ve İbnissuut arasında mke Kanlı bir harbin başlamak üzere olduğu görülüyor ... Halep, 29 (Hususi) — Hicaz- dan Filistin tarikiyle gelen haber- ler orada vaziyetin çok buhraplı bir devreye girdiği ve Emir Ab. dullah o kuvvetleriyle | İbnissuut kuvvetleri arasında muharebenin şiddetle devam ettiğini bildirmek- tedir. , Kudüsten alınan haberlere na- zaran Şarki Erden hükümeti aş- keri techizat tedarikine koyul- muş ve bir kaç kur'a efradmı si- lâh altma davet etmiştir. Son malümata nazaran Emir Abdullah Hicaz hududuna sekiz yüz asker sevketmiş ve ayni za- manda bir beyanname neşrederek Filistin yahudilerinden gönüllü ya zılmak istiyenlere ayda beş İngi- Tiz lirası verileceğini bildirmiştir. Bugün “Amman seferber bir va- ziyettedir. i Mevcut gerginlik ( başlan;ıci göyle olmuştur: Bundan bir müddet evvel Kral İbnissuut Şarki Erden Kralı Emir 'Abdullaha bir protesto gönder» miş;bunda şarki Erden hükümetin 'den hudutta yapılan şekavet ve a- davete sebebiyet verenlerin derhal tecziyesini, şayet buna mukiedir olamazsa bu işi kendisinin bizzat yapabilecek kudrette olduğunu zikretmiş. . Emir Abdullah bu ültimatoma şimdiye kadar cevap vermediği için bugünkü buhranlı vaziyet hâ- sıl olmuştur. Ni ği Kudüsten alınan son haberlere . göre, Hicaz ve Necit Kralı İbnis- suut kuvvetleri Şarki Erden hudu- duna muvasalet etmişlerdir. Diğer bir membadan alınan ha- berlere göre, “Kudüşte bulunan Hasan Halit Paşa derhal Amma» na hareket etmiştir. Kezalik Emin Efendi ve diğer bazı zevat Şarki Erdene geçmişlerdir. Şarki Erden kumandanı bir be- yanname neşrederek bu beyanna- mede diyor ki: “.—Bütün ihtiyat ve sair efradım gösterilen yerlerde ispatı vücut et- melerini vatanm selâmeti namına talep ederim. Ayni günde büyük bir kuvvei müsellâha Mecdel'den Birissebi'- den hareket ederek “Elakabaya,, doğru gitmişlerdir. Alınan malümata göre bu gün Maverai şerianın seferber halde bulunduğu ve bütün bu işlerin İn- giliz parmağile olduğu anlaşılmış- tır. Çıkacak bir harp ateşinin bü- tün Arabistanı istilâ etmesinden korkuluyor. Akabedeki İngiliz mustahkem mevkileri mütemadiyen ateş et- mekte ve top sesleri Ammandan duyulmaktadır. İbnissuut kuvvetlerinin hedef ve gayeleri Şarki Erden arazisini işgal etmek olduğu ve mezkür kuv vetlerin hududu tecavüz ederek ! bir kaç mühim mevki işgal ettik. İleri de Kudüsten bildirilmektedir. TBimeliyizi.. | Saver rare eme ssnsereereni Yemeğiniz tuzlu olursa Yemeklerin lezzetini temin etmek meselesi çok mühim ve nazik bir keyfiyettir. Lezzetsiz yemekler nasıl iştihayı kapar ve bozarsa, lezzetli yemeklerde o derece makbule geçer. Yemeğin lezzetini yağın nefaseti ve saire temin ettiği gibi tuz da bu hu- susla en büyük âmildir. Bir ye- meğin tuzu farkına vanlmaksı- zın fazla kaçtığı takdirde, o ye- meği dökmek mi lâzımdır? Ha- o yır. Böyle bir hale maruz kaldı- © ğınız zaman, katiyyen telâş etme- yiniz. Yemeğin içine derhal bir parça şeker atınız ve tencereyi © tekrar ateşe koyunuz. Lüzumu © miktar kaynadıktan sonra tuzlu- luğun zail olduğunu ve tadı bo- zulan yemeğin fevkalâde bir lez- zet hasıl eylediğini görürsünüz. Fasulyenizi pişiremi- 8 yor musunuz? Bazı fasulyeler vardır ki, saat- lerce kaynatıldığı halde bir tür- lü pişmek bilmez. Bunun çaresi nedir ? Bazıları bu gibi pişmiyen mevada ya karbonat atarlar ve yahut tencere derununa bir çini parçası koyarlar, Böyle bir müş- küle maruz kaldığınız zaman, katiyyen tereddüt etmiyerek fa- sulye tecresine bir kahve kaşığı rakı koyunuz. Ne kadar kuru ve sert olursa olsun fasulyenizin derhal pişerek hamur gibi oldu - ğunu göreceksiniz. m“ N z € 4 Se ssneisssessnsane sean serseeeessa İlmilyonişsiz i Amerikada | İşsizlerle aileleri | 27,500,000 kişiye varıyor Amerika gazetelerinin verdiği malâmata göre Amerikadaki iş- sizlerin sayısı 11,000,000 a var- maktadır. Bunlar başlarmdaki ailelerle birlikte 27,500,000 ki- şiye baliğ oluyorlar. Bu muazzam, bu mütbiş işsiz ve aç milyonlar, Amerika hükü- metinin yardımı ile geçinmeyi beklemektedir. Önümüzdeki kış- la dört kışı işsiz geçiren bu mil- yonlar, şimdiye kadar Amerika hükümetinden hiç bir yardım görmemişlerdir. Yalnız bir takım mahalli varidat ile bunlara yar- dım için çalışılıyordu. Son zamanlarda bu mahalli va- ridat menabii de kurudu, Ame- rikanm birçok şebirleri ve kasa- baları korkunç mahiyette mali bubranlar geçirmektedirler. Hükümet istatistiklerine göre geçen seneye nisbetle bu seneki kazanç vergileri 160,000,000 is- terlin derecesine tenezzül etmiş- tir. Buna rağmen Amerika hü- kümeti işsizlere yardım etmiye karar vermiş bulunuyor. Mister Hover, işsizlere yardım edilmesine mubalif olduğu halde, geçen ay, 300,000,000 Dolarlık bir yardımı kabul etmiştir. Bu opara, Amerika hükümetlerine Yeni “demiryollar inşasile meşgul.. inhisarlarla yolların masrafı temin edil- mek isteniyor iranda Hazer denizini Basra körfezine bitiştirecek bir demir yol inşa olunmaktadır. Bu hattın S0 mil genişliğinde olan Elbiroz dağlarına, 120 mil genişliğinde olanLoristan dağlarmı, 150 millik- bir çölü geçeceği anlaşılırsa iranm bu demir yolu hattım uzatmak için ne büyük fedakârlıklar ih- tiyar ettiği tasavvur olunabilir. Hat cenuptan 150 mil ilerlemiş bülünuyor. Hattın bu kısmı Ame- rikalı mütahassıslardan Mister Karolün nezareti altında inşa edilmiştir. Bu mesafe için 450 köprü yapılmış, Benderşapu Ji- manında 120,000 murabba met- re dondurulmuş, burada daimi binalar inşa edilmiş, bu limana yetmiş mil mesafede olan Ehvaz- da yeni bir şehir vücuda ge- tirilmektedir. Şehir Karun şehri- nin sağ sahilinde olacaktır. Neb- rin üzerine çelikten bir köprü gerilmiş bulunuyor. Hat buradan devam ediyor, ve yeni bir şebir olan Salihabada varıyor. Buşt- hir demir yolu istasyonu oldu- ğundan dolayı çok inkişaf etmiş- tir,Hat halihazırda çöl geçmekte- dir. Çöl kışın pek soğuk olma- makla beraber, yazın o kadar sıcaktır ki amele, madeni alât ve edevata dokanamamaktadırlar, Hattın şimal kısmı, cenup kıs- mından daha kısadır. Hazer de- nizi üzerindeki Bandar Gazdan on iki mil ilerde olan yeni liman Benderşah Türkmen isteplerinin hududunda inşa olunmuştur. Hat buradan (Sarı) ya vararak altmış mil katetmekte ve Elberz dağı- eteklerindeki ormandan geç- mektedir. On dört mil ilerde Şahi istasyonuna varılıyor. Ben- derşah ile Şabi arasında tren haftada iki defa işliyor. Hali hazırda hattın bu kısmı bir vadiye girmiştir. Firuzgübun tepesinden ilerliyen hat Tabrana inecek ve oradan cenup hattile birleşecektir. Bu mühim hat milyonlarca al tma mal oluyor. Iran hükümeti, çay ve şeker inhisarının iradile bu hattı ikmal etmek tasavvu- rundadır. İnhisarların temin et- tiği senevi irat bir milyon ister. lin tutuyor. Fakat bu irat, hattı sür'atle ikmal ettirmek için kâfi değildir. Yeni hat boyunca yeni şehir- ler vücut bulmakta ve bunlar asri tesisatı haiz bulunmaktadır. Hattın ikmalinden sonrâ onun ilk senede kazanç getirmesi bek- lenmezse de yavaş yavaş bütün ticaret bu hat ile yapılacak ve bu suretle hattan pek büyük is- tifadeler temin olunacaktır, ra ea 09 e sne UNU VU RAK Ew MA ikraz edilecek ve bunlar bu su- retle işsizlere yardım imkânını elde edeceklerdir. Bu meblâğın tabsisi üzerine Amerikanın 48 müttehit hükü- metlerinden otuzu, derhal istik- raz teşebbüslerine girişmiştir. işsizlere Oyardım edilmesine rağmen yardıma tabsis olunan meblâğın ihtiyaca nisbetle hiç mesabesinde olması, Amerikada bu meseleyi esaslı bir surelte halletmek ve tedbir almak lüzü- munu meydana çıkarmıştır. Onan için. bir işsizlik sigor- tam vücüde getirilecektir. Yepielie alla Japon rohu ile nasıl temas8 geldim ve ne gördüm ? —17 — Sanki dibine erilmez bir mazi- den Çin birdenbire çıkıvermişti. Garip bir kafile istasyonun önün- den geçiyordu. Bunlar civar şehre düğüne giden yeni esvaplarını giy- miş bir mongol ailesi idi. Arkala- rında kırmızı, sarı, yeşil, beyaz entariler, başlarında Pogoa üstü şeklinde cesim şapkalar vardı. Erkek, kadın boyunlarında rengâ- renk taşlar vardı. Bir çokları yüz- lerine düzgün sürmüşlerdi. Ağız- larr garip garip sırıtıyordu. İhti- yar büyük babalarını bir sediye ile taşryorlardı. Sediyeyi ihtimamla trene yerleştirdiler. Sonra çay pi- şirmek için gidip kaynar su buldu- lar. Tren gene Rusların elinde idi. Fakat bu seferkiler beyaz Ruslar- dı. Vamyaya halef olan lokantacı aslan Gürcü bir miralaydı. Fransız olduğumu tanır tanrmaz kulağı- ma: “Haberiniz olsun 1904 tarih- li âlâ Pamere şarabımız var!,, de- di. Harbinde bulunduğum sırada ilk defa olarak Japon ruhu ile te- masa geldim. Paristeki Japon 8e- fareti ziyaret edeceğim muhtelif şehirlerin konsolosları için bana tavsiyeler vermişti, Tokyoda ve Ozakada konferans vereceğime göre Japon misafiri sayılırdım. İs- tasyonda konsoloshane memurla- rmdan biri beni karşıladı. Akşam serefime büyük bir ziyafet verildi. Bütün Avrupalılar gibi bir çok Japon dostum vardır. Fakat Ja- ponyalınm nasıl bir adam olduğu- nu anlamak için uzak şarka gitme» Ni ve bütün ananevi itikatları bir tarafa atarak âdeta bil film gibi Japon ruhunu kendine temsil et- melidir, Konsolosla yemek yediği» miz sırada bir telgraf geldi. Kon- solos telgrafı açmadan bir tarafa koydu. Okumasımı rica ettim. O- kudu ve lâkayt bir tavırla cebine indirdi. Yemek sonuna kadar ne- zaket ve şenliğine aslâ halel ver- medi. Yemekten sonra konuşur» ken dedi ki: — Eğer Kiyotoya gidecek olur- sanız dikkat ediniz çok zelzele var, Ve gülerek ilâve etti; — Şimdi bir telgraf aldrm, Ge- ne bir çok telefat olmuş. — Hükümet mi bunu haber ve- riyor? — Evet, lütfen bu nezaketi gös- termişler. Çünkü aslan Kiyotolu- yum ve bütün akrabalarım ve bil- diklerim orada... Bu konsolosa Mukdende nerele- ri ziyaret edeceğimi sordum. Ba- na dedi ki: — Çin tophanesine gidiniz. Dostumuz Çang - Ço » Lin'in ne kadar çok mühimmat biriktirdiği- ni göreceksiniz. Orada Fransadan gelme tayyare mütehassısları, Es» senden gönderilmiş topçu müte- hassısları, banka işlerile meşgul Amerikalılar, mitralyöz satan İn- gilizler vardır. Velhasil herkes Çang » Ço - Lin hazretlerinin mü- | d himmatını ziyadeleştirmek için uğ raşıyor. — Sizin ceneralin ordusunda Aİ Muharriri » Sever k — Vazifemiz pek ali Yalnız askeri muallimleri" Japondur ve erkânı Yan Yu Tin Japon me“ yetişmiştir. Mukden tophanesi muazzam bir bina idi. tuğladan bir duvar çevri Her yüz metrede bir nöb”. ruyordu. Duvar üç buçük K' yl re boyunda idi. Mareşal bu di ra malik olduğundan Çin i elinde imiş gibi iftihar dw- du. Tophaneyi bana gezdire kânı harbiye reisine / — Bu depoda ne kadar mat olduğuna dair bana bir * verebilir misiniz? — Kırk beş milyon fazla sarfettik. Kırk altı t#' fi miz, Kırk tankımız, orduY# gi çok aylar kâfi gelecek kad8” himmatımız vardır. Ordu # neferdir. Mareşal istese Çi”* 4 kim olur. Ceneral Teng'i y mağlüp edebilir. Fakat etr#” hep casuslar var. Bolgevikl€” dan nefret ediyorlar ve et” tuzaklar kuruyorlar. Bunds” 4 kaç ay evvel aleyhinde dg yapmağa kalkan kendi topf” mandanını idam ettirmeğ? bur oldu. Mareşal Pekind€ receksiniz. Enteresan bir dır. Babası Mukden civ: di muz kasabı idi. Mareşal kendi Ğ yeti ile yetişmiş bir adamdif Bana refakat eden Fran. ; biti kulağıma yavaşça dedi” — Hakikatte Çan « Ço" on sene müddetle bir haydet sine reislik etmiştir. Kutat ş etmezdi. Fakat zenginleri keserdi. 1905 harbinde Rus ordusunun münakalâtı”* dit için ondan istifade etti vakittenberi valilik yaptı. * içinde yaşıyor. İki bin kişi muhafız alayı vardır. Onu terketmezler. — Japonlarla münaseb* derecededir? — Biriktirdiği paraları Mançuryada bulunmasını ri addediyor. Ve Japonlarla ii! çiniyor. Tokyoda onden ler. Çok kuvvetlenmesi yetsizlikle karşılanıyor. | mek istediği gün şiddetle dırılacaktır. Bikaç see erlere Yu Tin katledilip Çan - Çö” treni Pekin ve Tiyen Çin yp berhava olduğu zaman b5 “© işittiğim sözleri hatırladım Mançuryada uzun müd, ; madım, Maamafih, Çing T85 rıyarak burası hakkında "* tımı tamamladım. Çin Te le Almanların bir müsti p di. Büyük hârp başlar Pi Japonlar istifade ederek ”" işgal ettiler. Japonlar eski medeniyetleri, büyük olmaları dolayısile Asya © kendilerinde bir hak görü”