12 Aralık 1932 Tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6

12 Aralık 1932 tarihli Vakit Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

— Sorma Nigâr sorma .. Beyin beşyüz senelik bir vazosu vardı, onu kırdım. > Aman kardeş, şu Üzüldüğün şeye bak; yeni olsa neyse ama beşyüz senelik vazoya da insan acır mı ? VAKIT EĞLENCELİ YAZILAR Kendi evleri Refia Hanımla muhterem zevci Süreyya Beyin o akşam ziyafeti vardı. Davetliler birer ikişer gel- diler ve sofraya otürüldü. Yemek- ler biribirini müteakıp geldi. Fa- kat daha bir tabak gelir gelmez silinip süpürülüyordu. Bunu gören karı kocanın yüreklerine ine cekti. Süreyya Bey sofrada yavaş- İ ça karısının kulağına: — Aman hanım, bunlar ne var, ne yok, silip süpürüyorlar. Ne obur seylermiş! Dedi. Karısi kocasının kulağı: na: — Sorma, dedi, şaştım kaldım. Halbuki ben onlara sofraya otur- madân evvel “kendi evinizdesi iniz, demiştim. | AAA dim, rahatsız olur musunuz? Hayır. ... Bu hayırdan bir şey anlıyama- dı. Açsin mı, açmasın mı? Bir tereddüt anı.... Kız gene pencereden dışarısını seyrediyor. Etrafta kimseler yok... Ne arka, ne ön kompartimanlarda bir tek insan yok... Tam vakti: — Nereye gidiyorsunuz hanım efendi? — Pendiğe efendim. — Bende... Garip tesadüf. Pendikte ..mi oturursunuz efen- dim? kildi, Hâmidi itti: 1Z Kânunuevvel 1932 tarafa koyabildiğim yegâne şey de on - rına götürdü. Kız birdenbire çe- | narları, vagonun dört bir ra Yolda bir dostluk Hâmit köprüden vapura bindi-|ru evleri, “ih, .2, | Vapurda onun karşısına gözlerini, gazetenin altından onun ayaklarını, zarif ellerini süzdü, süzdü. ... Gözlerinin içine baka: rak kendisini ne kadar beğendiği: dönmek yok... nü anlatmak istedi. Genç Hâmide bir iki defa baktı, manasız bir bakış. , lerini çeviriverdi. kadın fakat | .. Hemen göz | Hâmit bir kaç kere içini cekti Yakar çekti, lde FAİL anla betti ve trenin birinci ar Hi | boş bir kompartımana tl e Aradan iki dakika geçmişti ki, tam zil çalarak tren kalkacakt, Ayni kadın, ayni zarif, şuh, Hümi. di sarsacak kadar güzel kadın va. gondan vagona geçerek ve yer! beğenmiyerek Hâmidin komparti- manına kadar geldi. Oraya otur. du. Hâmitle karşı karşıya... Bir anda genç adam büsbütün | sarsıldı. İçinin ezildğini, o mevcu- diyetinin ürperdiğini hissetti. | | — Acaba neden burasını inti- hap etti? Başka bir yer mi yoktu? Gene gazetesi elinde idi, gene gazetesinin üstünden gözlerini, saçlarını, altından da ellerini tet- kik etti. Gözlerinin içine gözlerini dikti. Şimdi bu gözlerde bir davet | ve bir meyil okuyor gibi idi. Artık sırası gelmşti. Hemen cebinden gü- müş tabakasını çıkardı: .— Afedersinizle dı. Sigara sizi rahatsız etmez mi? İnce, gevrek bir ses: | — Hayır, bilâkis... İ —- Takdim edeyim mi? — Teşekkür ederim, içmem €- fendim. . » | söze başla- | | duvarları Gi zaman, cici bir kadın gözüne ; gözleri sanki hiç bir yerde takıla- sisli, Şık, şuh, ince, cazip bir ka* imiyor, bir şey, bir şey bekliyordu. | Hâmit pek cür'etkâr bir. adam otur. değildi. Onun için başlaması çok | pencereden uzaharak etrafı bir ço- Gu, Gazeteyi açarak üstünden yal- | güc olan mükâleme. zeminini de wz onun ipek saçlarımı, elâ çekik | bir türlü devam ettiremiyordu. — Hayır .. . . Bir akrabam var. ce artık iş kolaylaştı. Bir dakika: | da ahbap oldular. Hâmit ona elle- rinin güzelliğinden: «bahsetti. seyreden Pencereyi açmasını rica etti; ve cuk gibi seyrederken Hâmit onun kolundaki çantayı alarak bir: an Hâmit te kime gittiğini söyleyin- | — Uslu durunuz! dedi. Maamafih tren daha Feneryo- İluna gelmeden ahbaplıkları ilerle- mişti, Hâmit onun ismini de öğ- O! vendi: Kerime... ww Hâmide şık . giyindiğini : söyledi. ! Kontrol memuru ikisini de daha İ sakiri olmaya davet'eder gibi gö- İrününce Hâmit biletini çıkardı. i Kerime aranmağa başladı. Yok.... Kerimenin bileti ortada yoktu. — Pencereyi açayım mı. efen- da avuçlarını yakaladı. Dudakla- | Çantasını aradı, oturduğu yeri, ke- ölmek var, Kasım efendi misafir > gittiği evde , akşam yemeğini ye- dikten sonra şöyle kahveye çıkmıştı. Ya bancılara şöy- le birer selâm verdikten son- ra sade kahve ısmarladı. Et- ! rafa kulak mi- safiri oldu. Bir mâsada işler- den — ahvali darlığından bahsediliyor - du. Birisi; — Birader, DE İŞ tuttumsa vaz Zeçmiye mecbur oldum. Her işim yarı- da kaldı. Diğerleri de buna beüzer, şeyleri, tekrar edince Kasım Ef. dayanama- dı: — Birader, sebat lâzımdır sebat. Benim | daha tuttuğum (© yoldan o geri döndüğümü gö. 57 renolmamıştır, — Ne iş ya parsınız? RAE e lari a enli — Bu seferki zannederim tam mânasile v Kafa tası Tercüman Şe- fik”B seyyahlarına İngiliz müzeyi gezdi- Ca- mekânın içim de bir kuru 8 kafa (Ovardı. Tercüman: bu kafanın önün de durarak Is- © kenderi Kebi- Birin kim oldu- gunu anlatir, neler yaptığını riyordu . nerelerini fet- hettiğini anlat tı, nasıl yaşa 8 dığını, nerele- re gittiğini an lattı. İngilizler kemali dikkat- le dinliyorlar, lâfın sonunu bekliyorlardı. Şefik B. sö zünü bitirince kuru kafayı gösterdi: — işte bu, dedi. Size an lattığım büyük iskenderin kü” âşktır, çünkü çüklüğüne, ço re Bilet memuru ceza verildi ni söyledi. Hâmit hemen cü?! İni çıkardı. Memura bir lira t ve bilet kesildi. O Zaman Kerime: şef mazlığınızın cezası; oeğesiiii bakarken anlaşılan çantatmın ” — Gördünüz mü? dedi,” gözünde duran biletin düşm sebep oldunuz. Hâmit güldü: — Ben her defa elinizi için böyle bir bilet almağa yım. önlü dense onun birdenbire ciddil * | Kızın hoşuna giden bu “m ; sine mâni olamadı ve Hâmit © | kikadan sonra gen çkızla se | mağa hattâ lakırdıyı uza yi imkân bulamıyarak şaşırdı İNe olmuştu? Acaba bir Şey kızmıştı? Yoksa kısa bir t4€ İden sonra Hâmidi kendisin€ mı bulmamıştı! j — Kerime hanımefendi; bi ye mi canmız sıkıldı? Nef | huşmuyorsunuz? fı Kerime Hanım da lâf yok ne Göztepeyi, Erenköyü, Bo” geçti ve Hâmit bir adım ile” medi. gi Tren Pendik istasyonun $” genç kız birdenbire fırlat" — Allaha ısmarladık (97 Diyerek bir kuş gibi 461“ den inerek İstasyona girdi” Hâmit evvelâ; şaş”. hemen kendini toplıyarak k sından koştu. Genç kadın, a sini istasyonda bekliyen iy kadınla öpüşürken Hâmit > dd nun kapısına saklanarak 1 di ve onun şu sözlerini işit. — Leman başıma gelenle” sen!... Yanıma bozuk a başka para almamışım, Ya pur param varmış Trene girmiveyim mi? — Sonra ne yaptın? buldu” işte aradan Üç gün geçtiği halde Cavit'ten başkasile görüş- mek hâlâ aklımdan geçmiyor .. Bir enayi züppe Hâmit alt tarafını Genç kadının pencereden dışa” — Tramvay cu dduğuna ait rsını, yeşil ağaçlras, çayırları, kur | vatmanıyım. dinliy* kata tasıdır. >

Bu sayıdan diğer sayfalar: