Mütercimi : Zonguldak mebusu Halil İnsanlar arasındaki rabıtayı tahrip etmemiye dikkat etmeli .. Patriyarkal istibdat, hakiki a- ile telâkkisini tahrip eder. Çün - kü hakiki aile telâkkisine göre, her âile reisi, kendi has ailesin - den mes'uldür. Bu itibarla her - kes, sırf aile reisi olduğu için hür ve müstakil olur. Yani ne kadar aile başı varsa o kadar aile var - dır. Filhakika baba nüfuzunun meşnetleri bir taraftan, (Çocu - ğun kudretsizliği), diğer taraftan baba ile evlât arasındaki (Sıkı, samimi ve tamamile hususi alâ - ka) dan ibarettir, Bu alâka, yalnız başına, bir insanım canını kayıtsız ve şartsız olarak beşeri bir varlığa teslim ettiren müthiş ve müessir bir dik- tatörlüğün teessüsüne o muhik ve mazur bir sebep teşkil £ edebilir. Baba nüfuzunun © mesnedi olan bu iki esas, büyük babaya inti - bak edemez. Çünkü, oğul madem ki kendi nefsini ve ailesini çevir- miye muktedirdir; şu halde idare Yi ele almak, hem hakkıdır, hem de vazifesidir. Bundan başka bü- yük baba ile torun arasındaki ra- bita, ne o kadar sıkı ne de o ka- dar (bilâvasıta) dır. İkisinin a - | rasında oğul ispatı vücut eder ki şocukluğunda hürmet ve itaat et- tiği baba nüfuz ve iktidarına te- varüs etmiş bulunmaktadır. Bu - rada, büyük babaya (karşı ifası tabii olan muhabbet ve hürmeti, tazim ve tebcili tahrip etmeyi ve hatta bu duyguları zayıflatmayı kastetmiyoruz. Biz, münhasıran hakiki aile fikrinin hududunu çiz mek isterken bu hududu, peder - şahi aile sisteminde bulamadığı - mızı anlatmak istiyoruz. Her aile kendini müstakil bir kül sayma - İk ve şüphesiz müşterek kütüğe ve bu kütükten gelen dallara sev- gi ve saygı rabrtalarile bağlı kal- makla beraber kendi has malikâ- nesi dahilinde hükümran olarak umumi kanunlardan başka hiçbir şeye itaat etmemelidir, Pederşahi sistemindeki mah - zurlardan biri de âile husumet - leridir. Kendi şahsiyetini, ailesi « nin şahsiyetinde eriten bir kimse- nin aileye miras kalan bütün ihti rasları, bütün kinleri ve bütün id. diaları kendine mal edeceği şüp- hesizdir. Bir hakaret ailenin geç- miş ve gelecek bütün efradına şa. mil bir haksızlık telâkki olunur, Halbuki intikam, intikamı davet eder. Bu suretle sonu gelmez bir taarruz ve tecavüz zinciri uzanır gider. Çünkü hiçbir kimse haka - ret silsilesinin kendinde nihayet bulmasını istiyemez. Bu yüzden hanedanm hanedana, oymağın oymağa karşı besledikleri mahut husumetler doğar. O husumetler ki, iptidai kavimlerde, orta çağlar da ve hatta cenubi Fransanın ba- zı sekenesinde $ik sık görülmüş ve hâlâ görülmektedir. Taassup derecesine vardırılan aile telâkki» | si, vatanperverlik ve insaniyet se- verlik duygularını da tahrip eder. Bu nokta, son zamanlarda vuku- una şahit olduğumuz aile dağı) » malarından pek de müteessir ol - mamak icap ettiğini gösterir, Çün kü, ırk ve hanedan fikrinin kay « bettiğini insaniyet kazanmış bu- Tunuyor. Bunu söylemekle akrabalık ra bıtalarmın gevşemesinde mah - zur olmadığını ifade etmek iste- emlâkin namütenahi bir surette inkısamını mucip olmaktadır, O kadar ki, büyük ailelerin bir çatı altında yaşamaları imkânsız bir | hale gelmiştir. Maamafih, hadi - seleri mübalâğalandırmıyalım mi rasların aile azaları arasında mü- i savaten bölüşülmesi, o kadar mu hik ve aile telâkkisine o kadar muvafıktır ki, esasların kuvvet - lenmesine sebep olduğuna baka - rak bu mahzurları hoş görmemek i mümkün değildir. Muasır medeniyetin o hedefi, ferdin iradesini serbest bırakmak ve — bir zamanlar; itiyatlar ve an'anelerle kolaylaştırılan — iş - i leri idrak ve vicdanma havale etmekten ibarettir. Şu halde aile rabıtaları, ciddi ve hakiki olmak- tan uzaklaşmış değildir. | Çünkü hissiyata istinat etmektedirler, İ- ki kardeş arasmda, daima iki ye- ğen arasındaki rabıtadan daha kuvvetli rabıtalar vardır. Bunun gibi iki kardeş çocuğunun ara - sındaki rabıtalar, iki yabancının | arasındakilerden daha kuvvetli - dir. Eğer bu rabıtaların mahiye - tini tayin ve tasrih etmemizi isti- yorsanız bunun pek müşkül oldu- ğunu söyliyelim, Fakat şüphe e - dilmesi caiz olmıyan nokta, aile vazifelerile ümümi insaniyet va - zifeleri arasında — dermeyan et- tiğimiz zümrelere tekabül eden — bir takım mutavassıt vazifeler bulunduğudur. Binaberin, ecne- I za, tânımadığimiz — kimselerden ziyade dostlarımıza, dostlarımız» dan ziyade akrabalarımıza borç- | lu bulunduğumuzu izaha lüzum göremeyiz. Maamafih, bu türlü vazifeler, diğerleri kadar, muayyen evsa - fa malik olmadıkları gibi, tahmin ve mukayeseye maruzdurlar; ba- zı ahvalde zikrettiğimiz tertibin tamamile maküsu olan bir tertip- te sıralanmaları zaruri olabilir. İnsanlar arasındaki birliği sı- kılaştıran rabrtaların hiç birini tahrip etmemiye dikkat etmeli - dir, Akrabalık bu o rabıtalardan biridir. (Devamı var) EREEAAN EE 2030 SARARAN KAAN T.DT. cemiyetinde toplanma Ankara, 8 (A.A) —T.D.T. Cemiyetinden: T. D, T. Cemiyeti bugün saat 15 te umumi kâtip Ru- şen Eşref Beyin reisliği altında toplanarak deri kılavuzu ve derleme fişleri sorguları ile derle- yicilerin göz önünde £ #üklük noktalar üzerinde konuşmuştur . Derleme fişlerinde cevapları yazılacak sorgular kararlaştırıl. mış, derleme işinde derleyici yol göslermiye yarayacak maddeler de kabul edilmişti. Derleme kıla- vuzu projesinin bir çok yerleri gözden geçirilmiştir. Heyet yarın saat 14 te topla- narak kılavuz projesi üzerindeki konuşmaları ileri götürecektir. mağ. l Yeni Irlanda valisi Londra,8. (A.A.) — New Chronicle gazetesine göre, M. de Valera, lacak zatın ismini bir kaç güne kadar bildirecektir. bilerden ziyade Vatandaşlarımı - |* VAKTT 1932 senesinde Tütünler Muhtelif memleketleri- mizde tahmin edilen miktar Ihracat ofisi mülhakat itibarile istihsal edilen tütün miktarını 1931 senesindeki tahmin vaziye- tine göre cetvel hazırlamıştır. Hazırlan cetvel şudur: Mülbakat Tahmin edilen isimleri mahsul kilo Balıkesir 476,249 Bürsa 620,667 Aydın 621,538 Tokat 864,840 Adana 107,242 Malatya 412,362 Antalya 3,189 Kocaeli 1,816,485 Eskişehir 10,109 Edirne « 307,179 Gaziartep 553,427 Muğla 986,925 Diyarbekir 66,160 Istanbul 66,539 Trabzon 851,690 Artvin 288,292 Izmir 2.595,899 Manisa 2,293,975 İnebolu 330,195 Zonguldak — Samsun 2,378,830 15,650,092 Bu cetvelden anlaşıldığına gö- re 1932 senesinde tahmin edi- len tütün mahsulü 1931 senesi tütün istiksalâtına nazaran he- men nısfı raddesindedir. Çünkü 931 senesindeki mahsul 51,104,753 kilo olarak tesbit edilmiştir. Yunanistanda Çürük kabine kalacak mı ? Atina, 8 ( Hususi) — Yunan Başvekili M. Çaldaris, dün Hari- ciye nezaretinde, ecnebi ajanslar ve gazeteler muhabirlerini kabul” ederek kabinesinin takip ede- ceği dahili ve harici siyaseti bakkında izahat vermiş ve de- miştir ki: — Hükümetim, ecnebi dainle- rini tatmin etmiye çalışacaktır. Fakat dainlerin de Yunanistanın tediye kabiliyetini nazarı dikkate almaları lâzımdır. Ecnebi devlet- lerle o münasebatımıza gelince , hükümetim, selefimin komşularla uzlaşma siyasetine devam ede- cektir, Bilhassa Bulgaristanla bü- tün muğlâk meselelerin halline ve Bulgaristanla münasebatımızı daba dostane bir şekle sokmıya çalışacağız. Atina, 8 (Hususi) — Yeni ka- ine parlamentodaki zafını bil- diği cihetle, iktidar mevkiinde kalmak için kendisine müsamaha reyi değil, fakat itimat reyi ve- rilmesini talep edecektir. M. Çal- daris, hükümetin nüfuz ve hay- siyelini muhafaza için bunu za- ruri görmektedir. Masmafi Ve- nizelistler Başvekilin bu noktai nazarına iştirak etmemekte ve kabineye bugün itimat reyi ver- rilse bile, istedikleri günde ken- disini devirmek ellerinde bulun- duğunu söylemektedirler. inhisarlar umum müdürü Samsunda Samsun 9 (Hususi) — Inbisar- lar umum müdürü Hösnü Bey İrlanda valisine halef o- | Trabzondan Samsuna gelmiştir. Inbisarların birleştirilmesi şile uğraşmaktadır. Hırvatlar ile Sırpi i arasındaki mücadele Sebep: Iktisadi buhranın azami bir şib dete varmasıdır. Mücadele vahimdifi. Telgraf tellerini en çok meş- gul eden meselelerden biri Yu- goslavyadaki iğtişaşlar ve karı- şıklıklardır. Hakikatte Yugos'av- yada mütemadi ve müzmin bir iğtişaş içinde yaşıyan bazı mın- takalar vardır ki bunlar bilhassa Zağrebin cenup ve garbmdaır. Sonra Yugoslavyanın şark ve ve cenubunda da bunlara benze mıntakalar vardır. Yugoslavyada bu karışıklıklara sebebiyet veren en mühim âmil, iktisadi buhranın azami şiddete varmasıdır. Yugoslavya unsurlar içinde her kesten fazla mustarıp olan un- sur, Hırvatlardır. Eskiden Avuş- turya Macatistan imparatorluğu. na dahil olan Hırvatistan, impa- ratorluk içinde muhtariyeti haiz- diler. Hıtvatların içlerinden çı» kardıkları dört nazırları vardı. Hırvatlardan müteşekkil aske- ri kıtaaları memleketleri içinde bulunurdu. Faket bugün vaziyet aksinedir, Hırvat askerleri mem. leketlerinden uzakta ve Yugos- lavya idaresinde hizmet etmek» tedirler. Hırvatlar katolik, Sırplar or- todoks oldukları bu iki unsur arasında dini kavgalar eksik olmiyor. Hatta Hırvatlar, dini tazyik- lere uğramaktan şikâyet ediyor- lardı ve katoliklerin umümü ha- yatta mevki sahibi olmalarına müsaade © olunmadığını söylü- yorlar. Eskiden Hırvatların. . verdiği vergiler o Avusur;a Macaristan dahilinde yağayan bütün utsur- ların verdikleri vergilere müsavi idi. Fakat bugün Hırvatlar, Sirp- lardan fazla vergi vermeğe mec- bur tutuluyorlar. Sonra Hırvat- lar dahili istiklâllerini kaybetmiş ve Belgrat hükümetine sıkı fıkı bağlanmışlardır. Hırvatların dili ile Sırpların dili bir birine çok benzer. Sırp- lar Rus alfabesi kullandıkları halde Hırvatlar Latin alfabesi kullanmaktadırlar ve Hırvatlar kendi dillerini kullanmaktan men- olunuyorlar, Yugoslavyanın her tarafında matbuat ve muhaberâat sunsura tabidir, Fakat sansur Hırvatis- tanda azami şiddeti bulur. Onun t için Hırvat gazeteleri bir $ k neşredemiyorlar, çünkü havadis bile sansura tabi tu yor ve gazetler tiyatroları tenkit ecemiyorlar, Alman şairi götenin yüz“ yıl dönümünü tes'it etmek © yen huvatlar onun Egmenti” de ovnamak istemişlerdi. hükümet bu eserin temsilini etti, Çünkü bu eserde bir İS lâl barbinden bahsedilir. Yugos'avyadaki dahili iht İar, sonra iktisadi bubran'ar, vatlarn duydukları memnui! sizlikleri artırmaktadır. kada yaşıyan Hırvatlar, mel ketlerini Sırp'ardan ayırmak İf mütemadiyen çalışıyor, v3 P gönderiyor'ar. Bu para sayesinde “Usl namını alan ihti âlcı teşkilât p©j da olmuştur. Su teşkilât 2000 Hırvat! lâhlamış bulunuyor. Geçen yısta teşekkül eden kuv dağıldığı zannolünuyorduysa bunun aslı olmadığı anlaşı bilâkis Ustesiler küçük mikyi bir ibtilâl ilân ederek polis m& kilerine hücum etmişler, jane İ ma merkezini bombalara talmf! ler, vaziyet eylülün 9una kadar” i şekilde devam etmişti. Daha s© | ra hütümet asker hazırlıyarak P*| rekete geçmiş ve ibtilâlciler "15 çok telefat ve zayiat verd sonra gerilemiye mı olm lardı. Hali hazırda 260 vet e #l mabpuslur. Hükümet Hırvatlara karşı derece şiddetle hareketi tei 1 ettiğinden Hırvat köylerinde 1€ | hiş siyaseti devam etmekte” Tevkif olunanları işkencelere ruz bırakıyorlar. Hükümet balkı kendi lehis?ğ | imiş gibi göstermek için bir WE! kım nümayişler tertip; ettiri; sada bu baraketler halkı fazla cümburiyetçi yapmağa ve bu his günden güne kut , kesbediyor. Huvatlar ile Sırplar arasınö bu mücadelelerin neticesi vahim olacaktır. 1 | Harp olmadan yanlış | hudutlar düzelecekmi İngiltere Almanyanın si'âhlanması0f | razı değil,ama müsavi olmasını istiy0” Londra, 6 (Hususi) — “Tay- mis,, gazetesi Fransanın silâhla- rn azalması yolundaki teklifle- rini ima ederek İngiltere hükü- metinin silâhları azaltma husüsun- daki mesaiyi ilerletecek her tür- lü projeyi ehemmiyet'e tetkik etmeğe hazır olduğunu beyan ediyor ve ilâöeten diyor ki: İogiliz milleti yeni silâhlanma hareketlerine tamamile muarız- dır. Son zamnlarda Almanyada yapılan askeri tezahurat bizi derin endişeye düşürmüştür. Al- manyanın müsavi mikdarda si- Jâhlanmasına dair istediklerini kabul etmek lazımdır. Yakın bir zamanda tecavüzi silâhlanma meselesi hakkında bir anlaşılma zemini — bulunacaktır. oVaziyeti müşkülâta sokarak Almanyayı silâlhanma' hususunda cesaret- lendirmek 'âkilâne bir hareket değildir. ; Silâhlar çoğaltılıyormuş si bir tavır takınmak beynel" yi asabiyeti mucip olur. df konferansta bunları teskin cek çareler bulmalıdır. Sulh muahedesile tesbit © gö muhtelif devletlere ait era” sailinde bazı yanlışlıklar 9 bali tur. Fakat bunların silâhla ve İngiltere hükümeti muan” Bunlar Ingiltere, Fransa, Züebet ka ve Italyan iştirakile As) bir neticeye bağlanmalıdır. ag cak bu suretledir ki je azaltma gibi mühim bir İİ bir. uzlaşma temin edebiliriz şimdiye kadar bu uğurda #4! dilen gayretler, hizmetler ci gitmez. İstenilen gayeya 1 tan sonra dünyanın iki : ziyetine bir istikrar vermiş © KER Gül 4 Lâ4 çi ül ii