e DR N SR gi li Bu bere, Pariste yüzlerce mo- | del arasında en beyenilen ve birinciliği kazanan beredir. Koyu lâcivert kadifeden ya- pılmış ve etrafı nef- ti ipekten işle-meler- le süslen- miştir. Orta - sından in. e uzunca nefti tüyler, yükselmektedir. Birinciliği kazanan kanin derhal muhtelif örnekleri yapılmış ve hemen Parisli ın saçları üzerinde, yer tutmuştuz, önce kül rk, sonra.. hı esrinisaninin birinci günü | ve moda meraklıları için, ku gü ©, mübim bir gündür. Çün- Gi büyük moda mües- * uzun zamandan beri | akları kışlık o modellerini Si gösterilmesine başlarken | İ ua açılma merasımi tertip m EE in bir çok kibar ve zengin te, e Bununla beraber, ha- Key, oda müesseselerinin bu a senenin modası ne Sayılmaz. Bu, esasen nden sezilmiş ve tes- A ur. Meselâ, kürkün KK hare, sadece eskiden beri ap eketlerinde başlıca rol - Parişte bir teamül hük- eti Yen; “ Mey, izir olarak, bir nevi Bank Veri, P, Merin açılma merasimile şi Zeçit resmi başlar! kay Sesi, tertip ettikleri açıl- Man mam bilhassa dik- | arağ. vd Zeçirilen kürklü “ olmuştur. Bu | kocası öldükten k davetiyeler gönder- tayine yarayacak ilk O İvkalade artacağı gibil Bir formalitedir ve daima Moda müesseseleri- "iyetin zevki, yakaları fazlaca kabarık kürklü mantolar etrafında toplanmıştır. Resimde bunlardan biri görülüyor. Tokalı kemerler Madeni tokalı kemerler, bu sene muhtelif elbiseler de beğe- nilişor. Ancak, son temayüller, bunların üzerinde taş bulunma- ması şeklindedir. Yeni elbiselerde, az çok sade- liğe doğru bir gidiş var. Gerçi kürke rağbet, bir dereceye ka- dar ihtişamlı giyiniş arzusunu ifşa ediyor, ama moda hareket- leri dikkatle takip edilince, bel- ki yanlız bu mevsim için hiç değilse cicili, bicili . giyinişten oldukça uzaklaşı'dığı görülüyor. Soti Şliman Tarihi eserler meydana çıkar. mak üzere yaptığı bafriyat ve tetkikatla tanınmış Alman âlim- lerinden Şlimanın dul kansı Sofi Şiiman, Teşrinievvelin yirmi sekizinde, Atinada ölmüşlür. Yetmiş altı yaşında ölen Sofi Şilman Atinada doğmuştur. Ken- | disi, yaptığı hafriyat ve tetkikat- ta kocasına yardım etmiş, bik hassa Troya ve Miken harabe- lerinde ikisi birlikte çalışmışlar- dır. Kocası gibi tarih bilğisi derin ve eski eserlere dair ma- iümatı etraflı olan Sofi Şliman, sonrada, bu sabada çalışmış, bir çok broşüt vücude getirmiştir. ( Meşhur Kadınlar | Ida Lavra Yalnız seyahate çıkan ilk kadın Geçen hafta bu şayıfada, şimdi ol- duğu gibi eski tarihlerde de muhtelif | sahalarda muvaffakiyetler elde eden kadınlar bulunduğunu yozmış ve bunlardan hey'etşinas Karoline Lük. reçya Herşelin hayatından o bahset- miştik, Bu hafta da gene eski zaman- da yaşıyan başka bir meşhur kaduun hayalını anlatıyoruz; İda Lavra Pfayfer « Reyer. bir Viyanalıdır. O, küçüktenberi er- kekçe hareketlere karşı kuvvetli İ matraya ayak bastı. bir temayül beslerdi, Hattâ, epey büyüdüğü halde, erkek çocuk el- bisesile dolaşmaktan hazeden bu kız, daima seyahat maceralarını okurdu. Babası, onun bu temayü- lünü hoş görürdü. Kız, biraz büyüyünce Dr. Pfay- fer isimnde bir hukukçu ile evlen- di. 1835 senesinde otuz sekiz ya - şına gelen kadın, Triyesteye ka - dar küçük bir seyahat yaptı. Za- Elmas, son senelerde aşağı yukarı moda olmaktan çıktı, de- nilebilir. Hiç değilse şık giyinen bir kadının bol bol elmas takıp takıştırması, hoş görülmiyor ve | elmas küpe, yüzük, bilezik gibi şeyler, muhakkak takılması lâ- zm gelen şeyler mahiyetinde görülmiyor. Bunda, dünyadaki büyük harp sonu vaziyelinin, her taraftaki iktisadi güçlüklerin de tabii tesiri var ancak çok para muka- bilinde elde edile bilecek şey- lerden, mümkün olduğu kadar kaçınılıyor. istisnai haller görül- mekle beraber! Bundan başka, son moda ce- reyanlarındaki . sadeliğe doğru gidişinde bu da az, çok rol oy- F niyor. Öyle göz kamaşdırıcı süs- zn aET SEE EL2S ERE 2 A00AAMAAR BAROER2AL22E238135523323 Ida Lavra man, bir kadının yalnız başıma uzun bir seyahate çıkmasına mü » sait olmadığı halde, seyahate çık- mak kararını verdi. İki oğlunu büyütünciye kadar sabretti. Kırk beş yaşında iken biriktirdiği parayı yol masrafı ya- parak, İstanbula doğru yola çıktı. İstanbulu gezdi. Berut, Lübnan, Kahireyi dolaştı, Şap denizini gördü ve tekrar Viyanaya döndü. Bir seyahatname yazdı. Yalnız seyahate çıkan ilk kadının kitabı, her tarafta alâka uyandırdı. Bu kitabı yazmağı bitirince, 1845 se- nesinde yeni bir seyahat progra- mı çizdi. İskandinavyaya, İzlan- daya gitti, Daha sonra Brezilya- ya, Hindistana, Rusyaya, Kafkas- yaya, Elcezireye yollandı. Altmış yaşına varmıştı, ki Cava ve Su- Enson se- yahati, Madagaskaradır. Orada Lamber isminde bir Fransızla bir- likte kıraliça Ravanolayı tahtın- dan düşürmek istedi. Yakalandı, hudut haricine çıkarıldı. — Yaşı hayk ilerlemişti. Seyahat esnasın- da sıtmaya tutulmuştu, öldü. Yaşadığı devre göre, yalnız ba- şına uzun seyahatlere çıkmak hu- susunda gösterdiği cesaret, haki- katen kayde değer. İda Lavra, meşhur kadın seyyahların birinci» | si sayılmaktadır. Geçen hafta bu sayıfada on 56- kiz sene evveli moda olan geniş kenarlı kadın şapkalarile bu sene moda olan kenarsız şapkalar ara- sındaki farkı gösterir bir resim İ neşretmiş ve bir moda mütehas- sınının pek yakın bir zamanda gene geniş kenarlı şapkaların mo- da olacağına dair (omütaleasını yazmıştık. Bugün burada gördüğünüz ka» rikatür, bundan yüz iki sene ev- velki şapka modasına aittir. 1830 tarihinde şapkaların kenarı o ka- dar genişlemiş ki başlarında böy- le şapkalar olduğu halde sokaklar da dolaşan kadınların yanı sıra yürüyenler, adam akıllı rahatsız İNCİ ve SADELİK Son moda gidi gidişine göre göre, biri birlerile an'aşabiliyor'ar lere, daha müphem ve seyyal ifadeli süsler, tercih ediliyor, Parlaklıktan ziyade donukluğa dönen bir temayül.. Bu parlaklıktan ziyade donuk- luğa dönüş neticesi olarak tefsir edile bilecek bir cihette şimdi inciye karşı olan alâkanmn art- masıdır. incinin çok sade ve ki- bar gürünüşü, ona şık ve zenğin kadınların göğüslerinde kulakla- nnda gene yer temin etmiştir. Bilhassa Ingiliz kadınlarının şö- güslerinde, kulaklarında. inc nin sahicisini elde etmeye mali va- ziyetleri müsait olmayan kadın- larda, taklitleri ile kendilerini avutuyorlar. Hülasa, sadelik ve inci... Son moda gidişine göre, bunlar biri birlerile anlaşabiliyorlar. olmağa başlamışlar, bu vaziyet, itiraz ve istihzalar uyandırmıştır. Bu karikatürde, bu moda acaipli- ğine karşı itiraz ve istihzaların bir ifadesidir. Geniş kenarlı şapkalarm, o za- manlar bile kalabalık yerlerde herkesi rahatsiz ettiğine göre, bil- hassa muhtelif nakil vasıtalarının çoğaldığı şu zamanda, kalabalık yerlerde böyle şapkalarla dolaş» mağa kalkışacak kadınların hayli güçlük çekecekleri muhakkaktır. Nakil vasıtalarma girip çıkmak ta düşünülecek olursa, bu zamanda böyle bir modanın kolay kolay yer tutamıvacağına şimdiden hükme dilebilir,