milen şarapnel parçaları ile dolu idi. Fakat bu cehennem gibi yerde Piyadelerin yaşadığımı ve dövüş - tüğünü düşününce hepsinin cesa - reti artıyordu. Navarın geldiğini haber alan pi yadeler koştular, ona yardım ede - rek çadırmı kurdular ve gizledi - ler. Bu suretle, meşhur tayyareci - ye hürmetlerini ve sevgilerini gös termiş oluyorlardı. (Devamı var) : Iktısat Haberleri İ Zeytin ve zeytinyağı istihsali Memleketimizin son senelerde zeytin ve zeytinyağı istibsali hakkında bir islatistik hazırlan mıştır. Kuna nazaran zeytin istihsali- miz şu şekildedir: 1927 okka, sevesinde 19 milyon 1928 senesinde 156 mil- yon okka, 1929 senesinde 47,5 milyon okka, 1930 senesinde 150 milyon okka, 1931 senesin- de 80 milyon okka ve 1932 se- nesinde iss 150 milyon okkadır. Zeytinyağı istihsa'âtımız. iss şu miktardadır: IYZ9 senesinde 13 milyon ok- ka, 1930 senesinde 28 milyon okka, 1931 senesinde 15 milyon okkadır. 1932 senesindeki mik- tar da 15 milyon okkadır. Fransada buhran vergisi Verilen haberlere göre Fran- sa bükümeti bu seneden itiba- ren mali vaziyeti düzeltmek için bubran vergisi koymağa karar İ vermiş ve bu hususta bir de ka” kanun lâyıbası hazırlamıştır. Fransız millet meclisine verilen buhran vergisi kanun lâyıhasının kabul edileceğine muhakkak na- zarile bakılmaktadır. Türk hükümeti bir sene ev- vel buhran vergisi kanunu için lâyiba bazırlıyarak millet mecli- sine verdiği zaman Fransız ya" | zeteleri memleketimizin iktısadi- yatı aleybine bir çok makaleler yazmışlardı. Ticaret ve zahire borsası reisliği İstanbul Ticaret odası umumi meclisi bugün öğleden sonra fevkalâde surette içtima edecek- tir. İçiimada geçenlerde vefat eden ticaret ve zahire borsası reisi Hamdi beyden inhilâ! eden vazifelere birer aza seçilecektir. Bü aralıklar şunlardır: Ticaret ve zahire borsası ida- re beyeti reisliği, ticaret odası idare heyeti aralığı, ticaret odası meclisi azalığıdır. Hamdi bey aym zamanda si- gorteciların oda mümessili o'du- ju için vefatile yeniden bir si- gorlacı mümessil olarak seçile- cektir. Buğday fiyatları Iki gündenberi Anado'udan buğday geldiğinden tcaret ve zabire borsasında kuğday fiyat larına biraz tesir etmiştir. Buğj daylar 6 kuruş ile 7 buçuk ku: 1uş arasında muşmele görmüş- tör. VAKIT neşriyatı İla Fevkalâde heyecanlı bir roman Suana'lı .. münkir Astımizın en meşhur ediplerinden Gerhart Hauptmann'ın eseridir. Bir papazın fevkalâde heyscınlı, meraklı, coşkun aşkını, san'atkârane bir şekilde anlatır. Tevzi Yeri: Ankara Caddes'nde inkılâp Kütüphanesi Fiatı 25 kuruş. > Büyük hn beş sene Fransız meclisinde meb'uslarıin mühim ifşaatı caz NE “Üzen ve elemli intizarımızın semeresinden bizi mahrum et- mek istiyenlerin gizli düşüncele- rini o sırada anlıyamamıştım. Birkaç ay sönra mühalefetleri daha muayyen formüller halinde tebellör edince ne do'ap çevir- diklerini ihata ettim. Bunlar ik- tısadi Malthusian'sm taraftarları idi. Milli serveti istihfaf ediyor- lar Bir mahsulü piyasada azalta- rak fiatım yükseltmekten başka birşey düşünmiyorlardı. Bunlar asgari mesâıle ayni kârı hatta faza kân elde elmeyi düşün- döklerinden bir fazlai istihsal buhranından körünüyormuş gibi tavırlar o takımıyorlardı. Vatan hissini unutacak kadar bodbin oan bu adamlâir Almanyaya bütün muazzam terakkisini bı- rakmayi göze aldırıyorlardı. Ye- terki, onlat sağlam gümrük bu- dutları arasında kıymeti düşen mabsülletini fazla fiata süre bilsinler. işte kendisiyle mücadele edi- lecek dahili Odüşman budur. Göreceğiniz veçhile obu her yerde göreceğiz. O gizli silâh- larla gö gede durmadan müca- dele açar meydana çıkmaktan sakınır, çünkü halkın fikri seli- minin isyanından korkar.,, Herkes Pıno vesikasını tanır.. M.Dö Vendel—M. Pinonun A'zasla Fransa arasında iktisadi bir budut olmasını temenni eden vesika var diyorsunuz. M. Barthe—Alrasın Fransaya iadesinden endişe eden bir ve- sika, M: Dö Vetdel - -Bu “vesika; görmek isterdim. -- -- M. Barthe—Tahkikat komis- yonu ouyacaklır. M. Ernes Lefoul—Bunu bir tek bilmiyen varsa e da Mösyö Dö Vendeldir. Mösyö Vendelin mülga âyan komisyonunda söy- ladiği uzun ve rabıtasız bir nu- tukta M. Pinonun bunu kendi şahsi fikri olarak ortaya attığı, fakat mesele halk üzerinde sui- tesir hasıl ettiğinden demirbane- ler komitesinin bunun mes'uli- yetini kabul edemiyeceğini -söy- ledi. (ön solda alkişler.) Briey meselesi M. Barthe — Efkârumumi- yeyi alâkadar eden Briey me- selesine geçiyorum. Şimdi harp bitti. Bu münakaşadan çıkacak hakikatları serbestçe memlekete | tamıtabiliriz. Binaenaleyh bütün gizli şeylerin üzerinden perde kaldırılmalıdır. Briey havzası meselesi son zamanlarda fev«â'âda ehemmi- yet kespetti, 1915 iptidasında anut, vetanperve ve kıymetli bir ıktısalçı olan bir arkadaşımız, IM. Engurad (Alkışlar) “Corre pondani'da bır maka'e neşred yor. Ve bunda Brey havza ehemmiyetini gösteriyordu. Mes- lekdaşımız Almanyanın © zayıf boktasının burada o'duğunu söy» lüyordu. Avnizamanda Oeure gazetesi M. Tirv've bir anket açtırıyor ve Le Temps isminde bir akşam gazetesi efkârıumumiyeyi şaşırt” mak için harbın inkişafında bü- yük tes r göstermiş o'an birtakım makaleler kemiği “Eriey bâvzası efsanesi, yalanmış, Al- manyanın Öriey havzasından bir ton filiz bile almadığı ona muh- taç o'madığı söyleniyordu. Bu fahiş bir hata idi. Eu pro- kagandanın gizlibir gayesi o'up o'madığını düşünüyordum. Zaten bu maka.elerin altında kimin Le sürdü ? imzası vardı? Man Hosehillerin imzası, Hoschiller bir ibtilâlcidir. Bunu bir kusur saymiyorum. Faz'a sola bağlıdır. Ben onun panaatinde değilim. Ancak şu” rasını işeret etmek istetim ki Temps'in, ciddi, mutedil Temps'in muhabiri aynizamanda sındika mücadelesine mensup bir adam dır. Amele arasında ihtilâlci © larak tanınmıştır. Acaba bir Fransız mıdır? Hayır Hoschiller Avusturya tebaasidır. Lemberg'- de abzınskere kaydedilmiştir. Nereden tahmin edebilirsiniz ki M. Engerand'ın (o makalelerile Ouvre'de çıkan makalelerin tevlit ettikleri heyecandan sonra ef- kârnumumiyeye “Briey bavzası efsanesi, başlığı altındaki maka- leleri okumakla memnun oldum. Böylece gerek gazete mubartiri, gerek arkadaşımız yanılıyor de“ mekti. Temps'de çıkan bir as- keri makaleyi hatırlayınız bunda: “Briey'i ablukadan kurtarmak istiyorsanız Som'da taarruz edi- niz.,, denir. Bugün herkes mes'uliyetini deruhte etmeli. Bu propaganda nin nasıl tanzim edildiği anlaşıl- malı memleketin bu nokta hak- kında mühimlik bir kararsızlığın' devamını istemiyor. Şüpheleri | var, bunları refetmeli. M, Fernand Ergustrand — Hükümet tarafından tasdik edil. miş olan Manşeye bakim o'an bir hadise vardır ki o da harp esnasında Fransada belki İngil- terede verilenin üç dört mislini, vermiş olduğumuz keyfiyetidir. Bu vakabil itirazdır ve itiraz eden de yoktur. Halbuki zan | nımca bu çeliklerin üçte ikisi ithal ediliyordu: Fransız hükö- meti besabına gönderiliyorlardı, Müracaatıma rağmen üzerlerine yözde otuz himaye resmi konul“ du. Bu suretle gelir fiatı fazlar laştı, hem tedarik edenin kâr yüzdesi ( Pek â'â pek doğru ) bu zarar verici bir siyasettir. | Busuretle âdeta hayat pahalılığı; tesis olundu. (Çok doğru çok doğru ses'eri) (alkışlar) Fakat bu bir eser bir neticedir. Esba- bina röcu etmek lâzımdır. M. Lüşör “Kabahat kimdedir,, dedi. Ben de bunu kısmen zannedi- yorum, f M. Purre Rewandel — İşte doğru sözler. M. FenandEngusrrand « Bum- lardan daha ziyade de Brley | mıotakasının terki netayicidir. M. Rene Viviaini — Söz isti- yorum. M. Fernand Engücrrand — Briey meselesi bu münakaşaya hâkimdir. Asıl mübim roktası budur. Onu tetkik ve tavzih et- mek lâzımdır. Çönkü muğlâktır. Ve süi tefehbömlere meydan | açar. Bu iki ciheti nazarı itiba ra alalım, Biri iktisadi fakat | diğeri tabiyetü'ceyiş ciheti, İktisadi cihetten hudut üzerin de ve bu'tadar tehlikeye maruz bir budut Üzerinde hemen bütün madeni istiksal'mizi teksif etmek TO ITKİL RE FES RrRU FEEEELI Sİ Sİ». 8 gg z pa GE > m > ——şğş—m.0 A emsalsiz bir hata olmuştur. Harp | | zuhurunda Mörl ve Mözel vil- | yeti bütün: font istibsalimizin yüzde 75 ini veBrey mıntakati l ise demir filizi islihsalimizi | yüzde doksanını temin ediyordü i (Devami var) * | x